Babaya Mektup

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Babaya Mektup




BABAMA MEKTUP



Bu sana ilk mektubum babam!

Bunca zaman İki satır olsun yazmadım diye, sitem etme bana

Yazamadım Babam

Hafif duyguları dile getirmek kolay,

Ağır duyguları dile getirmek zormuş…

Ne zaman alsam kalemi defteri elime,

Hıçkırıklardan yazamadım…

Babasızlığın zorluğunu anlatmaktan yazamadım…

Okuduktan sonra bunları duymasaydım,

Demenden yazamadım…

Biliyorum ki beni üzen her şey seni daha fazla üzer

İncitmek istemedim o ince ve zarif yüreğini…

Sırtımın dayanağı, omuzlarımın direği babam

Sen gittin Sırtımı yaslayacak dağ bulamadım

Sen gittin, direğim gitti babam! Omuzlarım dik durmuyor artık

Sen yanımdayken, ruhumun her acıdığında, merhemim olurdun

Sen gittin ilacım da gitti babam Ruhum hep acılarla dolu

Meğer Baba demek, dağ demekmiş Baba demek dayanak demekmiş

Sen yanımdayken ALLAH’tan gayrı korku bilmezdim

Sen gittin… İnsanlar beni korkutuyor artık babam…

Sen varken, dünyam koskocamandı,

Sen gittin dünyaya sığamaz oldum babam

Sen saçlarımı okşadığında, bahar yağmurları yağardı

Şimdi karlar erimez oldu babam

Sen gittin dünya değişti babam

Beni, Fatih’in, Yavuz’un kahramanlık destanları ile büyüttün

Damarlarımdaki kanı doğruluk, dürüstlük, inançla besledin babam…

Sen gittin ama anlattığın destanlar gitmedi, hâlâ yüreğimde babam…

O destanlar ki, bana ışık oldu yolumu aydınlattı,

O destanlar ki unutulan değerleri unutturmadı,

Hayat beni her zorladığında rehberim oldu

Mertliğin dürüstlüğün, insanlığın atmosferinde tuttu beni

Şimdiki çocuklar televizyonlarla büyüyor babam,

Hem de yalancı masallarla…

Biliyor musun babam!

Artık babalar destan anlatmayı değil, masal anlatmayı dahi bilmiyor

Babalar artık konuşmayı unutmuş,

Akşam yemeklerinden sonra tatlı aile sohbetlerini bilmiyor

İlk önce Hangi vaziyette olursak olalım,

ALLAH’a hamdetmeyi öğrettin bana

Tevekkülü öğrettin,

Rabbimi öğrettin

Okumaya başladıktan sonra ilk hediye ettiğin kitaplar

Hala duruyor başucumda,

Dertli Dolap’tı Yunus’u anlatan ve adabı muaşeret

Yunus… Yunus…

Yüreğimde çağlayan engin bir deniz oldu Yunus

Biliyor musun baba çocuklar artık tanımıyorlar Yunus’u…

ALLAH sevgisini, ALLAH korkusunu bilmiyorlar

İbretli masallar, hikayeler anlatılmıyor artık

Anlatılsa da, Masallar kötü, hikayeler can yakıcı

Çocuklar… gençler … Ah baba bir bilsen içler acısı haldeler

Bunları hiç duymak istemeyeceksin biliyorum

Sana çok ağır gelecek…

Evlatlar artık anne ve babalarını dövüyor, öldürüyorlar

Çocuklar artık anne ve baba kıymeti bilmiyorlar

Hani sen anlatmıştın babam… Eskiden emekli maaşları yoktu…

Yaşlı babalar, dedeler kahvelere giremezler,

Kahve önünde bir köşede çömelip otururlarmış

Evlat eline bakan babalar çekindiklerinden harçlık isteyemezlermiş

Şükrederdin artık emekli maaşları var,

Babalar eski sıkıntıları çekmeyecek derdin…

Ah babam Ah!

Babaların sıkıntısı daha da arttı

Şimdi kazancı olan babaya da evlerde yer yok

Sofraya konacak bir fazla tabağa da,

Yatırılacak bir kanepeye yer yok…

Babalar artık huzur evlerinde…

Evlatlar, babaları ölmeden miras kavgasında

Çocuklar artık, babanın bir dağ olduğunu,

Bir dayanak olduğunu bilmiyor

Çocuklar, ana-babanın evin bereketi olduğunu bilmiyor

Babacım bu hafta babalar günü

Yanımdayken, babalar gününde hediyemi verirken sana duygulanır,

Sımsıkı sarılır, ağlardın Gözyaşları yağmur misali dökülürdü yüreğinden

Sen daha iki yaşındayken kaybettiğin babanı düşünür,

Ona hiç hediye alamamış olman yüreğini acıtırdı

Ama artık ağlama babacığım

Her gün ağlanmaz ki…

Hediyelerim her gün artık sana

Yanımdayken hediyeyi ihtiyacın olduğu için değil,

Seni sevindirmek için alırdım

Ya şimdi… Göndereceğim hediyelere çok ihtiyacın var biliyorum

Dünya hediyelerinden çok daha kıymetli

Fatihaları, Yasinleri, Tevhidleri, Salavatları

Adına vereceğim sadakaları, hayırları,

Her gün beklediğini biliyorum babam…

Babam! BABA demeyi ne kadar da özlemişim

Alıntı Yaparak Cevapla

Babaya Mektup

Eski 08-04-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Babaya Mektup




Sen gittin Sırtımı yaslayacak dağ bulamadım
Sen gittin, direğim gitti babam! Omuzlarım dik durmuyor artık
Sen yanımdayken, ruhumun her acıdığında, merhemim olurdun
Sen gittin ilacım da gitti babam Ruhum hep acılarla dolu
Meğer Baba demek, dağ demekmiş Baba demek dayanak demekmiş
Sen yanımdayken ALLAH’tan gayrı korku bilmezdim
Sen gittin… İnsanlar beni korkutuyor artık babam…
Sen varken, dünyam koskocamandı,
Sen gittin dünyaya sığamaz oldum babam
Sen saçlarımı okşadığında, bahar yağmurları yağardı
Şimdi karlar erimez oldu babam
Sen gittin dünya değişti babam

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.