Pırtlı Masal | Aziz Nesin

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Pırtlı Masal | Aziz Nesin






Pırtlı Masal



Bir varmış bir yokmuş Memleketin birinde çok zengin olduğu kadar da cimri bir kan koca varmış Saray kadar geniş bir evde, kendileri gibi cimri bir uşaklarından başka kimseleri yokmuş

Uşak, su katılmamış halis bir uşak olduğu için, efendisi ve hamım ne buyurursa, onun doğru mu, yanlış mı olduğunu düşünmeden yaparmış

Günlerden bigün efendisi uşağına,

- Git pazardan bir tas bal al! demiş

Yüzde yüz halis, hilesiz uşak yerlere kadar eğilmiş:

- Başüstüne efendim

Hemen pazara koşmuş Zengin efendisini kazandırmak için, yoksul balcılara kazık atmanın yollarını aramış Çekişe çekişe pazarlık etmiş Sonunda o gün hiç satış yapamamış ihtiyar bir balcıdan, görülmemiş ucuzlukta bal alıp kocaman tası doldurmuş İhtiyar balcı, o gün eline bikaç kuruş geçirebilmek için, uşağa balı, sermayesinden daha ucuza vermek zorunda kalmış

Uşak, su katılmamış, halis bir uşak olduğundan zengin efendisini kazandırıp yoksul balcıyı kazıkladığından sevinç içinde yolda giderken, üstü başı, yırtık zavallı bir kadın,

- Elindeki tastan, ne olur bana bir tadımlık bal versene çocuğum hasta, hekimler bir kaşık bal yemezse öleceğini söylediler diye yalvarmaya başlamış,

Hilesiz, hurdasız uşak, zavallı yoksul kadınla,

- Pırt, pırt! diye alay etmiş, dilini çıkarmış

Hasta yavrusunun acısıyla yüreği yanan zavallı kadın şöyle demiş:

- Bütün efendiler, kendilerinden daha büyük efendilerinin uşaklarıdır O tastaki baldan yiyen bütün uşaklar, dilerim, senin gibi pırtlasın

Uşak, kahkahalarla gülerek yine,

- Pırt, pırt! diye kadınla alay etmiş

Eve gelince uşak, efendilerinden önce tadına bakmak için tastan bir parmak bal alıp yemiş Sonra sofrada bekleyen efendisi ile hanımımn önüne bal tasım koymuş Hanım sormuş:

- Pahalı almadın ya balı? Katıksız uşak cevap vermiş:

- Hayır pırt Pahalı pırt, almadım pırt Çok pırt, ucuza pırt, aldım pırt

Efendisi pırtlayan uşağına şaşmış,

- Ne oldu sana? demiş, neden böyle pırtlayıp duruyorsun? Uşak da, demiş ki:

- Ben pırt, baldan pırt, aldıktan pırt, sonra pırt, böyle pırt oldum pırt

Hanım, tastaki baldan bir parmak almış sonra,

- Nesi var pırt, bu balın pırt, pekala bal pırt demiş Efendi kızmış,

- Ne oluyor size, pırtlayıp duruyorsunuz? diye bağırmış O da baldan bir parmak alınca,

- Balın pırt, nesi var pırt, pekala pırt, bal işte pırt demiş Efendi, hanım, uşak her kelimenin sonunda pırtlamadan konuşamaz olmuşlar

- Haydi pırt, bunu pırt, belediye pırt, reisine pırt, götürelim pırt

Balı aldıkları gibi belediye reisine gidip, pırtlaya pırtlaya başlarına geleni anlatmışlar Belediye Reisi,

- Allah Allah! diye şaşmış, o da baldan bir parmak almış,

- Bu balın pırt, nesi var pırt, pekala pırt, bal işte pırt demiş

Sonra hep birden,

- Haydi pırt, bir kere de pırt, kadıya pırt, gidelim pırt demişler

Kadıya gidip başlarına geleni anlatmışlar Kadı, lahavle çekmiş, bir parmak da o ağzına alınca,

- Allah Allah pırt, bu nasıl pırt, iş pırt? Basbayağı pırt, bal işte pırt Bu balı pırt, vali pırt, paşaya pırt, götürelim pırt demiş

Vali Paşa, karşısında pırtlayıp duran bir sürü insan görünce şaşırmış O da baldan bir parmak alıp denemiş

- Pekala pırt, güzel, pırt, bal pırt

İş gittikçe büyümüş, Şeyhülislam, Kazasker, bütün vezirler hepsi baldan birer parmak ağızlarına alınca pırtlamaya başlamışlar Sonunda sadrazama gidip başvurmuşlar:

- Şu balın pırt, esrarını pırt, çözünüz pırt Sadrazam da baldan bir lokma alıp o da pırtlayınca, efendilerin en büyüğü Padişaha gitmiş:

- Aman pırt, padişahımız pırt, efendimiz pırt, şu baldan pırt, lütfen pırt, bir parmak pırt, alınız pırt

Padişah büyük bir hayret içinde, insanları pırtlatan baldan bir parmak almış ve her kelimesinde o da pırtlamaya başlamış:

- Bu balın pırt, nesi var, pırt, pekala pırt, bal işte pırt Balın esrarını çözmek için tahkikata girişmişler Sonunda gide gide işin ucu, hilesiz hurdasız, halis uşağa kadar gitmiş Su katılmamış uşak, pırtlayarak başından geçenleri anlatınca, araya araya beddua eden yoksul kadını bulmuşlar Padişahın huzuruna getirmişler Padişah:

- Ey pırt, hatun pırt, bizi pırt, bu dertten pırt, kurtar pırt, sana pırt, emir pırt ediyorum pırt! demiş Kadın da padişaha şöyle demiş:

- Kendini efendi sanan, ezilene efendilik, ezene uşaklık eden, balsızlara bal vermeyip, balı yalnız kendileri yiyen uşakların uşakları pırtlamadan laf edemesinler

Bakmışlar ki, çocuğunu ölümden kurtarmak için hasta kadına bir parmak bal vermekten başka çare yok Bunu iyice anlamışlar Anlamışlar ama, acaba o bir tadımlık balı vermişler mi?

Hayır Şöyle demişler:

- Bal tutan pırt, parmağını pırt, yalar pırt Öbürleri pırt, avucunu pırt, yalar pırt Ağzımızın pırt, tadı pırt, bozulmaktansa pırt, böyle pırt, pırtlayalım pırt, daha iyi pırt

O gün bugün, insanların bir kısmı pırtlar durur İnanmazsanız nutukları dinleyin Her kelime arasındaki öksürük, aksırık, tıksırık, eski zamandaki pırtlamanın bugünkü modern şeklidir

Aslında o nutuklar şöyledir:

- Vatandaşlar pırt, oyunuzu pırt, bize pırt, veriniz

- Pırrrt!





Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.