Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
insan, insanı, yapan, özellikler

İnsanı İnsan Yapan Özellikler

Eski 08-01-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İnsanı İnsan Yapan Özellikler





Allah Teâlâ şöyle buyurur:

الَّذِي أَحْسَنَكُلَّ شَيْءٍ خَلَقَهُ وَبَدَأَ خَلْقَ الْإِنسَانِ مِن طِينٍ {7}ثُمَّ جَعَلَنَسْلَهُ مِن سُلَالَةٍ مِّن مَّاء مَّهِينٍ {8}ثُمَّ سَوَّاهُ وَنَفَخَ فِيهِمِن رُّوحِهِ وَجَعَلَ لَكُمُ السَّمْعَ وَالْأَبْصَارَ وَالْأَفْئِدَةَ قَلِيلاًمَّا تَشْكُرُونَ


7-“Yarattığı her şeyi güzel yaratan odur İnsanı yaratmaya sulanmış topraktan (tîn) başlamıştır
8- Sonra onun soyunu süzülmüş bir özden, dayanıksız bir sudan yaratmıştır
9-Sonra onu düzenli bir şekle sokmuş ve içine ruhundan üflemiştir Sizin için kulaklar, gözler ve gönüller var etmiştir Ne kadar az şükrediyorsunuz!” (Secde 32/7-9)
İnsan genellikle, düşünen veya konuşan canlı diye tarif edilir Buna bağlı olarak akıl, insan ile hayvanı ayıran en önemli varlık sayılır Halbuki Kur’ân’da kuşların ve karıncaların konuşmalarına ve akıllarını kullanarak yaptıkları değerlendirmelere yer verilir Yukarıdaki âyetler, insanı diğer canlılardan ayıran temel farkın, kulaklar, gözler ve gönüllerde aranması gerektiğini bildirir Karıncalar ve kuşlarla ilgili âyetler şunlardır:
“Süleyman için cinlerden, insanlardan ve kuşlardan ordular toplandı Düzenli bir halde idiler
Karınca deresine kadar geldiler Bir karınca şöyle dedi: “Karıncalar, yuvalarınıza girin! Süleyman ve askerleri sakın sizi ezmesin! Onlar farkına varmazlar
“Süleyman dişleri gözükecek şekilde gülümsedi “Rabbim!” dedi “Beni bana bırakma ki ettiğin iyiliğin kıymetini bileyim Anama, babama ettiklerinin de Senin isteğine uygun iş yapayım Beni, ikramınla, iyi kulların arasına kat
Süleyman kuşlar ordusunu teftiş etti Sonra şöyle dedi:Ne oldu, neden Hüdhüd’ü (çavuşkuşunu) göremiyorum Yoksa kayıplara mı karıştı?
Ne olursa olsun ona ağır bir ceza vereceğim, ya da onu keseceğim Bana apaçık bir kanıt getirirse başka!”
Fazla beklemedi (Hüdhüd çıka geldi) Dedi ki; “Senin bilmediğin bir şey öğrendim Sana Seba’dan doğru bir haber getirdim
Orada hükümdarlık yapan bir kadın gördüm Her şeyi var, bir de koskoca tahtı
Baktım ki, hem o, hem toplumu, Allah’ı bırakmış güneşe secde ediyorlar Şeytan yaptıkları kötülükleri onlara güzel göstermiş, onları yoldan çıkarmış; doğruyu göremiyorlar
Allah’a secde etseler ya! Yerlerin ve göklerin bütün gizlilerini açığa çıkaran, onların gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilen odur
Allah Ondan başka tanrı yoktur O büyük arşın sahibidir
Süleyman dedi ki: “Bakacağız, doğru mu söylüyorsun, yoksa yalancının teki misin?
Şu mektubumu götür, onlara at Sonra biraz kenara çekil Bak bakalım ne diyecekler
Kraliçe dedi ki: “Ey ileri gelenler! Bakın, bana değerli bir mektup atıldı;
Süleyman tarafından “Bismillahirrahmanirrahim” diye başlıyor,
“Bana karşı çıkmayın Gelin teslim olun” diyor
Dedi ki: Ey ileri gelenler! Bu işte bana doğru bir çözüm getirin Sizlerle görüşmeden bir işi kesip atamam (Neml 27/17-32)
Bu âyetlerde, kuşun ve karıncanın akıllıca yaptıkları konuşmalar ve değerlendirmeler vardır Bütün âyetler incelenince insanı hayvandan ayıran temel farkın akıl olmadığı anlaşılır İlgili âyetlerden biri şudur:
“Cinlerden ve insanlardan bir çoğunu gerçekten Cehennem için yaratmış olduk Onların da kalpleri vardır, onunla kavramazlar Onların da gözleri vardır, onlarla görmezler Onların da kulakları vardır, onlarla işitmezler Onlar; en’âm (koyun, sığır ve deve) gibidirler; hayır, daha da düşüktürler Gafiller işte onlardır (A’raf 7/179)
Karşılaştırmanın bütün hayvan çeşitleriyle değil de en’âm denen koyun, sığır ve deveyle yapılması ve görmezlik edip kâfir olanların daha düşük durumda olduklarının bildirilmesi önemlidir En’âm’dan düşüğü kargadır Bu gibi insanlar, esasen kargaya benzetilmişlerdir Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Kâfirlik edip gerçekleri görmezlikten gelenler, kavramadığı sese karşı öten karga gibidirler; kavradığı sadece bağırtı ve çağırtıdır[url=http://wwwhomepage-baukastende/editor/fckeditorhtml?InstanceName=content&Toolbar=De fault#_ftn1] Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler Onlar akıllarını kullanmazlar (Bakara 2/171)En’âmın da kalbi vardır ama kanı vücuda pompalama dışında bir iş yapmaz İnsanın kalbi, aynı zamanda bir karar organı, vücudun ana kumanda merkezidir Akıl, doğruları tespit eder Kalp, menfaatlerin, beklentilerin ve özentilerin etkisiyle onları ya kabul veya reddeder Akıl, kalbin yanında bir danışman gibidir Kalp, akla uygun karar vermeyince onu kullanmamış olur İmanın, kalp ile tasdik şartına bağlanması bunu gösterir Yoksa peygamberlerin söylediklerinin doğru olduğunu hiçbir akıl inkar edemez Kur’ân’ın sürekli akla vurgu yapması bundandır Nitekim Firavun, Musa’nın elçiliğini kabul etmemişti ama aklı, onun Allah’ın elçisi ol*duğundan emindi İlgili âyetler şöyledir:
“Belgelerimiz bütün açıklığı ile onlara gelince: “Bunlar apaçık büyüdür” dediler
Onları, içten kanasıya, anlamışken zalim*likten ve büyüklük taslamadan dolayı, onlara karşı inkarcılık yaptılar” (Neml 27/13-14)
Cehennemlikleri anlatan aşağıdaki âyetler, onların bu suçu, bile bile işlediklerini gösterir
“Rablerini görmezlikten gelip kâfir olanlara Cehennem azabı vardır Ne kötü hale düşmedir o!
İçine atılınca homurtusunu işitirler O, kaynıyor olacaktır
Öfkeden sanki çatlayacak gibi olur Her bir bölük içine atıldı mı cehennem bekçileri sorarlar: “Size bir uyarıcı gelmedi mi?”
“Evet” derler, bize uyarıcı geldi; ama biz yalana sarıldık Allah hiç bir şey indirmiş değildir, siz büyük bir sapkınlık içindesiniz” dedik
Şöyle devam ederler: “Keşke onu dinlemiş olsaydık, ya da aklımızı çalıştırsaydık şimdi bu kızgın ateşe arkadaş olanlar arasında olmazdık
Suçlarını itiraf ettiler Def olsunlar, o kızgın ateşe arkadaş olanlar!” (Mülk 67/6-11)
En’âmda göz vardır, ama basiret yoktur Âyetler basirete vurgu yapar Basiret, baktığı şeyi kavramadır Eğer en’âm yani koyun sığır ve deve, elinde bıçakla gelen kişinin kendini keseceğini kavrasaydı neler olurdu? Yanındaki ineğin kesildiğini gören bir boğa, hiçbir şey olmamış gibi otlamaya devam eder miydi? Ama insanlar, bir katilin elini kolunu sallayarak dolaşmasına razı olmazlar
İşitme, duyduğu sesleri sınıflandırıp anlamını kavramadır En’âmda bu da yoktur
Yukarıda ana karıncanın uyarısı ve hüdhüd kuşunun değerlendirmesi, onların insan gibi işitme ve basiret sahibi olduklarını gösterir Ama onlarda hayatlarına yön çizecek karar merkezi durumundaki kalp yoktur Bu açıdan en’âm ile aynı konumdadırlar
İnsan farklıdır; o, duyularıyla elde ettiği bilgilere göre hayatına yön verir Önünde iki yol vardır; ya doğrulara uyacak, ya da doğruları kendine uyduracaktır Eğer bir düşünce ve anlayışa esir olmuşsa hür karar veremez Evrensel doğruların yerini kendi doğruları veya bağlı olduğu cemaatin doğruları alır Asıl körlük ve sağırlık budur Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Onlar yeryüzünde hiç gezip dolaşmadılar mı ki kalpleri olsun, onunla düşünsünler; ya da kulakları olsun, onunla duysunlar Aslında kör olan gözler değildir Kör olan, göğüslerdeki kalplerdir(Hac 22/46)
Gözler ve kulaklar kalbin danışmanıdır Göz doğruları görür, kulak doğruları işitir ama, kalp bunları dikkate almayabilir O zaman görmenin ve iştimenin bir faydası olmaz Hatta kalp, doğruları görmeye ve işitmeye tahammül edemez hale de gelebilir Asıl vurgunun, işitmeye ve görmeye değil kalbe yapılması ve imanın kalp ile tasdik olması bundandır Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“Eski halkının çekilmesinden sonra o toprağa yerleşenler için şu gerçek belli olmadı mı? Eğer istesek günahlarına karşılık onları da çarpardık Ama kalpleri üstünde yeni bir tabiat oluştururuz, artık işitmezler (A’raf 7/100)
Demek ki, insanı hayvandan ayıran asıl özellik onun konuşması, duyması veya düşünmesi değildir Duyu organlarıyla elde ettiği bilgileri değerlendirerek hayatına yön verecek durumda olmasıdır Ama hür karar verme özelliğini kaybeden, insan olma özelliğini de kaybeder O, yaptığı yanlışın farkında olduğu için doğruların baskısı altında kalır İnsanda görülen bunalım, huzursuzluk veya tersi duygular, kalbinin doğru veya yanlış kararlarıyla ilgilidir Bu sebeple çevreyi, insandan başka kimse bozamaz Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“İnsanların kendi elleriyle yaptıkları yüzünden karada ve denizde bozulma görüldü Bunun böyle olması, Allah onlara, yaptıklarının bir kısmını tattırsın diyedir Belki vazgeçerler (Rum 30/41)
Kendi doğrularına uyup fitne ve fesat çıkarmak nasıl insana has ise evrensel doğrulara canı pahasına sahip çıkma da insana hastır Allah Teâlâ şöyle buyurur:
“İnsanlardan öylesi var ki, dünya hayatıyla ilgili sözleri seni hayran bırakır İçinde olana da[url=http://wwwhomepage-baukastende/editor/fckeditorhtml?InstanceName=content&Toolbar=De fault#_ftn1] Allah’ı şahit tutar O yaman bir düşmandır[url=http://wwwhomepage-baukastende/editor/fckeditorhtml?InstanceName=content&Toolbar=De fault#_ftn2]
İş başına geçti mi[url=http://wwwhomepage-baukastende/editor/fckeditorhtml?InstanceName=content&Toolbar=De fault#_ftn3], ortalığı karıştırmak, kaynakları yok etmek ve nesilleri bozmak için gayret gösterir Allah bozgunculuğu sevmez
Ona: "Allah'tan kork!" denilince günahıyla övünmeye başlar[url=http://wwwhomepage-baukastende/editor/fckeditorhtml?InstanceName=content&Toolbar=De fault#_ftn4] Onun hakkından ancak cehennem gelir Orası ne kötü bir yerdir!
İnsanlardan öylesi de var ki, Allah’ın rızasını kazanmak için canını verir Allah kullarına karşı çok şefkatlidir (Bakara 2/204-207)
Bütün bu bilgiler ışığında insan şöyle tarif edilebilir: “İnsan, duyu organlarıyla elde ettiği bilgileri değerlendirip davranışlarını değiştirebilen canlıdır


Tevhid Nesli

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.