![]() |
Türkçe'nin Hece Yapısı Ve Hece Çeşitleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Türkçe'nin Hece Yapısı Ve Hece ÇeşitleriTÜRKÇENİN HECE YAPISI VE HECE ÇEŞİTLERİ ürkçe'nin Hece Yapısı ve Hece Çeşitleri[/url] Hece, ses organlarının aynı doğrultudaki hareketiyle ve bir çırpıda çıkarılan ses veya sesler topluluğudur ![]() Türkçede hecenin temelini oluşturan sesler ünlülerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Çünkü, Türkçe bir hecede, birden fazla ünlünün bulunması mümkün değildir ![]() ![]() Ünsüzler, kendilerini takip eden ünlülerle birleşerek hece oluştururlar ![]() ![]() Benzer bir durum peş peşe gelen kelimeler arasında da vardır: Ünsüzle biten bir kelimeden sonra ünlüyle başlayan bir kelime gelirse okurken birinci kelimenin son ünsüzü ikinci kelimenin ilk hecesine bağlanır ![]() ![]() ![]() Kelime içinde iki ünsüzün yan yana gelmesi durumunda ünsüzlerden bi*rincisi önceki heceye, ikincisi sonraki heceye ait olacak şekilde heceleme yapılır: bil - gin, öğ - ret - men - lik ![]() Yazıda, kelimenin hecelerine doğru yerden ayrılıp ayrılmadığı çok basit bir uygulamayla kontrol edilebilir: Kelime, hecelerine ayrıldığı şekliyle çok kolay ve akıcı bir şekilde söylenebiliyorsa heceleme doğru yapılmıştır ![]() ![]() Satır sonuna sığmayan kelimeler, hecelerine ayrılırken satır sonunda veya satır başında tek hece olacak şekilde ayrılmaz ![]() ![]() ![]() Türkçede hece çeşitleri Türkçe bir hecede en fazla dört ses bulunabilir ![]() ![]() 1 ![]() ![]() 2 ![]() ![]() 3 ![]() 4 ![]() 5 ![]() 6 ![]() ![]() Bunlardan ilk üçü kelimenin sadece ilk hecesi olabilir ![]() ![]() Yukarıda sıralanan hece çeşitlerine uymayan kelimeler Türkçe değildir ![]() VURGU Konuşma amacıyla çıkarılan ses dizisinde hecelerden birinin diğerlerine göre daha baskılı, daha kuvvetli olarak söylenmesine vurgu denir ![]() ![]() Vurgu, dilin bünyesinden ve konuşanın ruh hâlinden kaynaklanır ![]() 1 ![]() Konuşanın isteğine ve kullanışına göre değişen, dilin doğal vurgusu dışında yapılan vurgudur ![]() ![]() a) Pekiştirme vurgusu Duygu ve düşüncenin şiddetini, derecesini göstermeye yarayan vurgudur: Çok güzel! Enfes! Berbat! Çek git! Zevksiz adam! Kim alacaksa alsın! b) Ahenk vurgusu Genellikle bir dinleyici grubuna karşı yapılan konuşmalarda ve şiir okumada sözün etkisini, ahengini artırmak, dinleyenler üzerinde olumlu bir etki uyandırmak amacıyla isteğe bağlı olarak yapılan vurgudur: Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak! Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak ![]() 2 ![]() Dilin yapısı ve kelimenin anlamıyla doğrudan ilgili olan, konuşana ve kullanışa göre değişmeyen, herkes tarafından uyulması gereken vurgudur ![]() ![]() ![]() Batı dillerinden bazılarındaki gibi, Arapçadaki gibi çok kuvvetli bir vurgu Türkçede yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dil birliklerine göre; kelime vurgusu, grup vurgusu ve cümle vurgusu olmak üzere üç çeşit doğal vurgu vardır: a) Kelime vurgusu Kelimedeki hangi hecenin diğerlerinden daha şiddetli vurgu taşıdığını gösterir ![]() ![]() ![]() Türkçenin bu genel vurgu sistemine uymayan, vurgusu son hecede olmayan kelimeler de vardır ![]() ·Yer adlarında ve coğrafî adlarda vurgu genellikle ilk hecede olur ![]() ![]() -istan ile biten adlarda (ve yer adlarında) vurgu sondadır: Gülistan; Türkistan, Hindistan, Yunanistan, Kazakistan ![]() ·Zarfların çoğu: ahmakça, ansızın, artık, ayrıca, belki, demin, gayet, hâlâ, hatta, iyice, kurnazca, öğleyin, önce, sonra, şimdi, şöyle, yalnız, yarın, yine, zorla ![]() ·Ünlem ve ünlem olarak kullanılan adlarla hitaplarda vurgu ilk heceye geçer: acaba, aferin, arkadaş!, Aslan!, baba!, beyefendi!, elbette, evet, garson!, Güler!, haydi, hayır, işte, Mehmet!, peki, yahu ![]() ·Dil adları: Almanca, Arapça, Farsça, Rusça, Türkçe ![]() ·Küçültme eki almış bazı sıfatlar: alçacık, azıcık, daracık, incecik, kısacık, küçücük, ufacık, yumuşacık ![]() ·(Geniş zaman çekimi dışında) -ma, -me olumsuzluk eki almış fiiller: aldatmadılar, gitmemek, istemeyecek, kalkmıyor, konuşmamak, oturmayacaklar, uyumayın ![]() ·Yukarıdaki maddelere girmeyen bazı kelimeler: anne, banka, çekirge, görümce, karınca, masa, posta, radyo, teyze, yenge ![]() ·Birleşik kelimelerden bazıları: bugün, biraz, birçok, onbaşı, başçavuş, cumartesi, ayakkabı, kahverengi ![]() Bu kelimelere vurgulu ek geldiği zaman da (vurgu, kelime tabanının son hecesinde olmadıkça) vurgunun yeri değişmez: annelik, Almancadan, Ankara’da, Bolu’dan, karıncaya, masayı, önceki, radyoda, Türkçenin, yarınki ![]() Çekim eki almış kelimelerde vurgu çoğunlukla çekim eki üzerindedir ![]() ![]() ·-n vasıta hâli eki: baharın, güzün, kışın, yazın ![]() ·-la / -le eki: atla, babamla, bıçakla, çocukla, kalemle ![]() ·-ca / -ce ve bunun genişlemiş şekli –casına / -cesine eki: açıkça, bence, güzelce, onca, yüzlerce; alçakçasına, aptalcasına, delicesine ![]() ·Soru eki: bildi mi?, öğrenecekler mi? sevecek misiniz?; Ankara mı?, güzel mi?, kitap mı? ·-dir eki: akıllıdır, bilmiştir, gelecektir, geniştir, kısadır ![]() ·Kişi ekleri (Birinci ve üçüncü kişi emir ekleri dışında): geleceğim, görmeliyim, güzelsin, kalkın, kalmışsınız, oturunuz, yazarım, yazasın, yorgunum ![]() · -yor şimdiki zaman eki: alıyor, gülüyor, okuyor ![]() ·Birleşik çekimlerde kullanılan hikâye (-di), rivayet (-miş) ve şart (-sa) ekleri: başlardı, çalışırsak, gidermiş, giderse okurdum ![]() -ken, -madan / -meden gibi bazı zarf-fiil ekleri de vurgusuzdur: almadan, başlarken, durmadan, giderken, uyumuşken, yazacakken ![]() -ınca ve -dıkça zarf-fiil eklerinde vurgu son hecede değildir: gittikçe, görünce, satınca, okudukça ![]() Dilin yapısıyla doğrudan doğruya ilgili olan vurgu, yanlış hecede yapılırsa anlam karışıklığı ortaya çıkar ![]() ![]() bebek: küçük çocuk Bebek: İstanbul'da bir semt kurtuluş: kurtulma, istiklâl Kurtuluş: Ankara'da bir semt kartal: bir kuş Kartal: İstanbul'da bir semt bayat: taze olmayan Bayat: Oğuzların bir boyu garson : isim Garson!: Hitap, ünlem yalnız: sıfat veya zarf yalnız: bağlama edatı okuma: kıraat okuma: okumamaktan emir bıçakla: bıça klamaktan emir bıçakla: bıçak ile Türkçede asıl vurgu yanında ikinci derecede bir kelime vurgusu daha vardır: Kelimenin asıl vurgusu sonda ise, ikinci derecedeki vurgu ilk hecede; asıl vurgu ilk hecede ise, ikinci derecedeki vurgu son hecede bulunur: annemin, babamın, deminki, evdeki, Kurtuluş ![]() Türkçede vurgu bakımından en zayıf hece, orta hecedir ![]() b) Grup vurgusu Kelime gruplarında hangi hecenin daha şiddetle vurgulanacağını gösterir ![]() ![]() ![]() Türkçede grup vurgusu, yardımcı unsur olan (grubun başında yer alan) kelimenin vurgusunun bulunduğu hecededir: beyaz kitap, otuz kalem, evdeki hesap, evin kapısı, masa örtüsü, yuvarlak masa, dilim dilim, gitgide, koşa koşa, çarçabuk, su hava ateş ve toprak, Ali ile Veli, Kızılırmak, Çanakkale, zikretmek, alay etmek, yapıvermek, Osman Bey, Mustafa Kemal Paşa, Fahriye abla, Oğuz Kağan, ey oğul, on iki, güneşe karşı, bunun için, yazı yazmak, okula gitmek, işten dönüş, yuvaya koşan, kitap okuyarak ![]() TONLAMA Konuşma sırasında ses perdeleri arasında sürekli değişme olur ![]() ![]() ![]() ![]() Konuşma sırasında duygularla ilgili olarak özel bir tonlama yapılmadığı zaman dilin doğal tonlaması ortaya çıkar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şu bayırlarda –ki vaktiyle bağlardı- sesi dünyayı tutan bereket çağlardı ![]() Atlar şahlanmalıdır, yaslar saklanmalıdır ![]() Tonlamanın dile kazandırdığı anlam incelikleri sadece işitmeyle kavra*nabilir ![]() ![]() ![]() Topluluk karşısındaki konuşmalarda ve şiir okumada tonlamanın ayrı bir yeri vardır ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|