Divan-İ Kebir'den İnciler..

Eski 08-06-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Divan-İ Kebir'den İnciler..




Divan-ı Kebir'den İnciler




Ey gönül, işlediğin suçlara, kusurlara karşılık, Hakk'tan özür dilemek için neler düşünüyorsun? O'ndan sayılamayacak kadar lutuflar, iyilikler, ihsanlar, vefalar gelmede, senden de bunca hatalar, kusurlar, cefalar görünmede

• O'nun tarafından, bunca keremler, senden ise, manasız aykın işler; O'ndan pek çok nimetler, senden ise sayılamayacak kadar çok hatalar suçlar, günahlar

• Senden bunca haset, bunca kötü düşünce, bunca dedikodu O'ndan ise bunca ihsan, bunca lütuf, bunca iyilikler

• Yaptığın kötülüklerden, işlediğin günahlardan pişman olup da, candan Allah dediğin zaman, seni belalardan kurtarmak için senin imdadına yetişen, sana o duyguyu veren, kendini hissettiren O'dur

• İşlediğin günah yüzünden korkuyorsun, kurtulmaya çareler arıyorsun Bir daha işlememeye karar veriyorsun, işte o anda bu duygularla için karıştığı, kendinden utandığın, kendini ayıpladığın, vicdanın sızladığı zamandüşünmüyor
musun? Bu duyguları sana veren, bu pişmanlığa seni düşüren, senin içindedir Sana çok yakındır O'nu sen ne diye kendinde, kendi içinde göremiyor, hissedemiyorsun?



• 0, seni bazen yaratılışına, kötü tabiatına bırakır, seni gümüş, altın, kadın sevdasına düşürür Bazen de canına Hz Mustafa'yı hayal etmenin nürunu verir de içini aydınlatır

• Seni bazen bu tarafa çeker, iyi adamlara katar, bazen de o tarafa çeker, seni kötülere ulaştırır Kurtuluş gemisini korkunç dalgalarla hırpalar, onu kırar, parçalar

• Ey zavallı insan, bu düşüşlerden, bu hallerden sakın ye'se kapılma; gizli gizli o kadar çok dua et, geceleri, o kadar çok ağla, inle ki; sonunda yedi kat gökten kulağına kurtuluş sesleri gelsin

• Sevgilim, belki vefa ve merhametin coşar da, kapıyı açarsın; "Orada, ne bekliyorsun kalk, içeri gir!" diye seslenirsin ümidiyle ben senin kapında oturmuş bekliyorum

• Ey pek güzel olan yüzünde her zaman yüzlerce lütuf, yüzlerce merhamet nuru parlayan sevgili! Canım, kapında senden gelen misk kokularına, anber kokularına gark olmuştur



• Biz mest olmuşuz; başımız dönmede, başkalarının yaptıkları işlerle bizim ilgimiz yok Dünya alt üst olsa, yakılsa, yıkılsa umurumuzda değil Yeter ki senin aşkını kaybetmeyelim Yeter ki senin aşkın ebedî olsun!

• İçimizde senin aşkın el çırpmada, yüzlerce başka alemler yaratmada, göklerden de dışarda, ötelerde yepyeni yüzlerce asırlar meydana gelmede

• Bugün biz senin misafiriniz Güler yüzünüzün mesti olduğumuz için seni bırakıp başka yere gidemiyoruz Sen öyle eşsiz bir güzelsin ki, Allah'a yemin ederim ki yüzünün güzelliğini düşününce, hayal edince, şu gönlüm beni bırakıp gidiyor

• Kurtulmam için, gönlü uyanık bir can bulursam, onun eteğine yapışacağım, himmet isteyeceğim Keşke uyuyabilseydim de rüyada yüzünü gösterseydin

• Bütün canlar, can denizinden geldikleri, can denizini tanıdıkları, bildikleri için oraya doğru sel gibi akıp gidiyorlar da, başka tanıdıklardan, başka sevgililerden yüz çevirmişlerdir



• Can denizine doğru koşan seller de çeşit çeşit Bir sel var yüksek dağlardan kaynağını alarak, hayran hayran başını taşlara çarparak, köpürerek, ağlayarak, heyecanla feryat ederek, aslı olan can denizine doğru koşuyor, koşuyor Bir sel de var ki yolunu kaybetmiş, birincisi; "Allah'a hamd olsun!" demede, ikin-cisi; "La havle" okumada

• Ey güneş gibi doğup, müflislere, yoksul kişilere sevgi şarabı sunan lütfeden Bir ihsanda bulun, o şaraptan bize de sun! Biz de yoksuluz, biz de şaşırdık, yolumuzu kaybettik

• Nasıl olmuşsa gül, ansızın seni görmüş, çaşırıp kalmış da elbisesini yitirmişÇeng senin çenginin sesini duymuş, feryada başlamış, utanıp başını önüne eğmiş

• Zühre yıldızının burcunda en tali'li olan kimdir? Ney'dir Çünkü ney, dudağını senin dudağına koymuş, senden name öğreniyor

• Çeng, sensiz kalınca fenalaşıyor, hasta, kötü bir varlık oluyor Ney de sen olmayınca hüzünlerle doluyor, inlemeye, ağlamaya başlıyor Çengi kucağına al, onu iyileştir! Ney'i de öp, okşa Def de sana yalvarıyor "Ne olur?" diyor, "Beni eline al! Yüzüme vur, vur, vur da senin vuruşlarınla yüzüm değerlensin, ahenk yolunda meclise parlaklık gelsin"



• Ey perdenin arkasından ışığı, nüru görünen sevgili, senin ışığın, sıcaklığın bize yaz mevsimi oldu, bizim de yaz mevsimi gibi gönlümüz sıcak, gel bizi al, gül bahçemize kadar, çek götür!
• Gel, gel de senin lütfunla çorak yerler yeşersin, mezarlar bahçe haline gelsin Koruklar tatlılaşsın, üzüm olsun, ekmeğimiz pişsin
• Ey can giineşi, ey gönül güneşi, ey güzelliği ile güneşi bile utandıran güzel,gel, gel de bizim zavallı halimizi gör, şu balçık beden, canı nasıl tutmuş bırakmıyor?
• Yüzünün sevdası ile dikenlikler, nice defalar gül bahçesi haline geldi de güzel yaratma gücüne olan imanımızı artırdı
• Ey ebedî aşk! Şu gönlümüzde kendini gösterip, canımızı balçık zindanından kurtararak, tek olan, eşi olmayan Allah'a yönelttin
• Ey nurlar saçan sabahımız! Gamlı ve kederli olduğumuz zamanlarda gönlümüzdeki gam dumanlarını dağıt, bize şevk ver, neşe lutfet Tali'imizin karanlık gecesinde; bir gündüz, görülmemiş, işitilmemiş, şaşılacak bir gündüz meydana getir
• Nerede o gözler ki onu izlesin; nerede hakîkatleri duyacak kulak, burhanlar düşünecek akıl?
• "Cüz'ler külle gidiyor Reyhan reyhana, gül güle kavuşuyor, her şey bizim dikenliğimizin hapishanesinden kurtuluyor" diye can diyarından davul sesleri gelmeğe başladı




• Ey îmran oğlu Müsa! Senin Hakk'a yalvarman için, ne Tur-ı Sîna'lar var! îsrail oğulları buzağıya tapıyorlar Artık Tur-ı Sîna'dan dön! Bizi kurtarmaya gel!

• Benzim safran gibi sarardı Boynum büküldü, çene düştü Beden mezarında sıkıştım kaldım Ey rühu darlıktan kurtaran, rahata kavuşturan! Gel, beni benden, beni bedenden kurtar!

• Hz Muhammed'i gözleyen gözüm, gamınla sana müştakım diyor "Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik" ayetinin sırrı, gel de o dağınık saçlar arasından yüzünü göster!" Enbiy Suresi 21/107 ayete işaret var"

• Sen, öyle büyüksün, öyle büyük bir nür kaynağısın ki, şu güneş senin nuruna karşı sanki akşam kızıllığı, ey bütün dünya padişahlarını geride bırakan,, azîz varlık, ey Hakk ile gören göz, ey her şeyi bilen gönül! Gel!

• Dünyada mevcut bütün canlar, sana karşı canlıktan çıkıyorlar, beden oluyorlar Halbuki sen, cansın, canlar canısın, cansız beden ne işe yarar? Ben çok eskiden, sana gönül vermiştim Gel, ey sevgili gel de şimdi sana canımı da vereyim!













Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.