![]() |
İslâm Dîninin Mertebeleri (İman) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslâm Dîninin Mertebeleri (İman)İkinci Mertebe: ÎMÂN Îmânın sözlük anlamı; Kabul etmeyi ve boyun eğmeyi gerektiren tasdik demektir ![]() Terim anlamı ise; Itlak olunduğu (kullanıldığı) yere göre anlamı değişir ![]() Birincisi: Îmân, İslâm lafzı ile birlikte zikredilmeyip tek başına kullanıldığı takdirde, dînin tamamı kastedilir ![]() Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur: "Allah, îmân edenlerin dostudur (yardımcısıdır), onları küfür karanlıklarından îmân nûruna çıkarır ![]() ![]() ![]() ![]() "Eğer mü'minler iseniz, yalnızca Allah'a tevekkül edin ![]() Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- de bu konuda şöyle buyurmuştur: (( إِنَّهُ لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ إِلاَّ الْمُؤْمِنُونَ )) [ رواه مسلم ] "Hiç şüphe yok ki ancak mü'minler cennete girecektir ![]() Bundan dolayı selef imamları îmânı şöyle tanımlamışlardır: "Îmân; kalp ile tasdik -ki buna kalp ile ilgili bütün ameller de girer-, dil ile söylemek, azalarla yapmaktır ![]() ![]() Bunun içindir ki Allah Teâlâ îmânı, gizli ve açık olarak, dînin tamamına sımsıkı sarılan kimselerle sınırlandırmıştır (onlara münhasır kılmıştır) ![]() Nitekim Allah Teâlâ bu konuda şöyle buyurmuştur: "(Allah'a gerçekten îmân eden) mü'minler ancak öyle kimselerdir ki Allah'ın adı anıldığı zaman kalpleri ürperen, kendilerine Allah'ın âyetleri okunduğu zaman îmânlarını artıran (îmânlarına îmân katan) ve yalnızca Rablerine tevekkül edenlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() [size="4"]Bakara Sûresi: 257 [size="4"]Mâide Sûresi: 23 [size="4"]Müslim (114) [size="4"] Enfâl Sûresi: 2-4 |
![]() |
![]() |
![]() |
İslâm Dîninin Mertebeleri (İman) |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslâm Dîninin Mertebeleri (İman)Allah Teâlâ îmânın hepsini, aşağıdaki âyet-i kerîme'de şöyle açıklamıştır: “(Allah katında, namazda iken Allah’ın emri olmadan) doğu veya batıya yönelmeniz iyilik değildir ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- de, Abdulkays heyetinin hadisinde îmânın tamamını şöyle açıklamıştır: (( آمُرُكُمْ بِالْإِيمَانِ بِاللَّهِ وَحْدَهُ ![]() ![]() [ رواه البخاري مسلم ] “Size, yalnızca Allah'a îmân etmenizi emrediyorum ![]() ![]() ![]() Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-, farz oluşuna inanarak ve sevabını Allah Teâlâ'dan umarak Ramazan orucunu tutmayı, îmândan saymıştır ![]() ![]() Nitekim Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- bir hadislerinde îmânı şöyle açıklamıştır: (( الْإِيمَانُ بِضْعٌ وَسَبْعُونَ أَوْ بِضْعٌ وَسِتُّونَ شُعْبَةً، فَأَفْضَلُهَا قَوْلُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ، وَأَدْنَاهَا إِمَاطَةُ الْأَذَى عَنْ الطَّرِيقِ ))[ رواه البخاري ومسلم ] “Îmân, yetmiş küsür veya altmış küsür şubedir (haslettir) ![]() ![]() ![]() Bu konudaki âyet ve hadisler sayılamayacak kadar pek çoktur ![]() İkincisi: Îmân, İslâm lafzı ile birlikte zikredildiği takdirde, bâtınî itikatlar olarak açıklanır ![]() Nitekim Cebrâil hadisi ile bu anlamdaki hadisler buna delildir ![]() Yine, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in cenaze namazındaki şu duâsı bu anlamdadır: (( اللَّهُمَّ مَنْ أَحْيَيْتَهُ مِنَّا فَأَحْيِهِ عَلَى الْإِسْلَامِ وَمَنْ تَوَفَّيْتَهُ مِنَّا فَتَوَفَّهُ عَلَى الْإِيمَانِ )) [ رواه الترمذي وأبو داود وابن ماجه وأحمد ] “Allahım! Bizden kimi yaşatırsan, onu İslâm üzere yaşat ![]() ![]() Çünkü ameller, azalarla yapılır ![]() ![]() ![]() [size="4"]Bakara Sûresi: 177 [size="4"] Buhârî (53) ve Müslim (17) [size="4"]Buhârî (9) ve Müslim (35) [size="4"]Tirmizî, Ebû Dâvûd, İbn-i Mâce ve Ahmed rivâyet etmişlerdir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
İslâm Dîninin Mertebeleri (İman) |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() İslâm Dîninin Mertebeleri (İman)Sözün kısası, İslâm ve îmân lafızları ayrı ayrı zikredildiği takdirde, ikisi arasında hiçbir fark yoktur ![]() ![]() ![]() ![]() ((عَنْ عُمَرَ بْنِ الْخَطَّابِ ا قَالَ: بَيْنَمَا نَحْنُ عِنْدَ رَسُولِ اللَّهِ × ذَاتَ يَوْمٍ إِذْ طَلَعَ عَلَيْنَا رَجُلٌ شَدِيدُ بَيَاضِ الثِّيَابِ شَدِيدُ سَوَادِ الشَّعَرِ لاَ يُرَى عَلَيْهِ أَثَرُ السَّفَرِ وَلاَ يَعْرِفُهُ مِنَّا أَحَدٌ حَتَّى جَلَسَ إِلَى النَّبِيِّ × فَأَسْنَدَ رُكْبَتَيْهِ إِلَى رُكْبَتَيْهِ وَوَضَعَ كَفَّيْهِ عَلَى فَخِذَيْهِ وَقَالَ:يَا مُحَمَّدُ!أَخْبِرْنِي عَنِ الْإِسْلَامِ؟ فَقَالَ رَسُولُ اللَّهِ ×: الْإِسْلَامُ أَنْ تَشْهَدَ أَنْ لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللَّهُ، وَأَنَّ مُحَمَّدًا رَسُولُ اللَّهِ ×، وَتُقِيمَ الصَّلاَةَ، وَتُؤْتِيَ الزَّكَاةَ، وَتَصُومَ رَمَضَانَ، وَتَحُجَّ الْبَيْتَ إِنْ اسْتَطَعْتَ إِلَيْهِ سَبِيلاً ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ömer b ![]() "Biz, birgün Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-'in yanında otururken bembeyaz bir elbise giymiş, simsiyah saçlı, üzerinde yolculuk izi bulunmayan ve içimizden de hiç kimsenin tanımadığı bir adam ansızın yanımıza çıkageldi ![]() uyluklarının üzerine koydu ve: "Ey Muhammed! Bana İslâm'dan haber ver?" dedi ![]() Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: "İslâm; Allah'tan başka hakkıyla ibâdete lâyık hiçbir ilahın olmadığına ve Muhammed -sallalahu aleyhi ve sellem-'in Allah'ın elçisi olduğuna şâhitlik etmen, namaz kılman, zekât vermen,Ramazan orucunu tutman ve yoluna güç yetirdiğin takdirde Beytullah'ı haccetmendir", buyurdu ![]() O: "Doğru söyledin",dedi ![]() ![]() (Sonra devamla): "Bana îmândan haber ver?" dedi ![]() Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-: "Îmân; Allah'a, meleklerine, kitaplarına, elçilerine (peygamberlerine), âhiret gününe ve kaderin hayrına ve şerrine îmân etmendir", buyurdu ![]() Yine: "Doğru söyledin",dedi ![]() (Sonra devamla): "Bana ihsandan haber ver?" dedi ![]() Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:"İhsan; O'nu görüyormuşçasına Allah'a ibâdet etmendir ![]() ![]() (Sonra devamla): "Bana, kıyâmetin ne zaman kopacağını haber ver?" dedi ![]() Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:"Kıyâmet hakkında kendisine soru sorulan kimse, soran kimseden daha bilgili değildir", buyurdu ![]() Bunun üzerine o: "O halde bana kıyâmetin alametleri hakkında haber ver?" dedi ![]() Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:"Câriyenin efendisini doğurması[color="gray"] ve yalınayak, baldırı çıplak koyun çobanlarının bina yükseltmekte birbirleriyle yarışmaları ve bunlarla iftihar etmeleridir", buyurdu ![]() (Ömer b ![]() ![]() ![]() ![]() Ben de: Allah ve Rasûlü daha iyi bilirler, dedim ![]() Rasûlullah -sallallahu aleyhi ve sellem-:"Şüphe yok ki O, size dîninizi öğretmek için gelen Cebrâil'dir", buyurdu ![]() [size="4"]İmam Nevevî, Sahîh-i Müslim'in şerhinde, Sindî de Nesâî'nin şerhinde "kendi uyluklarının üzerine koydu" şeklinde açıklamışlar,Fakat "Avnu'l-Ma'bûd"'da "Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in uyluklarının üzerine koydu" şeklinde açıklanmıştır ![]() [size="4"]İmam Hattabî, "Câriyenin efendisini doğurması"nın anlamı hakkında şöyle demiştir: "İslâm'ın yeryüzünde yayılmasıyla savaşlarda çokça kadın köleler ele geçirilmesinin ardından müslümanların onları câriyeler edinmeleri ve onlardan doğacak kız çocukları annelerine efendiler olacaktır ![]() Yine "Câriyenin efendisini doğurması" şöyle de açıklanmıştır: "Kız çocuğunun, annesine çokça itaatsizlik etmesi sonucu, kadın efendinin câriyesine hükmetmesi gibi, kız çocuğu annesine hükmedecektir ![]() [size="4"] Müslim |
![]() |
![]() |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|