Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgiler, güçlü, hakkında, kadını, kösem, sultan, tarihinin

Kösem Sultan, Tarihinin En Güçlü Kadını / Kösem Sultan Hakkında Bilgiler...

Eski 08-16-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kösem Sultan, Tarihinin En Güçlü Kadını / Kösem Sultan Hakkında Bilgiler...



Kösem Sultan







Erkek Tarihçiler Osmanlı Tarihinin En Güçlü Kadınını Nasıl Kurban Etti

Padişahların anneleri, eşleri, kızları, harem yaşamları, merak konusu Avrupa’da yüzyıllardan beri yaygın bu merak, bizde II Meşrutiyet’le başladı Harem kadınlarının yaşam öyküleri ekseninde romanlar kaleme alında Şimdilerde belgeseller, diziler de yapılmakta Altı yüzyıllık saltanatın taht sahiplerinin, harem dünyalarını öğrenmek merakı doğal, anlatı ve sunumların doğru verilere dayanması da koşuldur Ancak görülen o ki, çoğunca döneminin kaynaklarından değil, ya karalamak ya övmek için kaleme alınmış romansı anlatılar üzerinden gidilerek, tarih verileriyle bağdaştırılması zor, uçuk aşk masalları, dramlar veya son derece dindar, müşfik, hayırsever portreler kurgulanıyor





Kösem Mahpeyker Sultan’ı nasıl biliriz?

I Ahmed’in hasekisi, IV Murad’la Sultan İbrahim’in annesi Valide Sultan, IV Mehmed’in babaannesi Valide-i Muazzama Mahpeyker Hakkında yazılan öykülerin girişlerindeki, “Rum’du, babası papazdı, kızlık adı Anastasya’ydı Kısaca Nasya denirmiş Akıncılar tutsak etmiş; Bosna beyine vermişler O da bu dolgun vücutlu, güzel, güleç, dilbaz kızı saraya göndermiş…” yollu anlatıların kaynağı, Pietro Della Vale’nin 1645’te yayımlanan Viaggi (Geziler) yapıtıdır
Saray kadınlarının hayatları üzerinde kalem yürütmek her açıdan zor; adları bile duraksamalı olanlara eğilmek büsbütün çıkmazdır Ama ne gam! Onların yaşamları, haremden aşk, ihanet öyküleri kolayca uyduruluyor Romanlar yazılıyor, diziler yapılıyor, hatta tartışmalar düzenlenerek tarihin karanlık boşlukları örülüyor!
Valide sultanların altıncısı olan Kösem Mahpeyker’in, kimliğini ve tarihteki yerini doğru belirlemek için, önce altmış yıllık yaşamında Osmanlı tahtından gelip geçen sekiz padişahın ruh sağlıklarına ilişkin tanıları hatırlamalı:
• 49 yaşında ölen III Murad kadın düşkünü, melankolikti
• 37 yaşında ölen oğlu III Mehmed aşırı kuruntulu ve acımasızdı Tahta çıktığı gün 19 kardeşini huzurunda boğdurtmuş, saltanatının sonunda kendi oğlu Mahmud’un boynuna da cellât kemendi attırmıştı
• Mehmed’in diğer iki oğlundan, 27 yaşında ölen – Kösem’in kocası- I Ahmed’de acımasız ve mutaassıptı
• Diğeri – Kösem’in kayınbiraderi- I Mustafa’nın delilik derecesinde psikolojik sorunları vardı İki kez çıkartıldığı kısa ve gülünç padişahlık rolünden sonra kapatıldığı harem odasında 1639’da öldü veya öldürüldü
• Ahmed’in oğlu- Kösem’in üvey oğlu- 18 yaşında öldürülen II Osman atak ve acımasız bir çocuktu Ayaklanan yeniçeriler Yedikule’de hayâlarını sıkıp, kulağını kesip boğdular
• Ahmed’le Kösem’in iki oğlundan büyüğü 29 yaşında ölen IV Murad sadist ve alkolikti; İstanbul’da ve bütün ülkede on yıl boyunca ölüm estirdi
• Diğeri, 33 yaşında boğulan İbrahim saralı ve şehvet tutkunuydu
• Kösem’in torunu IV Mehmed avcı olacaktı
Bunlar, Kösem’in çağdaşı, eşi, kayınpederi, kayınbiraderi, üvey oğlu, oğulları, torunu idiler Kısa saltanatlarındaki buhranlar, yönetsel ve ekonomik çöküntüler, kıyımlar ve yolsuzluklarsa dönemlerinde yazılmış tarihlerde ayan ve beyandır
Mahpeyker, yukarıda sıralanan sekiz padişahtan III Murad’ı ve III Mehmed’i tanımadı I Ahmed’e 10 yıldan fazla hasekilik etti İzleyen dört padişahın, 1617–1648 arasındaki toplam 31 yıllık saltanatını başlatıp bitiren 3 cülusa, 3 hal’e, biri üvey diğeri öz, 2 oğlunun öldürülüşüne tanık oldu veya karar verdi Çocuk, deli, acımasız, kadın düşkünü padişahlara, yetersiz kadrolara; Girit’te savaş, Bosna’da karışıklık, Arabistan’da ayaklanma, İstanbul’da asker, esnaf, medreseli eylemleri, Kadızadeliler- Sivasiler çekişmesi, ekonomik buhran, Anadolu’da yol kesme, kervan vurma olaylarına karşın, devleti ayakta tutan, hanedanın sönmesini önleyen bir görünmez yapı herhalde vardı Ayvansarayi’nin tanımlamasıyla, Kösem’i o yapının dayanağı olarak görmek gerekiyor

Eğer insanlara alçakgönüllülüğü öğretmek istersek, bakışlarımızı yıldızlı ğöğe çevirmemize gerek yok Yalnızca bizden önce gelmiş, bizden büyük olan ve bizden önce yok olan kültürlere bir göz atmamız yeter






Bu güçlü kadının ailesi, hareme girişi, Sultan Ahmed’in ölümünden sonra saltanat nizamının değişmesindeki rolü konularında tarihe yansıyan haberler az, ama 60 yıllık yaşamının 1604–1651 arasındaki 47 yılını haremde geçirdiği kesin Bu uzun sürenin 1623–1651 evresinde, iki ya da üç kez saltanat naibeliğini üstlenmesi, aşırı nüfuzu, gelirleri, rüşvetlerle edindiği muazzam serveti; ama hayırları da doğru Nihayet birde iktidar hesaplaşmasında suikasta kurban giden tek “Valide padişah” oluşu var Bütün bunlar, Kösem Mahpeyker’i Valide sultanlar sıralamasının dışında, Osmanlı tarihinin kritik bir evresini yönetip yönlendiren “Büyük Valide” konumunda görmemizi gerektiriyor
Kösem’i tanımak için yazgısını ören kimi olaylara da doğru bakılmalıdır:
III Mehmed, 1603’te ansızın öldü! İki oğlundan 14 yaşındaki Ahmed padişah ilan edildi, kardeşi meczup Mustafa’yı, tek şehzade olduğundan boğdurtamadı I Ahmed’e, hanedana şehzadeler kazandırması için haseki adayı cariyeler sunulmaya başladı Bunlardan biri, haremdeki lakabıyla “ Kösem”, hasekilik adıyla Hadice Mahpeyker’di Hasekilerin doğurma yarışında, Mahfiruze, şehzade Osman’ı sonra Mehmed’i doğurarak ön aldı Mahpeyker’se ilk çocuğu Fatıma Sultan’ı 1606’da, Aişe Sultanı 16087de, Ahmed’in 12 şehzadesinden Murad’ı 1611’de, Süleyman’ı 1612’de, Kasım’ı 1613’te, İbrahim’i de 1615’te doğurdu






I Ahmed öldüğünde Kösem 20’li yaşlarda dul kaldı Altı yıl sonra oğlu IV Murad, henüz 12 yaşında “sabi”iken amcası I Mustafa’nın yerine 1623’te tahta oturtulunca Valide sultan oldu ve 1630’a değin resmen saltanat naibeliği yaptı IV Murad’ın ve küçük oğlu İbrahim’in ardı ardına 25 yıllık saltanatlarında Valide sultandı ve etkindi Ama Murad’ın, öz kardeşleri Süleyman’ı ve Kasım’ı boğdurmasını önleyemedi Küçük oğlu İbrahim’i harem dairesinin gizli yerlerinde saklayıp, Murad’ı oyalayarak, aynı akıbete uğramaktan kurtardı Şehzadeleri yaşamayan Murad’dan sonra, hanedanın tek varisi olarak tahta çıkmasını sağlayarak hanedanın sönmesini de önledi
Kösem, Murad’ın kemendinden kurtardığı oğlu İbrahim’in çılgınlıklarına engel olamadı Ulema ile yeniçerilerin anlaşarak eyleme geçmeleri, oğlunu hal’edip torununu torununu tahta oturtma kararı almaları karşısında ise deneyimli bir devlet adamının gösterebileceği sağduyu ve soğukkanlılıkla inisiyatifi karşı tarafa bırakmadı; son sözü söyleyen, onay veren konumunda kalmayı başardı Din âlimi geçinen başta şeyhülislam, büyük kadılar, müderrisler, kara cahil ocak ağaları, yeniçeriler, iki gün boyunca Fatih Camii’nde, Etmeydanı’ndaki Orta camii’de, Atmeydanı’nda Sultanahmet Camii’nde oturup eylem başlatmış, Sultan İbrahim’in oğlu şehzade Mehmed’i getirtip camide cülus merasimi kararı almışlardı Kösem, “Camide cülus vaki değildir, saraya gelsinler! “ diyerek reddetti; siyaset ve yönetim yerinin cami değil, saray olduğunu uyardı Bu çıkışını, artılarının en başına yazmak gerekir
Harem kapısına gelen ulema ve ağalarla “ ru be ru “ (yüz yüze) iki saat tartıştıktan sonra oğlunun indirilip torununun tahta çıkartılmasına razı oldu
Mahpeyker, torunu yedi yaşındaki IV Mehmed’in naibeliğini de gelini Valide Hadice Turhan Sultan’a bırakmadı On gün sonra, içoğlanlarının İbrahim’i yeniden tahta oturtacakları duyumu üzerine, bu kendi sonu da olacağından, ulemanın fetvasıyla oğlunun boğdurulmasına onay verdi
Artık, Valide-i Muazzama (Büyük Valide) sanıyla adeta sultandı; hükümnamelerindeki ünvanları”Sahibetü’l- makam ümmü’l-mü’minin”, “Hazreti Mahpeyker Sultan Valide-i Muazzama” idi Ekonomik buhranın ateşleyeceği büyük bir kul ve enaf kıyamını önlemek amacıyla Yeniçeri Ocağı’nın suyunda gitmeyi yeğledi Sofu Mehmed Paşa’nın azli ve idamı ardından, Ocak ağalarından Kara Murad’ı, onu uzaklaştırıp torunu Melek Ahmed Paşa’yı, sonra Gevherhan Sultan’ın kocası Siyavuş Paşa’yı sadarette denedi Bu oyalama siyaseti sürerken haremde Kösem7le Valide Turhan Sultan (kaynana-gelin) arasında kaçınılmaz bir iç hesaplaşma yaşandı; 3 Eylül 1651 gecesi, Harem-i Has’ı basan zülüflü baltacılarla Has oda içoğlanları, devletin çeyrek yüzyılında otoritesi okunan Büyük Valide’yi, harem taşlıklarında linç edip öldürdüler, naşını sürükleyip Kuşhane Kapısı aralığına bıraktılar Cariyelere de tecavüz ettiler
Saray tarihinde bir benzeri yaşanmamış bu suikast ve o meş’um Ramazan gecesi, haremde hiç unutulmadı Mahpeyker’in ölüsü, ertesi gün kaldırılıncaya kadar taşlıktaki oturma sekisine konulmuştu Harem kadınları, burayı “ Maktel-i Valide Sultan” diyerek bir türbe gibi kutsadılar Oturulmasın diye önüne parmaklık yapıldı Seki çırağmasında (lambalıkta) her gece mum yakılması, gelip geçilirken dua okunması adet oldu
Kösem suikastı, bir kadına yönelik olması bakımından istisnai ve manidardır
“Elinin hamuruyla erkek işine karıştığı” , rüşvet aldığı, dolaplar çevirdiği töhmetiyle Kâtip Çelebi’den, Na’mia’dan, Ahmed Refik’e, günümüzün yazar çizerlerine kadar, Mahpeyker’e çoğunca olumsuz bakılmış; bu bakış, tarih ders kitaplarına da “servet düşkünü, muhteris, oğluna acımayan Kösem” yargısıyla yansıtılmıştır
Kişisel servetinden harcamalarla yaptırdığı, istanbul’da Çakmakçılar yokuşundaki iç içe üç avlulu büyük Valide hanı (kervansarayı), Üsküdar’da Çinili Külliyesi, Çinilisuyu şebekesi ve çeşmeleri, Sultanselim’dekiValide medresesi, mescidi, çeşmesi, Yenikapı’da çeşmesi, Anadolukavağı’nda mescidi, Karamürel yakınlarındaki Yalakdere köGoogle Page Rankingüsü, Konya’da hanı, Yunanistan Livadya’da Barda suyu üstündeki 7 gözlü Validesultan köGoogle Page Rankingüsü, Mekke-Medine yolunda Cüdeyde vahasında su tesisi, bunların yaşaması için vakfettiği mülk arazileri de, bu saraylıyı aklamaya yetmiyor Yalnızca Hafız Hüseyin Ayvansarayi, Hadikatü’l-cevami’de: Kösem Valide demekle şöhret bulan Mahpeyker Sultan kırk senedir devlet yapısının ve düzeninin dayanağı idi” diyor







Eğer insanlara alçakgönüllülüğü öğretmek istersek, bakışlarımızı yıldızlı ğöğe çevirmemize gerek yok Yalnızca bizden önce gelmiş, bizden büyük olan ve bizden önce yok olan kültürlere bir göz atmamız yeter

SUNUM : DURU

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.