Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
değerli, etmek, infak, malları, sevdiği

Sevdiği Değerli Malları İnfak Etmek

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Sevdiği Değerli Malları İnfak Etmek






Sevdiği değerli malları infak etmek
SEVDİĞİ DEĞERLİ MALLARI İNFAK ETMEK


Âyetler

1 "Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça, en iyiye eremezsiniz"
Âl-i İmrân sûresi (3), 92

"En iyi" diye tercüme ettiğimiz "birr" kelimesi, hayrın ve iyiliğin en mükemmeli, Allah'ın rahmeti, rızâsı ve cenneti gibi mânalara gelmektedir Bu kelime imânın en mükemmeli, ibâdetin en güzeli, ahlâkın en yücesi olarak da açıklanmaktadır Bakara sûresinin 177 âyetinde "en iyi"nin ne olduğu kısaca böyle belirtilmektedir
Demekki bir kimsenin en mükemmeli yakalayabilmesi için sadece imân etmesi yetmez Hem imân etmesi hem de sahip olduğu imkânların içinde en çok sevdiklerini Allah yolunda harcaması (infâk etmesi) gerekir Sevdiği maldan ne kadar fazla verirse, yaptığı hayır o kadar makbul olur
Bir insanın sahip olduğu imkânlar mal ve beden gücü gibi maddî varlıklar veya ilim ve nüfuz gibi mânevî şeyler olabilir Cenâb-ı Hak bir kimseye değerli olarak ne vermişse, onun bu ilâhî bağışları Allah yolunda ve din uğrunda çekinmeden sarfetmesi hem bir kulluk borcu hem de verilen nimetin şükrüdür

2 "Ey imân edenler! Kazandıklarınızın ve rızık olarak size yerden çıkardıklarımızın iyisinden, temizinden fakirlere verin Ama değersiz şeyleri vermeye kalkmayın"
Bakara sûresi (2), 267

Âyet-i kerîme, ticaret mallarınızdan, elinize geçen nakit paralardan ve size yerden, denizden çıkardığımız ekinlerin, meyvaların, mâden ve hazinelerin en iyi ve değerlisinden Allah yolunda harcayın demektedir
Zekât ve sadaka vermeyi emreden âyetler nâzil olmaya başlayınca, bazı sahâbîler hurma salkımlarını getirdiler, fakirler yesin diye Mescid-i Nebevî'ye astılar Bazı müslümanlar da, sadaka olabileceğini zannederek, döküntü ve bozuk hurmaları getirdiler İşte o zaman bu âyet nâzil oldu Böylece âdi mallardan, haram kazançlardan verilen zekâtın ve sadakanın kabul olmayacağı anlaşıldı Âyet-i kerîmenin devamında, şayet size ve-rilecek olsa, bilerek almayacağınız şeyleri, siz de başkasına vermeye yeltenmeyin buyurulmaktadır
Zekât ve sadaka Allah'ın rızasını kazanmak için verilir Allah'ın rızası âdi ve değersiz şeylerle nasıl kazanılabilir? Onun rızası ancak temiz ve değerli şeyler verilerek elde edilebilir
Hadisler
299Enes radıyallahu anh şöyle dedi:
Medine'de ensar arasında en fazla hurmalığı bulunan Ebû Talha idi En sevdiği malı da Mescid-i Nebevî'nin karşısındaki Beyruhâ adlı hurma bahçesiydi Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem bu bahçeye girer ve oradaki tatlı sudan içerdi
Enes (sözüne devamla) dedi ki:
"Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça, en iyiye eremezsiniz" âyet-i kerîmesi nâzil olunca, Ebû Talha Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem in yanına geldi ve:
- Yâ Resûlallah! Cenâb-ı Hak sana "Sevdiğiniz şeylerden Allah yo-lunda harcamadıkça, en iyiye eremezsiniz" âyetini gönderdi En sevdiğim malım Beyruhâ adlı bahçedir Onu Allah rızâsı için sadaka ediyorum Allah'dan onun sevabını ve âhiret azığı olmasını dilerim Beyruhâ'yı Allah'ın sana göstereceği şekilde kullan, dedi
Bunun üzerine Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu:
- "Âferin sana! Kârlı mal dediğin işte budur! Seni duydum, Ebû Talha Onu akrabalarına vermeni uygun görüyorum"
Ebû Talha:
- Öyle yapayım, yâ Resûlallah, dedi ve bahçeyi akrabaları ve amcasının oğulları arasında taksim etti
Buhârî, Zekât 44, Vekâlet 14, Vesâyâ 10, 17, 26, Tefsîru sûre (3) 5, Eşribe 13; Müslim, Zekât 42, 43
Açıklamalar
Ebû Talha yiğitliği ve gür sesiyle ünlü sahâbî'dir Uhud savaşında göğsünü Resûlullah'a siper etmesi unutulmayacak kahramanlıklarından biridir Bu hadisin râvisi Enes İbni Mâlik'in de üvey babasıdır Ebû Talha'nın karısı ve Enes'in annesi olan Ümmü Süleym ise imânı ve Resûlullah aşkı anlatılamayacak kadar üstün, meziyetleri insana hayranlık verecek kadar mükemmel bir hanımdır Kısacası bu ailenin fertleri, İslâm'ın yücelttiği özelliklere sahip birer kutup yıldızıdır
Sevdiği malı Allah yolunda harcamak yiğit adamın işidir Çünkü mal sevgisi insana câzip gösterilmiştir Çoğu insana göre malını başkasına vermek, hele en güzelini, en çok sevdiğini gözden çıkarmak canından bir parça vermek kadar zordur Zira mal canın yongasıdır
Ebû Talha'nın verdiği bu hurma bahçesinin ne kadar değerli olduğunu şöyle anlayabiliriz Peygamber Efendimiz ona Beyruhâ'yı akrabalarına vermesini tavsiye edince, aralarında Resûlullah'ın şâiri Hassân İbni Sâbit ve Kur'ân-ı Kerîm'i en iyi bilen ve ashâbın muallimi olarak tanınan Übeyy İbni Ka`b'ın da bulunduğu akrabalarına taksim etmişti Hassân kendi hissesini sonraki yıllarda Muâviye İbni Ebû Süfyân'a yüz bin dirheme satmıştı O günlerde beş dirhemin bir koyun ettiği düşünülürse, sadece Hassân'ın hissesi yirmi bin koyun alacak kadar değerliydi İşte Ebû Talha Allah'ın rızasını, onun cennetini ve cemâlini kazanmak arzusuyla en gözde malını seve seve vermişti
En sevdiği malı Allah rızâsı için veren sahâbîler arasında, Hz Ömer'in faziletli oğlu Abdullah'ın ayrı bir yeri vardır İbni Ömer hazretleri çok zengindi Kölelerinin, câriyelerinin hesabı yoktu Bu câriyelerden Dümeyne adlı çok güzel bir kıza gönlünü kaptırmıştı Bilindiği üzere câriye, alınıp satılan bir nevi mal durumundadır Abdullah İbni Ömer "Sevdiğiniz şeylerden Allah yolunda harcamadıkça, en iyiye eremezsiniz" âyetini hatırlayınca, Dümeyne'yi hemen âzâd etti ve onu mülkünden çıkardı Daha sonra da âzadlı kölesi büyük âlim Nâfi` ile evlendirdi
Hulefâ-yı râşidînin beşincisi diye meşhur olan Ömer İbni Abdülaziz hazretleri çuval çuval şeker alır, fakirlere dağıtırmış Ona:
- Böyle yapacağına para dağıtsan olmaz mı? diye sormuşlar O da:
- Ben şekeri çok severim Onun için sevdiğim şeyi infâk etmek istedim, demiş
Demekki Allah'ın rızasını kazanmak, malın iyisini, değerlisini, kalitelisini O'nun uğrunda vermekle mümkündür Dinimiz zekât ve sadaka verenleri, mutlaka şu kalitede mal vereceksin diye mecbur tutmamakta, fakat onlardan fedakârlık beklemektedir Peygamber Efendimiz'in zekât memurlarına, halkın malının en değerlisini almayın buyururken, zekât ve sadaka verecek olanları mallarının iyisini vermeye teşvik etmesi ne kadar mânalıdır
Hadisimiz 322 numarayla tekrar görülecektir
Hadisten Öğrendiklerimiz
1 Allah rızası için harcama yapacak kimse, malının en iyisini ve en güzelini vermelidir
2 Öncelikle akrabalarını düşünmeli ve onlara yardım etmelidir
3 Malını hangi hayırda kullanmanın uygun olacağını ilim ve fazilet sahiplerine sormalıdır
4 Memnun olacağını bildiği dostunun bağına bahçesine girip meyvasını yemek, suyunu içmek mübahtır Sadece dostların değil, faziletli kimselerin de böyle davranması câizdir
5 Malını Allah yolunda vakfetmek üstün bir ibadettir
6 Büyük hayırlarda bulunan kimseler, Peygamber Efendimiz'in yaptığı gibi, takdir edilmelidir
Riyazüs Salihin

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.