Peygamber Efendimiz(S.A.V.) Den Latifeler |
07-12-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Peygamber Efendimiz(S.A.V.) Den LatifelerPeygamber Efendimiz(sav) den Latifeler Allah Rasulü'nden Latifeler Peygamber Efendimizin dadılığını yapmış bulunan Ümmü Eymen, bir gün Peygamber Efendimize gelerek O’nu evine çağırır: “-Ya Rasûlallâh, kocam sizi çağırıyor!” Allah Rasûlü: “-O da kim, hani şu gözlerinde beyazlık olan adam mı?” diye sorar Ümmü Eymen, heyecanlanır: “-Kocamın gözlerinde beyazlık yok, yâ Rasûlallâh!” diye cevap verir Fahr-i kâinât efendimiz ısrar eder: “-Evet, gözlerinde beyazlık var!” Bir anda beti-benzi atmış olan Ümmü Eymen: “-Vallahi yok, ya Rasûlallâh!” diye yeminler etmeye başlar Alemlere rahmet, o güzel nebî, dadısının bu nükteyi anlayamadığını fark ederek, onu tesellî eder: “-Hiçbir insan yoktur ki, gözlerinde beyazlık bulunmasın!” (Peygamberimizin Şemâili, Prof Dr Ali Yardım, s: 308-309) İhtiyar kadının birisi, peygamber Efendimize gelerek: “-Yâ Rasûlallâh! Beni cennetine koyması için Allah’a duâ edin!” der Peygamber efendimiz ise: “-Cennete koca karılar giremez ki!” karşılığını verir Verilen cevabın nüktesini anlayamayan kadıncağız, üzülür ve ağlayarak döner gider Hazret-i Peygamber, yanındakilerden birisini, kadının peşi sıra göndererek: “-Söyleyin ona! Koca karılar, cennete, ihtiyar olarak girmezler Zira, Allah Teâlâ Kur’ân-ı Kerîm’de: “Biz, cennet kadınlarını, dünyadaki yaratılışlarına benzemeyen bir yaratılışta yarattık Onları, bâkireler kıldık Onlar, kocalarına gönülden âşıktırlar ve hepsi de birbirinin yaşıtıdır” (Vâkıa suresi, 35-37) buyuruyor, diye haber gönderir (Tirmîzî, Şemâil) Enes bin Mâlik’in anlattığına göre, adamın birisi, Peygamber Efendimize gelerek, O’ndan kendisini taşıyacak bir binit istemesi üzerine, Allah Rasûlü: “-Ben, seni dişi bir devenin yavrusuna bindirmek istiyorum!” buyurdular Adam: “-Yâ Rasûlallâh, ben dişi devenin yavrusunu ne yapayım, o beni taşıyamaz ki?!” deyince, Peygamber Efendimiz: “-Devenin büyüğünü de, dişi deveden başkası mı doğurur?!” buyurdular (Tirmîzî, Şemâil) Bu latîfelerdeki inceliğe dikkat çeken bir rivâyeti de zikredelim Ebû Hureyre’nin naklettiğine göre, Ashâb-ı kirâm, Peygamber Efendimize gelerek: “-Ey Allah’ın sevgilisi! Siz, bizlerin şaka yapmasını yasaklıyorsunuz; fakat kendiniz, bizlere şaka yapıyorsunuz!” dediklerinde: “-Evet, ancak ben, gerçek olandan başkasını söylemem!” cevabını vermişlerdi (Tirmizi, Şemâil) Latife yapan ve hoş latifeleri de müsamaha ile karşılayan Allah Rasûlü’nün çevresinde de nükteyi seven insanlar vardı Bunların en meşhuru Nuayman idi Bu zât, oldukça fakir olmasına rağmen, Peygamberimize karşı aşırı bir muhabbeti vardı Medine çarşısında gezer, yeni bir meyve gelir gelmez, satıcısından ücretini ödemeden, o malı satın alır, Peygamberimize getirip: “-Yâ Rasûlallâh, Bunu sana hediye ediyorum!” derdi Satıcı parasını almak için geldiğinde de, onu Rasûlullâh’a götürür ve: “-Yâ Rasûlallah! Bu adama malının parasını ver!” derdi Rasûlullah’ın: “-Onu bana hediye etmemiş miydin?” Diye sorması üzerine, Nuayman: “-Yanımda para yoktu Onu yemeni arzuladım, sana getirdim” derdi Allah Rasûlü tebessüm eder ve satıcıya parasını öderdi (Latifeler Kitabı, İbnu’l-Cevzî) Hazret-i Ebû Bekir, Rasûlullah -sallallâhu aleyhi ve sellem-’in vefatından bir yıl önce, ticaret için Basra’ya gitti Beraberinde Nuayman ile Süveybit b Harmele de bulunuyordu Bu ikisi de Bedir savaşına katılmış kimselerdi İkisi de şakacılığı ile tanınmıştı Nuayman kervanın azık işleri ile vazifelendirilmişti Bir gün Süveybit, Nuayman’a geldi ve: “-Bana biraz yiyecek ver!” dedi Nuayman, itiraz ederek: “-Ebû Bekir gelmedikçe vermem” dedi Süveybit kızdı ve: “-Gör bak, başına ne işler açacağım” diyerek ortalıktan kayboldu Bir müddet sonra birkaç kişiyle birlikte geri döndü Süveybit’in getirdiği adamlardan birisi, eliyle kervandaki Nuayman’ı işaret ederek: “-Bu mu?” Diye sordu Süveybit de: “-Evet, bu! Aman söylediklerimi unutma Ne derse yalan söylüyor Kendisini hür zannediyor!” diye tenbih etti Adam: “-Tamam, merak etme!” diyerek, beraberinde getirdiği adamlara: “-Şu köleyi tutup getirin!” diye emretti Nuayman’ın ellerini, ayaklarını bağlamaya başladılar Nuayman, olanlara şaşırmış bir yandan da feryat ediyordu: “-Bırakın beni, ben hür birisiyim Bu adam size şaka yapmış, bırakın beni!” Adam: “-Efendin, seni bize anlattı! Hadi yürü!” diye bağırdı Adamlar önde, Nuayman arkada uzaklaşıp gittiler Bir müddet sonra Hazret-i Ebû Bekir geldi Süveybit’e Nuayman’ı sordu O da olanları anlattı Nuayman’ı on tane genç deveye, esir tâcirlerine sattığını söyledi Hazret-i Ebû Bekir develeri götürüp, Nuayman’ı onlardan aldı Medine’ye vardıklarında, Allah Rasûlü’ne bu olayı anlattılar Allah Rasûlü ve ashabı zaman zaman bu olayı hatırlayıp tebessüm ederlerdi |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|