Edebiyat

Eski 06-21-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Edebiyat



Tanım:

Okuyanlara estetik (sanatsal) bir doyum sağlamak amacıyla yazılmış, ya da böyle bir amacı olmasa bile biçimsel ve içeriksel özellikleriyle bu düzeye ulaşabilen bütün yazılı eserlere edebiyat denir Edebiyat bir anlatım biçimidir Düşünce ve duyguları güzel ve etkili bir biçimde anlatma sanatı olarak da tanımlanabilir Herhangi bir metnin edebiyat eseri sayılabilmesi için sanatsal değerler taşıması gerekir


Edebiyatın kapsamı Edebiyat bir anlatım biçimidir Düşünce ve duygulan güzel ve etkili bir biçimde anlatma sanatı olarak da tanımlanır İnsan yaşantılarını anlatan her metin edebiyat yapıtı değildir Konu tartışmalı olmakla birlikte, asıl amacı estetik tat vermek değil, bilgi vermek ya da inandırmak olan yapıtlar (teknik ve bilimsel kitaplar, gazete yazılan, reklam metinleri, propaganda yazıları vb) genellikle edebiyatın kapsamı dışında bırakılır Bir metnin edebiyat yapıtı, sayılması için sanat değeri taşıması gerekir! Ama bu değeri tanımlamak kolay değildir Edebi değeri olan bilimsel metinlere rastlanabildiği gibi, sanat katına yüksele-meyen şiirler de vardır Bunlara şiir değil, manzume denir


Edebiyatın tanımı ve kapsamıyla ilgili tartışmalar, estetik kuramının alanına girer İlk sistemli estetik felsefesinin kurucusu olan 19 yüzyıl olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler

Kant'a göre, bir metnin sanat sayılabilmesi için "çıkar gözetmemesi", başka bir deyişle kendi dışında hiçbir amaç taşımaması gerekir Bütün sanatlar gibi edebiyat da bu bakımdan oyuna benzetilebilir Oyunun kendi dışında hiçbir amacı yoktur, yalnız zevk almak için oynanır ve biter Bu yaklaşım, edebiyatı öteki insan eylemlerinden ayıran çok önemli bir noktayı vurgulamakla birlikte, iki yönden eleştiriye açıktır Birincisi, fazlaca "hazcı" bir yaklaşımdır; edebiyat yapıtlannın içerdiği "doğruluk" boyutunu, aydınlanma yanını ihmal etmektedir İkincisi, yeterince tarihsel değildir; geçmişte edebiyat dışı sayılan bazı metinlerin zamanla edebiyat kapsamı içine alındığını, bazılarınınsa edebi değer ve işlevini yitirdiğini göz önünde tutmamaktadır Oysa bütün insan ürünleri gibi sanat da ölümlüdür


Edebi türlerin en "edebi", en katışıksız, en yoğun olanı lirik şiirdir Estetik haz vermenin ötesinde hiçbir amaç taşımaz Ama bu estetik hazzın içinde derin, karmaşık ve dile getirilmesi güç bir insani gerçeklikle karşılaşmanın verdiği heyecan da vardır


Yoğunluk ve katışıksızlık açısından lirik şiiri destan, eleji,

ağıt, mesnevi, dramatik şiir ve Türk halk şiiri türlerindendir Bir ölünün arkasından söylenen şiirlere denir Cenaze çıkan evlerde, yas, matem meclislerinde okunan acıklı türkülere halk edebiyatında ağıt adı verilir Ağıt'ın karşılığı olarak İslamiyet öncesi Türk Edebiyatı'nda sagu, Divan Edebiyatı'nda ise mersiye adı kullanılmıştır Ağıt söyleyen kişilere ağıtçı denir


Ağıtlar genellikle dörtlükler halinde düzenlenir ve onbirli hece vezniyle söylenir Ancak beşer veya altışar mısralık bendler halinde söylenmiş ağıtlar da

felsefi şiir gibi manzum türler izler Bunlar genellikle firik şiirden daha uzun ve daha gevşek dokuludur Roman, 18 yüzyılda gelişen ve 18 yüzyıl olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler

19 yüzyılda öne çıkan bir türdür Kaynaklan açısından en zengin edebi biçim olduğu söylenebilir 19 yüzyıl olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler

Destan, Efsanelerle değişikliğe uğramış tarihi bir olayın izlerini taşıyan destan, bir milletin hayal gücünü en çok doyurabilecek en eski edebiyat biçimidir Hangi edebiyat söz konusu olursa olsun kendiliğinden doğmuş ilkel halk destanlarının var olabileceğine bugün artık inanılmaz


İlkçağın en uzak dönemlerinden bize kadar gelen destanlar bile bir edebiyat çalışmasının ürünüdür; sözlü bile olsa bilinçli bir çabanın ve kişisel bir yeteneğin verimidir Bununla birlikte destanların kolektif bir yanı da

masal, ortaçağ romansları, deneme ve felsefi metin gibi daha eski biçimlerin hepsi romanı beslemiştir Ama günümüzde satışa çıkan romanlann büyük bölümü edebiyat yapıtı sayılmaz; estetik zevk vermek için değil, oyalamak ve eğlendirmek için yazılmışlardır Halk dilinde anlatılarak oluşan sözlü edebiyat ürünüdür Bir yazar tarafından sonradan yazıya geçirilmiştir


Masallarda olaylar tamamen hayal ürünüdür Yer ve zaman belli değildir Kahramanlar insan üstü özellikler gösterir İyiler hep iyi, kötüler hep kötüdür İyiler ödüllendirilir, kötüler cezalandırılır Masallarda eğiticilik esastır Çoğu kez evrensel konular işlenir Dünya edebiyatında Kelile ve Dimne, Binbir Gece Masalları ünlüdür Türk edebiyatında Keloğlan en tanınmış masal kahramanı

Seyahatname, 19 Ağustos 1630 gecesi, rüyasında gördüğü Hz Peygamber'in elini öperken heyecanlanıp 'Şefaat ya Resulallah' diyecek yerde 'Seyahat ya Resulallah' diyerek kendi geleceğine farklı bir kapı aralayan garip bir gezgin, tam elli yıl boyunca bütün Osmanlı coğrafyasını adım adım dolaştı

Detaylı bilgi için linke tıklayınızgezi notları, anı, (Os Hatıra, Zikir, Tezekkür, Hafıza, Kuvei hafıza, Tahattur, Fr Souvenir, Al Erinnerung, İng Remembrance, Recollection, İt Ricordo)

Bilinçte yenilenen

otobiyografi, günlük ve mektup gibi kişisel metinler, genellikle edebiyat ile belgeseli ayıran çizginin iki yanında yer alır Üsluplarının yetkinliği ve içeriklerinin zenginliğiyle büyük edebiyat yapıtı katma yükselenler olduğu gibi, "gazete yazısı" ve "anı defteri" düzeyinde kalanlan da vardır Birçok kişisel metin, edebi değerinden çok, yazan konusunda özel bilgiler vermesi yüzünden ilgi çeker Öte yandan, kolay kolay hiçbir türe sokulamayan ve üslup kaygısı gözetilmeden yazıldığı halde okurlara estetik bir doyum sağlayan metinler de vardır; İlim ve sanat gibi sahalarda tanınmış bir kimsenin kendi hayatını, kendisinin kaleme alarak anlatmasına ve bu şekilde meydana getirilen esere denir Ancak bu eserler şahsi görüşlere dayandığı için objektiflikten ayrılabilirler O bakımdan Otobiyografileri okurken veya herhangi bir sebeple onlardan faydalanırken çok dikkatli olmak gerekir


Şöyle ki, otobiyografi yazan eserindeki tercihlerini kendi duygu ve düşüncelerine göre yapabilir, yaşadığı hayatın kendince beğenilmeyen yönleri anlatılmamı

20 yüzyıl edebiyatında 20 yüzyıl olayları, ölümler, doğumlar ve diğer önemli gelişmeler

dışavurumculuk, Estetikte, sanatçının ya*ratma sürecinin temelde, dışavurum bir eylem ve sanatçının izlenimlerini duygula*rını, sezgilerini ve tavırlarını açığa çıkarma*sından ve gözler önüne sermesinden oluşan bir süreç olduğunu savunan akım

dadacılık ve

gerçeküstücülük gibi akımlann ürünleri genellikle bu türdendir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.