Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
gizli, kök, misyonerlik, salan, tehlike, topraklarimiza

Topraklarimiza Kök Salan ..... Gizli Tehlike: Misyonerlik

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Topraklarimiza Kök Salan ..... Gizli Tehlike: Misyonerlik



Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de misyonerlik faaliyetleri çok eskilere dayanmaktadır Osmanlı Devleti'nin merkezi sayılan İstanbul ve Anadolu, Balkanlar'dan Orta Asya'ya, Orta Doğu'dan Kafkaslar'a kadar uzanan geniş bir coğrafyanın da merkezi kabul edildiğinden, misyonerler buraları hep çok önemli bir faaliyet alanı olarak gördüler Durum günümüzde de değişmiş değil Ülkemizde halen yoğun bir misyonerlik faaliyeti yürütülmekte


Osmanlı toprakları üzerindeki misyonerlik faaliyetlerinin başlıcaları yabancı okullardır Bu topraklar üzerindeki azınlıklara eğitim vermek gibi, görünürde gayet masumane bir amaçla açılan bu okullar, Osmanlı Devleti'nin çökmesine neden olan başlıca unsurlardan biri olarak kabul edilmektedir Çünkü bu okullar, eğitim çalışmalarının tamamen dışında sürekli siyasi faaliyetler yapmışlardır Görünürde yapılan eğitim ise, siyasi faaliyetlere sadece birer maske olmuştur


Sinsi plânlar, çirkin emeller


Ayrıca siyasi faaliyetlerinin yanında hıristiyanlığı öğretmek ve benimsetmek de bu okulların görevlerindendir


Osmanlı Devleti tarafından azınlıklara ve yabancı devletlere zaman zaman verilen çeşitli imtiyazlar, bu okulların açılmalarında ve çoğalmalarında birer zemin oluşturmuştur


Bu okullar açıldıkları ilk dönemlerde belli bir süre hiçbir şekilde ciddi bir faaliyet göstermeden sadece çoğalmışlar ve bu çoğalma sırasında tam bir siyasi faaliyet göstermedikleri için de, devlet tarafından bir engelleme ile karşılaşmamışlardır 1855-60 yıllarından sonra ise çoğalma ve yayılma akıl almaz boyutlara ulaşmıştır O kadar ki, bazen okul açtıkları bir yere aynı seviyede tekrar yeni bir okul açmak için müracaat ettikleri bile olmuştur


Yabancı okullardaki bu çoğalmayla birlikte, siyasi faaliyetlerin de arttığı göze çarpmaktadır Osmanlı Devleti bu tehlikenin farkına vardığında ise maalesef çoktan iş işten geçmiş ve devletin daha fazla yapabileceği bir şey kalmamıştı


Savaş yoluyla Osmanlı Devleti'ni yıkmayı başaramayanlar, yaptıkları misyonerlik faaliyetleri ve açtıkları bu okulları da kullanarak bu emellerine ulaşmış bulunmaktadırlar Çünkü misyonerlerin önemli çalışma alanlarından biri de casusluk faaliyetleridir


Dinle maskelenmiş sömürgecilik


Misyonerlik, ekonomik, kültür aktarmacılığı ve askeri faaliyetleriyle, her zaman Batı hegemonyasının zeminini hazırlamıştır


Misyonerlik faaliyetleri dinsel anlamdaki varlığını korumakla birlikte, son yüzyıldan itibaren, barışı temin, toplumsal ahenk, endüstriyel ilişkilerin insancıllaştırılması, ırkların özgürleştirilmesi, sınıf farklılıklarının giderilmesi gibi yeni zamanların bazı söylem ve ideallerini de misyonerlik faaliyetlerinin kapsamı içine almıştır Bunun nedeni ise, yaptıkları siyasi faaliyetlere kılıf oluşturmaktır


Tarih boyunca olduğu gibi günümüzde de ülkemiz toprakları üzerinde misyonerlik faaliyetleri artarak varlığını sürdürmekte


Mesela Karadeniz illerimizde yapılan Pontusçuluk faaliyetleri, okul çevrelerinde gerçekleştirilen öğrencilere yönelik faaliyetler, gün geçtikçe daha da çoğalarak ülkenin çeşitli yerlerinde açılan apartman kiliseler, tehlike çanlarının çoktan çaldığını gösteriyor


Cılız önlemler


Devletin çeşitli kurum ve yetkilileri de bu tehlikenin farkına vardıklarından önlem için çeşitli faaliyetlere başlamışlardır


Bu faaliyetlerden olarak, Türkiye Diyanet Vakfı tarafından 1992 yılında yapılan “Türkiye'de Misyonerlik Faaliyetleri Sempozyumu” bu tehlikenin boyutlarını ve alınması gereken önlemleri tartışmaya açmıştır Bununla birlikte çeşitli zamanlarda imamlar tarafından Cuma hutbelerinde insanlar bu gizli tehlikeye karşı uyarılmıştır


Basından edindiğimiz bilgilere göre, Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından okul çevrelerinde misyonerlik faaliyetleri yürütüldüğü konusuna dikkat çekilerek, diğer kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliğine gidilip alınması gereken önlemler üzerinde durulmuştur


Yine devletin çeşitli kurumlarınca, Apartman kiliselerinin çoğalması ve yaptıkları misyonerlik faaliyetleri konusuna dikkat çekildiği haberlerini izlemekteyiz


Görüntüler farklı, hedef aynı


Misyonerliğin özü hıristiyanlaştırmadır Başlıca araçları ise okul, kitap, matbaa, hastane ve benzeri modern kurumlardır


Misyonerler, gittikleri bölgelerdeki halka olan yabancılıklarının farkında olduklarından çok temkinli hareket etmişler ve hatta kılık değiştirerek şekil olarak o topluma benzemeye bile çalışmışlardır Bu konuda o kadar ileri gitmişlerdir ki, isimlerini değiştirmişler, o toplumun örf ve adetlerini, dillerini sanki o toplumun bir ferdi kadar güzel kullanmışlardır


Bundan dolayı bir misyoneri bazen bir seyyah, bazen bir doktor, bazen bir asker, bazen bir hemşire, bazen bir öğretmen, bazen bir barış gönüllüsü veya kendisini düşkün ve yetimlere adamış bir kişi olarak görmek mümkündür


Hatta, medreselerde müderrislik, camilerde hocalık yapanlara bile rastlandığı zamanlar olmuştur


Bir misyoner kendisini her zaman İncil'in bir neferi olarak görür ve her işi yapmayı göze alabilir Dolayısıyla, onun hiç kimsenin yapmayı göze alamadığı birçok işi yaptığını görebilirsiniz


Tarih sayfalarına bir göz atıldığında, yıllarca cüzzam hastanelerinde hastabakıcı, hemşire ve doktor olarak çalışarak faaliyet gösteren çok sayıda misyoner göze çarpar


Toplum kendi köklerinden koparsa


Bir toplum kendi dinini ne kadar bilmez, manevi değerlerinden ne kadar uzak yaşar ise, misyonerler için o kadar kolay işlenilebilen bir malzeme haline gelmiş olur


Misyonerlerin hedefleri, toplumu dejenere etmek ve yozlaştırmaktır Yani ahlâkî değerleri zayıflatarak dinî duyguları gevşetmek ve toplumu dayandığı temellerden koparmaktır Böylece sarsılmış ve boşlukta kalmış insanlara daha kolay yaklaşabilmiş olurlar


Son yıllarda ülkemizde yeniden artış gösteren misyonerlik çalışmalarına karşı teyakkuzda olmak, özellikle gençlerimizin bu tuzağa düşmesine engel olmak, hepimiz için çok önemli bir görevdir


***


Misyon ve misyoner


Misyon kelimesi kök itibariyle, Latince missio kelimesinden gelmektedir ve bir çok değişik anlamda kullanılmaktadır


Sözlükler misyon'u ve misyonerliği şöyle tarif ederler:


Misyon: 1 Bir kimseye veya bir kurula verilen özel görev 2 Dinsel, bilimsel veya diplomatik bir görev yüklenmiş kimselerden oluşan kurul


Misyoner: 1 Bir dini, özellikle Hıristiyanlığı yaymakla görevli kimse 2 Bir düşünceye, bir ülkeye kendini adayan kimse


Konumuz açısından en yaygın anlamıyla misyon, İncil'i Hıristiyan olmayan toplumlara yaymaktır ve misyoner de, kendini bu işe adayan kimse demektir


Misyonerlik, dinî açıdan varlığını günümüzde artırarak korumasına rağmen, geçmişi asırlar öncesine dayanır


Tarihçiler, misyonerlik tarihini Havariler Dönemi (ms 33-100), Kilise Kurucuları Dönemi (100-800), Ortaçağ Dönemi (800-1500), Reformasyon Dönemi (1500-1650), Reformasyon Sonrası Dönem (1650-1800) olarak başlıca beş döneme ayırırlar


Bundan başka Modern Misyonerlik Dönemini ise, Misyoner William Carey'in 1793 yılında Hindistan'a ayak basmasıyla başlatırlar ve onu modern misyonerliğin öncüsü olarak kabul ederler


Misyonerler açısından Türkiye, Asya'nın bir anahtarı olarak kabul edilmiştir





Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.