Hz. İbrâhîm (A.S)'İn Babası Azer'i Tevhid Dinine |
08-02-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hz. İbrâhîm (A.S)'İn Babası Azer'i Tevhid DinineHz İbrâhîm (as)'in Babası Azer'i Tevhid Dinine Davet Etmesi: Kur'ân-ı Kerîm; Hz İbrâhîm (as)'ın babası Azer'i tevhid dinine davet ettiğini bize anlatmıştır Çünkü Hz İbrâhîm (as)'m babası putlara tapan ve Nemrut'u ilah olarak kabul eden müşrik bir kimseydi Bundan dolayı Hz İbrâhîm (as)'m kendisi için insanlar arasında ilk nasihat edilecek kişi babası idi Bu nedenle Hz İbrâhîm (as), babasına öğüt vermekten nasihat etmekten ve Allah'ın azabından sakmdırmaktan geri durmayıp tebliğinde devam etti Hz İbrâhîm (as)'m babasına olan davetinde, kendisine insanların en yakını olan ve kendisi hakkında iyilikten başka bİr şey istemeyen anne-babaya saygıda nasıl olması gerektiğinde her çocuk için olması gerekli bir örneklik vardır[31] Çünkü Hz İbrâhîm (as)'m babasına karşı söylemiş olduğu sözde sert çıkışmıyor, davetini kabul etmediğinde onu ayıplamıyor ve kınamıyordu Bunların yanısıra babasına, bütün edep ve vakarıyla hitap ediyor ve ona en güzel lütuf ifade eden kelimelerle cevap veriyor ve güzel hal ile hareketlerle işaretlerde bulunuyordu Babasıyla olan münakaşasında ve mücadelesinde, zarar veremeyen, görmeyen, işitmeyen ve sahibine hiçbir fayda sağlamayan taşlardan ve bakırdan yapılmış putlara tapmada hatalı olduğunu ona en güzel bir şekilde açıklıyordu Ayrıca babasına, güç yetiremediğini ve iyilik ile faydayı da birbirinden ayıramadığına dikkat çekiyordu Çünkü bu putlar, kendileri hakkında bunları dahi yapamadığına göre, başkalarından zararı uzaklaştırmaya nasıl güç yetirebilir idi? Veya herhangi bir şeyi yapmada istenileni yine kendisine tapanlara tahakkuk ettirmeye nasıl olur da güç yetirebilir idi?! İşte Hz İbrâhîm (as), babasına olan davetini, edebli ve vakarlı olarak hikmetle, güzel öğütlerle ve nasihatlerle yapmıştır[32] Fakat Hz İbrahim (as)'m babası, oğlunun kendisine hikmetle ve özveriyle yapmış olduğu bu nasihatleri ve öğütleri kabul etmedi Hatta Hz İbrahim (as)'m kesin delillerle ve kati kanıtlarla ileri sürdüğü düşüncelere de itibar etmemiştir Bunların aksine sapıklığında ve inadında ısrar etmiştir, ilahlarını ve tağutlarmı da, kötülükle ve çirkinlikle bahsetmeye başlayınca bu sefer oğlunu dövmekle ve hatta sözlerine devam ettiği takdirde öldürmekle tehdit etmiştir Nitekim Yüce Allah, Hz İbrâhîm (as) ile babası Azer arasında geçen bu kıssayı Kur'an'da şöyle anlatmaktadır: "(Ey Muhammedi Sana indirdiğimiz) kitap'ta (yani Kur'an'da) İbrahim'e dair (yani babası ila olan kıssasında müşriklere) anlat Çünkü o, gerçekten sıddîk (yani dosdoğru) bir peygamberdir Hani o babasına: "Ey babacığım! İşitmeyen, görmeyen ve sana bir faydası olmayan şeylere niçin tapıyorsun? Babacığım! Doğrusu sana gelmemiş bir ilim (yani vahiy ve Allah bilgisi) bana gelmiştir Öyleyse (putlara tapmayı bırakıp) bana tabi olda seni dosdoğru bir yola ileteyim Babacığım! (Allah'ı bırakıp ta) şeytana tapma! Çünkü şeytan rahmana (karşı gelerek emirlerine muhalefet edip ona) isyan etmiştir Babacığım! Doğrusu Rahman azabı sana dokunurda şeytanın velisi(doslu) olursun diye korkarım (Bunun üzerine babası ona) "Ey İbrâhîm! Sen benim ilahlarımı beğenmiyor musun ha? Andolsun ki (putlara küfredip hakaret etmek ve onları ayıplamaktan) vazgeçmezsen, seni taşlarım, uzun bir süre benden ayrıl git!" demişti ibrahim'de: "Selâm olsun sana! Senin için Rabbim'den mağfiret dileyeceğim Zira o, bana karşı çok lütufkardır"[33] Hz İbrâhîm (as), babası için mağfirette bulunmuştur Çünkü Hz İbrâhîm (as) duaları arasında babası için mağfirette bulunacağına dair kendi kendine söz vermişti Bundan dolayıda Hz İbrâhîm (as), babası için Rabbinden mağfiret dilemiş ve yine ondan babasından razı olmasını istemiştir Zira Hz İbrâhîm (as), Rabbine şöyle dua etmişti: "(Ey Rabbim!) Babamı bağışla Çünkü o, sapıklığa düşmüş kimselerdendir "(Şuam: 26/86)[34] Hz İbrâhîm (as)'ın babası için yapmış olduğu bu istiğfarı, biç kuşkusuz babasının iman etmesini arzuladığından dolayı idi Fakat ne zaman ki babasının şirk ile putlara tapmaya ısrar ettiği ve Allah'ın dinine bağlananlara düşmanlığı ortaya çıktığında Hz İbrâhîm (as), babasından uzaklaşmış ve onunla olan ilgisini kesmişti Nitekim Yüce Allah, Hz İbrâhîm (as)'ın bu durumuyla ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: "İbrahim'in babası için mağfiret dilemesi, sadece ona verdiği bir sözden dolayı idi[35] Allah'ın düşmanı olduğunu anlayınca ondan uzaklaştı Doğrusu İbrahim çok içli ve yumuşak huylu idi"[36] Bu anlatılanlarda; yüce peygamberlere uymada, onların mükemmel yolu üzere yürümede ve onların güzel gidişatında, tevhid ve iman ehli için açık dersler ile ibretler vardır Buna göre Hz İbrahim (as), babasından ve Hz Nûh (as)'da oğlundan -Allah'a olan düşmanlıkları ve kafir oldukları ortaya çıktığında- uzaklaşmıştır, işte bu durum, imanın kemalindendir Hz İbrahim (as)'ın babasıyla ve Hz Nûh (as)'m da oğluyla olan akrabalıkları din kardeşliğinden daha yüce ve daha kutsal değildir Çünkü dini yakınlık ile kardeşlik, soy bağlılığı ve kardeşliğinden daha üstündür İşte bu anlatılanlar, Allah'ın peygamberlerinin davetinde rol oynadığı mükemmel örneklerdir Nitekim Yüce Allah, Hz İbrahim (as)'in bu durumu ile ilgili olarak şöyle buyurmaktadır: "ibrahim ve onunla beraber olanlarda (yani müminlerde) sizin için uyulacak güzel bir örnek vardır Zira hani onlar, kavimlerine: "Biz sizden ve Allah'tan başka taptıklarınız (ilahlar)dan uzağız Sizin dininizi kabul etmiyoruz Üstelik bizimle sizin aranızda yalnızca Allah 'a inanmanıza kadar ebedi düşmanlık ve öfke başgÖstermiştir" dediler Yalnız ibrahim'in babasına; "Andolsun ki, senin için mağfiret dileyeceğim Fakat sana Allah'tan gelecek herhangi bir azabı savmaya gücüm yetmez " Sözü, bu örneğin dışındadır"[37] İşte bu ayeti kerimede, Hz İbrâhîm (as)'ın imanının sıdk üzere olduğunu gösteren açık bir delil değil midir? veya Hz İbrâhîm (as)'m babasından uzaklaşmasının sebebi; -iman bağları yok olduğunda- baba ile oğul arasındaki bağında kopmasının gerçekleşmesi babasının oğluna karşı açıkça düşmanlığını ilan etmesinden dolayı değil midir? bunda garipsenecek bir durum söz konusu değildir Çünkü Hz İbrâhîm Halil(as) , imanın ve akidenin doğruluğu hususunda en güzel Örnek olan peygamberlerin atasıdır işte bütün bunlardan dolayı Hz İbrâhîm (as), Rahman'm dostu olmaya hak kazanmıştır [38] [31] Hz İbrâhîm (as)'ın bu tavrında, günümüz Müslümanlarının ibret alması için gerekli çok önemli mesajlar bulunmaktadır, (ç) [32] Said Havva, Hz îbrâhîm (as)'m bu tavrından alınacak dersleri şöyle sıralami-tadır: Birincisi: Hz îbrâhîm (as), babasına işlediği bu hatanın gerekçesine dikkat etmesi gerektiğini söylüyor Bunu söylerken de babasının içinde olduğu durumdaki ısrar ediş ve aşırı fikri sabitten vazgeçmesi için uyandırıcı bir üslup kullandı Çünkü yaratıklar arasında en şerefli mevkiye sahip olanlar peygambaterdir Ama insanlar onlara ibadet bile etmişlerdir Bunlara ibadet eden kiliseler hakkında verilen hü-kümse, apaçık bir sapıklıktır (Çünkü ibadet yalnız Allah'adır) Taş veya ağaca ibadet edenin durumu- ne olabilir peki? Çünkü bu tür şeyler, kendisine İbadet edenin zikrini işitmez, ibadet edişini bile görmez, kendilerine İbadet edenlerin başına gele*bilecek bir belayı savamaz, onun hiçbir ihtiyacını da karşılayamazlar İkincisi: Hz tbrâhîm (as), babasını hakka davet ederken yumuşak ve ince bir üs lupla yaklaştı ona Babasını kara cahillikle, kendisini de üstün bir bilgi ile niteleme*di Ancak "Sende bulunmayan bir miktar ilim bende var, bu ise dosdoğru yolu gös*teren bilgidir" dedi Farz etti ki ben ve sen bir yolda gitmekteyiz ve o yolu ben, senin bilmediğin bir şekilde ve senden daha tazla bümdeteyim O halde sen bana uy ki, kaybolmaktan ve başka yollara sumaktan seni kurtarayım" dedi Üçüncüsü: Hz İbrâhîm (as), babasını üzerinde bulunduğu yolu izlemekten nehyetti Gerekçe olarak da şunu gösterdi: c'ÇünkÜ bütün nimetlerin kendsinden geldiği rahman olan Allah'a başkaldıran şeytan, seni putlara ibadet etmek çukuruna düşürdü ve onlan sana cazip gösterdi Sen gerçekte Ailah'a değil ona ibadet etnik*tesin" dedi Dördüncüsü: Ona akıbetinin kötülüğünü hatırlatarak korkuttu Bu (putlara ibadetin başına getireceği sıkıntı ve vebali hatırlattı Bununla birlikte gereken cdeb ölçülei-ne de riayet etti Çünkü mutlaka cezaya çarptırılacağım ve onun azap göreceğini açıkça söylemedi Aksine "Sana bir azabın gelip dokunmasından koıkanm" diye*rek, az olacağı hissini veren belirtisiz bir ifade kullaıdı Şöyle demiş gibi oldu: "Ben rahman olan Allah'ın azap rüzgarlarından bir esintinin gelip sana dokunrm-smdan korkuyorum Şeytanın dostluğunu ve şeytanın arkadaşları araşma girişini, onunla birlikte olmayı da azaptan dalıa büyük gösterdi Nitekim Allah'ın rızasının bizzat sevaptan daha büyük olması gibi Babasına verdiği her öğüdün başına da "babacığım'" sözlerini eklenerek ona adeta yalvardı, kafir dahi olsa babaya saygı göstermek gereğini hissettirerek onun duygularını okşamaya çalıştı" (Said Havva, el-Esâsı iî't-Tefsir, 8/468^69; Ncsefi tefsirinden naklen) (ç) [33] Meryem: 19/41 -47 (Konuyla İlgili olarak benzer ayetler için bkz: En'Sm: 6/74, Enbiyâ: 21/51-56; Şuarâ: 26/69-83; Saffât: 37/S3-87; Zuhruf: 43/26-28) (ç) [34] Bununla ilgili oiarak bkz: İbrâhîm: 14/41 (ç) [35] Hz İbrâhîm (as)'m babası Azer için mağfiret isteyeceğini bildiren söz, Mümtahine: 60/4; Meryem: 19/47!de geçmektedir(ç) [36] Tevbe: 9/114 [37] Mümtahine: 60/4 [38] Muhammed Ali Sâbûnî, Peygamberler Tarihî, Ahsen Yayınları: 342-347 |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|