1066 Granada Katliamı

Eski 07-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

1066 Granada Katliamı



1066 Granada Katliamı Hakkında - 1066 Granada Katliamı Tarihi - 1066 Granada Katliamı Konusu

1066 Granada katliamı, 30 Aralık 1066'da (İbrani takvimi: 9 Tevet 4827) İslam hakimiyeti altındaki Endülüs'te Müslüman bir gurubun Granada'daki kraliyet sarayına girip Yahudi vezir Yosef bin Nagrela'ya suikast düzenlemesi ve şehirdeki çoğu Yahudinin katledilme olayıdır


Yosef bin Nagrela veya Yosef haNagid (İbranice: רבי יהוסף בן שמואל הלוי הנגיד‎ Rabbi Yosef ben Şmuel ha-Levi ha-Nagid; Arapça: ابو حسين بن النغريلة‎ Abu Hüseyin bin Nağrela) (d:15 Eylül 1035 - ö: 30 Aralık 1066), Endülüs'ün Moor hakimiyeti sırasında Granada'nın Berberi Kralı Badis al Muzaffer'in veziri ve Yahudi cemaatinin lideriydi

Nagrela'nın yaşamı ve kariyeri


Rabbi Samuel bin Nagrela'nın en büyük oğlu olarak Granada'da doğdu


Çocukluğu ve yetiştirilmesiyle ilgili bazı bilgiler, babasının yazdığı İbranice şiirlerden edinilebilir Yosef'in dediğine göre[4], kendisi bu şiirleri sekiz buçuk yaşında çoğaltmaya başladı Bir 1045 baharı, dokuz buçuk yaşındayken, babasına savaşta refakat eden Yosef, babasının acı çektiği tek şeyin sıla hasreti olduğu ve bunu şiirlerine aktardığını belirtir


Esas hocası babasıydı Kendisiyle ilgili Rabbi Nissim Gaon'a yazılan ve Yosef'in Nissim'in havarisi olduğu belirtilen bir mektup baz alınarak bazılarınca Kayravan'da Nissim'den ders aldığı düşünülür Yosef sonradan Nissim'in kızıyla evlendi


Babası Samuel'in ölümünden sonra onun yerine geçip vezir, haham ve yeşiva direktörü oldu Öğrencileri arasında Rabbi İshak bin Baruh bin Albalya ve Rabbi İshak bin Gayyat bulunur

Karakteri


Rabbi Abraham ibn Daud, Yosef hakkında övücü şeyler söyleyip babasının iyi niteliklerinden yoksun olmadığını, tek farkın, lüks içinde yaşadığı için babası kadar mütevazi olmadığını belirtir


Jewish Encyclopedia'nın 1906 sürümünde, "Arap tarihçileri garip bir şekilde kendisinin ne babasının inancına ne de herhangi bir inanca bağlı olmadığını belirtir Ayrıca İslam prensiplerinin saçma olduğunu açıkça söylemesi olayı şüphelidir Arap şairler, kendisinin liberalliğini ayrıca övdüler"


Jewish Encyclopedia ayrıca, Yosef'in Kralı "kontrol ettiğini" ve "etrafını casuslarla çevirdiğini" aktarır Bazı saldırgan olaylarla suçlanması nedeniyle Granada'da çoğunluk olan Berberilerin nefretini topladı En büyük düşmanı, divanda bir yer edinmek isteyen, Yosef ve onun dindaşları hakkında kindarca yazan radikal Arap şair Elvira'lı Abu İshak'tı Şiiri, Yosef'e güvenen kral zümresi üzerinde bir etki yaratmasa da Berberi halk üzerinde sansasyonel bir etki yarattı Kralı Badis'i, savaşmakta olduğu Almeria'lı Al-Mutasım'ın eline vermeyi böylece Al-Mutasım'ın Badis'i öldüreceğini düşündüğü ve ardından Al-Mutasım'ı öldürüp tahta tek başına geçeceği dedikoduları baş gösterdi


Başka kaynaklar ise, Yosef'in, Berberilerle Araplar arasındaki gerginliği hafifletmeye çalışıp yerli Araplara karşı bir taşkınlığı önlemeye çalıştığı, bunun iç savaşa neden olduğu anlatılmaktadır

Ölümü ve katliamlar


30 Aralık 1066'da, Müslüman bir gurup, Yosef'in sığındığı kraliyet sarayını basıp kendisini çarmıha gerdiler Akabinde Yahudiler'e karşı gerçekleştirilen katliamda Yahudiler'in çoğu öldürüldü 1906 Jewish Encyclopedia'ya göre, "Sayıları 4000 olan, 1500 aileden fazla Yahudi bir günde yıkıldı"


Yosef'in karısı, oğlu Azarya ile birlikte Lucena'ya kaçıp oradaki Yahudi cemaatine sığındı Azarya genç yaşta öldü


Tarihçi Bernard Lewis, katliamın sebebini "güçlü ve gösterişli Yahudi vezirinin Müslümanlar üzerinde yarattığı etki"ye bağlar


Lewis, Abu İshak'ın yazdığı antisemit şiirin, katliamın tetikçisi olduğunu belirtip şiirin tercümesini aktarmıştır:

Onları öldürmeyi inanç ihlali saymayın, onlara devam ettirmek inanç ihlalidir

Anlaşmamızı ihlal ettiler, ihlalcilere karşı nasıl suçlu sayılabilirsiniz?

Bizler belirsiz onlar seçkinken nasıl antlaşmaları olabilir?

Şimdi onların yanında boynumuz bükük, sanki biz yanlışız onlar doğru!


Lewis ayrıca, "Abu İshak'ınki gibi küçük düşürücü yergilerin ve 1066'da Granada'daki gibi katliamların İslam tarihinde ender görüldüğünü" de belirtmektedir


Bu episot bir pogrom olarak karakterize edilir Walter Laqueur yazısında, "Yahudiler devlet görevi yapamazlardı (her zamanki gibi istisnalar mevcuttur) ve 1066'da Granada'daki gibi ara sıra pogromlar olmuştur" ifadesini kullanmıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.