Çanakkale’Den Mektup Var…

Eski 08-03-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çanakkale’Den Mektup Var…




Çanakkale’den mektup var…




Bugün size, 18 Mayıs 1331 tarihini taşıyan bir


mektuptan söz edeceğim Çanakkale Savaşları sırasında


yaralanan bir subay tarafından kaleme alınmış, ancak


şehit olduktan sonra ancak ailesine


gönderilebilmiştir


Mektup şöyle başlıyor:


“Sebeb-i hayatım, feyz-ü refikim, sevgili babacığım ve


valideciğim


Arıburnu’nda ilk girdiğim muharebede sağ yanımdan


kurşun geçti Hamdolsun kurtuldum Fakat bundan sonra


gireceğim muharebelerden kurtulacağıma ümidim


olmadığından, bir hatıra olmak üzere, şu mektubu


yazıyorum


Şimdiye kadar milletimin bana verdiklerini bugün hak


etmek zamanıdır Mukaddes vatanî vazifemi ifaya cehd


ediyorum Şehadet rütbesine suud edersem, (ulaşırsam)


Cenab-ı Hakk’ın sevgili bir kulu olduğuma inanacağım


Sevgili babacığım ve valideciğim Gözbebeğim olan


zevcem (eşim) Münevver ve Allah emaneti oğlum


Nezih’ciğimi evvela Cenab’ı Hakk’ın, saniyen sizin


himayenize tevdi ediyorum Onlar hakkında ne mümkünse


lütfen yapınız Oğlumun talim ve terbiyesi ile siz de


refikamla (eşimle) birlikte sa’y ediniz (çabalayınız)




Şehadetimi duyduğunda refikam mutlaka çok müteessir


olacaktır Teselli ediniz ‘Mukadderat-ı İlâhiye böyle


imiş’ deyiniz


Sevgili baba ve valideciğim Belki bilmeyerek size


karşı kusur işlemiş olabilirim Beni affediniz Lütfen


hakkınızı helâl ederek ruhumu şâd ediniz Bana,


vatanın, uğruna ölünecek mukaddes bir değer olduğunu


öğrettiğiniz için teşekkür ederim Fatihalarınız


kabrimi nurlandıracaktır


Sevgili hemşirem (kız kardeşim) Lütfiyeciğim


Bilirsin seni pek severim Buna rağmen belki sana


karşı da kusur ettiğim olmuştur Beni affet Hakkını


helâl et Ruhumu şâd et Yengen Münevver Hanım’la


yeğenin Nezih’e sen de yardımcı ol Hepinizi Cenab-ı


Hakk’ın lütuf ve himayesine tevdi ediyorum


(bırakıyorum)


Ey akraba ve ehibbâ (ahbaplar) ve eviddâ!


Cümlenize elveda! Cümleniz hakkınızı helâl ediniz


Benim tarafımdan hakkım cümlenize helâl olsun


Ebediyen Allahaısmarladık


Sevgili babacığım ve valideciğim Sakın üzülmeyiniz


Şehid babası, şehid anası olduğunuz için şükrediniz


Elveda Oğlunuz: Mehmed Tevfik


Bölük Komutanı Mehmed Tevfik Efendi, bu mektubu fırsat


bulup ailesine gönderemedi Çünkü yarası iyileşir


iyileşmez tekrar cepheye, iman ve vatan savunmasına


koşmuş, mektubunu postalayacak kadar boş vakit


bulamamıştı


Mektup, ailesine gönderilen eşyalarının arasından


çıktı Şehit kanına bulanmıştı





Size şimdi Anzak askerlerinden 4/165 künyeli istihkâm


eri Frederik Rişard’ın hatıralarından birini


aktaracağım Frederik Rişard şöyle bir hatırasını


naklediyor: “12 Ağustos 1915 günü taarruza kalktık


163 tümenimiz her bakımdan üstün dövüşürken, çok


garip bir şey oldu Berrak gökyüzünde birden somun


ekmeği biçiminde altı veya sekiz beyaz bulut belirdi


Rüzgâr olmasına rağmen, bulutlar, 60 rakımlı tepenin


üstünde hareketsiz duruyordu


Bulut kümesinin tam altına gelen yerde, toprağa yakın


bir bulut daha belirdi Yaklaşık 250 metre


uzunluğunda, 65 metre yüksekliğinde idi Oldukça yoğun


görünüyordu Katı bir madde gibiydi İngiliz


birliklerinin sadece 100 metre kadar uzağında


bulunuyordu


O sırada 4 Norfolk Taburumuz 60 rakımlı tepeye doğru


hücuma kalkmıştı Tepenin Türklerden alınması an


meselesiydi Bizimkiler doğruca bulutun içine


girdiler Son erine kadar görüyordum Nihayet hepsi


bulutun içinde kayboldu Hepsi gözümden silinince,


bulut, sanki yükünü almış gibi ağır ağır yükselmeye


başladı Diğer bulutlarla birleşti ve kuzeye doğru


uzaklaştı Bir daha 4 Norfolk Taburu’ndan hiç kimse


haber alamadı Tek bir eri ya da subayı geri dönmedi


Sır oldular


Âl-i İmran Sûresi, 123 âyetindeki vaadi şimdi


hatırlamanın tam sırası:


“Şayet sabreder, Allah’tan korkarsanız ve


düşmanlarınız da hemen o anda üzerinize gelirse,


Rabbiniz, işaretlenmiş beş bin melekle size yardım


eder


Yardımın ilk şartı, “sabretmek”, ikincisi ise


“Allah’tan korkmak” Yani “iyi insan” ve “iyi Müslüman


olmak” Demek ki onlar iyi insanlardı, iyi


Müslümanlardı: Düşmanla karşı karşıya dövüşürken bile


Kur’an okuyor, bombardıman altında namaz kılıyor,


yiyeceklerini esirleriyle paylaşıyorlardı


İmkânsızlıklara tıkanıp kalmıyor, mevcut tüm imkânları


kullandıktan sonra, Allah’a dua ile iltica


ediyorlardı Bugün de aynı duygu ve düşüncelerle


mukaddeslerimizi savunursak, Allah’ın rahmeti tecelli


edecektir İşte o zaman, tüm şer odaklarının oyunu


bozulacak, varlık mücadelemiz asgarisinden ruh


planında zafere dönüşecektir Önce zaferi hak etmek


lâzım

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.