Karagöz İle Hacivat Konuşmaları - 2

Eski 03-18-2021   #1
Mountain

Karagöz İle Hacivat Konuşmaları - 2



KARAGÖZ İLE HACİVAT: İŞKEMBE ÇORBASI
Hacivat evden çıkar, bir koşu gidip Karagöz'ün evinin kapısını çalar Karagöz kapıyı açar
Hacivat: " Karagözüm, koş, hanım işkembe çorbası pişirdi "
Karagöz: " Hanım işkence çorbası mı pişirdi? "
Hacivat: " İşkencenin çorbası mı olurmuş? İşkembe çorbası: Bol sirkeli, sarımsaklı "
Karagöz: " Beni evine götürüp işkence mi yapacaksın? "
Hacivat: " Aman Karagözüm, ne işkencesi? Seni çorba içmeye çağırdım "
Karagöz: " Demek bana işkence yapmaya kararlısın? Seni kolculara söyleyeyim de falakaya yatırsınlar "
Hacivat: " Aman Karagözüm, etme eyleme Beni kolculara teslim etme "
Karagöz: " Sakın buradan ayrılma Tabanlarına on sopa ye de aklın başına gelsin "
Karagöz gidince Hacivat evine döner ve samanlığa saklanır Karagöz ile kolcular, biraz aradıktan sonra, Hacivat'ı samanlıkta bulur 1 kolcu Karagöz'e sorar: " Bu sana ne yaptı? "
Karagöz: " Beni evine çağırdı İşkence yapacakmış Sonra da pişirip çorbamı içecekmiş On sopa vurun da akıllansın "
2 kolcu: " Yüz sopa vuralım "
1 kolcu: " O kadarı fazla Elli sopa yeter "
Çaresiz kalan Hacivat, Karagöz'ün boynuna sarılır: "Aman Karagözüm, sen büyüksün Suçum azdır On sopa yeter "
Karagöz'ün demesiyle kolcular on sopa vurup gider Karagöz Hacivat'ı ayağa kaldırır, sırtına biner, çevrede dolaştırır Böyle yapmasının sebebi, Hacivat'ın tabanlarının şişmesini önlemektir Yoksa Hacivat yürüyemez hale gelirdi
Karagöz'den ayrıldıktan sonra Hacivat ağır aksak evine doğru giderken, düşüncelere dalar: " Söylediklerimi yanlış anlayan Karagöz'e mi kızsam, beni dinlemek zahmetine katlanmayan kolculara mı kızsam bilemedim Belki her üçüne kızmak daha doğru Bu dünyada niye böyle haksızlıklar, adaletsizlikler olur, onu da çözemedim Gel de isyan etme "

-----------------------------------------------------------------

KARAGÖZ'ÜN KARGASI
Karagöz: " Hacivat, bak karga aldım "
Hacivat: " Ne? Karga mı? Ne kargası? "
Karagöz: " Karga kargası Nasıl şaşırdın ama? "
Hacivat: " Çok şaşırdım! Aman Karagözüm, nereden aldın bunu? "
Karagöz: " Pazardan "
Hacivat: " Pazardan mı? Kaça aldın? "
Karagöz: " Dört akçeye "
Hacivat: " Nee? Dört akçe mi? "
Karagöz: " Evet, dört akçe "
Hacivat: " Sen ne yaptın Karagözüm? Hiç bu karga dört akçe eder mi? "
Karagöz: " Etmez mi? Ya kaç akçe eder? "
Hacivat: " Bırak dördü, üçü, ikiyi, bir akçe etmez "
Karga söze karışır: " Bir akçe etmez miyim? Karagöz kim bu ya? "
Karagöz: " Hacivat, çok iyi arkadaşımdır "
Karga, Karagöz'ün kolundadır Hacivat'tan yana döner Sesi tok, duruşu ciddidir Sert bakar Hacivat bir adım geriler
Karga: " Senin adın Hacivat mı? "
Hacivat: " Evet Hacivat "
Karga: " Nerelisin? "
Hacivat: " Buralı"
Karga: " Burası neresi? "
Hacivat: " Şey, yani Bursa "
Karga: " Bursa'nın adı ne zamandan beri şey yani Bursa oldu? "
Hacivat söyleyecek söz bulamaz Renkten renge girer Başını hafifçe öne eğer Gözlerini kısar Karagöz'den yana döner Bakışları, imdat, beni bu kargadan kurtar, Karagöz, der gibidir Karagöz durumu hemen kavrar Hacivat'ın süngüsü düşmüştür Bu bulunmaz fırsatı değerlendirir: " Hacivat korktu Karga, parçala onu " diye bağırır
Karga: " Sen sus Karagöz, " der Karagöz susar Gözlerini kapatır Bir imparatorluğun çöküşünü dinlemek için, kulaklarını on altı açar
Karga, Hacivat'a döner: " Seni kanatsız, tüysüz yaratık seni Kendini ne sanıyorsun? Beni dört akçeye Karagöz aldı Sen kendini pazarda sat bakalım Bırak akçeyi kuruş veren olmaz Yolarım sakallarını sonra sokağa çıkamazsın "
Bunun üzerine Hacivat bir kaçış kaçar ki sormayın
Aradan günler geçer Karagöz ile Hacivat yolda karşılaşır
Hacivat sorar: " Vay Karagöz, karga yok mu? "
Karagöz: " Yok Sattım kargayı kurtuldum Ne belaymış be "
Hacivat: " Aman Karagözüm, bela dedin Sana ne yaptı bu karga? "
Karagöz: " Ne yapmadı kİ? Geçen gece sabaha kadar uyutmadı Hayatını anlattı 200 yaşındaymış Dünyanın pek çok yerini gezmiş, dolaşmış Saraylarda yaşamış Krallarla, prenslerle dost olmuş Gençliğinde göklerin hakimiymiş Kartallar, bundan korkarmış Daha neler, neler Sabah olunca yarı uykuluyum ya, sus da biraz uyuyayım, dedim Sen misin bunu bana diyen Bana bir daldı Yere yıktı Kanatlarıyla vurdu, gagaladı Ama elinden kurtuldum Pencereden atlayıp kaçtım Sokaklarda uzun süre dolaştım Ağaçlık bir alan gördüm Oraya girip saklandım Kendimce hafiften söyleniyordum Karagöz, ne vızırdayıp duruyorsun, diyen bir ses duydum Kafamı kaldırıp baktım Ağacın dalında karga? Ağzım açık bakakaldım Karga, beni pazara götür, on akçeye sat, dedi Onu pazarda on akçeye sattım Bu işten epey karlı çıktım "
Hacivat: " Desene bu kargadan ben ucuz kurtulmuşum Kargayı kim aldı? "
Karagöz: " Kilimci Ahmet Beni yerlerde sürükleyen karga kilimciyi ne yapar? "
Hacivat: " Halı gibi dokur Dörde böler, on ikiyle çarpar "
Karagöz: " Hal ve gidiş böyle Bana güle güle " der Böylelikle iki arkadaş evlerine gitmek üzere birbirinden ayrılırlar

---------------------------------------------------------------------

KARAGÖZ İLE HACİVAT: KABAK PİŞTİ, TABAĞA DÜŞTÜ
Karagöz ile Hacivat yolda karşılaşır
Hacivat: " Aman Karagözüm, ben de seni arıyordum "
Karagöz: " Buldun işte ne olacak? "
Hacivat: " Hanım evde kabak pişirdi, bir tabak kap da gel "
Karagöz: " Senin hanım tabak mı pişirdi? "
Hacivat: " Tabak değil, kabak pişirdi "
Karagöz: " Tamam gelirim "
Hacivat geri dönüp giderken, Karagöz arkasından söylenir: " Hanımı evde tabak pişirmiş Ben evden kabak getirecekmişim Pişmiş tabağı kabağın içine koyacakmışım Şu Hacivat hekime bir uğrasa iyi olacak "

--------------------------------------------------------------------

KARAGÖZ İLE HACİVAT: DOST ACI SÖYLER
Karagöz: " Hacivat, biz eski dostuz, değil mi? "
Hacivat: " Aman Karagözüm, tabi ki eski dostuz "
Karagöz: " Mesela ne kadar eski? "
Hacivat: " Çok eski Yılları üst üste toplamak zaman alır "
Karagöz: " Dost acı söylermiş, doğru mu? "
Hacivat: " Doğrudur Yanlışta olan dostuna acı söylersin Onu uyarırsın "
Karagöz: " Gel o zaman şu kebapçıya girelim Bana acı söyle "
Hacivat: " Karagözüm, neden acı söyleyeyim? Yanlışa düşmedin ki Acı konuşamam "
Karagöz: " Bre Hacivat, acılı Adana söyle "
Hacivat: " Ha şu mesele Olur söylerim Benim dostumsan sen de bana bir acılı söylersin "
Karagöz: " Söyledim gitti ama hesabı ödemen şartıyla "
Hacivat: " Olur Karagözüm, hesabı ben öderim "

----------------------------------------------------------------

KARAGÖZ İLE HACİVAT: HERKÜL
Hacivat kurbanlık koyun seçmektedir:
" Karagözüm gel, şu koyunu kucakla Bakalım elli okka çeker mi? "
Karagöz koyunu kaldıramaz Etrafına toplananların bakışlarından etkilenir ve başını öne eğer
Hacivat böyle bir fırsatı kaçırmaz: " Yazık sana Karagözüm, bir koyunu kaldıramadın Oysa bu alanda bir tosunu kaldırdığına ben şahidim "
Karagöz başını kaldırır, derin bir iç geçirir: " Doğru o zaman yirmi beş yaşındaydım Herkes bana herkül demişti "
Hacivat: " Şimdi yaşın elli oldu Herkülün heri gitmiş, külü kalmış Bir yirmi beş yıl sonra külün de kalmaz "
Seyredenlerden gülenler olunca Karagöz Hacivat'ın alay ettiğini anlar Hacivat'ın üstüne hamle yapar Yakasından yakalar Hacivat gömleğini çıkarıp, Karagöz'ün elinden kurtulur ve kaçmaya başlar Karagöz Hacivat'ı kovalar ancak yakalayamaz

------------------------------------------------------------------

KARAGÖZ İLE HACİVAT: DEVE ÇORBASI
Hacivat: " Karagözüm, yanında torba var mı? "
Karagöz: " Hı "
Hacivat: " Torba, torba Şuradan biraz ot yolalım "
Karagöz: " Sabah içtiğim mercimek çorbası "
Hacivat: " Çorba değil, torba dedim "
Karagöz: " İşkembe çorbası, yayla çorbası "
Hacivat: " ? "
Karagöz: " Tavuk çorbası, deve çorbası "
Hacivat: " Ötekiler neyse de deve çorbası ne alaka? "
Karagöz: " Deveyi yatırırsın falakaya "
Hacivat: " Hani deve nerede? "
İşte diyen Karagöz hamle yapınca Hacivat kaçar Arkasından koşan Karagöz, dur kaçma, elli sopa hediyem olsun, diye bağırır

-------------------------------------------------------------------------

KARAGÖZ İLE HACİVAT: BİR KÜP ALTIN
Karagöz kuyu açmak için, bahçeyi kazarken bir küp altın bulur Çok sevinir Bir saat sonra Bursa'da Karagöz'ün altın bulduğunu duymayan kalmaz Halk, kapının önünde uzun kuyruklar oluşturur Karagöz sıradan gelene on altın verir Altınlar giderek azalmaya başlar Hacivat Karagöz'ün altın bulduğunu ama bu altınları dağıttığını duyunca soluğu Karagöz'ün yanında alır
Hacivat: " Aman Karagözüm, altın bulmuşsun, iyi, güzel de bulduğun altınları neden dağıtıyorsun? "
Karagöz: " Altınların yarısı bana yeter Diğer yarısı fakir fukaranın Onlar da sevinsin "
Hacivat: " Karagözüm, sen ne kadar altın buldun? "
Karagöz: " Bir küp altın Küp benim boyumdan daha uzun "
Hacivat: " Fakir fukaranın diyorsun da kalabalık arasında servet sahibi çok zengin gördüm Bunların içinde sabahtan beri üç dört defa kuyruğa girenler varmış Elbise değiştirip tekrar kuyruğa girerlermiş "
Karagöz: " Vay köftehorlar? Boşuna değil şapkasını gözlerinin üstüne kadar indirip bakışlarını kaçıranlar vardı "
Hacivat: " Bu zenginler daha zengin olursa halkı çok fazla ezer Zenginleri şımartma Dağıtımı kes Kalan altınları sayalım Kendine yetecek kadarını ayır gerisini yarın ben senin yanında gerçek ihtiyaç sahiplerine veririm "
Karagöz: " Tamam Hacivat, dediğin olsun "
Karagöz halktan yana dönerek, bugünlük dağıtım bitti Yarın altınları Hacivat dağıtacak deyince homurtular artar, kalabalık dağılır
Hacivat Karagöz ile birlikte bahçeye çıkar Karagöz küpte kalan iki avuç altını Hacivat'a verir ve başka altın kalmadığını söyler Hacivat düşer, bayılır Daha sonra ayılan Hacivat, bu altınları da dağıtır korkusuyla Karagöz'ün verdiği altınlarla birlikte evinin yolunu tutar
Ertesi sabah küpteki altınların sıfırlandığını duyanlar, Karagöz'ün evinin önünden uzaklaşır Karagöz bakkala peynir, ekmek almak için gider ama borç bini aştı, dün neden ödemedin borcunu diyen bakkal veresiyeyi kestiğini söyler Karagöz başı önde evine döner
Daha ertesi sabah Hacivat eve gelir Karagöz üzgündür Keşke altınları dağıtmasaydım, seni çağırsaydım Böyle aç- susuz kalmazdım, der
Hacivat: " Yani artık akıllandın "
Karagöz: " Akıllandım ama gitti altınlar, tükendi "
Hacivat, Karagöz'ün verdiği altınları çıkarır Altınlar tükenmedi Karagözüm, bunlar bana verdiğin altınlar Al, hepsi senin der ve altınları verir Karagöz altınları alır ve gözlerinden iki damla yaş akar Hacivat'a sıkıca sarılır İşte gerçek dost böyle olur, der
Hacivat: " Bir küp altın daha bulsan yine dağıtır mısın? " diye sorar
Bunun üzerine Karagöz: " Bir daha yanlışa düşmem Kimseye haber vermem Altınları bozdurur harcarım " der

-----------------------------------------------------------------------

KARAGÖZ İLE HACİVAT: ÜZÜM ÜZÜME BAKAR
Karagöz: " Sana bir atasözü söyleyeyim, Hacivat "
Hacivat: " Söyle bakalım Karagözüm "
Karagöz: " Üzüm üzüme baka baka conki "
Hacivat: " Bu ne biçim atasözü? "
Karagöz: " Yanlış mı söyledim "
Hacivat: " Tabi yanlış söyledin "
Karagöz: " Üzüm üzüme baka baka Karagöz "
Hacivat: " Yine yanlış "
Karagöz: " Neresi yanlış "
Hacivat: " Sonu yanlış Atasözünde adının işi ne? "
Karagöz: " Karalı bir şey vardı sonunda "
Hacivat: " Doğru Üzüm üzüme baka baka kara "
Karagöz: " Buldum Kara kara "
Hacivat: " Hayır "
Karagöz: " Karabiber "
Hacivat: " Olmaz "
Karagöz: " Belki şöyle olur Ben kendi aklıma göre söylesem "
Hacivat: " Söyle bakalım "
Karagöz: " Hacivat Karagöz'e baka baka Karagöz "
Hacivat: " Hayda? Bu ne demek? "
Karagöz: " Yani sen bana baka baka Karagöz oldun "
Hacivat: " Ben Karagöz olduysam sen de bana bakarak Hacivat oldun "
Karagöz: " O zaman gel yer değiştirelim Ben oraya sen buraya "
Hacivat: " Şimdi ne oldu? "
Karagöz: " Ben Hacivat oldum, sen Karagöz "
Hacivat: " Öyle olsun Senin sohbetine doyulmaz Bir yere uğramam gerek Sonra görüşürüz "
Kendini Hacivat zanneden Karagöz Hacivat'ın evine gider Kapıyı çalar Kapıyı açan Hacivat'ın hanımına ben Hacivat oldum der ve içeri girmeye kalkar Hacivat'ın hanımı, seni kendini bilmez, diye bağırır ve mutfaktan kaptığı oklavayla Karagöz'ün kafasına vurur Aklı başına gelen Karagöz kaçıp gider
Akşamüstü eve gelen Hacivat'a hanımı olanları anlatır Hacivat ise, bugün Karagöz'le konuştuklarını nakleder Karagöz'ün ikisi arasındaki konuşmaların etkisinde kaldığını söyler Böylelikle Karagöz evleri şaşırıp bizim eve gelmiş, der
Hacivat'ın Hanımı: " Şu senin gözü kara başka birinin daha evine girmeye kalkmasın? "
Hacivat: " Yok daha neler? Dersini almış Karagöz aynı yanlışa iki kere düşmez "

-----------------------------------------------------------------------

KARAGÖZ İLE HACİVAT: İNEGÖL'E ON İŞÇİ
Hacivat: " Haydi, son bir kişi araba kalkıyor Vay Karagözüm, hoş geldin Araba kalkıyor "
Karagöz: " Hı "
Hacivat: " At arabası kalkıyor İşçi gideceksin İnegöl'e patates toplamaya "
Karagöz: " Dişim ağrımıyor ki, İnegöl'e dişçiye niye gideyim? "
Hacivat: " Dişçiye değil, işçi gideceksin "
Karagöz: " Piştide çok iyiyimdir Geçen gün nasıl seni kahvede yenmiştim Herkesin içinde ağlamıştın "
Hacivat: " Ah Karagözüm, benim ağlamam yenildim diye değil "
Karagöz: " O zaman neden ağladın? "
Hacivat: " Benim aldığım sayıları kendine yazmışsın Senin zavallı haline acıdım da ağladım "
Karagöz: " Doğru, yenilince zavallı durumuna düşmüştün Bak ısrar etme yine ağlatırım seni "
Bir işçi gelir, araba dolar ve gider İkinci bir at arabası gelir, kenara yanaşır
Hacivat: " Haydi, İnegöl'e on işçi Günübirlik iş Gündelik iki akçe "
Karagöz: " Az önce kalkan araba nereye gitti, Hacivat? "
Hacivat: " İnegöl'e gitti Patatese Gündelik iki akçe Çalışan kazanır "
Karagöz: " Yazıklar olsun sana Hacivat Bana neden söylemedin? O paraya ihtiyacım vardı "
Hacivat: " Aha? Söyledim ya Son bir kişi dedim İnegöl'e patates toplamaya dedim İşçi gideceksin dedim "
Karagöz: " Öyle söylemedin Dişçiyle, piştiyle kandırdın beni "
Hacivat: " Dur Karagözüm, bu arabaya bin Aynı yer, aynı iş Atları biraz kırbaçlarsınız, onlardan önce varırsınız "
" Demek beni adamlara kırbaçlatacaksın? Bir daha seninle konuşursam iki olsun, " diye yürüyüp giden Karagöz'ün arkasından Hacivat bakakalır

----------------------------------------------------------------------------

EN AKILLI KARAGÖZ
Karagöz ile Hacivat yolda karşılaşır
Hacivat: " Karagözüm, bal almak ister misin? "
Karagöz: " Hı "
Hacivat: " Şu köşede bal satıyorlar Kilosu dört akçe Al istersen "
Karagöz: " Zaten eskiden beri benim hayalim "
Hacivat: " Hayalin mi? Ne hayali? "
Karagöz: " Sal satıyorlar dedin ya Bir sal alıp dünya turuna çıkmak "
Hacivat: " Sal değil, bal satıyorlar Hey koca kafalı, sağır kulaklı "
Karagöz: " Doldururdum çoluk çocuğu sala, kürek çeker, okyanusa ulaşırdım "
Hacivat: " Okyanusu bırak, herkes bal alıyor "
Karagöz: " Herkes fal bakar ama kimse benim gibi fal bakamaz "
Hacivat: " "
Karagöz: " Geçen gün kahve falıma baktım İyi yerdeydim "
Hacivat: " Nasıl yani? "
Karagöz: " Çıkmışım kavağın ucuna, yukarıdan akıl dağıtıyorlar Ben yüksekteyim ya en çok aklı ben aldım "
Hacivat: " Sorması ayıp olmasın, ne yaptın o akılları? "
Karagöz: " Kaybolmasın diye beynime doldurdum "
Hacivat: " Senin beynin akıl dolu da, sen çok akıllısın da ben mi fark edemedim? "
Karagöz: " Boşuna akıllıyım deme Hacivat, akıl dağıtılırken sen orada yoktun "

------------------------------------------------------------------

KARAGÖZ İLE HACİVAT: MANDA
Hacivat: " Karagözüm, sana bir bilmece sorayım da bil "
Karagöz: " Sor bakalım ama kolay olsun "
Hacivat: " Canı kaymak isteyen, neyi yanında taşır? "
Karagöz: " Parayı yanında taşır "
Hacivat: " Olmaz "
Karagöz: " Parasız kaymak nasıl alacak? "
Hacivat: " Bilmeceyi sulandırma Olmaz dedim "
Karagöz: " Süthaneyi yanında taşır "
Hacivat: " Olmaz "
Karagöz: " Mandırayı yanında taşır "
Hacivat: " Olmaz Karagözüm, olmaz Bu şey bir hayvan "
Karagöz: " Hayvan mı? "
Hacivat: " Evet, büyükbaş bir hayvan "
Karagöz: " Buldum Fil "
Hacivat: " Fil değil "
Karagöz: " Filin de sütü var Sütünden kaymak olmaz mı? "
Hacivat: " Karıştırma şimdi fili Bu bir ahır hayvanı Çamura yatmayı çok sever "
Karagöz: " Çamur hayvanı "
Hacivat: " "
Karagöz: " Hayvan çamuru "
Hacivat: " "
Karagöz: " Tamam buldum Öküz "
Hacivat: " Öküzün sütü nerede? "
Karagöz: " O zaman inek "
Hacivat: " İnek benzeri, manda gibi "
Karagöz: " Şimdi aklıma geldi: Manda "
Hacivat: " Doğru Karagözüm, bildin "
Karagöz: " Bilirim tabi Benim adım Karagöz Her sorunun cevabını şıp diye bilirim "


Yazan: Serdar Yıldırım

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.