Doğum Izni Arttırılmalı Mı?

Doğum izni arttırılmalı mı?

TÜKD Başkanı Moroğlu: “Kadın istihdamında artış için doğum iznini artırmak en son adım olmalı”
Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği (TÜKD) Genel Başkanı Nazan Moroğlu, gündemdeki kadın çalışanların istihdam şartlarını kolaylaştırmak amacıyla hazırlıkları süren kadına çocuk teşviki paketine ilişkin görüşlerini paylaştı Moroğlu kadın istihdamında doğum iznini uzatmak yerine iş ve aile yaşamını dengeleyen alt yapı hazırlanması gerektiğini vurguladı
TÜKD Başkanı Moroğlu’nun açıklaması şu şekilde:
“İş Kanunu’nda 16 hafta olan doğum izninin 24 haftaya çıkarılmasının kadın istihdamını artırmaya yetmeyeceği, aksine sadece bu konunun gündeme gelmesinin bile kadın istihdamını engelleyeceği görüldü Burada devlete düşen görev, kararlı bir politika uygulayarak çıkardığı ve çıkaracağı yasalarla önce alt yapıyı kurmak; kreş, çocuk bakım evi ve diğer birimlerin kurulmasını sağlamak ve desteklemektir Çünkü alt yapısı oluşturulmadan çıkarılan yasalar yaşama geçirilmedikçe, kadınlar daha mağdur oluyor, kadınlara karşı ayrımcılık daha fazla kök salıyor
Kadınların işgücüne katılma oranı 1990 yılında yüzde 34,1 iken bu oran yıllar içinde giderek düşüyor
Hele bir de devlet eliyle en az üç çocuk için destek politikası uygulanıyorsa, istihdamda artış nasıl olacak ?
Türkiye’de kadın istihdamı temel sorun alanlarından biri Sorun yasa çıkararak çözülmüyor İster özel sektörde, ister kamu sektöründe olsun işveren çalıştırdığı kişiden verimli bir çalışma bekliyor Bu sebeple doğum iznini uzatmak yerine iş ve aile yaşamını dengeleyen alt yapı hazırlanmalıdır
Güçlü bir Türkiye istiyorsak;
• Kadının güçlenmesi engellenmemeli Zira eğitim fırsatına sahip olmayan, meslek sahibi olsa bile çalışma fırsatı bulamayan kadınların ekonomik açıdan güçsüz kalmaları, şiddetin her türlüsüne katlanmalarına yol açıyor
• Çeşitli kuruluşların “İş Merkezleri Yoluyla Kadın Girişimciliğinin Desteklenmesi Projesi”, “Çalışma Hayatında Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi Projesi”, “Annemin İşi Benim Geleceğim” gibi projelerin kadının istihdamını artırmak için yetmediği artık görülmeli,
• Kadın kuruluşlarının “acil ihtiyaç var” diye vurguladıkları talepleri yaşama geçirilmeli,
• Kararlı, sürdürebilir toplumsal cinsiyet eşitliği politikaları üretmek ve uygulamak için kadından sorumlu bir bakanlık kurulmalı,
• Kadının sorununun yalnızca aile içinde olmadığı, yaşamın her alanında olduğu anlaşılmalı,
• Kadın-erkek eşitliğinde dünya sıralamasında 134 ülke arasında 126’ıncı sırada olmanın ayıbı giderilmeli, cinsiyet eşitliği sağlanmalıdır
Biliyoruz ki, kadın BİREY olarak dikkate alınmadıkça, sadece korunmaya muhtaç bir konuma konuldukça, kadın erkek eşitliğinden ve gerçek demokrasiden söz edilmesi mümkün değildir’’