Ortak Aklın İzleri

Eski 06-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Ortak Aklın İzleri






Ortak Aklın İzleri






Somutlaştırma

İnsanın birçok özelliği vardır Ancak insanı farklı kılan onun manevi yönünün olmasıdır İnsanın hayatını şekillendiren onun manevi yönüdür Çoğu hareketimiz aslında bilinçsizce gerçekleşmektedir Ortaya koyduklarımız, manevi birikimimizin somutlaştırılmasından ibarettir Mesela, ölen bir kişiye neden mezar yapılır? Biz bunu bilmeyiz, bu bize maneviyatımızın yaptırdığı bir şeydir Orada o kişinin anısı somutlaştırılmaktadır Bir mezar taşının bile simgebilim dünyasında derin anlamları vardır Bu yüzden simgeler bize çok şey anlatır Ortaya koyduğumuz sanat eserleri, yapıtlar ve daha nicelerinin arkasında bir saik vardır ve o saik bize maneviyatımızın gönderdiği simgelerin eseridir Bundan dolayı bir ressama, bu resmi neden şu şekilde değil de bu şekilde yaptın demek mantıksızdır Çünkü kelimelerin kifayetsizliğinin kanıtıdır bazı şeyler… Bu yüzden insanoğlunun oluşturduğu çoğu şey, içteki o gizli birikimin somutlaştırılması, dışa vurulmasıdır

Aidiyet

Kişileri etkilen en önemli unsurlardan birisi de aidiyet duygusudur İçinde bulunulan toplum, aile, cemiyet gibi kişi birlikleri bazı durumlarda insanları öylesine etkilerler ki, onların iradesinin üstünde bir üst irade oluştururlar Dolayısıyla “hür düşünce”den bahsedildiğinde, aslında çok sınırlı bir alandan bahsedilmektedir Şairler, mimarlar, yazarlar çoğunlukla ait olduğu topluluğun üst iradesinin etkisindedirler ve bu üst iradenin izlerini eserlerine yansıtırlar

Simgeler

Simgeler simgebilimde ipuçlarıdır Yapıtlara veya yapılara hâkim olan üst iradeyi ele verirler Bu manada simgeler haindir, oyunu, niyeti ve gerçeği yansıtır Yapıtları ortaya koyanların özgür olmadığı, maneviyatının ve aidiyet duygusunun esiri oldukları gerçeğini simgeler ortaya koyar Başka bir anlatımla simgeler zihin kodlarının somut âleme yansımasıdır Bu yüzden gerçek hem gün gibi ortadadır hem de gizlidir; hem göz önündedir hem de dikkat çekmemektedir Gerçekler, bu yönüyle, güneşi satan adam hikâyesindeki güneşe benzerler Fark etmezsiniz ama hep karşınızda durur

Sırlar Öğretisi

Evet dostlar, buraya kadar kısa kısa bilgiler vermek ve teorik boyutu özetlemek durumundaydık Bilmekteyiz ki, okuyucular bizden “ak-siyon” beklemektedirler Ancak bizim “ak-siyon-umuz” içi boş, teorisiz, reflekse dayalı bir kavram değildir Bizim ortaya koymaya çalıştığımız bazen bazılarının binlerce yıldır içinde tuttuğu gizin iz düşümleri, bazen de kendi gerçeğimizdir Şüphesiz bunu teorisiz yapmak savunduklarımıza ihanet etmektir Çünkü tüm bu teorik kısımla ulaşılmak istenen amaç, bazılarının ortaya koydukları yapıt veya yapıların ne kadar “biz”den olmadıklarının ve ne kadar içlerinde sakladıkları sinsi duygularının eseri olduklarının gösterilmesi değildir Aksine sırlar öğretisinin amacı bir “özgüvensizlik” operasyonuna tabi tutulan büyük bir ulusun izlerinin ne kadar kalıcı olduğunu ve söylenilenin tam aksine ne kadar “aslî” olduğunu göstermek olmalıdır Sırlar öğretisi bu yönüyle aslında gerçekleri aramaktadır ve “fırka-i hakikât”in hizmetindedir Sırlar öğretisi etkinin karşısında “tepki” olarak konumlandırılırsa “öğreti” olma özelliğini yitirir Dolayısıyla bu öğreti yoluyla uyutulmuşları uyandırmak, büyük uyanışı sağlamak amaçlanmaktadır Büyük uyanışı özleyenlerin ve kendine dava edilenlerin süreci meşakatli bir süreçtir Çünkü zahirî olanın gerçek olmadığını iddia etmek güç, ispatlamak ise sancılıdır

Görecelilik

Etrafımıza bakıyoruz, gördüklerimizin ne kadar izafi (göreceli-rölatif) olduğuna ise hiç dikkat etmiyoruz Işık çok yatay bir açıdan vurduğunda küçük bir biblonun gölgesinin nasıl bir dev olduğunu düşünmüyoruz Işık tepeden vurduğunda kocaman bir gökdelenin gölgesinin ise ancak birkaç metre uzunlukta olabileceğini aklımıza getirmiyoruz Buradaki ışık oyununu yapanlar gerçekleri gizleyenlerdir Bunlar kendilerini olduklarından kat kat büyük gösterip gerçeklerin üstünü örtenlerdir Bu şekilde, bir biblo bile bir gökdelenden büyük gösterilebilmektedir

Türkiye’de yapılan da yıllardır budur Küçük, örgütlü, niteliksiz azınlık ve cemaatler bu topluma ve hatta dünya uluslarına tahakküm etmekte, her tarafa izlerini bırakmaktadırlar Buna bizler bilinçli veya bilinçsiz olarak izin vermekteyiz Bu hadisenin içinde suçlu aramak hatadır Çünkü güç boşluğu elbette bir şekilde doldurulacaktır Bu, genelde örgütlü azınlığın örgütsüz, ailesiz, çoğunluğa hükmetmesi şeklinde gerçekleşir, ki kimileri de buna “demokrasi” adını takmakta ve durumu meşrulaştırmaktadır Ne demokrasi ne de insan hakları bize anlatılanlar ile örtüşmektedir Şu an yapılmakta olduğunu iddia ettiğimiz şey, insanların bilinçaltlarında yatan ve onlara yön veren manevî boyutlarının “format”lanmasından ibarettir Göz bağcıların bu yolla kendi kültür, sanat, estetik, ahlak anlayışlarını ailesiz ve örgütsüz çoğunluğa dayattığını söylememekteyiz Zira yapılmak istenen bu değildir Yapılmak istenen bu değerlerin tahrip edilmesidir Bu yolla güç boşlukları yaratılacaktır (kaotik nizamdan daha önce bahsetmiştik) Bilim, sanat ve estetikte, ahlakta boşluk yaratılacaktır Kesinlikle kendi anlayışları bizlere dayatılmayacaktır Başkalarına dayatılan bizlere dayatılacaktır Planlar bittiğinde ise birileri her yerde izlerini bırakmış olacak ve niteliksiz insan kitlelerini onların kontrolünde olan ama “demokratik” hükümetlerle yönetiyor olacaklardır

Gizemi Görmek

İz bulmak bir sanattır, iz bulmak korkutucudur Birileri bir yerlere kendi izlerini bırakmaktadır Bu, bazen bilinçli bazen de bilinçsiz olarak yapılır Bilinçli olarak yapılır çünkü, bunu yapanlar bir yerlere damga vurmak isterler; bilinçsiz olarak yapılır, çünkü bazı duygular içlerinde o kadar yer etmiştir ki, farkında olmadan kendilerine ait sembolleri bir yerlere koyuverirler Bizler de bunu yaparız Yaptığımız da olmuştur Eğer ortada haince bir plan varsa, bu plan “var olmamıza” karşı bir plandır Zihin kodlarımız çözümlenmekte, ahlakî değerlerimizle oynanmaktadır Zihin kodları yüzlerce yıllık bir ortak aklı ifade etmektedir Bu “ortak” akıl bizim, şiirimizde, görünümümüzde, romanımızda, yapılarımızda, kısacası “biz”in olduğu her mecrada varlık göstermektedir Eğer “yok olmak” varlığın anlamsızlaştırılması ise, öldürmek yok edici değildir Önemli olan izlerin ve değerlerin silinmesidir Atalarımız, birbirinden belki de habersiz olarak, farklı farklı yerlere aynı izleri bırakmıştır Başka bir deyişle “bizim” olana “biz” mührü vurulmuştur Yüzlerce varlık kanıtımızdan birisini de “sekiz köşe” oluşturmaktadır Bursa'daki Koza Hanı Mescidi sekiz köşe üzerinde yükselmektedir Yine İzmir’de Konak Meydanı’ndaki cami sekiz köşelidir Bursa Ulucami’deki çeşmeler sekiz köşelidir Birçok padişahın resminde bir yerlerde sekiz köşeli yıldız görülmektedir Konya Ereğli’de Karabaş Veli Külliyesi, Beyşehir’deki eserler, Bergama’da Şadırvanlı Cami, Antalya’da Ömer Paşa Cami, hat sanatının eşi bulunmaz örnekleri ve daha niceleri “sekiz köşe” ile mühürlenmiştir Konya’da, Antalya’da, İzmir’de Bursa’da her yerde “iz” bırakılmıştır Bu izler ulusumuzun varlığının kanıtıdır İşte ışık oyunu ile bizim için “barbar” ve “göçebe” tanımlaması yapanlara küçücük kanıtlardır bunlar Daha yüzlerce “iz” sayısız eserin üzerinde, binlerce şiirin, türkünün içinde durmaktadır Ancak garip olanı bunların bizden gizlenmesidir

Oyunu bozmak, ezberi bozmaktır ve zor bir iştir Ancak bu ulus tarihin birçok noktasında oyunu görmüş ve bozmuştur Bu sefer asıl hedef, zikrettiğimiz “bilinç”tir ve sahte bilgiler üzerine yeni bir “ezber” kalıbı oluşturulup özgüveni olmayan insanlar yaratılmaktadır

Ezber bozmak, haince oynanan oyunu bozmaktır Önüne çıkan her taşı toza çevirmiş ve her yokuşu yüksek debisi ile ikiye bölmüş bir nehir gibi olan bu ortak akıl ise “büyük uyanış”ın teminatıdır Şimdi sen de bu ortak akla katılmak mı istiyorsun? O zaman “iz”leri takip et Dağa taşa vurulmuş her mühür yol göstericindir

Prof Mvr Beyan KARDİÇ


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.