Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
allah’in, birliğine, delâlet, eden, gösteren, işaret, o’na, o’nun, varlığını, şey

Allah’İn Varlığını Gösteren O’Nun Birliğine Delâlet Eden, O’Na İşaret Eden Her Şey.

Eski 07-27-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Allah’İn Varlığını Gösteren O’Nun Birliğine Delâlet Eden, O’Na İşaret Eden Her Şey.






Allah’ın varlığını gösteren O’nun birliğine delâlet eden, O’na işaret eden her şey Mumine Sitesi
Âlem: Kâinat, mevcudat, bütün cihan, Allah’ın varlığına delil olan, alâmet teşkil eden her şey, gibi anlamlara gelir

Âlem için, “mahlûkat, kâinat, masiva, mümkinat” gibi mânâlar veriliyor Şu var ki, “varlık âlemi, yahut mümkinat âlemi” dediğimizde, “âlemin” bütün bunları içine aldığını, dolayısıyla da bunların hiçbirinin onu tek başına ifade edemediğini biliyoruz

Öyleyse nedir âlem?
Allah’ın varlığını gösteren O’nun birliğine delâlet eden, O’na işaret eden her şey

Şu görünen âlemde birbiri içerisinde faaliyet gösteren, her biri ayrı bir dil ile Rabbini tespih eden ve O’nun varlığını aklı başında olanlara ders veren nice âlemler mevcut

Her zerre bir âlemdir ve kendi sahibini, yaratıcısını bildirir Lâkin, biz âlem denince fertlerden çok, bunların bir araya gelmesinden hâsıl olan toplulukları, kütleleri, sistemleri, türleri anlıyoruz

Âlem-i Emir: Sâdece bir emr-i İlâhî ile işlerin hemen olduğu âlem Yaradılışa ait kanunlar âlemi

Âlem hakkında yapılan değişik sınıflandırmalardan biri: Halk ve emir âlemi Emrin iki mânâsı var: “İş” ve “kumanda” Âlem-i emir denilince daha çok emrin ikinci mânâsı üzerinde durulur Zira birinci mânâ ile Allah’ın icraatlarına, “yaratma, suret verme, hayatlandırma" gibi fiillerine “emir âlemi” demek gerekir Uygulamada böyle denilmiyor

Âlem kelimesini, Allah’ın varlığına, sıfatlarına ve fiillerine delâlet mânâsıyla anladığımızda, emir âlemini de, halk âlemini de mahlûk olarak biliriz Evet her iki âlem de mahlûktur Şu var ki halk âlemi emir âlemiyle idare ediliyor Emir âlemi, zamana ve mekâna bağlı değil Şu kâinatın görülen ciheti halk âleminden, onun idaresiyle ilgili kanunlar manzumesi ise emir âlemindendirÜzerine bastığımız şu toprak tabakasına bakalım Onda göremediğimiz bir de yerçekimi kanunu var İşte o kanun emir âleminden, toprak ise halk âlemindendir

Güneş halk âleminden, cazibesi ise emir âlemindendir Beden halk âleminden, ruh ise emir âlemindendir

Bediüzzaman Hazretleri “mevcut ruhun” da “makûl kanunların” da âlem-i emirden olduklarını beyan etmekle bu konuya açıklık getirirYine, “Kalb de bir arştır” demekle, arşın emir âlemine merkez olduğuna işaret eder Bedenin idaresiyle ilgili emirler nasıl kalpten çıkıyorsa, bütün maddî âlemler de arştan idare ediliyorlar

Âlem-i Berzah: Berzah âlemi, Kabir âlemi

Bu dünya ile âhiret âlemi arasındaki geçiş âlemi Bu âleme kabir âlemi de deniliyor Ruhlar haşre kadar bu âlemde kalıyorlar

Resulûllah Efendimiz (asm) kabri, “cennet bahçelerinden bir bahçe” olarak tasvir ediyor İmanla göçen ruhlar o âlemde cennet bahçelerini seyrediyorlar Cennette görecekleri lezzetlerin bir kısmını bir derece tadıyorlar bu âlemde Bu kadarı bile dünya lezzetlerinin çok üstünde
Mü’min için dünyadan cennet’e köprü, küfür ehli için ise cehennem azabının ilk numunelerinin tadıldığı azap karakolu Bu azap dünya azabından daha şiddetli, ama cehennem azabından daha hafif Bu yönüyle kabir, küfür ehli için, dünyadan cehenneme köprü

Âlem-i Gayb: “Görünmeyen alem” Âlem için çok değişik sınıflandırmalar yapılır Bunlardan birisi de şehadet ve gayb âlemi şeklinde

Şehadet âlemi, duyu organlarımızla şahid olduğumuz hissettiğimiz âlem; gayb âlemi ise aklımızla bildiğimiz, kalbimizle tasdik ettiğimiz, fakat mahiyetini kavrayamadığımız âlemdir Şu varlık âleminde bu iki âlem iç içe bulunuyor Bir başka ifade ile şehadet âleminin arkasında daima gayb âlemi görünüyor

Beden şehadet âleminden; ruh ise gayb âlemindendir Şu kâinat şehadet âlemi; onun arkasında işleyen kanunlar manzumesi ise gayb alemindendir

Âlem-i Misal: Rüyâda görülen âlem Dünyada mevcud bulunan bütün eşya ve zuhura gelen bütün ef'âlin aynısı ile müretteb ve mütekevvin olan bir tarzı veya âlem-i ruhâninin bir nev'i

Âlem-i misâl, ruhlar âlemi ile cisim âlemi arasındaki geçiş âlemi diye tarif edilmiş Diğer âlemlerin olduğu gibi bu âlemin de küçük bir misali insanda mevcut Nur Külliyatından, bu misalin, “hayal” olduğunu anlıyoruz Daha önce gittiğimiz bir beldeyi hayâlimizde canlandırdığımızda, hayal âlemimizde o şehrin bir misali teşekkül eder İşte bu şehrin aslı âlem-i şehadetten, hayaldeki şekli ise âlem-i misâldendir Bir aynanın karşısında durduğumuzda iki şahıs karşı karşıya gelir Bunlardan birisi hakiki, ikincisi ise misalîdir
Bu misallerin ışığında diyebiliriz ki, şu gördüğümüz âlemdeki her şeyin, her hâdisenin bir misalinin mevcut olduğu ayrı bir âlem var Ve o âleme, âlem-i misal deniliyor Misal âlemi, ruhlar âleminden daha kesif; şu âlem-i şehadetten ise daha lâtiftir Bu mahiyetiyle, iki âlem arasında bir berzah gibidir

Âlem-i Mülk ve Melekût: Mülk, dış alem, melekût ise iç alem demektir Bir kâğıda, rengi itibariyle beyaz, şekli yönüyle dikdörtgen dememiz gibi, birbirinin aynı olan bir kısım âlemleri de ana özellikleri itibariyle ayrı isimlerle yâd ederiz

Nurlarda geçen “Her şeyin dışına mülk, içine ise melekût denir” ifadesine göre, şu görünen şehadet âlemi, aynı zamanda mülk âlemidir Görünmeyen emir âlemi, melâike âlemi, âhiret âlemi gibi bütün âlemler de melekût ile ifade edilirler Bazı âlimlerimiz insan bedeninin mülk, ruhunun ise melekût olduğunu ifade ederken, diğer bir kısmı bedenin görünmeyen kısımlarını da gayb, dolayısıyla melekût olarak kabul ederler

Buna göre, “Her şeyin melekûtu O’nun elindedir” (Yasin, 36/83) mealindeki âyet-i kerimeyi iki şekilde anlayabiliyoruz Her şeyi idare eden görünmez kanunlar, sistemler hep Allah’ın kudretindedir ve O’nun takdiriyle vazife görürler Bedeni idare eden ruh gibi

İkinci mânâ: Hiçbir mahlûk kendi iç cihetine el ulaştıramaz, güç yetiremez Bizim içimizi de, hayvanın içini de, ağacın içini de, denizin içini de, hep Allah idare etmektedir

Âlem-i Asgar: Daha küçük âlem En küçük âlem İnsan, kainattan süzülmüş bir özet olduğu için küçük alem denilmektedir
Âlem-i Ceberut: Âlem-i azamet ve kudret Bununla âlem-i esmâ ve sıfât kasdolunur Muhakkıkların ekserisine göre bu, âlem-i evsattır Yâni üstte olan Lâhut âlemi ile altta bulunan melekut âlemi arasındaki âlem Amiriyyet-i umumiyyeyi muhit olan berzahtır Ceberut, ibranice "kudret" mânasındadır

Âlem-i Ekber: En büyük âlem Kâinat

Âlem-i Ervah: Ruhlar âlemi Ruhların ve ruhanîlerin bulunduğu âlem

Âlem-i Esbab: Sebepler âlemi Her şeyin bir sebebe dayanarak olduğu âlem Bu dünya

Âlem-i Fani: Gelip geçici âlem, dünya

Âlem-i Hab: Uyku ve rüyâ âlemi Bazan âlem-i mâna, âlem-i misal, âlem-i nevm gibi tâbirler de kullanılır

Âlem-i İslam: İslâm dünyası İslâm milletleri

Âlem-i Kevn: Varlık âlemi Kâinat

Âlem-i Kevnü fesad: Cismani âlem Bir taraftan vücuda gelip, diğer taraftan da harab olan fâni âlem

Âlem-i Mana: Mâna âlemi, bazı ehline münkeşif olan âlem, mânen anlaşılan ve bilinen âlem

Âlem-i Menam: Uyku âlemi, rüya âlemi

Âlem-i Nasut: İnsanlar âlemi ve dünya hayatı Mahlukiyet Âlem-i Lâhut'un zıddı

Âlem-i Sabavet: Çocukluk dünyası

Âlem-i Siyaset: Siyâset dünyası, siyaset âlemi

Âlem-i Süfli: Süflilerin âlemi Dünyâ âlemi Âlem-i şehadet, âlem-i nâsut

Âlem-i Şahadet: Şahâdet âlemi Bu dünya Cenâb-ı Hakkın âyetlerine ve emirlerine imân edenlerin, hakka, hakikate şahadette bulundukları ve Allah'a itaat ve ibadetle mükellef oldukları dünya âlemi

Âlem-i Şuhud: Bilip keşfedilen, görür gibi bilinen âlem Görünen âlem Dünya Kâinat

Âlem-i Tekvin: Devamlı değişen Vücud ve hudus âlemi

Âlem-i Ulvi: Ulvi âlem, ruhlar âlemi

Âlem-i Zuhur: Görünen âlem, şahâdet âlemi, şu anda içinde yaşadığımız âlem

Alem-i Zatî: Zata âit isim, zatına âit işâret, zâtına mahsus alâmet, delil

İlave bilgi için tıklayınız:
ÂLEM
Ruh nedir; ruhun mahiyeti anlaşılabilir mi?


sorularla islamiyet

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.