Kader Hakkında Ayetler |
07-27-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Kader Hakkında AyetlerKader hakkında ayetler Mumine Sitesi Allah'ın izni olmaksızın hiçbir nefis için ölmek yoktur O süresi belirtilmiş bir yazıdır Kim dünyanın yararını (sevabını) isterse ona ondan veririz kim ahiret sevabını isterse ona da ondan veririz Biz şükredenleri pek yakında ödüllendireceğiz (3/145) Sonra kederin ardından üzerinize bir güvenlik (duygusu) indirdi bir uyuklama ki içinizden bir grubu sarıveriyordu Bir grup da canları derdine düşmüştü; Alah'a karşı haksız yere cahiliye zannıyla zanlara kapılarak: "Bu işten bize ne var ki?" diyorlardı De ki: "Şüphesiz işin tümü Allah'ındır" Onlar sana açıklamadıkları şeyi içlerinde gizli tutuyorlar "Bu işten bize bir şey olsaydı biz burada öldürülmezdik" diyorlar De ki: "Evlerinizde olsaydınız da üzerlerine öldürülmesi yazılmış olanlar yine devrilecekleri yerlere gidecekti (Bunu) Allah sinelerinizdekini denemek ve kalplerinizde olanı arındırmak için (yaptı) Allah sinelerin özünde saklı duranı bilendir (3/154) Sizi çamurdan yaratan sonra bir ecel belirleyen O'dur Adı konulmuş ecel O'nun katındadır Sonra siz (yine) kuşkuya kapılıyorsunuz (6/2) Eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geldiyse onlara bir ayet getirmek için yerde bir tünel açmaya veya göğe bir merdiven dayamaya gücün yetiyorsa (yap) Eğer Allah dileseydi onların tümünü hidayet üzere toplardı Öyleyse sakın cahillerden olma (6/35) Her ümmet için bir ecel vardır Onların ecelleri gelince ne bir saat ertelenebilirler ne de öne alınabilirler (tam zamanında çökerler) (7/34) Eğer Allah'ın geçmişte bir yazması (söz vermesi) olmasaydı aldıklarınıza karşılık size gerçekten büyük bir azab dokunurdu (8/68) De ki: "Allah'ın bizim için yazdıkları dışında, bize kesinlikle hiçbir şey isabet etmez O bizim mevlamızdır Ve mü'minler yalnızca Allah'a tevekkül etmelidirler" (9/51) İnsanlar tek bir ümmetten başka değildi; sonra anlaşmazlığa düştüler Eğer Rabbinden geçmiş (verilmiş) bir söz olmasaydı anlaşmazlığa düştükleri şey konusunda mutlaka aralarında hüküm verilmiş olurdu (10/19) De ki: "Allah'ın dilemesi dışında kendim için zarardan ve yarardan (hiçbir şeye) malik değilim Her ümmetin bir eceli vardır Onların ecelleri gelince artık ne bir saat ertelenebilirler ne öne alınabilirler (10/49) Yeryüzünde hiçbir canlı yoktur ki rızkı Allah'a ait olmasın Onun karar (yerleşik) yerini de ve geçici bulunduğu yeri de bilir (Bunların) Tümü apaçık bir kitapta (yazılı)dır (11/6) Andolsun, onlardan azabı sayılı bir topluluğa (veya belirli bir süreye) kadar ertelesek, mutlaka: "Onu alıkoyan nedir?" derler Haberiniz olsun; onlara bunun geleceği gün, onlardan geri çevrilecek değildir ve alaya almakta oldukları şey de kendilerini çepeçevre kuşatacaktır (11/8) "Bizim gözetimimiz altında ve vahyimizle gemiyi imal et Zulmedenler konusunda bana hitapta bulunma Çünkü onlar suda- boğulacaklardır" (11/37) "Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a tevekkül ettim O'nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır)" (11/56) Onlar, Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp gittikçe, orada süresiz kalacaklardır Çünkü Rabbin, gerçekten dilediğini yapandır Mutlu olanlar da, artık onlar cennettedirler Rabbinin dilemesi dışında gökler ve yer sürüp gittikçe, orada süresiz kalacaklardır (Bu) kesintisi olmayan bir ihsandır (11/107-108) Andolsun Musa'ya kitabı verdik onda anlaşmazlığa düşüldü Eğer Rabbinden bir söz geçmiş (verilmiş) olmasaydı mutlaka aralarında hüküm verilmiş olacaktı Gerçekten onlar bundan (Kur'an'dan) yana kuşku verici bir tereddüt içindedirler (11/110) O'nun (insanın) önünden ve arkasından izleyenleri vardır, onu Allah'ın emriyle gözetip-korumaktadırlar Gerçekten Allah, kendi nefis (öz)lerinde olanı değiştirip bozuncaya kadar, bir toplulukta olanı değiştirip-bozmaz Allah bir topluluğa kötülük istedi mi, artık onu geri çevirmeye hiçbir (biçimde imkan) yoktur; onlar için O'ndan başka bir veli yoktur (13/11) Eğer kendisiyle dağların yürütüldüğü, yerin parçalandığı veya ölülerin konuşturulduğu bir Kur'an olsaydı (yine bu Kur'an olurdu) Hayır, emrin tümü Allah'ındır İman edenler hâlâ anlamadılar mı ki, eğer Allah dilemiş olsaydı, insanların tümünü hidayete erdirmiş olurdu İnkâr edenler, Allah'ın va'di gelinceye kadar, yaptıkları dolayısıyla ya başlarına çetin bir bela çatacak veya yurtlarının yakınına inecek Şüphesiz Allah, verdiği sözden dönmez (Veya miadını şaşırmaz) Andolsun, senden önceki elçilerle de alay edildi, bunun üzerine Ben de o inkâra sapanlara bir süre tanıdım, sonra onları (kıskıvrak) yakalayıverdim İşte nasıldı sonuçlandırma? (13/31-32) |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|