Kadın Araba Kullanabilir Mi? |
08-03-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kadın Araba Kullanabilir Mi?Kadın Araba Kullanabilir mi? Zaman en büyük yorumcudur Yorumunu açıklasa itiraz edilmez! Bu sebeple, içinde yaşadığımız zaman dilimi, kadının araba kullanıp kullanamayacağı konusunda yorumunu yapıp hükmünü vermiştir Artık bu hükme itiraz etmenin, bu yoruma karşı koymanın geçerliliği olmaz, diye düşünüyorum Bugün yaşanan hayata baktığımızda günün yaygın anlayışı diyor ki: – Hanımlar araba gibi bir nimetten istifade etmeli, mahrum kalmamalıdırlar Öyle olunca bizim içinde yaşadığımız asrın verdiği bu hükme pek itirazımız olmaz Peşin bir hükümle kadının araba kullanmasına yasak gözüyle bakamayız Çünkü araba hayatımıza sonradan girmiştir Yasak koyacak olan Fıkıh kitapları önceden yazılmıştır Önceden yazılan fıkıh kitaplarında sonradan çıkan araba kullanımı yasağı elbette aranmaz Biz bu olaya ancak, araba kullanacak hanımın yol emniyetinin olup olmaması açısından bakar, asayiş bakımından inceleme gereği duyarız Şayet hanımın araba kullandığı şehir içinde emniyeti varsa, şaibeli durumlara maruz kalmayacağı yaşanan günlük hayattan anlaşılıyorsa mesele yoktur Hanım neden araba kullanamasın şehir içinde? Bu teknolojik nimetten neden istifade etmesin, cep telefonuyla birlikte? Neden ille de umumi vasıtalarda tanımadığı yabancıların içinde itişe kakışa yolculuk yapmaya mecbur tutulsun? Yasaklayan ayet, hadis yoktur ki dini emirlere aykırı düşer diyerek kendi arabasını kullanmaktan men edilsin Bundan dolayıdır ki, kadının şehir içinde araba kullanmasında mahzur olmayacağını ifade etmekte tereddüt etmeyen bu günün fıkıh yazarları, şehirler arası yolculukta aynı cesareti gösterememekte, yol emniyetinin olmayacağı tenha yerlerde maruz kalabileceği muhtemel şaibeli durumları hesaba katarak: “Yanında mahremi olmayan hanım şehirler arası yolculuklarda tek başına araba kullanmamaya dikkat etmelidir!” demekteler Aslında mesele, fıkıhçıların konusu olmaktan ziyade, yol emniyetinin olup olmamasıyla ilgili bir asayiş meselesi olarak da görünmektedir Arabasıyla tek başına şehirler arası yolculuk yapan bir hanımın yol boyunca emniyeti ne durumdadır? Yolun tenha bir yerinde meydana gelebilecek bir arıza, kaza ve ya herhangi bir duraklama durumunda ne gibi durumlarla karşılaşabilir? – Hiç bir emniyetsizlik olmaz, ülkemizde namus emniyeti her yerde olanca garantisiyle mevcuttur, şehir içi şehir dışı hiç fark etmiyor!” diyorsanız, kendiniz için geçerli cevabı kendiniz vermiş oluyorsunuz Bunu diyemiyor da: – “Ne olacağı pek belli olmaz, her türlü şaibeli durumlarla karşılaşması beklenebilir” diye endişe ediyorsanız, geçerli cevabı yine kendiniz vermiş oluyorsunuz, Yahut ta: – Emin olunan yollar var, olunmayan yollar var, diyerek Avrupa Asya memleketleri ayrımı da yapabilirsiniz Almanya’da şehirler arası yol emniyeti mevcuttur bile diyebilirsiniz Konuyu neden yol emniyetiyle bu kadar ilgili görüyorum? Onu da arz edeyim izninizle Efendimiz (sav) Hazretleri Mekke’de Müslümanların maruz kaldıkları can, mal, namus emniyetsizliklerinden şikayet edip ümitsizleştikleri sırada şu mealde bir gelecek açıklamasında bulunarak buyurmuş ki: – Siz acele ediyor, ümitsizliğe kapılıyorsunuz Şunu iyi bilin ki, ileride öyle mal, can, namus emniyetinin sağlandığı günler gelecek ki, bir kadın Yemen’den kalkıp bindiği devesi üzerinde tek başına Mekke’ye gelecek, Kabe’yi tavaf edip tekrar bineğine binerek tek başına memleketine dönecektir Bu sırada yolda vahşi hayvandan başka hiç bîr şeyden de korku ve endişe hissetmeyecektir! Demek ki, yol emniyetinin sağlandığı zaman ve mekanlarda bir kadın tek başına devesine, yani arabasına binerek uzaklardan yola çıkabilecek, hedefine varıp işini gördükten sonra da tekrar arabasına binerek evine dönebilecektir Bu sırada yolda öylesine emniyet ve asayiş söz konusu olacak ki, bu kadın vahşi bir hayvan saldırısı ihtimali dışında her hangi bir şeyden korkup ta emniyetsizlik hissetmeyecektir Demek bizim görevimiz, saadet asrında sağlanmış olan bu yol emniyet ve asayişini bugün de sağlamaktır Şimdi burada soru şudur: – ”Biz bu gün bu emniyeti sağlayabilmiş miyiz? Yanında mahremi olmadan şehirler arası araba kullanan hanımın böylesine bir emniyeti söz konusu mudur? Evetse, evet Hayırsa hayır! Kaynak: Yeni Aile İlmihali, Ahmed Şahin, Cihan Yayınları |
Kadın Araba Kullanabilir Mi? |
08-03-2012 | #2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kadın Araba Kullanabilir Mi?Kadının Aklı ve Dini Yarım mı? "Allah Resülü Ramazan veya Kurban Bayramında musallaya gitmek üzere yola çıktığında kadınlara rastladı ve şöyle dedi: " Ey kadınlar topluluğu sadaka veriniz, zira cehennem ehlinin çoğunluğunu sizlerin oluşturduğunu gördüm Kadınlar neden ya Resullullah diye sorduğunda Allah Resulü "Çünkü kadınlar çok lanet ettiler ve kocalarına karşı da nankör oldular, cevabını vermiş ve devamla sizinn kadar eksik akıllı ve eksik dinli birinin akıllı ve dini sağlam bir kimsenin aklını çelebildiğini görmedim" demiştir Kadınlar: "Aklımızın ve dinimizin eksikliği nedir ya Resullullah" diye sorduğunda Allah Resulu : "İki kadının şahitliğinin bir erkeğin şahitliği yerine geçmesi kadının aklının noksanlığı, hayızlı olduğu zaman namaz kılmaması ve oruç tutmaması da dininin noksanlığıdır, cevabını vermiştir" İbn-i Hazm, kadının eksikliği ile ilgili hadisten, kadının faziletinin eksikliği gibi bir mana çıkarılamıyacağını söylemektedir Peygamberimizin dokunduğu iki nokta dışında akılk ve din noksanlığından bahsetmenin mümkün olmadığını belirtmektedir Saidi, hadisten kadının aklının ve dinin eksik olduğu şeklinde bir mana çıkarılamıyacağını söylerken hadisin tamamının değil sadece "kadının aklı ve dini noksandır" kısmının dikkate alınmasından kaynaklandığını söylemektedir "Kadının aklı ve dini noksandır" ifadesinde gerçek anlamada bir akıl ve din noksanlığı kastedilse idi kadının malları üzerinde tasarruf hakkına sahip olmaması, bu haklardan yararlanabilmesi için de eşinin ve velisinin izin vermesi şartının aranmasıo gerekirdii İslam hukukunda, kadın olmanın tasarruflarda bulunmayı engelleyen bir sebep olamayacağını belirterek İslam'ın kadına her türlü tasarruf ve mülk edinme ehliyetini verdiğini ayrıca tarihi geçeklerin de kadına akli bir eksiklik atfedilmesine mani olduğunu söylemektedir Mutevelli ise, akla uygun olmaması, Kur'an-ın açık hükümlerine ve tarihi geçeklere ters düşmesi sebebiyle bu hadisin mevzu olduğunu söylemektedir Bu eksiklik keyfiyet bakımından değil, kemmiyet bakımındandır Kadın belirli zaman içinde namaz kılmamakla, ayni zamanda başka bir farzı yerine getirmektedir Çünkü bu günler içinde kadının söz konusu ibadetleri yapmaması farz, yapması ise haramdır Kadın namaz kılmazken de Allah'ın emrine uymakta ve sevabını almaktadır Kadının zeka ve idrak açısından eksik olduğu anlayışına karşı çıkan Kasım emin, böyle bir anlayışın ortaya çıkmasını, değişik asırlarda kadının ilmi ile meşguliyetinin az olması ve akli melekelerini geliştirecek faaliyette bulunmamasına bağlamaktadır Farklılık yaratılıştan olmayıp, tecrübelerin azlığı ve çokluğundan kaynaklanmaktadır HzAişe'nin ilmi sahada gösterdiği başarı ancak akli yeterliliğine sahip bir kişinin gösterebileceği bir başarıdır Sahabeden en büyük fakihler bile, fıkhı meselelerde "HzAişe'ye danışıyordu Urve'nin Hzaişe hakkında; HzAişe'nin şiir bilgisine hayret etmiyorum, çünkü Ebu Bekir'in kızıdır Fıkıh konusundaki ilmine de hayret etmiyorum, çünkü HzPeygamber'in zevcesi idi Fakat tıp konusunda ki bilgisi beni hayrete düşürüyor" dediği nakledilmektedir İslam toplumunda kadınlar sadece HzPeygamber konusunda değil, bütün devirlerde önemli roller üstlenmiştir, hatta erkeklere hocalık yapacak seviyeye ulaşmışlardır Hz Ömer halifeliği esnasında kadınlarla istişare de bulunuyor, onların görüşlerini alıyordu Hz Ömer kızı Hafsa'ya kadınların kocalarından ne kadar sure ayrı kalmaya sabredeceklerini sormuş, kızının ona verdiği cevaba uygun olarak bu süreyi dört ay olarak belirtmiştir Açıklanan bu örneklerin kadın için aklı ve dini açıdan herhangi bir eksikliğin söz konusu olmadığını açıkça göstermektedir Kadının aklının eksik olduğu kabul edilirse, yükümlülük için aklının sihhatinin şart olduğunu, akli yöndeneksik olan bir varlığın herhangi bir dini sorumluluğunun olmaması gerekirdi Halbuki kadın ve erkek her müslümanın Allah'ın emirlerini yerine getirmek ve yasaklarından kaçınmak konusunda aynı derece yükümlü oldukları Kur'an-ı Kerim'de açıkça belirtilmiştir Kaynak: Büyük Kadın İlmihali, Rauf PEHLİVAN |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|