Arıyla Karıncanın Hikâyesi...

Eski 08-01-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Arıyla Karıncanın Hikâyesi...




Bediüzzaman Said Nursi buyurmuş ki, "Hayat-ı içtimaiyeye sahip olan mübarek karınca dahi, güya hırs vasıtasıyla ayaklar altında kalmış, ezilir Çünkü kanaat etmeyip, senede birkaç tane buğday kâfi gelirken, elinden gelse binler taneyi toplar Güya mübarek arı, kanaatinden dolayı başlar üstünde uçar

Kanaat ettiğinden, balı insanlara emr-ilahi ile ihsan eder, yedirir" (28 Mektup)
Hırslı insan, iradesinin dışında ister İsteğinde ölçü yoktur Her ölçüsüzlük de bir felakettir İslamiyet ölçü ve ahenk dinidir Günümüzde pek çok insan, mal konusunda çok hırslı Daha çok para kazanayım, daha çok malım mülküm olsun, daha çok şöhretim olsun diyerek, insan daima koşar
Bir arkadaş vardı Adamcağız haram helal dinlemeden, zengin olmaya çalışırdı Ona dedik ki, "zengin olursun amma, açtığın yaralar tedavi edilmez" "Para her pisliğin üstünü örter" diye cevap vermişti Sonra hastalandı İlaçlar tesir etmez oldu Doktorlar ümidi kestiğinde dedik ki, "hani para her derdin dermanı diyordun, her pisliği örter diyordun?" İnleyerek şu cevabı verdi: "Gerçeği anladım amma, çok geç"
Yine hırsla çalışıp zengin olan bir arkadaşın çocuğu, babasının zenginliğiyle her pisliğe bulaşmıştı Öyle kötü bir hayat yaşadı ki, babasının serveti de yetmez oldu Ağlayarak bana gelmişti, "Ağabey, oturup evladımın ölmesi için dua ediyorum" demişti
Hangi konuda hırs gösterilirse gösterilsin, sonu felakettir Balık denizde yaşar amma, denizi içmez Gemi, denizde gider amma, suyu içine alırsa batar Para da bizler için deniz gibi olmalı Para sevgisi, hırsı içimize girerse batarız
Parasız hayat yaşanmaz Fakat para hırsı kontrol edilebilir İnsan her şeyden evvel, kendini idare etmeye memur edilmiş Dünya ve ahiret saadetinin sırrı, insanın kendi kendini Müslüman'ca idare etmesinde düğümlenmiş
Peygamber Efendimiz hasır üzerinde uyurmuş Abdullah b Mesud bir gün O'na (sas) demiş ki, "Anam babam sana feda olsun Ya Resulallah! Sana yumuşak bir döşek edinsek?" Peygamber Efendimiz, "Benim, dünya ile olan misalim, halim, bir ağacın altında biraz gölgelendikten sonra onu bırakarak yoluna devam eden bir süvarinin misali, gibidir" buyurmuş

İnsan doymak bilmeyen bir mahlûktur İster ki bütün dünya onun olsun Hâlbuki ne yapacak dünyayı? Yiyeceği birkaç lokma


Âlim bir zat, talebesine demiş ki, "Bu bahçeye meyve ağaçları dik" Talebe de söyleneni hemen yapmış Ağaçlar hızla büyümüş ve gelişmiş Bol bol meyve vermiş Bahçe sahibi, ağaçlara ve dallara adeta hürmet eder olmuş O alim şahıs, bir gün talebesini ziyarete gitmiş Bakmış ki sürekli bahçeyle meşgul oluyor Ağaçların dallarını kırarak yere atmış Talebe dehşet içinde, "Aman hocam, bir hata mı yaptık?" diye sormuş O da, "ben sana, ağaçları bahçeye dik dedim, kalbine değil!" diye sitem etmiş
Hırs, yani sınırsız büyümeler organlarımızdan bitkilere kadar her şeyde felakettir Allah, yağmurdaki felaketleri kaldırmış, yağmuru rahmet olarak yağdırıyor Rüzgârdaki felaketleri kaldırmış, onu faydalı hale getirmiş

Durmak da felaket, durmadan koşmak da Çalışalım fakat İslamî ölçüler içinde çalışalım


Hekimoğlu İsmail




Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.