Aşk Tuzağı |
07-10-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Aşk TuzağıAşk Tuzağı Hikayesi - Aşk Hikayeleri - Emine Uysal Yazıları Neriman Hanım, kırk üç yaşında, üç çocuklu, eşinden ayrılmış, tesettürlü, memur bir bayandı Yaşadığı çevre küçük olduğu için, herkes birbirini tanır, çok çabuk dedikodu üretilirdi Neriman Hanım, üç çocuğuyla hayat mücadelesi veriyor, evinden işine, işinden evine gidip geliyordu Karşı cinse duyduğu istekleri bastırabildiği kadar bastırıyor, adının çıkmasından ödü kopuyordu Gün geldi, artık dayanma gücünü tükettiğini, birileriyle hiç olmazsa konuşmaya ihtiyacı olduğunu hissetti Zaten bu ihtiyacı hep vardı ama hep bastırıyordu Yalnızlık canına tak etmiş, dertleşeceği birini arar olmuştu Uzun uzun düşündü Sokakta birileriyle konuşsa, bir arkadaş edinse, dostça bile konuşsa, art niyetli insanların, arkasından ne dedikodular üreteceklerini düşünür gibi oldu, hemen bu fikrinden vazgeçti Dayanılmaz derecede bir arkadaşa ihtiyacı vardı Bilgisayarının başına oturdu, üye olduğu birkaç sitede sörf yaptı Kendisine gelen mesajları okudu Bir mesaj çok dikkatini çekmişti “Siz de benim gibi yalnızsanız ve biriyle, bir iki kelime konuşmaya şiddetle ihtiyaç duyuyorsanız, lütfen mesajımı yanıtlayın” Neriman Hanım, mesajı birkaç kez dikkatle okudu “Hayatta tek yalnız ben değilmişim, benim gibiler de varmış Bu mesaja cevap versem, iki kelime sohbet etsem, kıyamet mi kopar” Dedi ve mesajı yanıtladı Cevap gecikmedi Telefon numarası ve mail adresi de vardı mesajda Neriman Hanım ve Hüseyin Bey, böylece tanışmış oldular Her ikisi de yalnız değildi artık Böylece, günler günleri kovaladı, güzel sohbetleri gün geçtikçe koyulaşıp derinleşti Neriman Hanım, Hüseyin Bey’e âşık oldu Artık hayat daha bir güzel görünüyordu gözüne Yaşamdan zevk almaya, etrafına mutlu mutlu gülücükler dağıtmaya başlamıştı Neriman Hanım, üç çocuğunun olduğunu söylemişti Hüseyin Bey’e Hüseyin bey de, bir kızı olduğunu söylemişti Her ikisi de birbirlerinin çocuklarına anne baba olacaklarını sözleriyle beyan etmişler, buluşmak için gün ayarlamışlardı Buluşacakları gün, Neriman Hanım, verilen adrese bir genç kız heyecanıyla gitmiş ve beklemeye başlamıştı Saatlerce beklemesine rağmen, ne gelen vardı, ne de giden Neden gelmediğini sormak için telefon etmişti fakat Hüseyin Bey’in telefonu kapalıydı Morali bozulan Neriman Hanım, susuz kalmış çiçek gibi çöktü oracıkta Kurduğu bütün hayalleriyle birlikte, bulunduğu mekân da başına yıkılıyordu adeta Evine geldiğinde bitkin haldeydi Aldatıldığını düşündü Eli hiçbir işe varmadı Sadece, sessiz sessiz ağladı Çocuklarının ısrarlı sorularını “başım ağrıyor” diye geçiştirerek yatağına yattı Ölmek istiyordu artık Her şeyiyle güvendiği adam onu aldatmıştı Birden eski yalnız hayatına gömüldüğünü hissetti Hem de daha derine “Keşke eski yalnızlığımda kalsaydım, bari acı çekmiyordum Şimdi yalnızlığımın yanında, acı da çekiyorum” Diye veryansın etti ama artık bir faydası yoktu çırpınmanın Ertesi gün, adeta on yaş yaşlanmış olarak işine gitti Arkadaşları ondaki değişikliği hemen fark etmişlerdi O yine,”başım ağrıyor” diye geçiştirmeye çalıştı Öğleye doğru telefonu çaldı Arayan Hüseyin Bey’di Neriman Hanım konuşmak istemedi ama Hüseyin Bey, başladı anlatmaya “Başıma neler geldi bilmiyorsun sevgilim Çok perişanım çok!” dedi Neriman Hanım meraklanmıştı Çünkü acısı tazeydi ve hâlâ seviyordu “Neler geldi bakalım, anlat ta bilelim” “Hiç sorma canım, benim kız birkaç gündür hastaydı Geçici bir hastalık diye aldırış etmiyordum Dün, aniden fenalaşınca hastaneye götürüp, bazı tahliller yaptırdım Meğer benim kızım çok hastaymış çok! Tedavisi için gerekli olan ilaç, yurt dışından getirtilmesi gerekiyormuş Getirtmeye getirteceğim de benim buna nasıl gücüm yeter bilmiyorum canım” Neriman Hanım neye uğradığını şaşırdı Bütün kötü düşüncelerinden utandı Kekeleyerek “çok üzgünüm, geçmiş olsun canım Allah yardımcımız olur inşallah Ne yapmayı düşünüyorsun?” Hüseyin Bey ”ne yapacağımı bilmiyorum; inan çok şaşırdım Evimi emlakçiye, arabamı galeriye satması için söyledim Biraz birikmişim vardı onu da bankadan çektim ama yine de en az elli altmış bin lira açığım kalıyor Eşden dosttan toplamaya çalışacağım ama herkes kendi yağıyla kavruluyor, bu kadar parayı kimden alırım bilmem ki?” dedi ve sustu Neriman Hanım çok üzülmüştü Ne yapıp da yardım edeceğini düşünmeye başladı Bütün birikimlerini gözden geçirdi Sözünün geçeceği insanlardan yardım istemeye başladı ama paranın bir türlü tamamını toplayamadı En son oğlan kardeşine gidip yardım istedi Oğlan kardeşi, bu esrarengiz hastayı çok merak edip ablasına sert çıktı “Sen bu hastayı nereden tanıyorsun Abla, senin neyin oluyor bunlar?” diye sorunca, en başından anlatmak zorunda kaldı bütün olanları Niyetlerinin ciddi olduğunu, evleneceklerini söyledi Oğlan kardeşinin içine kurt düşmüştü Ablasını sıkıştırıp, adamın ve kızının adını, çocuğun yattığı hastaneyi sorup öğrendi Hastaneye gidip, o isimde bir hastanın yatıp yatmadığını sorduğunda, “böyle bir adla hasta yatmıyor, hiç de yatmadı” cevabını aldı Sinirle ablasına koştu “O adama kaç para verdin abla? O adam dolandırıcıdan başka bir şey değil! Eğer ki, bu kadar erkeğe ihtiyaç duyuyorsan, akşam yoldan birini çevirip, sabah salsaydın bütün bunlar başına gelmezdi! Kaç paran gitti abla kaç!” diye deli deli bağırdı kardeşi Neriman Hanım, ikinci kez yıkılmıştı Ne kardeşine cevap verdi, ne de kaç para kaptırdığını söyledi Onun istediği, konuşabileceği bir dost, bir arkadaştı sadece Dünyanın bu kadar çivisinin çıktığını bilmiyordu İnsanların neden bu kadar bozulduğunu, neden zavallı insanların duygularının sömürüldüğünü hâlâ anlamış değildi Şimdi giden parasına mı yanacak, yoksa, yıkılan gururuna mı, insanlara olan güvenini kaybedişine mi bir türlü bilemiyor ve düştüğü girdapta çırpınıp duruyor Not: Öykü yaşanmış hayat hikâyelerindendir Her insan bir dünyadır sözünü çok severim ben Sessiz, sakin kendi halinde bir insanın kim bilir ne dertleri tasaları vardır Kim bilir ne derin yaraları, sevdaları vardır Eğer ki içinizde birileri, benim hayatım bir romandır, yazılmasını istiyorum diyorsanız Ana hatlarını yazıp mesajla bana iletirseniz, sizlerinde bir hikâyeniz olur İsminizi yazmamı isterseniz yazarım İstemezseniz yazmam Haydin, her insan bir dünyadır ve o dünya karanlıkta kalmasın Sizin başınıza gelen, başkalarının başına gelmesin Kalemimizle aydınlığa çıksın Emine Uysal |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|