|
|
Konu Araçları |
alfabetik, hastalıklar, sıralı, tedavi, teşhis, yöntemleri |
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı |
08-04-2012 | #151 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik SıralıTETANOZ Tetanoz normalde toprakta yaSayan bakterilerin neden oldugu bir hastaliktir Bu bakteriler genelde hasyvan diSkisi içeren toprakta bulunabilirler Kesik, çizik, siyrik veya bir Seyin cilde batmasi sonucunda tetanoz mikrobu kana kariSabilir bagiSik olmayan bir insanda diken batmasi gibi ufak bir yara dahi tetanoza neden olabilir insan her yaSta tetanoz olabilir Belirtiler: onceleri baS agrili huzursuz bir devre geçirilebilir Asil belirtiler agrili adale kramplaridir Bunlar özellikle boyun ve çene kaslarinda görulurler Daha sonra gövdedeki kaslar sertleSir ve kramplar oluSur nefes almada guçluk meydana gelir Bazen ateS olabilir Mikrobun alinmasindan sonra 5-20 içinde belirtiler ortaya çikar Bu durumu genellikle havale nöbetleri takip eder Bazi insanlar bu hastaliktan ölebilir Halen yuzde yuz etkili bir tedavisi yoktur Aşı: Bebeklere yapilan karma aSi difteri, tetanoz ve bogmacaya karSidir Bu aSinin yapildigi çocuklar tetanoza karSi temel bagiSiklik kazanirlar Ancak bu bagiSiklik zamanla azalacagindan tetanoz aSisinin belirli araliklarla ömur boyu tekrarlanmasi gerekir Herkes on yilda bir aşi olmalidir Yaralanma ve Isirilmalarda: ozellikle derin, kötu bir Sekilde çizilmiS, siyrilmiS veya kirlenmiS yaralanmalarda tetanoz aSisi için bir saglik birimine muracaat edilmelidir (hayvan isiriklari, agir yaniklar veya sokak pisligi - toprak bulaSmiS siyriklarda) ASagidaki durumlardan birisi varsa aşı olmaniz gerekir; - Temel aSi programinin uzerinden 6 veya daha çok yil geçmiSse - BagiSikligi tazelemek için yapilan aSinin uzerinden 5 veya daha fazla yil geçmiSse - hayatinizda hiç tetanoz aSisi olmadiysaniz |
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı |
08-04-2012 | #152 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik SıralıTIRNAK BATMASI Tırnak batması, bir ayak parmağı tırnağının keskin ucunun ayak parmağı etinin içine doğru büyümesidir, sıklıkla ayak başparmağında meydana gelir Bu durum, normalden fazla kıvrık olan ayak tırnaklarından, iyi uymayan ayakkabılardan veya hatalı kesilmiş olan ayak tırnaklarından meydana gelebilir Tırnağın etrafındaki doku mikrop kapabilir Belirtiler : Bir ayak parmağı tırnağının etrafında ağrı, şişme ve kızarıklık Tedavi Eğer tırnağın çevresindeki doku enfekte olmuşsa, doktorunuz bir antibiyotik verecektir ve aynı zamanda parmağın içine doğru uzamış olan tırnak bölümünün kenarlarından alarak kısaltacaktır (Muayenehanede yapılan kolay bir işlem) Ilık kompres, bir antibiyotik ve istirahat de tavsiye edilebilir Koruma Kronik olarak ayak parmağı tırnaklarının batmasını önlemek için, tırnaklarınızı çok fazla kısa kesmeyiniz; aynı zamanda ayak parmaklarınızın şekline uygun olarak kavisli kesmek yerine düz olarak kesiniz Ayağınıza tam olarak uyan çorap ve ayakkabılar giyiniz ve ayaklarınız ve ayak parmaklarınız üzerinde aşı |
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı |
08-04-2012 | #153 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik SıralıTOPUK AGRISI Topuk tabanı, yük bindiğinde ayağın altındaki yapıları koruyan fibröz (özel bir destek doku) bir dokudan oluşur Topuk ağrısının, topuk tabanındaki dokuların kemiğe bağlandığı yerde oluşan küçük yırtıklar ve iltihabın sonucu olduğu düşünülmektedir Ağrılı topuk sendromu da denilen bu hastalıkta oluşan ağrı hafif ya da çok şiddetli olabilir Belirtiler - Yüklenmeyle topukta ağrı - Topuğun üstündeki yük ortadan kalktığında ağrı geçmiyorsa, stres kırığı oluşma riski vardır; hemen doktora başvurunuz Teşhis Doktorunuz ağrının sürekli mi yoksa topuğun üzerine basınca mı oluştuğunu belirleyecektir Stres kırığı olmadığından emin olmak için, bir röntgen filmi çekilebilir Bununla birlikte, stres kırıkları oluşmalarından sonraki 6 hafta içinde röntgen filminde görülmezler Röntgen filminde bazen, topuk kemiği üzerinde dikensi çıkıntılar görülebilirGeçmişte topuktaki dikensi çıkıntıların topuk ağrısı yaptığına inanılmasına rağmen (hemen ameliyatla çıkartılırdı) , genellikle ağrıya neden olmazlar Bu nedenle, nadir olarak ameliyat gerekli olur Teşhisi doğrulamak için, kemik radyoaktif izotoplarla görüntülendiği diğer bir röntgen türü (scan) de kullanılabilir Çoğu vakada kemik ağrısı birkaç haftada ortadan kaybolacaktır Bununla birlikte, topuğa binen ağırlığın artığı egzersizler yaparken ayağınıza uymayan ayakkabılar giyerseniz, ağrılar tekrarlayabilir Ayağınıza iyi uyan ayakkabıların giyilmesi yardımcı olabilir Yapılan egzersizlerin türünün değiştirilmesi de tekrarlamayı engelleyebilir Ancak, çoğu yaka tam olarak iyileşir Tedavi Topuğun ağrıyan bölümüne buz uygulanması ve masaj ağrıyı biraz azaltabilir Topuğun ağrıyan bölümünün yükseltilmesini sağlayan özel tabanlıkların yerleştirildiği yumuşak tabanlı spor ayakkabılarının da yararı olabilir Ağrı sürerse, doktorunuz özel bir ortopedik tabanlık kullanmanızı önerebilir İlaç Tedavisi Önce aspirin ve diğer antienflamatuar ilaçları deneyin; yararı olmazsa doktorunuza başvurun Doktorunuz, topuğunuza kortizon gibi bir antienflamatuar steroid ilacı enjekte edebilir, ancak bu tedavi, diğer yöntemler yetersiz kalırsa uygulanır |
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı |
08-04-2012 | #154 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik SıralıUCUK Uçuk iki çeSidi olan bir virus hastaligidir Birinci çeSidi, genellikle agiz veya burun etrafinda görulur Daha az yaygin olmamasina ragmen, cinsel organlarda veya vucudun baSka yerlerinde de görulebilir (tibbi adi herpes simplex tip 1) ikinci çeSidi olan, cinsel organ uçugu (genital herpes), genellikle cinsel organlarda veya çevrelerinde ya da makat bölgesinde görulur (tibbi adi herpes simplex tip 2) Hastaligin kendini göstermesi, her iki tipinde de, sizili bir kaSinti ile olur Kirmizi bir leke belirir, sonra da iltihapli kabarciklar geliSip kabuklu yaralara dönuSerek yavaS yavaS kaybolur Hastalik yaklaSik olarak 7-10 gun surer Yaralar göruldugu surece, uçuk kiSiden kiSiye temas ile geçebilir|Uçuk Su durumlarda daha sik olabilir: - stres içindeyseniz - yorgun ve zayif duSmuSseniz veya vucudunuzda baSka bir enfeksiyon varsa - guneSte kaldiktan sonra|Tedavi:|OluSan yaralari temiz ve kuru tutun Yaralarin uzerine alkol emdirilmiS bir pamugu hafif hafif vurarak kuru kalmasini saglayabilirsiniz Cinsel organinizda uçuk oldugunu saniyorsaniz, tam bir tedavi için doktora muracaat edin Verilecek ilaçlar hastaligin iyileSmesini hizlandirir, yani kesin olarak tedavi eden bir ilaç yoktur|Uçuk tedavisi için Sunlar önerilebilir: - kendinizi kötu hissediyorsaniz (genellikle ilk baSta) 3-4 gun yatak istirahati kullanin - hastalikli yerleri hafif sicak, tuzlu suyla gunde 2-3 kez yikayip, her defasinda özenle kurulayin (yarim kilo suya 1 çay kaSigi tuz)|onlemler:|BaSkalarinin uçuk yaralarina dokunmayin Bu sure belirtilerin ilk ortaya çikiSindan (kaSinti, sizlama), cilt normale dönunceye kadardir Sizde veya eSinizde, cinsel organ uçugu varsa, cilt normale dönene kadar cinsel iliSkide bulunmayin Hastalik belirtileri bulunmasa da virus eSinize geçebilir GuneSte kalak, hastaligin baSlamasina neden olabilir Uçuklar tekrarlarsa, 15+ geniS etki alanli guneSten korunma kremi ve dudak kremi size yardimci olabilir UÇUK Nedeni Herpes simpleks denilen bir virüs olan uçuk genellikle dudak, ağız ve burun delikleri çevresinde ortaya çıkar Eğer dokunulursa, yüze, göze ve vücudun diğer bölümlerine bulaştırılabilir Yapılan araştırmalar, dünya nüfusunun %80’inin yaşamları boyunca en az bir defa uçuk geçirdiğini gösteriyor Türkiye’de ise her yıl 8 milyon kişinin uçuk nedeniyle sıkıntı ve acı çektiği tahmin ediliyor BELİRTİLERİ NELERDİR? Uçuk çıkmadan önce kendini belli eder (0-24 saat önceden); karıncalanma, kaşınma, yanma, sızlama hissedilir Bunu o bölgenin kızarması, şişmesi ve daha sonra da içi sıvı dolu kabarcıkların ortaya çıkışı izler Bu kabarcıklar konuşurken, gülerken, yiyip içerken acı ve ızdırap verir Zamanla kuruyup çatlar, sızıntı yapar ve açılarak görüntüyü bozan çirkin bir yara haline gelir NASIL BULAŞIR? Uçuk, ön belirtileri ile açık yaranın kapanması süresi arasında bulaşıcıdır Uçuğu olan bir kişinin kullandığı, havlu, bardak, çatal, kaşık vb eşyalardan ve uçuklu kişinin öpmesi sonucu bulaşır Uçuk virüsü (Herpes simpleks) ile insan genellikle ilk defa küçükken (0-5 yaş) tanışır Uçuğu olan aile bireylerinden birinin “Sevgi dolu” öpücüğü sonucunda uçuk virüsü vücuda girer Çoğunlukla fark edilmeyen küçük kızarıklıklar şeklinde ortaya çıkar; ağız içi, diş etleri ve dudaklar enfekte olur Ama kimi hassas bünyelerde ciddi enfeksiyon şeklinde görülebilir DİKKAT! UÇUK BULAŞICIDIR! Uçuğa dokunulmamalıdır Dokunulursa eller çok iyi yıkanmalıdır Bayanlar makyajlarını çıkarırken özellikle çok dikkat etmelidirler Kesinlikle gözlere dokunulmamalıdır Özellikle bebekler, çocuklar ve diğer insanlar öpülmemelidir Uçuklu insanın kullandığı havlu, bardak, çatal, kaşık vb eşyalar ayrılmalı ve başkalarının kullanmasına izin verilmemelidir Yerken, içerken kullanılan malzemeler özellikle çocuklar ile paylaşılmamalıdır Uçuk ve uçuk yarasının kabuğu ile oynanmamalıdır (Parmaklara uçuk virüsü bulaştırırken, uçuk yarasına da diğer mikroplar bulaştırılmış olur) NİÇİN NÜKSEDER? Uçuk virüsü (Herpes simpleks) vücuda girip ilk enfeksiyonu yaptıktan sonra o bölgedeki isnir düğümüne girip yerleşir ve istenmeyen bu misafir, vücudun zayıf düştüğü durumlarda çoğalır ve uçuk çıkar Stres Aşırı yorgunluk, uykusuzluk Aşırı güneş ışığı ve UV ışınları Diğer enfeksiyonlar Adet dönemi, hamilelik gibi durumlarda virüs aktif hale geçebilir KONTROL EDİLEBİLİR Mİ? Öncelikle uçuğun nüksetmesine sebep olan durumlardan sakınmak gerekir Örneğin strese bağlı olarak gelişir ise; stresimizi azaltacak gevşeme tekniklerini öğrenmek Yorgunluk ve uykusuzluk sebep ise; dinlenmek ve iyi uyumak Güneş sebep oluyor ise; dudaklar için koruyucu krem ya da yüksek koruma faktörlü güneş yağı kullanmak ve şapka ile yüzü güneşten korumak gerekir Tüm alınan önlemlere rağmen uçuk yine de nüksedebilir Ön belirtiler (karıncalanma, kaşınma, yanma, sızlama) hissedildiğinde o noktaya kısa aralarla antiviral bir uçuk kremini uygulamak gerekir Uçuk ya hiç çıkmayacaktır ya da çıksa bile hafif seyredecektir EN ETKİLİ ŞEKİLDE NASIL TEDAVİ EDİLİR? Önceden bazı madde ve ilaçlar uçuğun verdiği rahatsızlığı azaltmak için kullanılmıştır Alkol ve antiseptik ilaçlar, Uçuğun üzerindeki bakteri enfeksiyonunun gelişmesini engeller Ağrı kesici ilaçlar; Uçuğun sebep olduğu ağrıyı azaltır Buz uygulamak; Ağrı azaltılabilir Oysa günümüzde etkili tedavide kullanılan antiviral uçuk kremleri, deriden geçerek uçuk virüsüne (Herpes simpleks) etki eder ve deriye zarar vermelerini engeller KİMLER ÖZELLİKLE RİSK ALTINDADIR? Sık sık veya uzun süreli olarak uçuk çıkıyorsa (Örneğin tedaviye rağmen 10 günden daha uzun süre devam ediyorsa) Uçuk, bir bebekte ya da 6 yaşından küçük bir çocukta çıkmışsa Dudak, ağız v eburun çevrenizin dışındaki vücut bölgelerinde, özellikle de gözlerinizde, parmaklarınızda ya da cinsel organınızda uçuk çıkmışsa Uçuk ile birliket baş ağrısı, ateş ve kas ağrısı gibi başka şikayetleriniz varsa Uçuk sarı renkte cerahatli ise Bağışıklık sisteminizi baskı altına alan ilaçlar, örneğin kortizonlu ilaç kullanıyorsanız Bağışıklık sisteminizin zayıflığı (yani bulaşıcı hastalıklarla mücadele etme gücünüzün azalmış olması) nedeniyle tıbbi kontrol altındaysanız |
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı |
08-04-2012 | #155 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik SıralıULSER (MIDE, DUEDONUM, GASTRIK) Stres ve beslenme alışkanlıkları ile yakın ilişkili olduğu kabul edilen ülserlerin, son yıllarda Helikobakter pilori (Helicobacter pylori) adı verilen bir mikrop (bakteri) tarafından meydana getirildiği ve antibiyotik tedavisi ile bu hastalığın tedavi edilebileceği üzerinde yoğunlaşılmıştır Ancak yapılan çalışmalar ve alınan sonuçlar bu bakterinin çevremizde çok yaygın olarak bulunduğunu ve tedavi edilse bile çok kısa sürede tekrar vücuda girdiğini göstermiştir Sonuçta tek başına bu bakterinin ülser nedeni olmadığı kabul edilmektedir Ülserler genelde duodenumun (ince bağırsağın ilk bölümü) başlangıcında, midenin çıkışında gelişirler Midede daha nadiren gelişmektedirler Her iki durumda da ülser gelişen bölümdeki dokular, mide asidine karşı duyarlı hale gelirler Kesin tanı endoskopik inceleme (gastroskopi) ile konur Ülserler kendiliğinden kaybolabilir ve tekrar gelişebilir Aktif durumda olduklarında, yemek yemekle kaybolan ağrılara neden olurlar Ağrının yanı sıra ağızda ekşime, yanma gibi hoş olmayan şikayetlere de neden olabilirler Klasik tedavide bir çok ilaç kullanılmaktadır: antasitler, yüzeyi kaplayıp koruyan ilaçlar, spazm gidericiler ve en sık olarak da midenin asit üretimini engeleyen ilaçlar Aşağıdaki öneriler ülserli hastaların tedavilerine yardımcı olarak kullanılabilir: - Kafeinli veya kafeinsiz her türlü kahveden ve tüm kafein içeren besinlerden uzak durun Alkol, sigara kullanmayın - Aspirin ve benzeri ilaçlardan ve non-steroidal anti-inflamatuvar ilaçlardan (naproksen içerenler, diklofenak içerenler gibi) uzak durun Ağrı kesici olarak asetaminofen (acetaminophen) grubu ilaç kullanın - Çay yerine nane çayı için - Size süt içmeniz önerilse de kesinlikle içmeyin, çünkü süt mide asit salgısını arttırır - Daha sık ancak daha az yemek yiyin Uzun süre midenizin boş kalmamasına dikkat edin - Sarısabır (Aloe vera) suyu içebilirsiniz Bu ülserin iyileşmesine katkıda bulunur Ancak yüksek dozda kullanıldığında ishale neden olur Bu nedenle her yemekten sonra 1 çorba kaşığı alınabilir - Bal, ülser tedavisinde kullanılabilen en etkin ilaç ve yiyeceklerden birisidir Her yemekten sonra 1 çorba kaşığı çiçek balı yendiğinde ve buna 6 ay süresince devam edildiğinde hastaların %96 sında nedbe dokusu bırakmadan tam bir iyileşme olduğu gözlenmiştir Ayrıca tedaviye başladıktan bir kaç gün sonra hazımsızlık, ağrı ve yanma - ekşime gibi şikayetler ortadan kalkmaktadır - Stres ve sıkıntıdan uzak bir hayat yaşamaya çalışın |
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı |
08-04-2012 | #156 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik SıralıÜRETRIT (KRONIK) Bazen uretra (idrar yolu) tahriş ve iltihaplanması, bakteri enfeksiyonu belirtisi olsun ya da olmasın, haftalarca hatta aylarca geçmez Bu durumda devamlı idrar yapma ihtiyacı duyarsınız ve idrar yapmak rahatsızlık verir Kronik uretra iltihabında arada düzelme olursa da, bu iyilik dönemi gitgide kısalır Belirtiler - İdrar yaparken geçmeyen veya tekrarlayan rahatsızlık; - Sık idrara çıkma Mesanenin dibine kadar ilerlemiş iltihaba "trigonitis" denir Trigonitisi teşhis etmek için ucunda ışık bulunan ince bir alet mesaneye sokularak bakılır (Sistoskopi) ilaç Tedavisi Gerçekten iltihap belirtisi varsa antibiyotik veya sülfamit verilir Başka tedavi yöntemlerinin de (örneğin uretranın bir alet yardımıyla açılarak esnetilmesi gibi) yardımı olur |
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı |
08-04-2012 | #157 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik SıralıUYKU HASTALIGI Tripanosoma cinsi bir organizmanın etken olduğu tropikal bir hastalıktır Genellikle çeçe sinekleri tarafından bulaştırılır Kuluçka devresi: 2-3 hafta Belirtileri ve seyri Hastalığın uzun süren gizli bir dönemi vardır Erken dönemde vücut ısısı dönümlü olarak yükselir, dalak ve lenf bezleri şişer, bacaklarda şişme görülür Bu belirtiler yaklaşık üç yıl kadar sürer Bu dönemden sonra hastada titreme nöbetleri başlar Yüz ifadesi anlamsızdır, konuşmada yavaşlama belirtileri baş gösterir Daha sonra hasta giderek hareketsizleşir Genel bir halsizlik durumu vardır İştah hiç yoktur ve hasta giderek zayıflar Vücut ısısı normalin çok altına düşer ölümden kısa süre önce hasta artık yerinden hiç kalkamaz ve sürekli uyku halinde komaya girer Tedavi Erken teşhis edildiği takdirde ilaç tedavisi uygulamasıdır Geç teşhis vakanın ağırlaşmasına neden olacağından tedavi uzun sürebilir |
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı |
08-04-2012 | #158 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik SıralıUYUZ Uyuz hastaligina, cildin diş veya nasirli tabakasinda yaşayan ve ureyen ufak bir böcekçik neden olmaktadirUyuz, özellikle parmak aralarinda ve dirseklerde kuçuk kabarciklar veya sivilceler halinde bir dökuntu ile başlarozellikle geceleri çok kaşinti yapar Bebekler dişinda, kaşintili yerler her zaman için boyundan aşagisinda kalan bölgelerdir En çok etkilenen kisimlar; kalça, cinsel organlar, meme uçlari, parmak, bilek, dirsek ve dizlerdirKisa bir sure sonra kaşinti istegi, iltihaplanabilecek kaşinti izlerine ve yaralara neden olur Eger ayni evde yaşayanlarin hepsi veya bazilari gunlerdir veya haftalardir kaşiniyorlarsa, bunun nedeni buyuk olasilikla uyuzdur Uyuz kişiden kişiye çabuk bulaşir Tedavi: 1 Doktorun verdigi ilaçlara ve önerilere özenle uyun 2 şize verilmiş olan krem veya losyonu, cinsel organlari da kapsayarak, vucudunuzun boyundan aşagi tum kisimlarina surun ilaci el ve ayak tirnaklarinin içleriyle, ayak parmak aralarinin arasi ve alti gibi her turlu gizli kalmiş bölgeye surmeyi unutmayin 3 ilaci 24 saat, duş veya banyo yapmadan uzerinizde birakin Bu sure içerisinde ayni giysileri giyin 4 24 saat sonra hafif sicak bir banyo yapip ilaçtan arinin Butun giysi ve iç çamaşirlarinizi degiştirip, yatak çarşaflarinizin tumunu yikayin Normal yikama şekli tum uyuz böcekçiklerini öldurmeye yeterlidir 5 Evdeki tum uyuzlular ayni anda tedavi edilmelidir Bazilari uyuz olmuş ancak henuz kaşinti başlamamiş olabilir Okul veya yuvaya giden çocugunuz uyuz olmuş ise, ögretmenini bilgilendirerek okuldaki diger çocuklarin kontrolunu saglayin 6 Yumurtalarindan çikmiş yeni uyuz böceklçiklerini de öldurmek amaci ile ilk tedaviden bir hafta sonra tedaviyi yeniden tekrar edin Başarili bir tedaviden sonra kaşinti 1-2 hafta daha devam edebilir Uyuz kremini fazla surmeyin, bu durum daha fazla tahrişe neden olabilir 7 12 ayliktan kuçuk bebekler için mutlaka doktora gidin, yukarida yazilanlari uygulamayin onlemler: Uyuz olmak için uyuz olan birinin cildine temas etmek gerekir Ayni yatagi paylaşmak, çocuk bakimi gibi durumlar uyuzun yayilmasina neden olabilir Okuldan Alikoyma: Gereken tedavi başlamadan çocuklarin okula gitmelerine izin verilmez |
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı |
08-04-2012 | #159 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik SıralıVITILIGO Vitiligo, hemen her yaşta ortaya çıkabilen, doğumsal olmayan, sınırları net, parçalı, renksiz (açık renkli) alanlarla karakterize bir cilt hastalığıdır Açık rekli alanın çevresinde genelde renk artışı vardır Renk açıklığının olduğu bölgedeki kıllarda da renk kaybı meydana gelebilir Her 100 kişiden birinde bu hastalığın olduğu düşünülmektedir Koyu tenli kişilerde daha belirgindir Vitiligo nun nedeni tam bilinmemekle beraber pigment üreten hücrelerin (melanosit) kaybına bağlı olarak meydana geldiği düşünülmektedir Bu hücrelerin hasara uğramasında da kişinin kendi bağışıklık siteminin etkili olduğu ileri sürülmektedir Doğuştan olmamakla birlikte bazı ailelerde sık görülmesi, genetik yatkınlık olduğunu düşündürmektedir En sık etkilenen bölgeler boyun, el sırtları ve cinsel organlardır (testis) Küçük lekeler halinde başlar, daha sonra bunlar büyüyerek veya birleşerek, klasik görüntüyü meydana getirirler Sadece muayene edilerek tanı konabilir Hastalığın gidişatı değişkendir Belli bir büyüklükten sonra senelerce devam edebilir veya kaybolabilir Bazı hastalarda ise tüm vücudu kaplayabilir Bu astalarda güneş yanığı sık gelişir, korunulması gerekir Yine vitiligo hastalarında pernisyöz anemi, hipertiroidizm ve Addison hastalığı da diğer insanlara göre daha sık görülmektedir (ya da daha sık birlikte bulunmaktadır) Tedavi Nedeni kesin olarak saptanamayan vitiligonun, kesin bir tedavisi de yoktur Estetik amaçla, lekeleri kapatmak için bergamot esansı kullanılabilir 8-metoksipsoralen veya trimetilpsoralen tedavileri lekeleri koyulaştırmadaki en etkin ilaçlardandır Bu ilaçlar kullanıldıktan sonra hastaya ultraviyole-A ışını verilir Bu ilaçlar 11 yaşın altında kullanılmamalıdır Ancak bu tedaviye rağmen yeni bölgelerde hastalık oluşabilir Tedavide hipnozu önerenler de vardır Yurtdışında (Romanya) bulunan Gerovital H-3 yüz kremi (GH-3), adı verilen bir kremin yetişkinlerde etkili olduğu iddia edilmektedir |
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı |
08-04-2012 | #160 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik SıralıYEMEK BORUSU (OZAFAGUS) TIKANMASI Yemek borusu (gırtlaktan mideye uzanan boru) tıkanması ile dünyaya gelen bir bebek tam olarak gelişmemiş bir yemek borusuna sahiptir Tahminen 3000 ila 4500 de bir bebek bu bozuklukla dünyaya gelmektedir Yemek borusu tıkanıklığı ile dünyaya gelen bebeklerin üçte biri prematüre olarak doğmaktadır Bu bozukluğun yanı sıra, genellikle soluk borusu bozukluklar gibi başka anormallikler de meydana gelmektedir Dahası, yemek borusu tıkanması ile dünyaya gelen bebeklerin en az % 30 unda yasamı tehdit eden kalp, üreme sistemleri ve merkezi sinir sistemi problemleri gibi bozukluklar da meydana gelmektedir Bu doğum kusurunun belirtileri çoğunlukla daha doğum odasında ortaya çıkar Böyle bir bebeğin ağzından anormal derecede fazla salgı gelir ya da annesi bebeği beslemek istediğinde bebek yutkunamaz, öksürür ya da morarır Eğer doktor bebeğe ağzından midesine bir sonda sokamaz ise, bebeğin yemek borusu tıkanması teşhisi konur Eğer bebeğinizde yemek borusu tıkanması varsa, derhal ameliyat edilmesi gerekir Eğer tıkanık bölge derin değil ise iyileşme de çabucak gerçekleşir Fakat tıkanıklık uzun bir bölgeyi kaplıyor ise, cerrah yemek borusunu onarmak yerine uzatmayı tercih edebilir; bu durumda, bebeğin beslenmesini sağlamak için yemek borusundan midesine ek boru takılır |
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı |
08-04-2012 | #161 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik SıralıZAYIFLIK (YETERSIZ KILO PROBLEMI) Öncelikle kilo durumunuzu doğru bir şekilde saptamanız gerekir, bunun için ilgili sayfamızdaki hesaplama aracından yararlanabilirsiniz Bu hesaba göre zayıf olduğunuz saptandı ise ve hekim tarafından başka bir rahatsızlığınız olmadığı size söylendi ise burada yazılanlar sizin içindir Şişmanlık özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde önemli bir problemdir ve hemen tüm yazılı ve görsel maedya araçları zaman zaman insanların zayıflamasına yarsımcı olacağını iddia ettikleri yöntemlerden ve diyetlerden bahsederler Ancak ne yazık ki toplumun az bir kısmını ilgilendiren zayıflık problemi konusunda yeterli çaba harcanmamaktadır Bununla birlikte zayıf insanların sağlıklı bir şekilde kilo almaları sanıldığı kadar kolay bir olay da değildir Bol miktarda kızartma, hamurişi, tatlı gibi bol kalorili şeyleri günboyu yiyerek sağlıklı bir şekilde kilo alamazsınız, tüm temel besin maddelerinden yeterli ve dengeli düzeyde almanız gerekir Sebze ve meyvelerden her gün 5 porsiyon yememiz gerekir Bunlar doğal olmalıdır, yani dondurulmuş veya konserve olmamalıdır Sebze ve meyvelerde bulunan antioksidanlar sizi hayat boyu bir çok rahatsızlıktan ve kanserden koruyacaktır Süt ve süt ürünleri, özellikle kalsiyum, protein ve vitamin açısından son derece zengin besinlerdir; bunun yanı sıra süt içerek aldığınız kalori miktarını en kolay şekilde arttırabilirsiniz Eğer sütü sevmiyorum diyorsanız içerisine bir kaşık meyve püresi, meyveli yoğurt gibi şeyler katın Eğer bol miktarda süt içmeye karar verdi iseniz, az yağlı sütü tercih edin aksi taktirde vücuttaki yağ dengeniz bozulabilir Süt ürünlerinde de özellikle az yağlı peyniri bol miktarda tüketebilirsiniz Kanınızla ilgili her hangi bir problem yaşamamak için her gün iki porsiyon et (kırmızı, balık, tavuk) tüketin Et demir içeriği açısından en zengin besindir Ancak iki porsiyondan daha fazla et tüketmeyin Et yerine yumurta, kuru baklagiller yiyebilirsiniz Ancak salam, sosis, sucuk, hamburger gibi yağlı ve bol kalorili yiyecekleri en az düzeyde tüketin Ara öğünleriniz olsun, bu kilo almanıza yardımcı olur Ancak yine bu öğünlerde bol kalorili, yağlı ve şekerli yiyecekleri az yüketin Belki de en önemlileri; öğün atlamayın, iştahlı ve göz zevkinize hitap edecek şekilde yiyeceklerinizi hazırlayın, yerken zevk almaya çalışın ve DÜZENLİ OLARAK EGZERSİZ YAPIN TEMEL KONULARA DEĞİNDİKTEN SONR AKİLO ALMANIZA YARDIM EDECEK İPUÇLARI 1) yiyeceklerinizi seçerken bol kalorili olmalarına dikkat edin 2) Günde 4-6 öğün yemek yiyin (hepsi de bol kalorili) 3) Bol karbonhidrat ve protein alın Ancak unutmayın kalorinizin çoğunluğunu daima karbonhidratlar oluşturmalıdır, proteinler değil 4) Su için Şişmanlara sorun, su içsek yarıyor diyeceklerdir, gerçekten de su esinlerin kullanılabilmesi için teml bir besin maddesidir ve kilo kazanmak istiyorsanız bol miktarda içmelisiniz 5) Geceleri yatmadan 2-3 saat önce yemek yiyin Böylece kaloriniz az harcanacaktır 6) Yo-Yo diyeti uygulayın Bu en iyi kilo alma yöntemlerinden birisidir 4 gün boyunca yüksek kalorili bir diyet yapın, sonra 3 gün süresince daha çok kalori içeren yiyecekler yiyin Bu durum zayıflamak isteyen şişmanların başına sık sık gelen bir durumdur Zayıflamak için diyet uygularlarken, birden kendilerini kaybedip daha çok yemeye başlarlar, ancak siz bunu bilinçli yapacaksınız 7) Biraz daha fazla sodyum alın Bu vücudunuzun suyu tutmasını sağlayacaktır Bu durum da zamanla kas mikarınızın artmasına neden olacaktır 8) Kırmızı et diğer etlere göre daha fazla kilo almanıza neden olur Ancak bunu sürekli olarak tüketmeyin, arada başka protein kaynakları da tüketin 9) Protein ve aminoasit içeren içecekler için, bunlar eczanelerden bulunulabilir Ayrıca bu amaçla sütün içerisine blendırda parçalnmış hurma koyarak iebilirsiniz 10) Yiyin ve istirahat edin |
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik Sıralı |
08-04-2012 | #162 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Hastalıklar - Teşhis Ve Tedavi Yöntemleri -Alfabetik SıralıZONA (HERPES ZOSTER) Etkeni varicella zoster virüsü olan bir enfeksiyon hastalığıdır Virüsün, omurilik arka köklerine yerleştiği ve bir nedenle aktif hale geçerek, belirtileri ortaya çıkardığı kabul edilmektedir Virüs yıllar boyunca hiç bir belirti ortaya çıkarmadan sessizce kalabilir Belirti ve Bulgular Meydana gelen şikayetler, hangi sinirin kökünün etkilendiğine bağlıdır Etkilenen sinirin yayıldığı bölgede bazen kaşıntı ile başlayan ve hafif ağrı yapan bazen de çok şiddetli ağrı meydana getiren (kozalji tipinde yanıcı ağrılar) kabarcıklar görülür Bu kabarcıklar genelde küçük gruplar halinde (3-5 tane bir arada) bulunur Bazen çok sayıda kabarcık bulunurken, bazen de az sayıda kabarcık bulunur En sık olarak kaburgalar arası sinirler tutulur Kabarcıklar vücudun bir yarısında kalır, orta hattı geçmez Genelde 1-3 haftada kabarcıklar kaybolur, ancak kabarcıkların yerinde hafif koyu renkli lekeler kalır Bu lekelere bastırınca, birkaç dakika süren şiddetli ağrılar meydana gelir Bu ağrılar aylarca veya yıllarca sürebilir (bu duruma post-herpetik nevralji adı verilir) Eğer kafa sinirlerinden bazıları tutulursa geçici yüz felci, kulak problemleri, göz problemleri görülebilir Lenfoma hastalarında tüm vücudu tutan yaygın zona görülebilir Tedavi Kabarcıkların üzerine talk pudrası ve pomat (oxyde zinc) sürülerek ağrı ve kaşıntı azaltılabilir Bunlar ayrıca kabarcıkların çevresinde oluşabilecek diğer enfeksiyonları önler B vitamini faydalı olabilir Ağrı çok şiddetli değilse aspirin, parasetamol gibi ağrı kesiciler yeterli olabilir, ancak çok şiddetli ağrılarda enjeksiyon tipi ağrı kesiciler gereklidir Ağır hastalarda kortikosteroidler verilmelidir, bununla birlikte antibiyotik de kullanılmalıdır Kozalji tipinde yanıcı ağrısı olanlarda sinirleri bloke edici ilaçlar verilir, bu tür ilaçların kalp hastalığı olanlarda kullanılmaması gerekebilir, özellikle koroner kalp yetmezliği olanlarda kullanılmamalıdır Ağır hastalarda ve kabarcıkların ve ağrıların yaygın olduğu durumlarda antiviral (virüslere karşı etkili) ilaçlar kullanmak gerekebilir Post-herpetik nevralji döneminde; genelde yukarıda sayılan ilaçlar faydalı olmaz Genelde antidepresan gibi psikiyatrik ilaçlar kullanılır |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|