Kalp Kıran Huzura Kavuşmaz |
08-01-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kalp Kıran Huzura KavuşmazKonuşmaları ve hareketleriyle veya herhangi bir sebeple başkasının kalbini kıran kimse, dünyada huzursuz olduğu gibi, âhirette de, bu günâhı sebebiyle Cehenneme atılır Peygamber efendimiz bunu bizlere haber verdi: “Kıyâmet gününde ümmetimin müflisi, iflas etmişi şu kimsedir ki, namaz oruç ve diğer ibadetleriyle gelmiştir Fakat birisine sövmüştür, birisine iftira etmiştir, birinin malını yemiştir, birinin kanını dökmüştür Yaptığı bu zulümlere karşılık, hak sahiplerine sevâbları verilir Sevâbları bitince, hak sâhiplerinin günâhlarını yüklenir ve Cehenneme atılır” Bu şekilde iflas etmiş hale düşmemek için her ne şekilde olursa olsun, başkalarını üzmekten, kalb kırmaktan son derece kaçmalıdır! İmâm-ı Rabbânî hazretleri kalb kırmamanın önemini şöyle ifade eder: “Kalb, Allahü teâlânın komşusudur Allahü teâlâya kalbin yakın olduğu kadar hiçbirşey yakın değildir Mü’min olsun, kâfir olsun, hiçbir insanın kalbini incitmemelidir! Çünkü, kafir olan komşuyu da korumak lâzımdır Sakınınız, sakınınız, kalb kırmaktan pek sakınınız! Allahü teâlâyı en ziyâde inciten şey küfürdür Küfürden sonra kalb kırmak gibi büyük günâh yoktur Çünkü, Allahü teâlâya ulaşan şeylerin en yakın olanı kalbdir İnsanların hepsi, Allahü teâlânın kullarıdır Herhangi bir kimsenin kölesi dövülür, incitilirse, onun efendisi elbette gücenir Herşeyin her insanın, biricik mâliki, sâhibi olan Allahü teâlânın şânını, büyüklüğünü düşünmelidir!” Her müslümân herkesin iyi olmasını ister Kendisini kusurlu görür, başkalarının kusursuz olmasını ister Bunun için herkese iyiliği tavsiye eder Bu tavsiyeyi hâl ile de yapar İslâm’ın güzel ahlâkına uyarak örnek olur Herkese tatlı dil, güler yüz göstermek, kimseyi incitmemek, kalbini kırmamak, malına, ırzına göz dikmemek, kanunlara karşı gelmemek müslümânlık icabıdır |
Kalp Kıran Huzura Kavuşmaz |
08-01-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kalp Kıran Huzura KavuşmazAllah cc razı olsun Çok önemli bir konu paylaşmışsın bizlerle “ Ey iman etmiş olanlar! Allah’ı çokça zikretmekle zikredin” “Ve O’na sabah ve akşam tespihte bulunun”(ahzap suresi:41,42) buyuruyor Şimdi Zikrullah ın her an lazım olduğunu şöyle anlayalım Güneş doğduğu vakitte her yeri aydınlatır Ancak kapısı, penceresi kapalı olan evlerin içine girmez Buna sebep güneş midir yoksa o evim sahibimi? Işınlar kapıya kadar gelmeseydi güneş suçlu derdik Fakat güneşin ışınları kapının önüne gelmiştir Kapılar,pencereler açıksa güneş, oralardan eve girecektir Güneşin mevsimlere göre doğma ve batma arasındaki aydınlatma saatleri bellidir Ama Allah Teâlâ Hazretlerinin feyzinin doğması ve batması yoktu O,daima tulü halinde (parlamakta) dır Sakarya nehrinin bir an kesildiğini bilen varmı? Fırat nehrinin, Nil nehrinin bir an kesildiğini bilen varmı? İşte onların suyunu devamlı akıtan Mevlâ Teâlâ vetekaddes Hazretleri bize de feyzini devamlı akıtmaktadırDevamlı yağan bu feyizden kulun istifade edebilmesi için kalbini açık bulundurması lazım Göğsümüzün sol tarafında bulunan kalbimiz Resulullah’ın buyurduğu üzere: <<Kalbül Mü’mini, Beytullahi,Kalbün Mü’mini Arşullahi Kalbül Mümini Hazâinullahi>> “Mü’min in kalbi Allah’ın evidirMü’min’in kalbi Rahman’ın arş’ıdır Mü’min’in kalbi Allah’ın hazinesidir” Kalp feyz’e ne ile açılır? Zikretmekle,hatırlamakla Zikretmekler Mevla’nın feyzi giriyor,zikredilmediği vakitte Mevlâ Teâlâ’nın feyzinden mahrum kalınıyor İnsan ne kadar çok zikrederse o kadar çok feyiz gelir Bakınız! Dikkat ediniz! Rabbimiz önce O’nu çok zikretmemizi istiyor O çok zikretmekle emrolunduğumuz Allah var ya! O çok büyüktür Rahmet yağdırıyor,sevgi yağdırıyor,nur yağdırıyor Mahmut Efendi Hazretleri |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|