Eğer Üşürse...

Eski 08-04-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Eğer Üşürse...



Bir kadın 'ben üşüyorum' dediğinde, bunun cevabının 'üstüne bir şey al,' 'istersen bir taksiye binelim,' 'eve geldik zaten' türünden bir söz olmadığını, 'üşüyorum' dediğinde kadının 'bana sarılsana' demek istediğini ve ona sarılmak gerektiğini öğrenmek epey zamanımı aldı Sanırım binlerce yıl boyunca isteklerini açıkça söylemelerine izin verilmediği için 'gizli bir dil' geliştirmek zorunda kalan kadınlar, bu kadar basit bir şeyin erkekler tarafından niye anlaşılamadığını, niye 'emeceklerine üflediklerini' hiç anlayamazlar

Ben ne zaman bu konuyu düşünsem aklıma hep Amarcord filmindeki o sahne gelir

Koca memeli bakkal kadın, köyün ufak oğlanlarından birini bakkal dükkanının arka tarafına çeker

Hayatında hiç çıplak kadın görmemiş oğlanın meraktan ve heyecandan faltaşı gibi açılmış gözleri önünde o inanılmaz büyüklükteki memelerini çıkartır

Kendisine bakan küçük oğlanın ağzına verir memelerinden birini

Ve öfkeyle azarlar sonra oğlanı

- Üflemeyeceksin salak, emeceksin

Kadınlarla erkeklerin konuşmalarının bir yerinde hep, 'üflemeyeceksin salak, emeceksin' tuhaflığının yaşandığını düşünürüm

Kadınların bir şey söylediklerinde aslında başka bir şey söylemek istemiş olabileceklerini kendim mi farkettim yoksa bunu bana bazen usulca bazen sabırsızca sözleriyle kadınlar mı öğretti şimdi tam çıkartamıyorum

Ama bir kadın 'ben üşüyorum' dediğinde, bunun cevabının, 'üstüne bir şey al,' 'istersen bir taksiye binelim,' 'eve geldik zaten' türünden bir söz olmadığını, 'üşüyorum' dediğinde kadının 'bana sarılsana' demek istediğini ve ona sarılmak gerektiğini öğrenmek epey zamanımı aldı

Sanırım binlerce yıl boyunca isteklerini açıkça söylemelerine izin verilmediği için 'gizli bir dil' geliştirmek zorunda kalan kadınlar, bu kadar basit bir şeyin erkekler tarafından niye anlaşılamadığını, niye 'emeceklerine üflediklerini' hiç anlayamazlar

Erkeklerin, bakkal dükkanının arka tarafındaki salak küçük oğlana benzediğini düşünürler:

'Anlayışsız ve beceriksiz salaklar'

Sevgi ve şefkat eksikliğine hiç tahammül edemeyen, bunların 'açıkça' söylenerek elde edilmesinin ise elde edilenin değerini düşüreceğine inanan kadınların niye isteklerini düpedüz söylemedikleri ise erkekler için hep bir sırdır

Duygularını göstermenin kadınlara özgü bir davranış olduğunu sanan erkekler, açıkça sevgilerini ve şefkatlerini göstermekten hep utanırlar

Farkında olmadan, onlar, bu duyguların gösterileceği tek yerin yatak odası olduğuna inandıklarından, kalabalıkların içinde sevgi ve şefkat gösterdiklerinde, herkesin seyrettiği bir yerde sevişiyorlarmış hissine kapılıp tedirgin olurlar

Erkekler için duygular, kapalı yerlerde yaşanması gereken 'mahrem' şeylerdir, kadınlar ise bunu hayatın her anında yaşanması gereken bir şey olduğunu düşünürler

Hemen hemen hepsi gizli bir 'derebeyi' olan erkekler, kadınların her isteğinde, her talebinde bir isyan, bir başkaldırı hatta bir hakaret görürler

Erkeklerin bekledikleri, kadınların 'üşümeleri' ya da 'acıkmaları' değil, erkeğin yanında soğuğu ve açlığı hissetmeyecek kadar kendinden geçmiş bir aşka kapılmaları ve bu aşkı taleplerini dile getirmeyerek göstermeleridir

Galiba o yüzden, erkeğin biraz kadınsılaştığı ve duygularını alabildiğine özgür bıraktığı aşkın ilk günleri geçtikten ve erkek yeniden erkekliğine döndüğünde, kadınlar 'üşümeye' başlarlar

'Benim uykum geldi' dediğinde erkeğin onla beraber yatmamasını, perhize başladığı sırada aniden bir hoşluk yapma isteği duyan erkeğin ona sevdiği yemekleri almasını 'düşmanca' bulmaya koyulurlar

Artık erkeğin her davranışı ince eleklerden geçirilip, onun sözlerinde ve davranışlarında 'sevgisizlik' işaretleri tek tek saptanır

Ve o gizli dil daha sık ortaya çıkar

Kendilerinden yakınırlar önce, 'çok şişmanladım,' 'çok yaşlandım,' 'çok çirkinleştim,' bunları söyledikten sonra erkeklerin ne söyleyeceklerine, ne yapacaklarına bakarlar

Kendilerine büyük bir ilgi eksikliği olarak gözüken o anlayışsızlıkların, artık eskisi kadar beğenilmemelerinden ya da sevilmemelerinden mi kaynaklandığını anlamaya uğraşırlar

Baştan savma verilecek her cevap, bakkal kadının öfkeli tepkisini hakeder

- Üflemeyeceksin salak, emeceksin

Ama erkekler bu durumlarda genellikle üflerler

- Yoo, hiç de şişmanlamadın, iyisin, biraz kilo aldın belki ama önemli değil

Bu yakınmalar onlara manasız ve çocukça gelir çünkü

Kadınlar ise sinirlenmeye başlarlar

- Sen beni eskisi kadar sevmiyorsun

Bunun cevabı elbette, 'nerden çıkardın bunu, tabii ki seviyorum' değil, sıkı bir sarılış ve iyi bir öpüşmedir

Bir şeylerin yanlış gitmeye başladığını gören erkek ise, güzel bir hediye almanın ya da daha kestirmesi 'biraz para vermenin' zamanı geldiğini düşünür

Onun için sorunun tedavisi öpüşmede değil paradadır

Kabul etmeli ki, kendi değerini, gizliden gizliye kendine verilen parayla ölçmeye yatkın kadın için yapılacak 'fedakârlığın' miktarı bir zaman işe yarar, kadın, 'salağın' duygularını böyle ifade etmeye çalıştığını anlar

Erkek ise, o düz vahşeti ve insafsızlığı ile 'ağlıyorsa biraz para ver,' çözümlemesini benimser

Ama hediyelere ve paralara çabuk alışılır, sarılışların ve öpüşmelerin özlemi yeniden başlar

Kadın 'üşür'

Son bir iki deneme daha yapar, bazen güzelliği ve cinselliğiyle, bazen sinirli çıkışmalarıyla, erkeğe 'üşüdüğünde ona sarılınması gerektiğini' bir daha öğretmeye uğraşır

Ama erkek hâlâ, emeceğine üflüyorsa, o tehlikeli sapak yaklaştı demektir

Ya kadın kadere rıza gösterip teselliyi hediyelerde, parada, çocuklarında, kendisine sağlanan güvende aramaya razı olur ve arada sırada tutan 'ben çok yalnızım' yakınmaları ve ağlama nöbetleriyle hayatını sürdürür ya da 'üşümeye' fazla dayanamayıp, 'sarılmasını bilen' biri var mı diye etrafa bakınmaya koyulur

'Sarılmasını bilenler' bu sapaktaki kadınları keskinleşmiş radarlarıyla hemen bulurlar

Bir vakit işler iyi gider

Ama sarılmasını bilenler de bir süre sonra kaçınılmaz erkekliklerine geri dönüp, üşüyen kadına, üstüne bir hırka almasını söylerler

Ve, bu, hem acıklı hem eğlenceli süreci başlatan ilk uyarı da, her kadının kendi özel lisanında hemen söylenir

- Üflemeyeceksin salak, emeceksin
Ahmet Altan

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.