Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
ahlakının, din, gençlerin, yayılmasında, önemi

Din Ahlakının Yayılmasında Gençlerin Önemi

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Din Ahlakının Yayılmasında Gençlerin Önemi






Din Ahlakının Yayılmasında Gençlerin Önemi
Din Ahlakının Yayılmasında Gençlerin Önemi





İçinde yaşadığımız dönem, insanların Kuran ahlakını öğrenmeye ve müminlerin tebliğ faaliyetlerine her zamankinden daha çok ihtiyaç duydukları bir dönemdir Bu döneme en büyük katkıyı sağlayacak kişiler ise, şüphesiz ki samimi iman sahibi gençlerdir Çünkü gençlik, bir kişinin Allah’ın rızasını kazanmak ve Kuran ahlakına hizmet etmek için çaba göstermeye başlayabileceği en verimli dönemlerden biridir Kuran'da adı geçen peygamberlerin ve onlarla birlikte iman edenlerin büyük çoğunluğunun gençlerden oluşması bunun en açık delilidir Bu mübarek kişiler ne kadar genç olurlarsa olsunlar, Allah’a iman ediyor olmanın getirdiği olgunluğu ve sorumluluk bilincini daima sergilemiş ve Allah’ın izniyle birçok kişinin imanına vesile olmuşlardır

Ahlakı ve yaşantısıyla tüm müminlere örnek olmuş olan değerli İslam alimi İmam Rabbani, "Biz kuluz Sahibimizin emrindeyiz Başıboş değiliz Her istediğimizi yapmaya serbest değiliz İyi düşünelim! Uzağı gören akıl sahibi olalım! Kıyamet günü utanmaktan, pişman olmaktan başka, ele bir şey geçmez Gençlik çağı, kazanç zamanıdır Mert olan, bu vaktin kıymetini bilip elden kaçırmaz İhtiyarlık herkese nasip olmaz Nasip olsa da elverişli vakit ele geçmez" (Mektubat 73 mektup) diyerek Müslümanlar için Allah’a karşı olan sorumluluklarını gençlik çağından itibaren yerine getirmenin önemini vurgulamıştır Ancak gençlik, din ahlakından uzak yaşayan toplumlarda yerleşmiş olan yanlış bir kanaate göre, gelişigüzel geçirilen yılların, çok kontrollü olmayan bir dönemin adıdır Ya da sadece, insanların yaşlılık dönemleri için yatırım yaptıkları; diğer bir deyişle geleceklerini garantiye aldıkları, eğitimlerini ve kariyerlerini tamamladıkları dönemdir Elbette insan yaşamında bütün bunların yapılması, doğal olarak gençlik dönemine denk gelmektedir Ancak gençlik dönemini tüm bunlardan daha önemli kılan, gerçekte yaşlılık dönemi için değil, ölümden sonraki sonsuz hayat için çaba gösterilecek bir dönem olmasıdır Bu nedenle fiziksel ve zihinsel sağlığın yerinde olduğu, en zinde ve enerjik olunan gençlik yılları, İslam alimimiz İmam Rabbani’nin de hatırlattığı gibi insanların din ahlakına çok iyi hizmet edebilecekleri, aklederek, tefekkür ederek nimetlerin şükrünü verebilecekleri çok değerli yıllardır

Gençlik aynı zamanda kişilik yapısının oluştuğu, iyi ve kötü alışkanlıkların kazanıldığı bir dönemdir Bu dönemde insanlar, din ahlakından uzak yaşayan bir toplumda yerleşmiş olan alışkanlıklara, yapıya ve düşünce sistemine henüz tam olarak adapte olmamıştır Bir kimlik oluşturma aşamasında oldukları için, Yüce Allah'ın hidayet vermesiyle, Allah'ın emir ve yasakları doğrultusunda en güzel ahlak modelini hayata geçirebilir ve bunu ömürlerinin sonuna kadar sürdürebilirler İşte tüm bu nedenlerle, Yüce Allah, Kuran'da da bildirdiği üzere, mübarek kullarına genç yaşlarında din ahlakını tebliğ etme görevini ve peygamberliği vermiştir

Genç Yaşta Kendilerine Peygamberlik Verilen Mübarek Şahıslar

Kuran'da genç yaşta Allah'ın elçilik göreviyle şereflendirildiği bildirilen mübarek şahıslardan biri Hz İbrahim'dir Putları ilah edinen (Allah’ı tenzih ederiz) müşrik kavmine din ahlakını tebliğ eden Hz İbrahim'in genç yaşta olduğu Kuran'da şöyle haber verilmiştir:

"Andolsun Allah'a, sizler arkanızı dönüp gittikten sonra, ben sizin putlarınıza muhakkak bir tuzak kuracağım" Böylece o, yalnızca büyükleri hariç olmak üzere onları paramparça etti; belki ona başvururlar diye "Bizim ilahlarımıza bunu kim yaptı? Şüphesiz o, zalimlerden biridir" dediler "Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını işittik" dediler (Enbiya Suresi, 57-60)

Hz İbrahim soyunu sürdürebilmek ve kendisinden sonra peygamberlik görevini devredebilmek için Yüce Allah'a, kendisine bir çocuk vermesi için dua etmiştir Sonsuz merhamet sahibi Rabbimiz de duasına icabet ederek ona Hz İsmail'i vermiştir Hz İsmail de daha çocuk yaşta olmasına rağmen Allah'a imanı ve emirlerine olan itaati ile örnek bir Müslümandır

Hz İsa

Hz İsa, Allah'ın dilemesiyle mucizevi bir şekilde babasız dünyaya gelmiş, aynı zamanda beşikte iken insanlara Allah'ın kendisini peygamber kıldığını bildirmiştir Allah'ın İncil'i vahyettiği Hz İsa ve ona tabi olan yardımcıları Havariler de Allah'ın çok genç yaşlarda hidayet verdiği Müslümanlardır Kuran'da Hz İsa'nın beşikte iken konuşması şöyle bildirilmektedir:

“Bunun üzerine ona (çocuğa) işaret etti Dediler ki: "Henüz beşikte olan bir çocukla biz nasıl konuşabiliriz?" (İsa) Dedi ki: "Şüphesiz ben Allah'ın kuluyum (Allah) Bana Kitabı verdi ve beni peygamber kıldı" "Nerede olursam (olayım,) beni kutlu kıldı ve hayat sürdüğüm müddetçe, bana namazı ve zekatı vasiyet (emr) etti" "Anneme itaati de Ve beni mutsuz bir zorba kılmadı" "Selam üzerimedir; doğduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak yeniden-kaldırılacağım gün de" İşte Meryem oğlu İsa; hakkında kuşkuya düştükleri "Hak Söz" (Meryem Suresi, 29-34)

Hz Yahya

Hz Zekeriya'nın oğlu olan ve Hz İsa ile aynı dönemde aynı kavme peygamber olarak gönderilen Hz Yahya da Allah'ın küçük yaşta hidayet verdiği mübarek bir insandır Henüz çocuk yaşlardayken kendisine nasip edilen hikmet, Kuran'da şöyle bildirilmektedir:

“(Çocuğun doğup büyümesinden sonra ona dedik ki "Ey Yahya, Kitabı kuvvetle tut" Daha çocuk iken ona hikmet verdik Katımız'dan ona bir sevgi duyarlılığı ve temizlik (de verdik) O, çok takva sahibi biriydi” (Meryem Suresi, 12-13)

Hz Yusuf

Hz Yusuf; yaşamı, mücadelesi, uğradığı iftira ve zindanda geçirdiği yıllarla tüm müminler için hikmetli bir örnektir Ona genç yaşta hidayet verildiği Kuran'da şöyle bildirilmektedir:

“…Böylelikle Biz, Yusuf'u yeryüzünde (Mısır'da) yerleşik kıldık Ona sözlerin yorumundan (olan bir bilgiyi) öğrettik Allah, emrinde galib olandır, ancak insanların çoğu bilmezler Erginlik çağına erişince, kendisine hüküm ve ilim verdik İşte Biz, iyilik yapanları böyle ödüllendiririz” (Yusuf Suresi, 21-22)

Peygamberimiz(Sav)’e Tabi Olan Gençler

Peygamberlerin yaşamlarına ve mücadelelerine bakıldığında, onlara tabi olan ve Hak mücadelede onlara yardım edenlerin de oldukça genç oldukları görülmektedir

Sahabeler ve Peygamberimiz (sav)'in Gençlere Verdiği Önem

Yüce Allah'ın kullarına gönderdiği son peygamberi olan Hz Muhammed (sav), tüm insanları İslam ahlakına davet etmiştir Nitekim ilk Müslümanlar incelendiğinde, içlerinde toplumun her kesiminden insanların yer aldığı görülmektedir Ancak, bu insanlar arasında gençler çoğunluktadır Mekke'nin önde gelen ailelerine mensup gençler, İslam dinine toplumun diğer fertlerini oluşturan kişilerden daha fazla ilgi göstermişlerdir İslam ahlakını yayma konusunda Hz Peygamber (sav)'e asıl destek ve yardımcı olanlar bu imanlı gençlerdir Peygamberimiz (sav)'e ilk dönemlerde inanmış Müslümanlardan birkaç kişi, elli yaş civarında, bazıları otuz beş yaşın üzerinde, diğerleri ise otuz yaşın altında bulunuyordu

Peygamberimiz Hz Muhammed (sav) gençlere çok büyük önem vermiş, vahiy katiplerini genellikle gençler arasından seçmiştir Gençleri, öğretmen ve çoğu yaşlı sahabelerden oluşan ordulara komutan tayin etmiştir Yine çoğu savaşta sancağı bizzat kendisi gençlere vermiştir Peygamberimiz (sav)'in çevresindeki gençlerden birinin sözleri şöyle rivayet edilir:

Cündüb İbnu Abdillah radıyallahu anh anlatıyor:

"Biz erginlik çağına yaklaşmış bir grup genç Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm ile beraberdik Kur'ân'ı öğrenmezden önce imanı öğrendik Sonra da Kur'ân'ı öğrendik Kur'ân sayesinde imanımız daha da arttı” (Kütübi Sitte, İman Bölümü Hadis 5961)

Tüm müminler için hikmetli birer örnek olan bu gençlerin faaliyetlerine birçok örnek vermek mümkündür Tarihi kaynaklara göre;

Peygamberimiz (sav)'in etrafındaki bu gençlerden,
Hz Ali, çok küçük yaşta Resulullah (sav)'a tabi olmuş, kazandığı zaferlerin büyük çoğunluğunu da 20 ile 30 yaşları arasında gerçekleştirmiştir
25 yaşlarında iken Habeşistan'a hicret eden Câfer b Ebu Tâlib'in, İslam'ı savunmak üzere Habeşistan hükümdarının, Hıristiyan din adamlarının ve saray erkanının huzurunda yaptığı hikmetli konuşma tarihe geçmiştir
Mus'ab b Umeyr 25 yaşında iken, I Akabe biatından sonra Hz Muhammed (sav) tarafından Medine'ye öğretmen olarak gönderilmiştir Onun faaliyetleri vesilesiyle pek çok Medineli, Müslüman olmuştur
Peygamberimiz Hz Muhammed (sav) tarafından komşu hükümdarlara ve Arap kabilelerine gönderilen mektupların çoğunu Zeyd b Sâbit adlı genç sahabe yazmıştır Aynı zamanda komşu ülkelerden gelen mektupları tercüme etmek ve bunlara cevap yazmak için Peygamber Efendimiz (sav)'in emriyle İbranice ve Süryanice öğrenmiştir Vahiy katipleri arasında yer almıştır Hz Muhammed (sav) vefat ettiğinde ise Zeyd b Sâbit henüz 21 yaşındadır
Peygamberimiz (sav)'in etrafındaki bu gençlerin, ilk yıllarda Arap Yarımadasının dışında da İslam ahlakının tanınmasında önemli katkıları olmuştur
Hz Musa’ya Tabi Olanlar

Firavun’a ve putperest kavmine karşı örnek bir mücadele sergileyen Hz Musa, kavmini din ahlakına çağırmıştır Bu çağrılar sonucu iman eden ve Hz Musa'nın yardımcıları olan kişilerin de gençlerden oluştuğu Kuran'da şöyle bildirilmektedir:

“Sonunda Musa'ya kendi kavminin bir zürriyetinden (gençlerinden) başka -Firavun ve önde gelen çevresinin kendilerini belalara çarptırmaları korkusuyla- iman eden olmadı" (Yunus Suresi, 83)

“Hani Musa genç yardımcısına demişti: "İki denizin birleştiği yere ulaşıncaya kadar gideceğim ya da uzun zamanlar geçireceğim"” (Kehf Suresi, 60)

Kehf Mağarasındaki Gençler

Ashab-ı Kehf, Kuran'da Kehf Suresi'nde bildirilen, iman eden bir grup gençtir Kehf Ehli'nin mağaraya sığınmalarının nedeni dönemin baskıcı sisteminin oluşturduğu ortamdır Kendi fikirlerini rahatça söyleyemeyen, doğruları anlatamayan, din ahlakını gerektiği gibi tebliğ etmeleri engellenen Kehf Ehli, çözümü bu toplumdan uzaklaşmakta bulmuştur Kehf Suresi, Peygamberimiz (sav)'in ve İslam alimlerinin pek çok yönüyle dikkat çektiği bir suredir Kehf ve Rakim Ehli'nden kıssaların aktarıldığı Kehf Suresi'nde, ahir zamana (hadislerde haber verilen, kıyametten önce yaşanacak olan döneme) işaret eden birçok ifade bulunmaktadır Bu ayetlerden bazıları şöyledir:

“Sen, yoksa Kehf ve Rakim Ehlini Bizim şaşılacak ayetlerimizden mi sandın? O gençler, mağaraya sığındıkları zaman, demişlerdi ki: "Rabbimiz, Katından bize bir rahmet ver ve işimizden bize doğruyu kolaylaştır (bizi başarılı kıl)” (Kehf Suresi, 9-10)

Bu ayetlerde, ahir zamanda gençlerin büyük sorumluluklar yükleneceklerine, sapkın felsefelerle fikri bir mücadele yürütülmesinde, din ahlakının anlatılmasında ve insanlara yönelik zulmün kaldırılmasında gençlerin önemli görevler üstleneceklerine işaret ediliyor olabilir (En doğrusunu Allah bilir)

Ahir Zamanda Mehdi’nin Genç Yardımcıları

Peygamberimiz Hz Muhammed (sav), hadislerinde, ahir zamanda müminlerin başına geçecek, mübarek bir şahıs olan Hz Mehdi'nin müjdesini vermiştir Ahir zamanda Allah'ın, zulüm ve kargaşayla dolu olan dünyayı adaletle doldurmak ve İslam ahlakını yeryüzünde hakim kılmak için görevlendirdiği Hz Mehdi'nin yardımcılarının da genç oldukları hadislerde haber verilmiştir:
Hükeym bin Sa'd şöyle der:

İmam Emirülmüminin Ali (as)'ın şöyle buyurduğunu duydum:

"Mehdi aleyhisselam'ın ashabı gençtir ve içlerinde yaşlı yoktur; ancak gözdeki sürme veya azıktaki tuz kadardırlar Ve azıktaki en az şey, tuzdur"

Kuran Ahlakının Yayılmasında Gençlere Düşen Sorumluluk

Sonsuz hikmet sahibi Rabbimiz'in kullarına bir rahmeti olan gençlik, müminlerin şükrüne vesile olması gereken bir nimettir Kuşkusuz "Sonra o gün, nimetten sorguya çekileceksiniz" (Tekasür Suresi, 8) ayetinin hükmü gereği her Müslümanın bu nimeti Allah yolunda en hayırlı şekilde değerlendirmesi gerekmektedir

Gençler, yeryüzünde güzel ahlakın yayılmasından, savaşların, zulmün, gözyaşının dindirilmesinden, Müslümanların yeryüzünde eziyet görmelerinden kendilerini sorumlu hissetmeli ve iyiliği emredip kötülükten sakındırma görevini üstlenmelidirler Tüm bunların temelini oluşturan sapkın felsefelerle fikri anlamda mücadele etmeli, kendilerinden önceki salih müminlerin yaşamını örnek almalıdırlar Sahabenin Hz Peygamber (sav)'e bağlılığını, ona sevgisini, itaatini örnek almalı, kendilerine Kuran'ı ve Peygamberimiz (sav)'in sünnetlerini rehber edinmelidirler Böylece dünyanın, çok yakın olan, aydınlık günlerine yaklaşılmasına Allah’ın izniyle mümin gençler bu çabalarıyla vesile olacaklardır

Bu makale, İlmi Mercek Dergisi 49 sayı (Temmuz 2008) 28 sayfada yayınlanmıştır



Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.