Sen Rahat Uyu Türkan Saylan

Ilıcalı Acun’u bilirsiniz “Yarışma programı” denilince son yıllarda akla gelen ilk isimdir Sade kılık kıyafetiyle, sakin tavırlarıyla tanınan bu muhteremi herhâlde birçoğumuz yıllar önce yayımlanan “Televole” isimli programla tanımıştır Ancak asıl ününü “Televole”den sonra yakalamıştır
“Televole” sayesinde birçok ülke gezip gören muhterem, bu gezileri iyi değerlendirmiş olacak ki; yıllardır nerede rağbet gören bir yarışma programı varsa hemen “araklayıp” Türkçe bir kılıfla huzurlarımıza getirmeye başladı Bu sayede de paraya değişik isimler bulma telaşına düştü Kazandığı onun olsun, Allah arttırsın, gözümüz yok Ancak o kazanırken biz bir şeyler kaybediyorsak işte orada sıkıntı var demektir
Ilıcalı Acun geçen yıl olduğu gibi bu sene de dans programı yapıyor Türk kültüründen uzak danslar, yine Türk edep ve ahlakından uzak bir şekilde alenen sergileniyor Allah aşkına; çaldıkları müziklerin, giydikleri veya giymedikleri kıyafetlerin, ettikleri dansların Türk kültürüyle uzaktan yakından bir alakası var mı? Gerçi Türk kültürüne hizmet gibi bir iddiaları da yok, haklarını yemiş olmayalım Ama şimdi; bir baba, böyle bir ortamda evladına zeybek oynamayı nasıl öğretecek, halayı nasıl sevdirecek, sazı sözü nasıl övdürecek? 23 Nisan, 19 Mayıs gibi “millî” bayramlarda “millî” oyunlarımızı en son ne zaman seyrettiniz, “millî” müziklerimizi en son ne zaman dinlediniz? “Bir programla kültür mü bozulurmuş canım!” diyenler çıkabilir Kültür, din, dil, ahlak, töre gibi kaygıları olmayanların böyle düşünmeleri tabiidir Hele ki kültür emperyalizminin hat safhada olduğu bir zamanda “1 program” deyip geçmek herhâlde safdillik olacaktır Şöyle ki:
Türkiye, televizyon seyretme oranlarının en yüksek olduğu ülkelerden biri Her evde en az 1 tane televizyon var Evlerde sohbet imkânını bitiren bu icat bıçak gibi; ama bu bıçağı maalesef ekmek kesmek için kullanan yok Nesilleri katletmek için kullanılıyor Türk milleti 7’den 70’e televizyonun rahle-i tedrisinden geçiyor O ne derse kafasına yazıyor, onun dediğini kabul ediyor Yazmadıkları bilinçaltına o farkında olmadan işleniyor Cihan Sultanı, İslam halifesi Kanuni’yi saraydan çıkmayan, her gününü zevk ü sefa içinde geçiren, geceyi hangi cariyeyle geçirsem derdinde olan biri gibi; Osmanlı ailesindeki iffet timsali kadınları birbiriyle dekolte yarışına giren düşük kadınlar gibi; öğrencilik hayatını bir karış etekle makyaj telaşında olunan bir hayat gibi; genç yaşlarda mutlaka onlarca sevgili değiştirilmesi ve bununla övünülmesi gerekiyormuş gibi; Noel Baba denen Hristiyan papazını Korkut Ata gibi gösteren bir televizyonla karşı karşıyayız Din, dil, kültür, ahlak dersi veren bir televizyonla karşı karşıya değiliz ki! Böyle bir ortamda “1 program” deyip geçilebilir mi? Hem de o sırada yüz binlerce insanın ekran karşısında olduğunu bile bile! Bunların birçoğunun, fikirleri yeni yeni yeşermeye başlayan taze zihinler olduğunu bile bile!
Bildiğiniz gibi genç nüfusumuz birçok ülkeyi kıskandırıyor Biz de genç nüfusumuzla övünüyoruz Ama böyle yetiştirilen bir genç nüfustan mı medet umacağız? Ilıcalı Acun sayesinde nasıl salsa, çaça, bilmem ne yapacağını öğrenen bir gençliğe mi bel bağlayacağız? Malazgirt, Sakarya, Çanakkale, Dumlupınar ruhu bu bedenlerde mi yaşayacak! Bize dans etmesini, iyi giyinmesini, kur yapmasını ve âşık olmasını bilen gencin lüzumu yoktur, demiyor muydu Atsız Ata?
Ne kadar gerçektir bilemem; ama bir zamanlar Kanuni’nin, dansı yasaklasınlar diye bir ferman yazdırdığı ve Fransa’da dansın bu emirle yasaklandığı anlatılır Maşallah bizimkiler Türk-İslam düşmanlarına fırsat bırakmıyor Ilıcalı Acun, yaptığı programla Kanuni’nin torunlarını eğlendirdiğini zannederken, acaba Kanuni’den Avrupa’nın intikamını mı alıyor?
RTÜK diye bir kurum var, biliyorsunuz İş bu RTÜK, Ilıcalı Acun’un programlarını inceleyebilir mi sizce? “Siz burada gençleri Türk kültüründen uzak hareketlere özendiriyorsunuz” diyerek programı durdurabilir mi? Ilıcalı Acun, AKP’ye oy verdiğini üstüne basa basa vurgulamışken, Recep Tayyip Erdoğan’yi çok sevip takdir ettiğini söylemişken, Recep Tayyip Erdoğan’ın annesi vefat ettiğinde Acun Medya olarak yas ilan etmişken! Mümkün mü böyle bir şey? Elbette mümkün değil Öyle bir ümidimiz yok zaten
Yazının başlığındaki Türkan Saylan’la Acun Ilıcalı’nın ne alakası var, diye düşünmüşsünüzdür sanırım Ne demişti birçoğumuzun tepkisini çeken Türkan Saylan: “Namaz kılacaklarına bale yapsınlar!” Baleyi namaza tercih eden bir gençlik hayal ediyordu hanımefendi
Rahat uyu Türkan Saylan Böyle giderse sana nasip olmayan bize nasip olacak herhâlde!
(Alpaslan Kurt)