Utandıran Bir Ahlaki Çöküş Yaşıyoruz |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Utandıran Bir Ahlaki Çöküş YaşıyoruzUtandıran bir ahlaki çöküş yaşıyoruz Utandıran bir ahlaki çöküş yaşıyoruz MÜSLÜMANLIK ve güzel ahlak birbirinden ayrılmaz iki temeldir Müslüman güzel ahlaklı olmak zorundadır Güzel ahlak da her Müslüman'da görülmelidir Olması gereken de bu Ama olan bu mu? Maalesef hayır Böyle değil Bunun böyle olmadığını görmek için gazete sahifelerine, televizyon ekranlarına bakmak yeterlidir Bugünkü yazımda özellikle gazete sahifelerinde yer alan bazı haberlere yer vererek ufak bir sorgulama yapmak istiyorum Ülkemizin hemen hemen genelinde görülen bu tür olayları sizler de kendi çevrenizde gözlemliyorsunuzdur Ve tabii ki sizler de benim gibi, “Bize yakışıyor mu bütün bunlar” diye sorguluyorsunuzdur Şimdi bu haberlere kısaca bakalım “Geçim sıkıntısından bunalan anne çocuğuyla intihar etti” Bu ön plana çıkan bir haber Duyduğumuz bir haber Hiç şüphe yok ki bunun benzeri olay hayli çoktur Çoğundan haberdar bile değilizdir Burada kim suçlu, kim günahkâr? Bir anne nasıl bu hale gelebilir Hangi anne çocuğunun canına kıymak ister ki! Hangimizin annesi böyle bir şey düşünür Annenizin merhametini, rahmetini, affını, sıcaklığını düşünün İnanınız ki çocuğuyla beraber köprüden atlayan annenin sizin annenizden hiçbir farkı yoktur Evladını sevmesi, merhamet etmesi açısından bütün anneler aynı değiller mi? Öyleyse bir anneyi böylesi bir cinnet noktasına getiren hangi ruh halidir Bunu sorgulamamız gerekmez mi? Böylesi annelerin çaresizliğine kayıtsız kalan akrabaları bu günahın ortağı değiller mi? Bu anneyi ve evladını doyuramayan yöneticiler hiç mi vebal altında değiller? Bu olayları görüp de, sadece bakakalan dini yetkililerin vicdanı hiç mi sızlamaz? Sanıyor musunuz ki bu işin bütün vebali sadece bir anneye yüklenilecek Sanıyor musunuz ki Allah (cc) büyük mahkemede bütün etkili ve yetkilileri sorgulamayacak Tam bunu sormuşken burada Hz Ömer'i (ra) hatırlamamak mümkün mü? Ne diyordu Hz Ömer (ra): “Dicle kıyısında kapsa bir kurt bir koyunu, Adli İlahi (İlahi Adalet) gelir sorar Ömer'den onu” Ömerlerini, Ömer ruhlularını yitirmiş ve böylesi ufuk insanları yetiştiremeyen bir toplumda daha nice anne çocuğuyla kendini belirsizliğe atacaktır İçimiz kan ağlasa da bu böyle Maalesef nicesi çaresizliğine, yok oluşu bir çare bilecek Yazık, binlerce defa yazık ama bu böyle olacak “Gayrimeşru çocuk doğuran anne ve çocukları katledildi” İnsan öldürmenin, insan hayatına kastetmenin her türlüsünü şiddetle reddeden bir mirasımız var İnsan yaşatmayı erdem bilen bir vahyin çocuklarıyız Harp sahasında ölmüş bir çocuk vücudunu gördüğünde, bütün bir gün Allah'a yalvarıp, “Ya Rabbi, Muhammedinin bundan haberi yoktur” diyerek terbiyesini ilan eden bir peygamberin sevenleriyiz Peki, ya annesi tarafından gayrimeşru bir ilişki sonucunda dünyaya gelmiş olan şu çocuğun günahı ne? Hangi kahrolası el bu çocuğun hayatına son verebilir Hangi nasipsiz beyin böyle bir cinayetin tetiğine bas emri verebilir Hiç kimse böyle bir karar veremez Ve hiç kimseye böyle bir yetkiyi Yüce Allah vermemiştir Hz Peygamber'e (sav), Hz Ömer'e (ra) ve Hz Ali'ye (ra) gelen bazı kadınlar zinadan hamile olduklarını ilan ettiklerinde hepsinin cevabı aynı olmuştur Şöyle demişlerdir: “Çocuğunu doğur Onun bir günahı yoktur” Ortada gayrimeşru bir ilişkiden olan çocuk varsa -ki gayrimeşru hiçbir ilişkiye, hiçbir din ve vicdan onay veremez- o çocuğu sahiplenmek herkesin boynunun borcudur Çünkü hiçbir çocuk, baba ve annesinden dolayı kınanamaz “Sel sonucu ortaya saçılan mallar yağma edildi” Hırsızlık, yağma ve gasp kardeş kavramlardır Belki yağma bunların en çirkinidir Çünkü yağma olaylarında çaresiz kalan bir insanın çaresizliğini istismar vardır Çoğu kez yağmayı yapan hiç uğraşmadan, riske bile girmeden başkasının malına el koyar Ne kadar onursuzca bir kazanç değil mi? Tabii adına kazanç denilebilirse Maalesef son zamanlarda bunu da yaşadık Sel felaketlerinde malını yitirmiş insanlarımız, ortaya saçılan mallarını kamyonete doldurup evine taşıyan insanların görüntüsüyle haylice sarsılmadılar mı? Bu görüntülerin İslam'la, İslam ahlakıyla beraber anılması mümkün mü? “Boşanan eşler mahremlerini ortalığa yayıyorlar” Boşanma davalarında bolca görülen manzaralardan birisi de bu İnsanlar tabii ki anlaşamayabilirler Tabii ki boşanabilirler Tabii ki tatlı ve acı hatıraları olabilir Tabii ki zafiyetleri olabilir Tabii ki başkasının duymasından rahatsız olacakları eksiklikleri olabilir Hepimiz insanız ve hepimizin yığınla eksiği, zayıf noktası, zafiyetleri olabilir Peki, bu görülen manzara hoş mu? Ahlaki mi? Yakışıyor mu? Boşanan eşlerin birbirlerinin mahremlerini ortaya saçmaları doğru mu? Bunun kime faydası var Bundan kim kârlı çıkıyor Daha doğrusu bundan zarar görmeyen var mı? Ne kötü bir alışkanlık değil mi? Hz Peygamber (sav) sanki bugünleri anlatırcasına şöyle uyarıyor: “Allah katında en onursuz insan geceleyin eşinin kulağına fısıldadığı şeyi sabahleyin başkasına ilan edendir” Ne dersiniz, sadece bu olaylara bakmak bile bizim Kuran ve Hz Peygamber (sav) ahlakından ne kadar uzak olduğumuzu tespit için yeterli değil mi? Nihat Hatipoğlu |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|