Camilere Gitmenin Fazileti |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Camilere Gitmenin FaziletiCamilere gitmenin fazileti CAMİLERE GİTMENİN FAZİLETİ Hadisler 1055 Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kim sabah akşam camiye gider gelirse, her gidip gelişinde Allah Taâlâ o kimseye cennetteki ikramını hazırlar” Buhârî, Ezân 37; Müslim, Mesâcid 285 Açıklamalar Cami ve mescidlerin İslâm toplumlarında pek önemli birçok işlevi varsa da, bunlardan en başta geleni cemaatle namaz kılınan mekânlar olmasıdır Namaz, mü’minleri günde beş defa bir araya getiren toplayıcı bir ibadettir Bu sebeple namaz kılınan özel mekâna toplayıcı anlamına cami veya Allah’a secde edilen, ibadet edilen yer anlamına mescid denilir Fakat biz Türkçemizde, çoğunlukla büyük olanlarına cami, daha küçük olanlarına da mescid deriz Sabah akşam camiye gidip gelmekten maksat, sadece sabah ve akşam namazına gidip gelmek değil, beş vakit namazda camiye gidip gelmektir Çünkü hadiste geçen “gudüv” kelimesi sabahtan güneşin zevâline kadar geçen zamandaki gidiş gelişi, “ravâh” da zevâl vaktinden gecenin evveline kadar olan zamandaki gidip gelişleri ifade eder Böylece bu iki kelime, bir gün boyunca yapılan yürümeleri kapsamına alır Nitekim dilimizde de bir insan için “sabah akşam yürür” denilince aynı mâna anlaşılır Cami ve mescidlere gidip gelmekten maksat namazları cemaatle kılmaktır Gidip gelmeler bu sevaba ulaşmanın vesilesidir Harekette bereket vardır Samimi niyet ve ihlasla yapılan her iş ve davranış karşılığında Cenâb-ı Hakk’ın ecir ve mükâfat vereceği inancı, dinimizin bize öğrettiği temel prensiplerden biridir Allah Teâlâ, mü’minlerin yapacağı hayırlı işler ve güzel davranışlar karşılığında onlara cennette pek çok ikram hazırlatır İşte beş vakit namaz için cami ve mescidlere giden mü’minlerin de bu ikramlardan büyük hissesi olduğunu bu hadisten açıkça öğrenmiş olmaktayız Hadisi daha önce 125 numara ile de görmüştük Hadisten öğrendiklerimiz 1 Beş vakit namazı cami veya mescidlerde cemaatle kılmak büyük fazilettir 2 Namaz için cami ve mescidlere gidenlere, her gidiş gelişleri, her adım atışları karşılığında Allah Teâlâ cennette ikramlar hazırlatır 3 İslâm cemaat dinidir Cemaate devam etmek ve müslümanların cemaatinden ayrılmamak gerekir 1056 Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre, Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Bir kimse evinde güzelce temizlenir, sonra Allah’ın farzlarından bir farzı yerine getirmek için Allah’ın evlerinden birine giderse, attığı adımlardan her biri bir günahı silip yok eder; diğer adımı da onu bir derece yükseltir” Müslim, Mesâcid 282 Açıklamalar Hadiste geçen temizlik, herhangi bir meşrû sebeple suyu kullanamayan kimsenin yapmak zorunda olduğu teyemmüme varıncaya kadar bütün temizlenme çeşitlerini kapsar Dinimizin maddî ve manevî temizliğe ne kadar önem verdiğini ilgili bahislerde gördük İbadetlerimizin hepsinin temelinde bu iki temizlik vardır Bu temizlikten biri vücudumuzdaki görünen kirleri veya hades dediğimiz abdestsizlik gibi görünmeyen kirleri giderir; diğeri ise kalpteki manevî kirlerden bizi arındırır Bir insan evinden camiye gitmek üzere çıkarken, her iki temizliğe de riayet ederek çıkar Riyâ ve gösterişten uzak, samimiyet ve ihlâsla, ecrini ve sevabını sadece Allah’tan umarak camiye ve cemaate gelen kimse manevî temizliğe de riayet etmiş demektir Allah’ın evinden maksat, cemaatle namazın ve Allah’a ibadetin mekânı olan cami ve mescidlerdir Camiler, farz namazların cemaatle kılındığı yerlerdir Nâfile namazları evde kılmanın daha faziletli olduğuna daha önce işaret etmiştik Ancak bu tavsiyenin cami ve mescidlerde sünnet namaz kılınmayacağı gibi bir anlama gelmediğine de dikkat çekmiştik Çünkü hem Peygamber Efendimiz’in hem sahâbîlerin mescidde farzlar dışındaki namazları kıldıklarını, ayrıca itikâf yaptıklarını, Allah’ın zikriyle meşgul olduklarını biliyoruz Şu kadar var ki, nâfile namazlar farz namazlar gibi cemaat halinde kılınmamıştır Camiye cemaate giderken atılan her adımın ayrı bir ecri ve sevabı olduğunu biliyoruz Burada, bu sevabın ve mükâfatın daha müşahhas şekilde ifade edildiğini görmekteyiz Atılan her adımdan biri bir küçük günahı imha etmekte, diğer adım ise mü’minin derecesinin yükselmesine vesile olmaktadır Bu müjde, camiye ve cemaate devam etmenin ne kadar önemsenmesi gereken bir davranış olduğunu da ortaya koyucu niteliktedir Özellikle büyük şehirler başta olmak üzere, ülkemizin birçok yerleşim biriminde müslümanların cemaate devam hassasiyetini gün geçtikçe kaybettiklerini görmekteyiz Kanaatimizce bu önemli sünneti yeniden ihya için gayret etmek her müslümanın görevleri arasındadır Toplu ibadet ve toplu dua dinimizin en önemli belirleyici niteliklerinden biridir Caminin dışında hiçbir mekân bunu sağlayamaz Hadisten Öğrendiklerimiz 1 Temizlik, bütün ibadetlerin temel şartıdır 2 Cami ve mescidler Allah’ın evi olup, en emin mekânlardır 3 Farz namazları camide ve cemaatle kılmak daha faziletlidir 4 Camiye giderken atılan iki adımdan biri bir küçük günahı imha ederken, ikinci adım mü’minin Allah katındaki derecesini yükseltir 1057 Übey İbni Kâ’b radıyallahu anh şöyle dedi: – Ensardan bir adam vardı Evi mescide ondan daha uzak olan bir kimse bilmiyorum Buna rağmen hiçbir namazı kaçırmıyordu Kendisine: – Keşke bir merkep satın alsan! Karanlık ve sıcak günlerde ona binerdin? denildi Adam: – Evimin mescide yakın olması beni sevindirmez Ben mescide gelip giderken attığım her adıma sevap yazılmasını istiyorum, dedi Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem: – “Allah Teâlâ bunların hepsinin sevabını senin için bir araya topladı” buyurdu Müslim, Mesâcid 278 Ayrıca bk Ebû Dâvûd, Salât 48 Açıklamalar Evinin Mescid-i Nebevî’ye uzaklığına rağmen, bütün vakit namazlarını Resûl-i Ekrem’le birlikte kılan Medineli bu sahâbînin kim olduğunu bilmiyoruz Fakat onun diğer sahâbîlerin dikkatini çektiğini ve kendisine gıpta edildiğini görüyoruz Medine’nin yakıcı sıcağında ve gece karanlığında mescide gelmenin hiç de kolay bir iş olmadığını bilenler ona hiç olmazsa bir merkep almayı tavsiye etmişler, fakat o bu teklifi sırf daha çok sevap kazanma arzusuyla kabul etmemiştir Bu sahâbînin, mescide yürüyerek gidip gelmenin daha faziletli olduğunu bildiği anlaşılmaktadır Bir merkep alma teklifi yapan sahâbînin, hadisin râvisi Übey İbni Kâ’b’ın kendisi olduğu Ebû Dâvûd’un rivayetinden açıkça anlaşılmaktadır Bu teklif, uzaktan gelenlerin mescide binitli olarak gelmelerinin câiz olduğunu da göstermekte, nitekim sahâbîler arasında böyle gelenler olduğu da bilinmektedir Bu sebeple fıkıh kitaplarımızda konuya özellikle yer verildiğini görürüz Böyle hadisler, kişinin evinin cami ve mescidlere uzak olmasını istemesine veya Peygamber Efendimiz’in böyle tavsiye ettiğine delil gösterilemez Çünkü Efendimiz’in kendi evlerinin kapısı mescide açılmaktaydı Fakat evler mescide ne kadar uzak olursa olsun, farz namazları kılmak için mescide gelmenin faziletine ve böyle davranmanın övüldüğüne delil teşkil eder Daha sonraki dönemlerde şehirler büyüyüp gelişince, her mahallede hatta her sokakta bir mescid inşa edilmiş, insanların üşenmeden ve zorluk çekmeden cemaate devam edebilmelerine imkân sağlanmıştır Bu sebeple, İslâm âlimleri arasında yakında olan bir camiye gitmenin mi yoksa uzak camiyi tercih etmenin mi daha faziletli olduğu münakaşa edilmiştir Bazı mezheplerde bu husus kişinin tercihine bırakılırken, Mâlikî mezhebi ulemâsı mahalle mescidini bırakıp uzağa gitmenin doğru olmadığı kanaatindedirler Bu hadisi daha önce 139 numara ile de okumuştuk Hadisten Öğrendiklerimiz 1 Evler mescide uzak da olsa, farz namazların edası için cemaate gelmek büyük faziletlerdendir 2 Binitli olarak da namaza gidilebilir 3 Kişi meşrû bir işi daha çok ecir ve sevap kazanmak niyetiyle yaparsa, Allah ona bunun karşılığını verir 4 Camiye ve cemaate sadece giderken değil, dönerken de adım başına sevap yazılır 5 Sahâbe-i kirâm yaptıkları işlerde Allah’ın rızasını ve sevap kazanmayı her şeyden üstün tutarlardı Riyazüs salihin |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|