Kızları Sünnet Ediyolar!!

Eski 07-13-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kızları Sünnet Ediyolar!!



BM verilerine göre, her yıl yaklaşık 2 milyon kız çocuğu, sünnet nedeniyle hayatını kaybetme tehlikesi yaşıyor(Kadın sünneti, ‘’Afrika ülkelerinde kadınlığa atılan ilk adım'’ olarak tanıtılıyor)…
Birleşmiş Milletler (BM) verilerine göre, dünyada her yıl 130 milyon kadın ve kız çocuğu sünnet ediliyor, bunlardan yaklaşık 2 milyonu hayatı tehlikeye yaşıyor
Stockholm Rinkeby Belediyesi’nde Kadın Çalışmaları Merkezi’nde danışmanlık yapan ve Uçan Süpürge İsveç Sorumlusu olan Tülin Uygur, kadın sünneti geleneğinin, yaygın olarak Afrika kıtasının orta bölümünde bulunan 30 ülkede görüldüğünü belirtti Bu bölgedeki kadınların yüzde 72’sinin, diğer Afrika ülkelerindeki bazı etnik gruplardaki veya kabilelerdeki kadınların ise yüzde 18’inin sünnetli olduğunu dile getiren Uygur, Umman, Yemen, Birleşik Arap Emirliği, Endonezya, Malezya ve Kuzey Irak’taki bazı Kürt bölgelerindede daha az olmakla birlikte sünnet geleneğine rastlandığını söyledi



Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO), 1975 yılından sonra kadın sünnetini incelemeye başladığını belirten Tülin Uygur, Avrupa’nın ise 1980’den sonra Afrika’dan gelen göçler nedeniyle bu soruna ilgisinin arttığını vurguladı Bu ülkelerden gelen göçmenlerin, kadın sünnetini, Avrupa, Kanada, Amerika, Yeni Zelanda ve Avustralya’ya taşıdığını ifade eden Uygur, bundan sonra kadın sünnetinin, kadınlara yönelik şiddetin en uç uygulamalarından biri olarak tüm dünyayı ilgilendiren bir sorun olmayadevam ettiğini vurguladı

Tülin Uygur, “BM verilerine göre, dünyada her yıl 130 milyon kadın ve kız çocuğu sünnet oluyor Ayrıca yaklaşık her yıl 2 milyon kız çocuğu, sünnet nedeniyle hayatını kaybetme tehlikesi içinde yaşıyor” dedi

KADIN SÜNNETİNİN KÖKENİ
Mısır’da yapılan arkeolojik kazılarda, bazı kadın mumyaların sünnetli olduğunun belirlendiğini, kadın sünnetinin, MÖ 1600’lü yıllardan kalan duvar resimlerinde de detaylı şekilde tasvir edildiğini belirtti

Bu verilerin, kadın sünnetinin çok eski çağlara dayandığının kanıtı olduğunu kaydeden Uygur, sünnetin, Afrika’da Hıristiyan, Müslüman, Musevilerin yanı sıra tek tanrılı olmayan dinlere inanan gruplarda da yoğun olarak uygulanmasının, geleneğin tarihinin, tek tanrılı dinlerden daha eski olduğunu gösterdiğini kaydetti

ÇOCUK SAYISI KADAR SÜNNET
Uygur, Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, kadın sünnetinin, delme, dağlama, kazıma, vajinanın içine, kanamaya yol açacak çeşitli bitkiler yerleştirme gibi şekillerde uygulandığını belirtti Cibuti, Somali ve Sudan’da ise kadınların yüzde 98’inin, sünnetin en ağır şekli olan “firavun yöntemi-infibulation” ile sünnet edildiğini bildiren Uygur, ayrıca Mısır’ın güneyi, Eritre, Etiyopya, Gambia, Çad, Kenya ve Mali’nin bazı bölgelerinde de bu tür sünnetin uygulandığını kaydetti Uygur, firavun yönteminde, kadınların her doğum sonrası yeniden sünnet edildiğini, doğurdukları çocuk sayısı kadar sünnet olduğunu, aynı acıları defalarca aynı yoğunlukta yaşamak zorunda kaldıklarını dile getirdi

“SÜNNETLİ KIZLARIN STATÜLERİ YÜKSELİYOR”
Sünnet yaşının bölgelere göre değiştiğini ifade eden Uygur, Etiyopya ve Nijerya’da kız bebeklerin 8 günlükken, Mısır’da 3-8, Sudan’da 5-8, Somali’de 4-10 ve diğer pek çok ülkede ise 13-15 yaşları arasında sünnetin yapıldığını kaydetti

Sünnetin, genital bölge uyuşturulmadan bıçak, traş bıçağı, keskin cam parçaları ve keskin teneke kenarları kullanılarak yapıldığını anlatan Uygur, yaranın tutturulmasında ise ağaç dikenleri, kemik çiviler, iğne, hayvan kılları ve deriden elde edilen ipliğin kullanıldığını kaydetti

Uygur, kadının sünnet edilmesinin, “büyümenin” ve “kadınlığa atılan ilk adımın gereği” olarak tanıtıldığını ifade ederek, “Sünnet olan kızlara hediyeler ve elbiseler sunulur Az çığlık atan kızlar, herkesin beğenisini ve takdirini alırken, çok çığlık atan kızlar, hem acıları, hem de utançlarıyla başbaşa bırakılır Ancak sonuçta sünnetli kızların genel olarak çevrelerinde statüleri yükselir Evlenmeleri garanti altına alınır” dedi

Sünnetle birlikte sağlık sorunlarının da başladığını anlatan Uygur, uyuşturulmadan ve steril olmayan araçlarla yapılan müdahalenin hemen ardından kan kaybına bağlı şok, kansızlık, kan zehirlenmesi, enfeksiyonlar, idrar yaparken yaranın yanması gibi sorunların ortaya çıktığını ifade etti

Tülin Uygur, gelişmiş ülkelerin, Afrika’nın sadece yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla ilgilenmesinin, bazı misyoner grupların da olayısadece “antropolojik boyutlarıyla” incelemesinin, sorunun göz ardı edilmesine yol açtığını belirtildİ

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.