Kazâ

Eski 08-05-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kazâ



Emir, hüküm, ilan, yaratma, yerine getirme, tamamlama Dil bilginlerine göre biri ilahi, diğeri beşeri olmak üzere iki tür kullanımı vardır Kelime için kullanıldığında, "Rabbin ancak kendisine ibadet etmenize hükmetti (kaza)" (el-İsra, 17/23), " hakla hükmeder (kaza), Ondan başka çağırdıkları ise hiçbir şeyle hükmedemezler" (Mü'min, 40/20), âyetlerinde olduğu gibi emiri ve hüküm anlamlarını; "Onları iki günde yedi gök yaptı (kazahünne)"(Fussilet, 41/2) gibi âyetlerde de 'ın fiilini ve yaratmasını ifade eder İnsan için kullanıldığında da "Musa süreyi doldurduğu (kaza ecelen) zaman" (el-Kasas, 28/29), "Onlardan kimi adağını yerine getirdi (kaza nahbehu)" (el-Ahzab, 33/23) ve "Senin verdiğin hüküm hakkında (mimma kazayte) içlerinde bir sıkıntı duymadan ve tam olarak teslimiyet göstermeden iman etmiş olmazlar" (en-Nisa, 4/65) gibi âyetlerde olduğu gibi yerine getirme, ikmal etme, hüküm verme, davayı karara bağlama gibi anlamları verir
Kelâm ilminde kaza, kader konusuyla birlikte ele alınır Kelamcılara göre kaza ve kader aynı olayın başlangıç ve sonunu belirtir Bu konuda sözbirliği içinde bulunmakla birlikte hangisinin başlangıç, hangisinin sonuç olduğu konusunda farklı görüşler öne sürmüşlerdir
Maturidi kelamcılara göre kaza, 'ın ezelde takdir ve irade ettiği (kader) olayın ortaya çıkması, yine tarafından yaratılmasıdır Bu nedenle takdirden, eş deyişle kaderden sonra gelir ve 'ın Tekvin (yaratma) sıfatıyla ilgilidir Eş'ari kelâmcılar ise bunun tersini düşünürler Bunlara göre kaza, 'ın eşyayı ezelde nasıl olacaksa öylece irade etmesidir ve irade sıfatıyla ilgilidir Ezelde irade edilen (kaza) şeyin yaratılması ise kaderi oluşturur Tanımlarına uygun olarak Maturidiler "kader ve kaza" derken Eş'ariler "kaza ve kader" demeyi tercih ederler
Bağımsız bazı kelâmcılar kaza konusuna kelimenin ihtiva ettiği hüküm anlamı açısından yaklaşırlar Bunlara göre kader ve kaza ilahi hükmün iki yönünü temsil eder Kader, hükmün toplu biçimini, kaza ise ayrıntılı biçimini belirtir Kader, olayları hükmüne uygun olarak takdir etmek, ölçü ve sınırlarını belirlemektir Kaza ise olayı hükme uygun biçimde yaratılmasıdır İslâm filozofları ile mutasavvıflar da kaza konusunda görüş belirtmişler, kazayı kendilerine özgü terimlerle tanımlamışlardır Ne var ki terim farklarına karşın hem filozoflar, hem de mutasavvıflar kaza konusunda Eş'arilerle aynı görüşü paylaşırlar Filozoflara göre kaza ezeli inayetle aynı anlama gelir, 'ın ilim sıfatıyla ilgilidir Kader ise tüm varlıkların dış dünyada ortaya çıkışı demektir Mutasavvıflara göre kaza, Feyz-i Akdes; kader Feyz-i Mukaddes'tir Varlıkların gerçeklikleri ezelde Feyz-i Akdesle sabit hakikatler (ayan-ı sabitler) olarak ortaya çıkar; bu sabit hakikatler Feyz-i Mukades ile dış dünyada varlık kazanırlar
Kur'ân'da belirtilen iman esasları arasında geçmese de kazaya iman Maturidi ve Eş'arî kelamcılarca, kaderle birlikte iman esaslarının altıncısı olarak kabul edilmiştir 'ın ilim, irade, kudret ve tekvin sıfatlarına inanmanın bir gereği sayılan kaza ve kader inancı konusunda temel dayanaklar hadiste bulunmaktadır (Bu konudaki ayrıntılar için irade, irade-i cüz'iye, kader ve kesb maddelerine bakınız)

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.