Nasreddin Hoca Fıkraları |
03-19-2021 | #1 |
Mountain
|
Nasreddin Hoca FıkralarıSIĞ SUDA YÜZMEK Nasreddin Hoca bir gün evine dönerken taşa takılmış ve su birikintisine yüzüstü düşmüş Hoca'yı bu halde gören bir adam: " Oldu mu Hoca, bir karış suda yüzülür mü? Madem yüzecektin derede yüzseydin, demiş Bunun üzerine Hoca: " Derede herkes yüzer Önemli olan, böyle sığ suda yüzmektir, diyerek cevabı yapıştırmış SEBZELİ KAVUK ÇORBASI Nasreddin Hoca kuyunun başında durmuş aşağı bakarken kavuğunu düşürmüş Kuyu derin inip alamaz Kavuksuz eve gidemez Soran olsa kavuğumu düşürdüm diyemez Alay ederler Bahçeden marul, maydanoz koparmış Küçük parçalar halinde kuyuya atmaya başlamış Burada ne yapıyorsun Hoca, diye soranlara, akşam yemeği için, sebzeli kavuk çorbası hazırlıyorum, demiş Adamlar, kuyuya bakıp, olabilir, deyip gitmişler Hava karardıktan sonra Hoca kimselere görünmeden evine varmış HOCA ORMANDA KAYBOLDU Nasreddin Hoca, Çarıklı Köyü'ne giderken ormanda kaybolmuş Birkaç adamla karşılaşmış ama adamlar kaybolduğuna inanmamışlar " Koskoca Nasreddin Hoca ormanda kaybolmaz Sen buraları avcunun içi gibi bilirsin," demişler Nasreddin Hoca bakmış olmayacak fikir değişikliğine giderek diğer karşılaştığı adamlara, nereye gidiyorsunuz? diye sormuş Bir iki derken, üçüncü adam Çarıklı Köyü'ne gidiyorum, demiş Bunun üzerine Hoca, hah, ben de o köye gidiyordum, deyip adamla birlikte köye gitmiş YALAN SÖYLEME YARIŞMASI Akşehir'de en iyi yalan söyleme yarışması düzenlenir Yarışmaya Nasreddin Hoca da katılır Yarışmacılar, sırayla birer yalan söylerler Sıra Hoca'ya gelince şu yalanı söyler: " Ben büyük bir yalancıyım " Nasreddin Hoca'yı doğru sözlü olarak tanıyan halk jürisi, Hoca'yı birinci seçer Böylece Hoca ödül olarak verilen eşeğe biner ve evine doğru yola koyulur PAPAĞAN Nasreddin Hoca pazarda görüp beğendiği fiatı yirmi akçe olan konuşkan papağanı uzun pazarlıktan sonra beş akçeye alır Fakat papağanı evde bir türlü konuşturamaz " Ey papağan, neden böyle yapıyorsun? diye sorar Papağan: " Bak Hoca, beni ucuza kapatıp beş akçeye aldın Dünyada bir tek uyanık sen misin? Eski sahibimi buraya getir Gözümün önünde on beş akçeyi ver Söz sana sabah akşam susarsam namerdim " Hoca adamı bulup evine getirir ve papağanın önünde on beş akçeyi verir Bunun üzerine papağan neşelenir ve konuşmaya başlar Anlatır da anlatır Dört gün sonra Hoca çaresiz papağana yalvarır: " Papağan, ne olur, sus artık! Günlerdir uyuyamadım Al şu iki akçeyi, " der Papağan akçeleri alır ve susar Nasreddin Hoca uykuya dalar ve ertesi güne kadar deliksiz bir uyku çeker ARAZİ ANLAŞMAZLIĞI Nasreddin Hoca, Akşehir'de kadılık yaparken birbirlerinden şikayetçi olan iki adam huzura gelir Biri, bana borcu vardı, ödemedi Ben de borcuna karşılık tarlasının bir kısmını çitle çevirdim, der Öteki, doğru, borcum var, ödeyemedim ama tarlamın bir kısmını sahiplenmesi doğru değil, der Hoca olay yerine iki adam ve şahitlerle gider Çiti kaldırtır Alacağın var ama böyle yapman yanlış, der Borcu olan adama, sen de borcunu öde, der Adam, param yok, der Nasreddin Hoca, paran yok ama malın var Tarladaki buğdayı sat, der Orada bulunan şahitlerden ve meraklı köylülerden buğdayı satın alan çıkmaz Bunun üzerine Hoca tarladaki buğdayı ortalama bir fiata satın alır Adam, paranın bir kısmıyla borcunu öder Böylelikle mesele tatlıya bağlanır Olanlar kısa zamanda Akşehir'de kulaktan kulağa yayılır Herkes, bravo şu Nasreddin Hoca'ya, der Davaların kısa sürede sonuçlanmasının ve adaletin yerini bulmasının halkın yararına olduğu bir kez daha anlaşılır YÜZME YARIŞLARI Nasreddin Hoca sofraya oturmuş Bakmış çorba tasında iki sinek Hanımına seslenmiş: " Hatun koş, yüzme yarışları başladı " AYRAN NİYETİNE Nasreddin Hoca yoğurt yerken, tahta kaşığı kırılmış Çaresiz tabağı kafaya dikmiş Onu bu halde gören hanımı: " Hoca, bu ne hal? Yoğurt öyle yenir miymiş? " deyince Nasreddin Hoca: " Kaşık kırılınca yoğurdu ayran niyetine içesim geldi " demiş HOCA'NIN HANIMI HORLUYOR Gecenin bir vakti hanımı horlarken, Nasreddin Hoca'yı uyku tutmamış Aradan bir saat geçmiş Duvarlar sallanmaya başlayınca hanımı aniden uyanmış, yatakta oturumuna gelmiş: " Hoca, gürültüye uyandım Ben horluyor muydum? " diye sormuş Hoca: " Ne horlaması, hanım? Gök gürledi Belli yağmur yağacak " demiş HOCA HAVUZA DÜŞÜYOR Nasreddin Hoca, içinde balık var mı diye bakarken, havuza düşmüş Başlamış feryat etmeye: " İmdat! Yardım edin, boğuluyorum " Kimse oralı olmamış Adamın biri: " Hocam, sen yüzme biliyordun ya, " demiş Bunun üzerine Nasreddin Hoca: " Doğru, nasıl da unutmuşum? " demiş, iki kulaç atmış ve havuzdan çıkmış SON |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|