08-04-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Ana Ve Oğul
Bir kış günü annesi oğlundan su istemiş O da suyu getirinceye kadar uyumuş Bâzeyîd, annesi uyanıncaya kadar başında beklemiş Bu arada soğuktan bardak eline yapışmış Annesi uyandığı vakit bardağı alınca parmağının derisi kopup kan akmağa başlamış Annesi ne oldu, diye sormuş O da hâdiseyi söylemiş O zaman, “Allah’ım, ben bu oğlumdan razıyım, sen de ondan razı ol” demiş Lâkin, bu anne Bâyezid’e hâmile olduğu müddetçe, ağzına şüpheli bir şey almamış ve tabiidir ki, başka zamanlar da şüpheli bir şey yememişlerdir Allah’tan korkanların halleri, şanları evladları böyle olur
Yine günlerden bir gün, annesi, her halde babaları yokmuş ki, oğlu ile beraber yatmak istemiş Bâyezid diyor ki, ben gece namazlarına çok haris idim Fakat validemin hatırını kıramadım ve onunla yattım Kolum validemin altında kalmıştı Onu uyandırmamak için kolumu çekmedim ve o gece on bin defa ihlâs sûresini okudum ve dedim ki, kol benimdir; fakat, valide hakkı Allah içindir Sabah olunca anam uyandı Ben de kolumu çektim Ama bir daha bu kolumdan bana faide olmadı Bak neticeye Mübarek vefat ettikten sonra, ashabından yani müridlerinden bazıları rüyalarında görmüşler ki, Bâyezid-i Bistamî Hazretleri Hakk Sübhânehûyü teşbih ederek cennetlerde uçmakta idi Ona sordular ki, sen bu makama ne sebeple eriştin Cevaben, vâlideynime ihsan ve ikramla birlikte çok şiddetli hâdiselere sabır ile, demişler Meselâ, açlık, susuzluk, giyim ve geçim gibi hallerde dâima sabır ile mukavemet ederlerdi Cenâb-ı Peygamber de “Vâlideyne muti olan Rabbü’l-Âlemin’e de mutî olur ve yeri de A’lây-ı ılliyyîn olur” buyurmuşlardır
|
|
|