Yine Sonbahar

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yine Sonbahar





Eylül yine hazırlıksız yakalayacak beni Sararan yapraklar arasında dolaşırken seni unutmaya çalışacağım Senin sevdiğin Sahil Çiçeklerini arayacağım Ve ihtimal yine bulamayacağım
Yine ince bir yağmur altında ıslanırken, bilmediğim sokaklardan, tanımadığım yollardan geçeceğim Duvar diplerinde kaybedecek şeyleri kalmamış ihtiyar ayyaşlara selam verip oradan buradan konuşacağız Sensiz bir geceden daha güneşe doğru yol alırken, bulvarların ıslak kaldırımlarında, atmosfere girmiş göktaşları gibi parça parça yüreğimle eski bir şarkı mırıldanacağım Senin söylediğin eski bir şarkı
O saatlerde sokaklarda birkaç sahipsiz kediden, benden ve bekçi düdüklerinin sesinden başka bir şey olmayacak
Yine içimde senin yokluğun, sonbaharın kırık dökük telaşı sabaha kadar bir başıma dolaşacağım Sonra yağmur susacak, yorgunluğumu ve seni unutmak için evime döneceğim Son umudum son sigaramla aynı anda küllenecek Islak ve yapışkan bir düşünce oturacak beynime Sülük gibi kanımı emecek zaman, kahrolası ellerim yine titreyecek
Acıktığımı unutacağım yine, beni öldürmeye yeten saçların ve simsiyah gözlerin geçecek gözlerimden
Kimbilir o saatlerde sen nerede olacaksın? Nerede gezinecek düşüncelerin
Şimdi ne olursa olsun cebimde mutlaka bir resmin saklıdır Uzak dağların ardında da olsan, baktığın yıldızları görecek, aynı güneşin altında olmayı düşünmek bile ısıtacaktır bedenimi serin şafaklardan sonra
Yani bir gün daha bitecek senden uzakta Hasretinle bir baharı daha geride bırakacak ellerim Ellerim ki sensiz edemez, sensiz yapamaz hayallerim Rüyalarım yokluğunu hemen fark eder
Demek yıldızlar da terk edecek göğümü Eylül de başını alıp gidecek uzaklara Depremde yerle bir olmuş gökdelen enkazı yüreğimle başbaşa kalacağım Yaralı iniltiler yükselecek kılcal damarlarımdan Kimseler duymayacak Kimseler bilmeyecek Etna kadar büyük bir sevdanın içimde volkan volkan püskürdüğünü
Ve şimşek şimşek çaktığını, kördüğüm düşüncelerin
Bu kadar yükü bunca yıldır ben mi taşımış durmuşum? Ben miyim eflatun renkli bulutlardan medet bekleyen dilenci? Sıkıntıların arka sokaklarına can simidi gibi sarılan?
Hüzün tepelerinden hasret vadilerine akan bir avuç sancı ben miyim?
Biliyorum birazdan yağmur yine başlayacak Ellerim kara kara düşünecek ellerini Sesini duymayacak olsam da biliyorum sen de beni özleyeceksin Konuşurken sesin titreyecek Peynir ekmek yer gibi kolay olmayacak unutmak Meltem estikçe sesini, hanımeli koktukça saçlarını mümkün olmayacak unutmak
Sen ancak şiddetli depremlerle hatırlayacaksın yıkıldığımı Ormanlar yanarken anlayacaksın yüreğimin yangınını Ve hiçbir zaman yokluğunun ne demek olduğunu bilmeyeceksin Oysa ben yıldızsız gecelerde, uykusu kaçmış yatalak hastanın gündüzü beklediği gibi bekleyeceğim seni

Gelmeyeceksin
Yağmur yeniden başlayacak

Oğuzhan Aksoy

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.