Yusuf Süresi Meali |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Yusuf Süresi MealiYusuf Süresi Meali Mumine Sitesi 012-YÛSUF 12-YÛSUF Yusuf suresi, 111 (yüzonbir) âyet olup 1,2 ve 3 âyetler Medine'de, diğerleri Mekke'de inmiştir Sûrenin başından sonuna kadar Yusuf Peygamber'den bahsedildiği için bu adı almıştır Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla 1 Elif Lâm Râ Bunlar, apaçık Kitab'ın âyetleridir Rivayet edildiğine göre, yahudi alimleri Mekke müşriklerinin ileri gelenlerine, “İsrailoğullarının niçin Mısır’a gittiklerini Muhammed’e sorun, bakalım ne cevap verecek” diye telkin etmişler, onlar da sormuş, bunun üzerine bu sure inmiştir Nitekim ayette onların bu sorularına işaret edilmektedir 2 Anlayasınız diye biz onu Arapça bir Kur'an olarak indirdik3 (Ey Muhammed!) Biz, sana bu Kur'an'ı vahyetmekle geçmiş milletlerin haberlerini sana en güzel bir şekilde anlatıyoruz Gerçek şu ki, sen bundan önce (bu haberleri) elbette bilmeyenlerden idin4 Bir zamanlar Yusuf, babasına (Ya'kub'a) demişti ki: Babacığım! Ben (rüyamda) on bir yıldızla güneşi ve ayı gördüm; onları bana secde ederlerken gördüm 5 (Babası Yavrucuğum! dedi, rüyanı sakın kardeşlerine anlatma; sonra sana bir tuzak kurarlar! Çünkü şeytan insana apaçık bir düşmandır 6 İşte böylece Rabbin seni seçecek, sana (rüyada görülen) olayların yorumunu öğretecek ve daha önce iki atan İbrahim ve İshak'a nimetini tamamladığı gibi sana ve Ya'kub soyuna da nimetini tamamlayacaktır Çünkü Rabbin çok iyi bilendir, hikmet sahibidir 7 Andolsun ki Yusuf ve kardeşlerinde, (almak) isteyenler için ibretler vardır8 (Kardeşleri) dediler ki: Yusufla kardeşi (Bünyamin) babamıza bizden daha sevgilidir Halbuki biz kalabalık bir cemaatiz Şüphesiz ki babamız apaçık bir yanlışlık içindedir Yusuf ile Bünyamin bir anadan, diğer oğulları ise başkan bir anadan idiler 9 (Aralarında dediler ki Yusufu öldürün veya onu (uzak) bir yere atın ki babanızın teveccühü yalnız size kalsın! Ondan sonra da (tevbe ederek) sâlih kimseler olursunuz! Ayetin son kısmını “Bundan sonra işinizi yoluna koymuş, durumunuzu düzelmiş olursunuz” şeklinde anlamak da mümkündür 10 Onlardan biri: Yusufu öldürmeyin, eğer mutlaka yapacaksanız onu kuyunun dibine atın da geçen kervanlardan biri onu alsın (götürsün), dedi Bu teklifi yapan Yehuda isminde birisi idi Kardeşlerine bunu kabul ettirdi ve babalarına geldiler 11 Dediler ki: "Ey babamız! Sana ne oluyor da Yusuf hakkında bize güvenmiyorsun! Oysa ki biz onun iyiliğini istemekteyiz 12 Yarın onu bizimle beraber (kıra) gönder de bol bol yesin (içsin), oynasın Biz onu mutlaka koruruz" 13 (Babaları) dedi ki: Onu götürmeniz beni mutlaka üzer Siz ondan habersizken onu bir kurdun yemesinden korkarım HzPeygamber’den nakledilen bir hadiste belirtildiği gibi Ya’kub (as): “Onu kurdun yemesinden korkarım” şeklindeki bu sözü ile farkında olmadan onlara, tasarladıkları planı nasıl örtbas edecekleri konusunda bir ipucu vermiştir Gerçekten 17 Ayette de görüleceği üzere onlar bu ipucundan yararlanmışlardır 14 Dediler ki: Hakikaten biz (kuvvetli) bir topluluk olduğumuz halde, eğer onu kurt yerse, o zaman biz gerçekten âciz kimseler sayılırız 15 Onu götürüp de kuyunun dibine atmaya ittifakla karar verdikleri zaman, biz Yusufa: Andolsun ki sen onların bu işlerini onlar (işin) farkına varmadan, kendilerine haber vereceksin, diye vahyettik Tefsircilerin birçoğu, ayette geçen “biz Yusuf’a vahyettik” ifadesine dayanarak Hz Yusuf’a peygamberliğin daha o zaman verildiğine kanidir Cenab-ı Hakk’ın HzYusuf’a kuyuya atıldığı zamanki bu vadi daha sonra gerçekleşmiş ve ilerideki ayetlerde görüleceği üzere Hz Yusuf bu tuzaktan kurtulmuş, kardeşlerine de bütün yaptıklarını bildiğini söylemiştir 16 Akşamleyin ağlayarak babalarına geldiler 17 Ey babamız! dediler, biz yarışmak üzere uzaklaştık; Yusufu eşyamızın yanında bırakmıştık (Ne yazık ki) onu kurt yemiş! Fakat biz doğru söyleyenler olsak da sen bize inanmazsın 18 Gömleğinin üstünde sahte bir kan ile geldiler (Yakub) dedi ki: Bilakis nefisleriniz size (kötü) bir işi güzel gösterdi Artık (bana düşen) hakkıyla sabretmektir Anlattığınız karşısında (bana) yardım edecek olan, ancak Allah'tır Rivayet edildiğine göre kardeşleri, Yusuf’un gömleğini kana bulayıp babalarına getirdiklerinde, acı haberi alan Ya’kub (as), feryada başladı, onun gömleğini istedi Onu yüzüne sürüp ağladı ve dedi ki: “Bugüne kadar böyle yumuşak huylu bir kurt görmedim! Oğlumu yemiş de sırtındaki gömleği yırtmamış!” Buna göre Hz Ya’kub, onların hilesini sezmişti Fakat yapılacak bir şey yoktu 19 Bir kervan geldi ve sucularını (kuyuya) gönderdiler, o da (gidip) kovasını saldı, (Yusufu görünce) "Müjde! İşte bir oğlan!" dedi Onu bir ticaret malı olarak sakladılar Allah onların yaptıklarını çok iyi bilir20 (Kafile Mısır'a vardığında) onu değersiz bir pahaya, sayılı birkaç dirheme sattılar Onlar zaten ona değer vermemişlerdi Ayetin son kısmını “zaten onu hemen elden çıkarmak istiyorlardı” şeklinde çevirmek de mümkündür 21 Mısır'da onu satın alan adam, karısına dedi ki: "Ona değer ver ve güzel bak! Umulur ki bize faydası olur Veya onu evlât ediniriz" İşte böylece (Mısır da adaletle hükmetmesi) ve kendisine (rüyadaki) olayların yorumunu öğretmemiz için Yusufu o yere yerleştirdik Allah, emrini yerine getirmeye kadirdir Fakat insanların çoğu (bunu) bilmezler Tefsirlerdeki rivayete göre Hz Yusuf’u himayesine alan bu zat Mısır’ın maliye bakanı idi O, Hz Yusuf’un zeka ve kabiliyetini sezmiş, bu yüzden ileride kendisinden devlet işlerinde yararlanabileceğini düşünmüştü Ayrıca son derece sevimli bir çocuk olan HzYusuf’u evlat edinebileceklerini söylemişti Çünkü çocukları yoktu 22 (Yusuf) erginlik çağına erişince, ona (isabetle) hükmetme (yeteneği) ve ilim verdik İşte güzel davrananları biz böyle mükâfatlandırırız23 Evinde bulunduğu kadın, onun nefsinden murat almak istedi, kapıları iyice kapattı ve "Haydi gel!" dedi O da" (Hâşâ), Allah'a sığınırım! Zira kocanız benim velinimetimdir, bana güzel davrandı Gerçek şu ki, zalimler iflah olmaz!" dedi HzYusuf büyümüş, gelişmiş ve görkemli bir genç olmuştu Onun bu hali, yaşadığı evin hanımında kendisine karşı farklı duyguların belirmesine sebep olmuş ve kadın HzYusuf’a gayri meşru ilişki teklif etmişti 24 Andolsun ki, kadın ona meyletti Eğer Rabbinin işaret ve ikazını görmeseydi o da kadına meyletmişti İşte böylece biz, kötülük ve fuhşu ondan uzaklaştırmak için (delilimizi gösterdik) Şüphesiz o ihlâslı kullarımızdandı Tefsircilerin çoğuna göre HzYusuf’un kadına olan bu meyli cinsel bir meyil idi Fakat bazı tefsirciler peygamberlerin böyle bir meyle kapılmaktan masun ve münezzeh olduklarını belirterek ayetteki ilgili sözü “O da kadını dövmeye niyet etmişti Fakat Allah’ın ikazı ile bundan vazgeçti” şeklinde yorumlamışlardır Her halükarda Hz Yusuf’un bu niyet ve meylinden vazgeçmişti 25 İkisi de kapıya doğru koştular Kadın onun gömleğini arkadan yırttı Kapının yanında onun kocasına rastladılar Kadın dedi ki: Senin ailene kötülük etmek isteyenin cezası, zindana atılmaktan veya elem verici bir işkenceden başka ne olabilir! 26 Yusuf: "Asıl kendisi benim nefsimden murat almak istedi" dedi Kadının akrabasından biri şöyle şahitlik etti: "Eğer gömleği önden yırtılmışsa, kadın doğru söylemiştir, bu ise yalancılardandır" 27 "Eğer gömleği arkadan yırtılmışsa, kadın yalan söylemiştir Bu ise doğru söyleyenlerdendir"28 (Kocası, Yusuf'un gömleğinin) arkadan yırtılmış olduğunu görünce, (kadına): "Şüphesiz, dedi; bu, sizin tuzağınızdır Sizin tuzağınız gerçekten büyüktür" 29 "Ey Yusuf! Sen bundan (olanları söylemekten) vazgeç! (Ey kadın!) Sen de günahının affını dile! Çünkü sen günahkârlardan oldun" 30 Şehirdeki bazı kadınlar dediler ki: Azizin karısı, delikanlısının nefsinden murat almak istiyormuş; Yusufun sevdası onun kalbine işlemiş! Biz onu gerçekten açık bir sapıklık içinde görüyoruz31 Kadın, onların dedikodusunu duyunca, onlara dâvetçi gönderdi; onlar için dayanacak yastıklar hazırladı Herbirine bir bıçak verdi (Kadınlar meyveleri soyarken Yusufa): "Çık karşılarına!" dedi Kadınlar onu görünce, onun büyüklüğünü anladılar (Şaşkınlıklarından) ellerini kestiler ve dediler ki: Hâşâ Rabbimiz! Bu bir beşer değil Bu ancak üstün bir melektir! “Dayanacak yastıklar” diye tercüme edilen “müttekeen” kelimesi, “yemek meclisi” şeklinde de anlaşılabilir Çünkü onlar müreffeh insanların adeti olduğu üzere yerken, içerken, ve sohbet ederken arkalarına dayanırlardı Bundan ötürü dayanarak yemek yeme yasaklanmıştır Bu konudaki Cabir hadisi şöyledir:”Allah Resulü sol elimizle ve arkamıza dayanarak yememizi yasakladı” 32 Kadın dedi ki: İşte hakkında beni kınadığınız şahıs budur Ben onun nefsinden murat almak istedim Fakat o, (bundan) şiddetle sakındı Andolsun, eğer o kendisine emredeceğimi yapmazsa mutlaka zindana atılacak ve elbette sürünenlerden olacaktır! 33 (Yusuf Rabbim! Bana zindan, bunların benden istediklerinden daha iyidir! Eğer onların hilelerini benden çevirmezsen, onlara meyleder ve cahillerden olurum! dedi34 Rabbi onun duasını kabul etti ve onların hilesini uzaklaştırdı Çünkü O çok iyi işiten, pek iyi bilendir 35 Sonunda (aziz ve arkadaşları) kesin delilleri görmelerine rağmen (halkın dedikodusunu kesmek için yine de) onu bir zamana kadar mutlaka zindana atmaları kendilerine uygun göründü 36 Onunla birlikte zindana iki delikanlı daha girdi Onlardan biri dedi ki: Ben (rüyada) şarap sıktığımı gördüm Diğeri de: Ben de başımın üstünde kuşların yemekte olduğu bir ekmek taşıdığımı gördüm Bunun yorumunu bize haber ver Çünkü biz seni güzel davrananlardan görüyoruz, dedi37 (Yusuf) dedi ki: Size yedirilecek yemek gelmeden önce onun yorumunu mutlaka size haber vereceğim Bu, Rabbimin bana öğrettiklerindendir Şüphesiz ben Allah'a inanmayan bir kavmin dininden uzaklaştım Onlar ahireti inkâr edenlerin kendileridir HzYusuf gençlerin bu durumundan istifade ederek onlara tevhid dinini tebliğ etmek istedi Dolayısıyla onların rüyalarını yorumlamadan önce, kendisinin hak din üzerinde olduğunu, bilgilerinin Allah tarafından öğretildiğini ve Mısırlıların yanlış yolda olduklarını bildirerek onları hazırladı ve hak dini onlara tebliğ etti İşte bu ve bundan sonraki üç ayet bununla ilgilidir 38 Atalarım İbrahim, İshak ve Ya'kub'un dinine uydum Allah'a herhangi bir şeyi ortak koşmamız bize yaraşmaz Bu, Allah'ın bize ve insanlara olan lütfundandır Fakat insanların çoğu şükretmezler39 Ey zindan arkadaşlarım! Çeşitli tanrılar mı daha iyi, yoksa gücüne karşı durulamaz olan bir tek Allah mı? 40 Allah'ı bırakıp da taptıklarınız, sizin ve atalarınızın taktığı birtakım isimlerden başka bir şey değildir Allah onlar hakkında herhangi bir delil indirmemiştir Hüküm sadece Allah'a aittir O size kendisinden başkasına ibadet etmemenizi emretmiştir İşte dosdoğru din budur Fakat insanların çoğu bilmezler 41 Ey zindan arkadaşlarım ! (Rüyalarınıza gelince), biriniz (daha önce olduğu gibi) efendisine şarap içirecek; diğeri ise asılacak ve kuşlar onun başından (beynini) yiyecekler Yorumunu sorduğunuz iş (bu şekilde) kesinleşmiştir 42 Onlardan, kurtulacağını bildiği kimseye dedi ki: Beni efendinin yanında an, (umulur ki beni çıkarır) Fakat şeytan ona, efendisine anmayı unutturdu Dolayısıyla (Yusuf), birkaç sene daha zindanda kaldı Bazı tefsircilere göre HzYusuf, Allah’tan başkasından yardım istediği için beş yıllık hapislikten sonra yedi yıl daha hapisde kalmaya mahkum oldu Böylece hapis süresi on iki yıl oldu Burada akla şöyle bir soru gelebilir: Çeşitli ayet ve hadislerle başkasından yardım isteme meşru kabul edildiğine, hatta yerine göre kafirden de yardım istenebileceğine göre, HzYusuf’un Allah’tan başkasından da medet umması niçin hoş karşılanmamıştır? Bunun cevabı şudur: Allah, peygamberlerini yarattıkları üzerine seçkin kıldığı gibi işlerin en iyisi, en güzeli ve en evlasını da onlara yakıştırmıştır Peygamber için en evla olan, darda kaldığı zaman Rabbinden başkasına dayanmaması ve el açmamasıdır 43 Kral dedi ki: Ben (rüyada) yedi arık ineğin yediği yedi semiz inek gördüm Ayrıca, yedi yeşil başak ve diğerlerini de kuru gördüm Ey ileri gelenler! Eğer rüya yorumluyorsanız, benim rüyamı da bana yorumlayınız44 (Yorumcular) dediler ki: Bunlar karmakarışık düşlerdir Biz böyle düşlerin yorumunu bilenlerden değiliz İslam alimleri rüya olayını üç sınıfa ayırmışlardır: 1Allah’tan olan ikaz ve işaretler, 2Nefisten kaynaklanan düş, 3Şeytanın korkutma ve saptırmaları 45 (Zindandaki) iki kişiden kurtulmuş olan, uzun bir zaman sonra (Yusufu) hatırlayarak dedi ki: Ben size onun yorumunu haber veririm, beni hemen (zindana) gönderin 46 (Yusufun yanına gelerek dedi ki Ey Yusuf, ey doğru sözlü kişi! (Rüyada görülen) yedi arık ineğin yediği yedi semiz inek ile yedi yeşil başak ve diğerleri de kuru olan (başaklar) hakkında bize yorum yap Ümit ederim ki, insanlara (isabetli yorumunla) dönerim de belki onlar da doğruyu öğrenirler 47 Yusuf dedi ki: Yedi sene âdetiniz üzere ekin ekersiniz Sonra da yiyeceklerinizden az bir miktar hariç, biçtiklerinizi başağında (stok edip) bırakınız 48 Sonra bunun ardından, saklayacaklarınızdan az bir miktar (tohumluk) hariç, o yıllar için biriktirdiklerinizi yeyip bitirecek yedi kıtlık yılı gelecektir 49 Sonra bunun ardından da bir yıl gelecek ki, o yılda insanlara (Allah tarafından) yardım olunacak ve o yılda (meyvesuyu ve yağ) sıkacaklar Yani, bol bol meyve ve sebzelere kavuşacaklar, üzüm hurma, zeytin ve susam gibi şeyleri sıkarak sularından istifade edeceklerdir Bu bolluk senesine dair rüyada bir işaret yoktur Hz Yusuf bunu sadece bir vahiy ve ilham ile onlara müjdelemiştir 50 (Adam bu yorumu getirince) kral dedi ki: "Onu bana getirin!" Elçi, Yusufa geldiği zaman, (Yusuf) dedi ki: "Efendine dön de ona: Ellerini kesen o kadınların zoru neydi? diye sor Şüphesiz benim Rabbim onların hilesini çok iyi bilir" 51 (Kral kadınlara) dedi ki: Yusufun nefsinden murat almak istediğiniz zaman durumunuz neydi? Kadınlar, Hâşâ! Allah için, biz ondan hiçbir kötülük görmedik, dediler Azizin karısı da dedi ki: "Şimdi gerçek ortaya çıktı Ben onun nefsinden murat almak istemiştim Şüphesiz ki o doğru söyleyenlerdendir" 52 (Yusuf dedi ki): Bu, azizin yokluğunda ona hainlik etmediğimi ve Allah'ın hainlerin hilesini başarıya ulaştırmayacağını (herkesin) bilmesi içindir53 (Bununla beraber) nefsimi temize çıkarmıyorum Çünkü nefis aşırı şekilde kötülüğü emreder; Rabbim acıyıp korumuş başka Şüphesiz Rabbim çok bağışlayan, pek esirgeyendir 54 Kral dedi ki: Onu bana getirin, onu kendime özel danışman edineyim Onunla konuşunca: Bugün sen yanımızda yüksek makam sahibi ve güvenilir birisin, dedi Kral gördüğü rüyanın yorumunu bir de HzYusuf’tan bizzat dinlemek istedi O da rüyayı ve yorumunu anlattı Kral, nasıl tedbir almak gerektiğini sorunca, HzYusuf: “Bolluk yıllarında çok ekin ekip ürünü stok etmek gerekir Böylece kıtlık yıllarında hem kendinizin geçimini sağlarsınız hem de ihracat yaparak hazineye bol döviz kazandırırsınız” dedi Kral: “Peki bu işi kim yapacak?” diye sorunca, HzYusuf: 55 "Beni ülkenin hazinelerine tayin et! Çünkü ben (onları) çok iyi korurum ve bu işi bilirim" dedi 56 Ve böylece Yusuf'a orada dilediği gibi hareket etmek üzere ülke içinde yetki verdik Biz dilediğimiz kimseye rahmetimizi eriştiririz Ve güzel davrananların mükâfatını zayi etmeyiz 57 İman edip de (kötülüklerden) sakınanlar için ahiret mükâfatı daha hayırlıdır Bütün Mısır HzYusuf’un idaresine ve tasarrufuna verildi Kral, kendi selahiyetlerini dahi kullanmasına müsaade etti HzYusuf, tarıma önem verdi Üretimi artırdı, ihtiyaç fazlası olan ürünleri stok etti Nihayet kıtlık yılları geldi Bu sefer stok edilmiş olan ürünleri yemeye ve ihraç etmeye başladılar Her taraftan insanlar gelerek Mısır’dan erzak satın aldılar Ya’kub (as)da Yusuf’un öz kardeşi Bünyamin hariç, diğer oğullarını erzak almak için Mısır’a gönderdi 58 Yusufun kardeşleri gelip onun huzuruna girdiler, (Yusuf) onları tanıdı, onlar onu tanımıyorlardı 59 (Yusuf) onların yüklerini hazırlayınca dedi ki: "Sizin bababir kardeşinizi de bana getirin Görmüyor musunuz, ben ölçeği tam dolduruyorum ve ben misafirperverlerin en iyisiyim 60 Eğer onu bana getirmezseniz, artık benim yanımda size verilecek bir ölçek (erzak) yoktur, bana hiç yaklaşmayın!" 61 Dediler ki: Onu babasından istemeye çalışacağız, kuşkusuz bunu yapacağız62 (Yusuf) emrindeki gençlere dedi ki: Sermayelerini yüklerinin içine koyun Olur ki ailelerine döndüklerinde bunun farkına varırlar da belki geri gelirler63 Babalarına döndüklerinde dediler ki: Ey babamız! Erzak bize yasaklandı Kardeşimizi (Bünyamin'i) bizimle beraber gönder de (onun sayesinde) ölçüp alalım Biz onu mutlaka koruyacağız64 Ya'kub dedi ki: Daha önce kardeşi (Yusuf) hakkında size ne kadar güvendiysem, bunun hakkında da size ancak o kadar güvenirim! (Ben onu sadece Allah'a emanet ediyorum); Allah en hayırlı koruyucudur O, acıyanların en merhametlisidir 65 Eşyalarını açtıklarında sermayelerinin kendilerine geri verildiğini gördüler Dediler ki: Ey babamız! Daha ne istiyoruz İşte sermâyemiz de bize geri verilmiş (Onunla yine) ailemize yiyecek getiririz, kardeşimizi koruruz ve bir deve yükü de fazla alırız Çünkü bu (seferki aldığımız) az bir miktardır66 (Ya'kub) dedi ki: Kuşatılmanız (ve çaresiz kalma durumunuz) hariç, onu bana mutlaka getireceğinize dair Allah adına bana sağlam bir söz vermediğiniz takdirde onu sizinle beraber göndermem!" Ona (istediği şekilde) teminatlarını verdiklerinde dedi ki: Söylediklerimize Allah şahittir67 Sonra şöyle dedi: Oğullarım! (Şehre) hepiniz bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin Ama Allah'tan (gelecek) hiçbir şeyi sizden savamam Hüküm Allah'tan başkasının değildir (Onun için) ben yalnız O'na dayandım Tevekkül edenler yalnız O'na dayansınlar HzYa’kub’un oğullarına Mısır’a değişik kapılardan girmelerini emretmesinin sebebi şöyle izah edilir: Oğulları gösterişli idiler, elbiseleri güzeldi Birinci gelişlerinde Melik’ten kimsenin görmediği izzet ve ikramı görmüşlerdi Bu yüzden herkesin hayret dolu bakışları onlara dikilmişti Beraber girmeleri halinde hepsinin birden başlarına bir hal gelebilirdi 68 Babalarının kendilerine emrettiği yerden (çeşitli kapılardan) girdiklerinde (onun emrini yerine getirdiler Fakat bu tedbir) Allah'tan gelecek hiçbir şeyi onlardan savamazdı; ancak Ya'kub içindeki bir dileği açığa vurmuş oldu Şüphesiz o, ilim sahibiydi, çünkü ona biz öğretmiştik Fakat insanların çoğu bilmezler 69 Yusuf'un yanına girdiklerinde öz kardeşini yanına aldı ve "Bilesin ki ben senin kardeşinim, onların yaptıklarına üzülme" dedi Rivayet edildiğine göre Hz Yusuf, kardeşlerine ziyafet verdi Onları sofraya ikişer ikişer oturttu Bünyamin yalnız kalınca ağladı ve dedi ki: Kardeşim Yusuf sağ olsaydı o da benimle beraber otururdu Yusuf (as) onu kendi sofrasına aldı Yemekten sonra kardeşlerini ikişer ikişer evlere misafir verdi Bünyamin yine yalnız kalmıştı HzYusuf dedi ki: Bunun ikincisi yok, o halde bu da benim yanımda kalsın Böylece Bünyamin onun yanında geceledi Hz Yusuf dedi ki: Ölen kardeşin yerine beni kardeş olarak kabul eder misin? Bünyamin, “Senin gibi bir kardeşi kim bulabilir? Fakat seni babam Ya’kub ile annem Rahiyle doğurmadılar Hz Yusuf bunu işitince ağladı, kalkıp Bünyamin’in boynuna sarıldı ve “Ben senin kardeşinim” dedi 70 (Yusuf) onların yükünü hazırladığı zaman maşrabayı kardeşinin yükü içine koydu! (Kafile hareket ettikten) sonra bir tellal: Ey kafile! Siz hırsızsınız! diye seslendi71 (Yusuf'un kardeşleri) onlara dönerek: Ne arıyorsunuz? dediler 72 Kralın su kabını arıyoruz; onu getirene bir deve yükü (bahşiş) var dediler (İçlerinden biri Ben buna kefilim, dedi 73 Allah'a andolsun ki, bizim yeryüzünde fesat çıkarmak için gelmediğimizi siz de biliyorsunuz Biz hırsız da değiliz, dediler 74 (Yusuf'un adamları) dediler ki: Peki, siz yalancıysanız bunun cezası nedir? 75 "Onun cezası, kayıp eşya, kimin yükünde bulunursa işte o (şahsa el koymak) onun cezasıdır Biz zalimleri böyle cezalandırırız" dediler Ya’kub (as)ın şeriatına göre hırsız yakalanarak çaldığı malın karşılığında mal sahibine bir sene köle olarak hizmet ettirilirdi Mısır kanunlarında ise hırsıza sopa vurulur ve çaldığı malın iki misli ödettirilirdi Hz Yusuf onlara babalarının şeriatına göre ceza vermek istedi 76 Bunun üzerine Yusuf, kardeşinin yükünden önce onların yüklerini (aramaya) başladı Sonra da onu, kardeşinin yükünden çıkarttı İşte biz Yusufa böyle bir tedbir öğrettik, yoksa kralın kanununa göre kardeşini tutamayacaktı Ancak Allah'ın dilemesi hariç Biz kimi dilersek onu derecelerle yükseltiriz Zira her ilim sahibinin üstünde daha iyi bilen birisi vardır 77 (Kardeşleri) dediler ki: "Eğer o çaldıysa, daha önce onun bir kardeşi de çalmıştı" Yusuf bunu içinde sakladı, onlara açmadı (Kendi kendine) dedi ki: Siz daha kötü durumdasınız! Allah, sizin anlattığınızı çok iyi bilir Rivayet edildiğine göre Hz Yusuf’un halası onu çok severdi Yusuf büyüyünce, babası onu yanında bulundurmak istedi Halası da Yusuf’un kendi yanında kalmasını istiyordu Bunun için İbrahim (as)dan kendisine miras kalmış olan kuşağını Yusuf’un beline bağladı Sonra kaybolduğunu söyledi Kuşak arandı ve Yusuf’un üzerine çıktı Kanun gereği Yusuf’u yanında alıkoydu İşte Yusuf’un kardeşleri bu duruma işaret etmek istemişlerdir 78 Dediler ki: Ey aziz! Gerçekten onun çok yaşlı bir babası var Onun yerine bizim birimizi alıkoy Zira biz seni, iyilik edenlerden görüyoruz79 Dedi ki: Eşyamızı yanında bulduğumuz kimseden başkasını yakalamaktan Allah'a sığınırız, o takdirde biz gerçekten zalimler oluruz! 80 Ondan ümitlerini kesince, (meseleyi) gizli görüşmek üzere ayrılıp (bir kenara) çekildiler Büyükleri dedi ki: "Babanızın sizden Allah adına söz aldığını, daha önce de Yusuf hakkında işlediğiniz kusuru bilmiyor musunuz? Babam bana izin verinceye veya benim için Allah hükmedinceye kadar bu yerden asla ayrılmayacağım O hükmedenlerin en hayırlısıdır 81 Babanıza dönün ve deyin ki: "Ey babamız! Şüphesiz oğlun hırsızlık etti Biz, bildiğimizden başkasına şahitlik etmedik Biz gaybın bekçileri değiliz 82 (İstersen) içinde bulunduğumuz şehire (Mısır halkına) ve aralarında geldiğimiz kafileye de sor Biz gerçekten doğru söylüyoruz" Kalkıp babalarına geldiler ve kardeşlerinin söylediklerini aynen söylediler 83 (Babaları) dedi ki: "Hayır, nefisleriniz sizi (böyle) bir işe sürükledi (Bana düşen) artık, güzel bir sabırdır Umulur ki, Allah onların hepsini bana getirir Çünkü O çok iyi bilendir, hikmet sahibidir" Yusuf’un kardeşleri daha önce babalarına karşı yalan söylediklerinden dolayı, bu seferki doğrularına babaları inanmak istemedi Onlara, “Hayır, sizi nefisleriniz aldatıp böyle büyük bir işe sürüklemiş Yoksa bizim şeriatımızda hırsızın esir olarak yakalanacağını aziz ne bilirdi?” dedi 84 Onlardan yüz çevirdi, "Ah Yusuf'um ah!" diye sızlandı ve kederini içine gömmesi yüzünden gözlerine boz geldi85 (Oğulları "Allah'a andolsun ki sen hâla Yusuf'u anıyorsun Sonunda ya hasta olacaksın ya da büsbütün helâk olacaksın!" dediler 86 (Ya'kub Ben sadece gam ve kederimi Allah'a arzediyorum Ve ben sizin bilemiyeceğiniz şeyleri Allah tarafından (vahiy ile) biliyorum, dedi87 Ey oğullarım! Gidin de Yusuf'u ve kardeşini iyice araştırın, Allah'ın rahmetinden ümit kesmeyin Çünkü kâfirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden ümit kesmez Bunun üzerine Mısır’a döndüler 88 Yusuf'un yanına girdiklerinde dediler ki: Ey aziz! Bizi ve ailemizi kıtlık bastı ve biz değersiz bir sermaye ile geldik Hakkımızı tam ölçerek ver Ayrıca bize bağışta da bulun Şüphesiz Allah sadaka verenleri mükâfatlandırır 89 Yusuf dedi ki: Siz, cahilliğiniz yüzünden Yusuf ve kardeşine yaptıklarınızı biliyor musunuz? Tefsirlerde belirtildiğine göre Hz Yusuf’u kuyuya atan kardeşleri, bu en küçük kardeşlerine de daima hakaret ve eziyet ederlerdi 90 Yoksa sen, gerçekten Yusuf musun? dediler O da: (Evet) ben Yusufum, bu da kardeşim (Birbirimize kavuşmayı) Allah bize lütfetti Çünkü kim (Allah'tan) korkar ve sabrederse, şüphesiz Allah güzel davrananların mükâfatını zayi etmez, dedi 91 (Kardeşleri) dediler ki: Allah'a andolsun, hakikaten Allah seni bize üstün kılmış Gerçekten biz hataya düşmüşüz 92 (Yusuf) dedi ki: "Bugün sizi kınamak yok, Allah sizi affetsin! O, merhametlilerin en merhametlisidir" 93 "Şu benim gömleğimi götürün de onu babamın yüzüne koyun, (gözleri) görecek duruma gelir Ve bütün ailenizi bana getirin" Rivayete göre Yusuf (as), kardeşlerine sabah akşam ziyafet veriyordu Kardeşleri ise daha önce ona yaptıklarını hatırlayarak sıkılıyorlardı Ona bir adam göndererek dediler ki: Siz bizi sabah akşam yemeğe davet ediyorsunuz, fakat biz sana karşı yaptıklarımızdan dolayı senden utanıyoruz Yusuf (as)da, onlara şöyle cevap verdi: Mısırlılar şimdiye kadar bana hep ilk gördükleri gözleriyle bakıyorlar ve “Yirmi dirheme satılmış bir köleyi ulaştığı bu mertebeye yükselten Allah’ı tenzih ederiz” diyorlardı Şimdi ise sizin sayenizde şeref kazandım Çünkü benim sizin kardeşiniz ve İbrahim(sa) gibi büyük bir peygamberin torunu olduğumu anladılar 94 Kafile (Mısır'dan) ayrılınca, babaları (yanındakilere): Eğer bana bunamış demezseniz inanın ben Yusuf'un kokusunu alıyorum! dedi 95 (Onlar da Vallahi sen hâla eski şaşkınlığındasın, dediler 96 Müjdeci gelince, gömleği onun yüzüne koyar koymaz (Ya'kub) görür oldu Ben size: "Allah tarafından (vahiy ile) sizin bilemeyeceğiniz şeyleri bilirim" demedim mi! dedi Bu müjdeci Yehuda idi “Kanlı gömleği babama ben götürmüş ve onu kedere boğmuştum, şimdi de bu gömleği yine ben götüreyim ve sevincine sebep olayım” diyerek Mısır’dan Ken’an iline kadar yalınayak başaçık yürüdüğü rivayet edilir 97 (Oğulları) dediler ki: Ey babamız! (Allah'tan) bizim günahlarımızın affını dile! Çünkü biz gerçekten günahkârlar idik98 (Ya'kub Sizin için Rabbimden af dileyeceğim Çünkü O çok bağışlayan, pek esirgeyendir, dedi 99 (Hep beraber Mısır'a gidip) Yusufun yanına girdikleri zaman, ana-babasını kucakladı, "Güven içinde Allah'ın iradesiyle Mısır'a girin!" dedi Rivayete göre Hz Yusuf’la beraber hükümdar ve bütün halk onları karşılamaya çıkmışlar ve saf tutmuşlardı Karşı karşıya geldiklerinde Hz Ya’kub, HzYusuf ve orada bulunan diğerleri atlarından indiler ve iki peygamber birbirini kucakladılar 100 Ana ve babasını tahtının üstüne çıkartıp oturttu ve hepsi onun için (ona kavuştukları için) secdeye kapandılar (Yusuf) dedi ki: "Ey babacığım! İşte bu, daha önce (gördüğüm) rüyanın yorumudur Rabbim onu gerçekleştirdi Doğrusu Rabbim bana (çok şey) lütfetti Çünkü beni zindandan çıkardı ve şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra sizi çölden getirdi Şüphesiz ki Rabbim dilediğine lütfedicidir Kuşkusuz O çok iyi bilendir, hikmet sahibidir" 101 "Ey Rabbim! Mülkten bana (nasibimi) verdin ve bana (rüyada görülen) olayların yorumunu da öğrettin Ey gökleri ve yeri yaratan! Sen dünyada da ahirette de benim sahibimsin Beni müslüman olarak öldür ve beni sâlihler arasına kat!" Rivayet olunduğuna göre Hz Ya’kub Mısır’da oğlunun yanında 24 sene yaşadıktan sonra vefat etti Önceden yaptığı vasiyet üzerine naşı, Şam’da defnedilmiş bulunan babası İshak’ın yanına gömüldü Hz Yusuf da babasından sonra 23 yıl daha yaşadı Onun naşını da Mısırlılar mermer bir sandık içine koyarak Nil’e gömdüler Mısırlılar onu çok sevdikleri için onun kendi memleketlerinde kalmasını istemişlerdi Daha sonra Hz Musa onun naşını bularak babası Ya’kub’un yanına götürüp defnetti 102 İşte bu (Yusuf kıssası) gayb haberlerindendir Onu sana vahyediyoruz Onlar hile yaparak işlerine karar verdikleri zaman sen onların yanında değildin (ki bunları bilesin)103 Sen ne kadar üstüne düşsen de insanların çoğu iman edecek değillerdir 104 Halbuki sen bunun için (peygamberlik görevini îfa için) onlardan bir ücret istemiyorsun Kur'an, âlemler için ancak bir öğüttür 105 Göklerde ve yerde nice deliller vardır ki, onlar bu delillerden yüzlerini çevirip geçerler “Ayet” kelimesi lügatte, alamet, şaşılacak şey ve cemaat manalarına gelir Terim olarak, Kur’an-ı Kerim’in kısa veya uzun bir parçası demektirBurada “ayet” kelimesi alamet, delil ve ibret veren şey manalarında kullanılmıştır Yani Allah’ın varlığına, birliğine, ilmine, kudretine ve hikmetinin kemaline delalet eden, gerek insanın kendinde, gerekse dış dünyada, göklerde ve yerde nice delil vardır ki bunlar insanların nazar-ı dikkatlerine sunulmuştur İnsan oğlunun ilmi, fikri, felsefi ve teknik hayatı bu olaylarla her zaman karşı karşıyadır Buna ibret almadan yüz çevirir geçer Halbuki insanoğlu, bu tabiat olayları üzerinde düşünse, bunlardaki incelikleri ve bunlara hakim olan ilahi kanunları bulup keşfedecektir, dolayısıyla hem dünyada terakki edecek, hem de ahirette mutlu olacaktır 106 Onların çoğu, ancak ortak koşarak Allah'a iman ederler Arabistan halkında tek tanrı inancı vardı; ancak çeşitli şekillerde Allah’a ortak koşuyorlardı Mekkeliler, “Melekler Allah’ın kızlarıdır”; bir kısım müşrikler de, “Tanrı’ya yaklaşmak için putlara tapıyoruz” derlerdi Hıristiyanlar, “İsa Allah’ın oğludur” derken, yahudiler de “Uzeyr Allah’ın oğludur” diyorlardı Böylece insanların çoğu Allah’a ortak koşuyorlardı Ayette bunlara işaret edilmektedir 107 Allah tarafından kuşatıcı bir felâket gelmesi veya farkında olmadan kıyametin ansızın kopması karşısında kendilerini emîn mi gördüler? 108 (Resûlüm!) De ki: "İşte bu, benim yolumdur Ben Allah'a çağırıyorum, ben ve bana uyanlar aydınlık bir yol üzerindeyiz Allah'ı (ortaklardan) tenzih ederim! Ve ben ortak koşanlardan değilim" 109 Senden önce de, şehirler halkından kendilerine vahyettiğimiz erkeklerden başkasını peygamber göndermedik (Kâfirler) yeryüzünde hiç gezmediler mi ki, kendilerinden öncekilerin sonunun nasıl olduğunu görsünler! Sakınanlar için ahiret yurdu elbette daha iyidir Hâla aklınızı kullanmıyor musunuz? Bu ayet, “Allah, peygamber olarak melekleri gönderseydi ya!” diyen kafirlere cevap olarak inmiştir 110 Nihayet peygamberler ümitlerini yitirip de kendilerinin yalana çıkarıldıklarını sandıkları sırada onlara yardımımız gelir ve dilediğimiz kimse kurtuluşa erdirilir (Fakat) suçlular topluluğundan azabımız asla geri çevrilmez111 Andolsun onların (geçmiş peygamberler ve ümmetlerinin) kıssalarında akıl sahipleri için pek çok ibretler vardır (Bu Kur'an) uydurulabilecek bir söz değildir Fakat o, kendinden öncekileri tasdik eden, her şeyi açıklayan (bir kitaptır); iman eden toplum için bir rahmet ve bir hidayettir |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|