Sembolizm Simgecilik |
12-20-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Sembolizm SimgecilikSembolizm ya da simgecilik, en genel anlamıyla farklı anlamlara gelen ya da farklı öğeleri simgeleyen çeşitli sembollerin kullanımıdır Sembolizme sanatta, özellikle resim, müzik ve edebiyat alanlarında rastlanır Sanatta sembolizm Sanattaki sembolizm 19 yüzyılda beliren, realizmi reddeden bir akımdır Sembolizm akımlarına roman ve şiir alanlarında da rastlanır Sanattaki sembolizm 1870 yılına doğru Fransa ve Belçika’da natüralizme ve parnasse akımına bir tepki olarak ortaya çıkmıştır Akım daha sonra özellikle Valéry Brioussov vasıtasıyla Rusya’ya da sıçramıştır Ezoterizm'de sembolizm Sembolizm ezoterizmde ise evrensel bilgi ve hakikatlerin basit ve sade öğelere indirgenerek ifade edilmesidir Sembol, kimi sözlüklerde “daha soyut bir şeyi anlatmaya yarayan daha somut şey” ya da “evrensel yasa, ilke, bilgi ve fikirleri açıklayan işaretler” olarak tanımlanır Bir sembol, anlatmak istediği şeyi en kesin, en belirli, en sade, en doğal şekilde ifade eden işarettir Sembol sözcüğünün kökeni, eski Mısır dilindeki symbolon sözcüğünün Grekçe’ye geçmiş hali olan symballein fiilidir, “birlikte tartışmak, birlikte birleştirmek, bir arada toparlayıp bağlamak” anlamlarına gelir Latince’de symbolum biçimine dönüşmüştür Sembolizmin inisiyasyonlardaki nedenleri Sembolizmin inisiyasyonlardaki temel nedenleri şöyle açıklanır:
Sembolizmin amaçlı rüyalardaki nedeni Sembolizmin amaçlı ya da diğer adıyla haberci rüyalarda, vizyonlarda ve ruhsal tebliğlerdeki varlığı inisiyasyonlardakilere kıyasla az çok farklı nedenlere dayanır Temel nedeni metapsişikçiler şöyle açıklar: İnsanın imajinasyon yeteneği sembolleştirici bir role sahiptir Ruhsal âlemde “anlamlar” halinde bulunan “tesirler” fiziksel alemde belirirlerken ister istemez madde âleminin özelliği olan imajlara bürünmek zorunda kalırlar ki, bürünecekleri imajları da “tesir”i alan insanın şuuraltı dağarcığından edinirler Bir ruhsal tebligatın, bir vizyonun ya da bir haberci rüyanın alınmasında, tesir ne kadar yüksek bir varlıktan gelirse gelsin, alıcı kişinin kapasitesi, şuuraltı imajları, şuuraltı dağarcığı ve hatta sözcük dağarcığı -tesirin özgün halini kaybetme derecesi ve kısıtlanması bakımından- çok önemli bir rol oynar Orijinal kaynağından “anlam” olarak inmeye başlayan ruhsal tesir onu alan insanın zihninde imaj olarak ve ağzında söz olarak belirene kadar geçirdiği bir sürü dönüşüm sırasında ister istemez özgün halini yitirmek, kabalaşmak zorundadır Metapsişikçiler şuuraltının bu değiştirici ya da dönüştürücü etkisine “renkli cam etkisi” adını verirler Nasıl beyaz ışık renkli bir camdan geçerken hem camın rengini alıyor, hem de bir miktar kırılmaya uğruyorsa, insanın aldığı metapsişik enformasyon ya da tesir de şuuraltı katmanından geçerken benzer şekilde, özelleşir, bükülür, kabalaşır, dönüşür, o ortamdaki malzeme neyse ona bürünür ve özgün halini az çok yitirerek dışarı (zihne) yansır Yani, bir kaynaktan gelen, örneğin haberci bir rüya tarzında alınan tesirler, insan zihninde yer ederken, ister istemez o insanın şuuraltı dağarcığındaki imajlara dönüşürler ve bu dönüşüm sırasında birtakım sembollere bürünürler Bu doğal ve zorunlu bir süreçtir Metapsişikçiler sezgi kanalıyla alınmış metinlerdeki sembolik betimlemelerin nedenlerinden birinin de yine bu olgu olduğunu belirtirler Sembolizmin kutsal metinlerdeki nedenleri Kutsal metinlerdeki sembolizmin temel nedenleri şöyle açıklanır:
Sembolizmin farklı kullanımları
|
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|