Fırında Yanmayan Yapraklar

Eski 07-12-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Fırında Yanmayan Yapraklar



Besmele ile açtı fırının kapısını Kollarını sıvadıktan sonra hamur teknesinin başına geçti Çırak Hasan da su döküyordu Somuncu Baba hamuru karmaya başladı Çok sürmedi, doğruldu Alnından birkaç damla ter sızmaktaydı Çırak Hasan “Neden durduk?” diye düşündü Soracaktı vazgeçti Ezan okunmaya başlayınca sormadığı sualin cevabını almış oldu
Somuncu Baba, ne değişik bir adam İmam efendi sabah ezanını okurken sanki zaman durdu onun için Yavaş yavaş tekrar etti minareden yükselen kelimeleri Gözleri kapalıydı Ezan bitince dua ettikten sonra,
—Döküver evladım, dedi Hasan’a
Şefkatli bir edası vardı sesinin Gülümseyen yüzünün de öyle Gün henüz doğmamıştı Dışarıda akan suyun şırıltısı duyuluyordu Bir de sabahın müjdesini veren çınar ağaçlarındaki kuş cıvıltıları vardı Somuncu Baba ellerini yıkarken çırak Hasan da hamurları hazırlamıştı Fırın zaten ısınmıştı Ekmek olacak hamurları yine besmele çekerek fırına sürdü Somuncu Baba Fırının kapağını kapattıktan sonra Hasan’a seslendi:
—Hasan evladım Haydi, gel biz de namazımızı kılalım
Sünneti kıldılar Sonra da farza durdular Tesbihattan sonra Somuncu Baba ellerini açtı, duaya başladı Çırak Hasan da ustasının duasına âminlerle eşlik edecekti Ama bu dua bambaşkaydı Sanki kuş olup uçtular Ustayla çırağı dualarla nereye gitmedi ki Çocukların başını okşadılar Yaşlıların ellerinden öptüler saygıyla Yetmedi kimsesizlere kimse olalım dediler Açların kapısını çalıp onlara da rızık gitmesi için huzura durdular Zaman durdu mu bilinmez ama ne suyun sesi kalmıştı ne de kuşların cıvıltısı Somuncu Baba, duayı bitirince Hasan da “Âmin” diyerek elini yüzüne sürdü
Meğer zaman durmamış da su gibi akmış Dua bitince anladılar Güneş ışıkları şehrin her yanını sarmış Usta, dükkânın köşesindeki hasır seccadeyi toplarken çırak Hasan heyecanla,
—Ustam, deyiverdi
Somuncu Baba tebessüm eden simasıyla Hasan’a baktıktan sonra sakince sordu:
—Ne oldu evladım, neden böyle heyecanlandın?
—Ekmekler, diyebildi sadece Sonra tamamladı cümlesini:
—Ekmekleri fırında unuttuk, hepsi de yanmıştır
Somuncu Baba seccadeyi Hasan’a verdi Yavaş adımlarla ocağa doğru giderken,
—Korkma evladım korkma, dedi Aşkla yananı hangi ateş nasıl yaksın!
Hasan’ın bir şey anlamadığı belliydi Devam etti Somuncu Baba,
—Hazreti İbrahim tevhidin aşkıyla yandı Pişti kıvama erdi Ona hiç ateş zarar verir mi?
Besmele ile açtı ocağın kapağını Hasan, meraklı gözlerle ocağın içine bakmaktaydı Kapağın açılmasıyla bir koku sardı her tarafı Yanık ekmek kokusu…
Yanık ekmek kokusu değildi bu Hasan öyle olacağını zannetmişti, ama değildi Kızarmış ekmek kokusuydu içeriye yayılan
Nasıl oldu da yanmamıştı ekmekler Oysa hepsinin kül olması gerekirdi Bu soruları da sormak istedi bir an Fakat daha kısa bir sürede tekrar vazgeçti Çünkü gözleri önündeydi ekmekler Neyi soracaktı ki… Yanmamışlardı işte
Somuncu Baba, ekmekleri yerleştirdikten sonra öylece bekleyen Hasan’ın omzuna attı elini
—Hasan evladım, dedi Çok şaşırdın Bunun bir keramet olduğunu düşünüyor olmalısın Ama değil
—Ama Ustam, ekmekler yanmadı Bu nasıl olur?
Somuncu Baba, gönül okşayan tatlı sesiyle,
—Gel Hasan evladım, gel bak sana ne göstereceğim, dedi
Fırından çıktılar Meydandaki büyük çınar ağacının yanına gittiler
—Senin biraz önce şaşırdığın bu olay her gün yaşanıyor evladım, diye sözüne devam etti Somuncu Baba
Ağacın aşağıya doğru eğilen dallarından bir yaprağı tuttu Koparmamaya dikkat ediyordu
—Bak, ne kadar ince değil mi?
—Evet, dedi Hasan
Sonra güneşi gösterdi
—Bir de şu ocağa bak, dedi Bizim ocak mı daha sıcaktır, yoksa bu mu?
Çırak Hasan cevap vermedi Anlamıştı ustanın demek istediğini Somuncu Baba da cevap beklemedi Bir süre durduktan sonra anlatmaya devam etti
—Şu güneşin altında kestiğimiz hayvanların etlerini kuruturuz Üzümlerden pekmez yaparız Hatta öğlen sıcağında yalın ayak kayaya ayak basamazsın sen de
Dediklerinin hepsi doğruydu Hasan dinlemeye devam ediyordu
—Ama bak şu incecik yaprak böylesi bir ocağın ateşi altında yanmıyor, kurumuyor Hasan evladım, yeşil yaprağı koruyan Kimse, bizim ekmekleri de yakmayan O’dur
Hasan, Somuncu Baba’nın anlattıklarını derin derin düşündü Ustasının eline verdiği ekmek sepetini alıp sokaklar arasında kaybolurken artık fırında yanmayan ekmekleri düşünmüyordu Güneşin yakamadığı yeşil yaprakları düşündüğü için başı yukarıda ağaçlara bakmaktaydı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.