08-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Gün Batar Kuşlar Döner
Bir deniz kıyısıydı Dalgalar alabildiğine kabarıp sahili kırbaçlıyor, azgın sular kumları koca bir mikser gibi karıştırıp duruyorlardı Ufukta bir kızıllık çizgisi oluşmaya başlamış, yer kürenin bu kısmında aydınlatma ve ısıtma görevini bitirmeye hazırlanan güneş, işini en iyi yapma telaşıyla hala ışık vermeye çalışıyor, ama akşamın alacasının ağır ağır çökmesini engelleyemiyor Uzaklarda çok uzaklarda ağır ağdalı bir şarkı çalıyor”Gün batar kuşlar döner dönmez bu yoldan beklenen”
“Hadi koçum” dedi adam kendi kendine Hafifçe kır düşmeye başlamış şakaklarını sıktı avuçlarıyla Başı çatlayacakmış gibi ağrıyordu İşaret parmaklarını döndürdü birkaç kez şakaklarının üzerinde Toparlanmalıydı, toparlanmalı ve gitmeliydi o salona Bugün biriciği evleniyordu Ama yazık ki başkasıyla ve yine yazık ki o başkasını sevmiyordu Yalnız tüm mecburiyetler üst üste toplanarak böyle bir karar almaya zorlamışlar ve genç kadını kaderin gelini yapmak için aralarında sanki de sözleşmişlerdi Hafif bir oyun havası eşliğinde herkes ayrı telden oynuyordu pistin ortasında Herkesin suratında sahte bir gülümseme ve herkes mutluluk taklidi yapıyormuş gibi geldi adama Yalnız bir kişi hariç –ki o da gerçekten çok mutluydu – ve damat adayıydı Bir kenara çekildi adam Avuçlarını kollarıyla birleştirdi Çok uğraşmasına rağmen bükülmesini engelleyemediği boynunu hafifçe yukarı kaldırmaya çalışırken göz göze geldiler genç kadınla Onun da gözleri nemlenmiş gibi geldi adama Bulunduğu yer, gelinin masasına uzaktı ve net gözükmüyordu ama nemli olduğundan emindi gözlerininSardı sarmaladı gözlerinin içiyle genç kadınıBakışları birleşti, buruk bir hüzünle gülümsediler birbirlerineRomantizmin büyüsüne kapıldılar gittilerAdamın gözleri dalgın,gelinin gözleri ağlamaklı avuçları birbirine kenetlendi hayallerinin orta yerlerinde bir yerlerdeSonra sahnedeki şarkıcı gelin ve damadı birlikte dansa davet ettiMecburen kalktı genç kızKollarını doladı damadın beline kapadı gözlerini karşısında hafif kır saçlı adam vardı ona sarılmıştı ve dans ediyordu hayalindeki düğündeBöyle ne kadar sürdü bilinmez yine kanları kaynattığı var sayılan hareketli bir şarkı çalmaya başladı orkestraGiderek hızlanıyordu müzik ve müziğin eşliğinde genç kadınÇılgın bir Flamenko başlamıştı şimdiDeliler gibi dönüp duruyorduEteklerinin ucunu tutarak,zaman zaman duvağını yerlere atarak, bazen arkadaşlarını ellerinden tutup piste çekerek ve bütün dişlerini gösterip kahkahalar atarak,müziğin ritmine ayak uyduruyorduBir anda çılgınlar gibi dönmeye başladıSalondaki herke şaşırıp kalmıştıO dönmeye devam ediyorduBu halde adamın bulunduğu köşeye doğru yaklaştıKaşla göz arası adamın kollarına attı kendiniAdam o zaman fark etti kadının göz pınarlarındaki yaşları ve gözlerindeki kızarıklığıAcıdı içinden ama dik durmalıydı hislerine teslim olmamalıydı Onlar iki aşıktılar ve hep öyle kalmalıydılar Bedenleri başkalarında beyinleri birbirlerinde yaşayıp gideceklerdi bundan böyleGenç kadını kollarında tutup ayağa kaldırdı adam alnından öptü “mutlu ol” diye fısıldadı kulağına son kez öperken kulak memesindenHızla uzaklaştı oradan hızla daldı gecenin karanlığınaGece kuşlarının seslerine hıçkırığı karıştı “seviyordum “ diyordu Ve uzakta hala o şarkı çalıyordu”En nihayet anladım yokmuş gören hatta bilen,gün batar kuşlar döner dönmez bu yoldan beklenen
|
|
|