Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
allah, çıkarmaz, gününde, kişiyle, konuşmaz, kıyamet, onları, suratlarına, teâlâ, temize

Allah Teâlâ Kıyamet Gününde Üç Kişiyle Konuşmaz, Onları Temize Çıkarmaz, Suratlarına

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Allah Teâlâ Kıyamet Gününde Üç Kişiyle Konuşmaz, Onları Temize Çıkarmaz, Suratlarına






Allah Teâlâ kıyamet gününde üç kişiyle konuşmaz, onları temize çıkarmaz, suratlarına
1856 Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Allah Teâlâ kıyamet gününde üç kişiyle konuşmaz, onları temize çıkarmaz, suratlarına bile bakmaz; onlar için acıklı azâb vardır:
Bunlar zina eden ihtiyar, yalan söyleyen hükümdar, kibirlenen fakirdir
Müslim, Îmân 172 Ayrıca bk Tirmizî, Cennet 25; Nesâî, Zekât 75,77

Açıklamalar
Muhtelif hadîs-i şerîflerden öğrendiğimize göre, Allah Teâlâ’nın kıyamet gününde kendileriyle konuşmayacağı, temize çıkarmayacağı, hatta suratlarına bile bakmayacağı kötü kişiler vardır Cenâb-ı Hakk’ın onlarla konuşmaması; kendilerine gazap etmesi demek olduğu gibi, onları temize çıkarmaması, günahlarını affetmemesi, hatta ibadetlerine bile değer vermemesi anlamına gelmektedir Suratlarına bakmaması ise, onlara merhamet etmemesi demektir Cenâb-ı Hakk’ın gazabına uğramak, affını yitirmek, merhametinden uzak kalmak mahrumiyetlerin en büyüğü, bahtsızlıkların en korkuncudur Yüce Mevlâ böyle bir âkıbetten bizi ve bütün mü’minleri muhâfaza buyursun
Bu bahtsızlardan diğer üçünü 1839 numaralı hadiste görmüştük Burada kendilerinden söz edilen bir başka üçlü grup ise, zina, yalan ve kibir gibi en büyük üç günahı işleyen üç zavallıdır Onların kaçınmadığı bu üç yasağa dikkatle bakılırsa, kendilerinin, bu işlerden en uzak mesafede bulunması gereken kimseler oldukları görülür Buna rağmen o işleri yapmaları, ya Allah’ın bu yasaklarına önem vermediklerini veya kula hiç de yakışmayan bir inat içinde olduklarını gösterir
Bunlardan birincisi “zina eden ihtiyar”dır Yaşlı bir kimsenin, bir gence nisbetle zinadan daha uzak olması gerekir Zira onu bu günaha götürecek olan fena duyguları azalmış, güç ve kuvveti zayıflamış, kendisine helâl olan cinsî ilişkiyi bile yapamayacak hale gelmiştir Daha da önemlisi, herkesin gideceği o dönülmez yolu, ihtiyarın herkesten iyi farketmesi icap eder Esasen yaşlılık, zina fiilinden uzak durmak için güzel bir fırsattır Bütün bunlara rağmen gözü ve ayağı çöplükte olan ihtiyar, Cenâb-ı Hakk’ın azâbını haketmiş olur
“Yalan söyleyen hükümdar”ı da anlamak mümkün değildir Çünkü yalan söylemek güçsüzün, zavallının silâhıdır Elinde her türlü imkân bulunan bir devlet başkanı, yalandan en uzak durması gereken kimsedir Buna rağmen yalan söylemek gibi büyük bir günahtan kaçınmayan kimse, ilâhî gazaba müstahak olur “Kibirlenen fakir”, kendisine hiç yakışmayan bir işi yapmış olur Esasen fakirlik iyi bir şey olmamakla beraber, onun en büyük faydası, insanı mütevâzi olmaya sevketmesidir Bu sebeple tevâzu fakirde daha güzel durmakta, ona daha çok yakışmaktadır Zenginin durumu bunun tam aksinedir Onun elinde büyük imkânlar bulunduğu, her istediğini yapabilecek güce sahip olduğu için kibir duygusuna daha yakın, tevâzudan daha uzaktır İşte bu sebeple haline bakmadan kibirlenen fakir, Cenâb-ı Hakk’ın affını, merhametini ve iltifatını kaybetmiş olur
Bu hadis 618 numarayla geçmiştir
Hadisten Öğrendiklerimiz
1 Bazı büyük günahlar, kulun Allah’ın rahmetinden büsbütün uzaklaşmasına, hatta gazabını kazanmasına yol açabilir
2 Zikredilen üç günahı işleyen bu üç kişi, konumları itibariyle o suçlardan en uzakta olmaları gereken kimselerdir
3 Buna rağmen kendilerine hiç yakışmayan bu günahları işlemeleri, onları kesin yasağa rağmen önemsemediklerini gösterir

1857 Yine Ebû Hüreyre radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
“Seyhan, Ceyhan, Fırat ve Nil, bunların hepsi cennet nehirlerindendir
Müslim, Cennet 26 Ayrıca bk Ahmed İbni Hanbel, Müsned, II, 261, 289, 440

Açıklamalar
Hadisimizde zikredilen dört ırmaktan üçü güzel yurdumuzdan çıkmaktadır Bunlardan Seyhan ve Ceyhan Orta Anadolu’dan çıkıp Akdeniz’e dökülmektedir Fırat da aynı şekilde Doğu Anadolu’dan çıkmakta, topraklarımızı sulaya sulaya akmakta, sonra da Basra körfezine dökülmektedir Nil nehri ise Mısır’ın hayatı sayılmaktadır
Bu nehirlerden Fırat ile Nil, Kütüb-i Sitte dediğimiz en değerli altı hadis kitabımızın çoğunda daha başka ifadelerle de yer almıştır Bunlardan bazıları şöyledir:
Nebiyy-i Muhterem Efendimiz, Mi’rac gecesinde dört nehir gördüğünü, bunların kaynaklarından iki görünen (zâhir), iki de görünmeyen (bâtın) nehir çıktığını söylemekte, görünmeyen nehirlerin cennette bulunduğunu, görünen nehirlerin ise Nil ve Fırat olup bunların sidretü’l-müntehâ denilen ağacın dibinden kaynadığını haber vermektedir (Buhârî, Bed'ü'l-halk 6; Menâkıbü'l-ensâr 42, Eşribe 12, Tevhîd 37; Müslim, Îmân 264) Cennet, cehennem, arş, kürsî ve sidretü’l-müntehâ gibi bize görünmeyen şeyler hakkında herhangi bir fikrimiz yoktur Bunların ne olduğunu, nasıl olduğunu, nerede bulunduğunu bilmemekteyiz Bu sebeple bazı âlimler, bu ifadeleri aynen kabul etmenin uygun olacağını söylemişlerdir Doğru olan da budur Bazı âlimler ise, insanların bu nevi anlatımları yadırgayacaklarını düşünerek o hadisleri te’vil etmeyi uygun görmüşler ve bu hadislerde, adı geçen nehirlerin suladığı bölgelerde yaşayan ve onların yetiştirdikleri ile beslenen kimselerin, müslüman olmaları sebebiyle cennete gireceklerine ve cennet nimetlerini tadacaklarına işaret edildiğini söylemişlerdir
Bir başka te’vile göre, cennette bu nehirlerin adlarıyla anılan dört nehir vardır Hadîs-i şerîfte buna işaret edilmektedir
Günümüzün anlayışına daha uygun bir te’vil de şudur: Bu nehirlerin suları tatlı, insanların çeşitli şekillerde kullanmasına elverişlidir Özellikle aktığı topraklara bereket getirirler Bir de bu nehirler peygamberlerin yaşadığı bölgelerde aktığı için, onlar tarafından içilip kullanılmak suretiyle diğer ırmaklara nisbetle şeref kazanmıştır İşte bu gibi sebeplerle o dört nehir cennet ırmaklarından sayılmıştır Hatırlanacağı üzere 1826numaralı hadiste Resûl-i Ekrem Efendimiz Fırat nehri hakkında bir bilgi vermiş ve “Fırat nehrinin suyu çekilip, aktığı yatakta bulunan bir altın dağı meydana çıkmadıkça kıyamet kopmaz” buyurmuştur
Hadisten Öğrendiklerimiz
1 Seyhan, Ceyhan, Fırat ve Nil cennet nehirleridir
2 Onlar aktıkları yerlere bereket götürürler
Riyazüs Salihin

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.