Allah Görüyor

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Allah Görüyor



Hepimiz de biliyoruz ki Allah Teâlâ’nın “basar” sıfatı vardır “Her şeyi görür” “ilim” sıfatı vardır, “her şeyi bilir” Bizi ve amellerimizi görür ve bilir Ödül ya da ceza buna göredir

Bunu bilmeyen Müslüman var mı?

Bunu böyle bilmeyen Allah Teâlâ’ya hakkıyla iman etmiş sayılmaz

Ama önemli olan bunu bilmek değil, bunu kalbinde bulmak, etine kemiğine sindirmek, beynine, bilincine yedirmek, canlı bir şuur haline getirmek…

Yani “İman”ı “ihsan”a erdirmek

Neydi “ihsan”?

Sevgili Peygamberimiz (sav)in dediği gibi ihsan, “senin Allah Teâlâ’yı görür gibi ona kulluk etmendir Her ne kadar sen onu görmesen de hiç şüphesiz o seni görüyordur

Bunda bir şüphe var mı?

Yok!

Peki biz hep böyle miyiz?

!

Birisinin yanında ayıp ve günah olacak bir işi yapmayız Sıradan bir insan bile olsa, bizi bilmeyen, tanımayan birisi de olsa, “hele o gitsin” diye bekleriz Tenha yerleri seçer, ya da kapıları üstümüze örteriz

Hele babamızın, hocamızın yanında oturuş ve kalkışımıza son derece dikkat eder, sözlerimizi tartarak konuşuruz Huzurlarında edebe aykırı bir şey yapmamak için son derece dikkatli oluruz

Neden?

Bizi görüyorlar da ondan

İyi güzel elbette

Ya Allah Teâlâ?

Ya onun görmesi?

Onu da böyle hesaba katıyor muyuz?

O görüyor diye ayıp niyetten vazgeçiyor, kötülük yapmaktan haya ediyor muyuz?

“Evet” ise aferin

Sevgili Peygamberimiz (sav)in “İmanın en faziletlisi, nerde olursan ol, Allah Teâlâ’nın seninle olduğunu bilmendir” sözü ile sana müjdeler olsun

İman, ihsan ve ihlasını tebrik ederiz

Ya “hayır” ise?

Bunun adı ne?

Allah Teâlâ’nın gördüğünü bile bile kötülüğe devam ha!

Sıradan bir insandan utan da, Allah Teâlâ’dan utanma

Bu ne manaya gelir? Allah Teâlâ’nın -haşa- o adamdan daha değersiz olduğuna mı?

Bunu mu demek istiyoruz?

Değilse ne?

Bunun cevabı var mı?

Varsa ne?

Offf! Of!

Bir sahabi peygamber efendimize geldi Bazı günahlarını itiraf etti Tevbeyi öğrendi ve gitti Gidiyorken aklına geldi, birden geri döndü ve sordu:

* Ya Resulüllah (sav) ben bu günahları işlerken Allah beni görüyor muydu?



* Evet



Sahabi efendimiz, havfından ve hayasından olduğu yere yığıldı Ölmüştü…

Evet, gaflet bir yere kadar gerek, yoksa böyle ölürüz, ama aşırısı da çirkin işte “Kullar görüyor” de, ama Allah Teâlâ’nın görmesini umursama… Olacak şey mi?

Cenâb-ı Hak bir âyet-i kerîmede şöyle buyurur:

“İşte O Allah’tır ki her bir dişinin neye gebe olduğunu, karnında ne taşıdığını ve rahimlerin neleri eksiltip neleri artırdığını bilir Doğrusu O’nun katında her şey bir ölçü iledir Gayb ve şehâdet âlemini (görünmeyen ve görünen bilinmeyen ve bilinen âlemleri) de bilen, büyük ve yüce olan O’dur Sizden sözünü gizleyenle, açıkça söyleyen, geceleyin gizlenenle gündüzün meydanda gezen O’nun bilmesi bakımından hep aynı durumdadır”(Ra‛d, 8-10)

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- bir hadîs-i şerîflerinde şöyle buyurmuşlardır:

“Sadaka, Rabb’ın öfkesini söndürür ve kişiyi kötü ölümden uzaklaştırır”(Tirmizî, Zekât, 28/664)

Ehlullahtan Cüneyd-i-Bağdadî -kuddise sirruh- anlatıyor:

Bir Mecusînin, karlı bir günde kuşlara yem verdiğini gördüm:

“–İman olmayınca ve İslam’a girmeyince bu yaptığının faydasını göremezsin Allah, bu yaptığın iyiliği, ancak iman ile kabul eder” dedim

Mecusî bana:

“–Belki kabul etmez ama bu yaptığımı görmez, bilmez mi?” dedi

“–Elbette görür ve bilir” cevabını verdim

“–Öyle ise, bu da bana kâfidir” dedi

Yıllar sonra bir hac mevsiminde Beytullah’ı arzu ettim ve Mekke-i-Mükerreme’ye gittim Kâbe-i-Muazzama’yı tavaf ederken bir zatın:

“Ey bu kâinatın sâhibi! Ey bu beytin Rabbi! Her şeyi gören, işiten, bilen sensin!” diye gözlerinden yaşlar dökerek Beytullah’ı derin bir aşk ve vecd içinde tavaf ettiğini fark ettim Yüzünde iman nuru parlıyordu

Dikkat edince, bu nur yüzlü zatın, birkaç sene önce karlı bir günde kuşlara yem veren ateşperest olduğunu hatırladım Tavaftan sonra, kendisine yetiştim ve usulca kolundan tuttum Bana:

“–İşte, Allah gördü ve bildi” dedi Hayretle yüzüme bakarak:

“–Allahu ehad, Rasûluhû Ahmed» diye bir sayha kopardı ve ruhunu teslim eyledi

O ânda bana hitap olundu ki:



“–Ey Cüneyd! Sen beytimi arzu ettin, geldin beytimi buldun O, bana geldi, beni buldu

Evet, her şey Allah Teâlâ’nın gördüğü bilgisinin bilince dönüşmesiyle başlar ve biter

Bilgi başka, bilinç başka İş, o şuuru kazanmakta

Çok şükür ki yolu yordamı belli, yöntemi açık seçik, herkese o imkan ve fırsat verilmiş

Ne mutlu kabiliyetlerini kazanca dönüştürebilenlere…

Cemal Nar

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.