Ben Hangi Okula Gideceğim? |
07-25-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Ben Hangi Okula Gideceğim?Birçok aile, çocuğunun okula başlayacağı ilk yıl büyük bir heyecan yaşar Zira çocuğunun ve kendisinin hayatında bir dönüm noktası yaşanacaktır Yıllarca devam edecek eğitim hayatının başlangıcına gelinmiştir Aile nasıl bir seçim yapacağını pek bilemez Ailelerin bir kısmı klasik yöntemlerle bu seçimi yapar Mahallesindeki okula çocuğunu göndermekle yetinir Biraz daha şanslı olanların ise istediği okulu seçmek gibi bir imkânları vardır Onlar özel okullara ya da belli ayrıcalıklara sahip devlet okullarına yönelirler Kişileri etkileyen hususlar her zaman birbirinden farklıdır Kimisi okulun fiziksel şartlarından kimisi de okul hakkında duyduklarından etkilenir Peki esas olan nedir? Genel manada okulun, hangi felsefeden hareketle yola çıktığını açıklaması gerekir Okulun misyon olarak neyi üstlendiği, bu misyonu öğretmeni ile paylaşıp paylaşmadığı önemlidir Okul, kendi belirlediği felsefenin ne kadarına uymakta ve bu uyumu yakalamak için neler yapmaktadır? Eğitime ilişkin daha özel alanlarda değerlendirme yaptığımızda ise ortaya şu hususlar çıkmaktadır Okul öncesi eğitim için okul arayan velilerin dikkat etmeleri gereken en önemli nokta bu kurumların eğitim anlayışlarının kurum içi donanımlarıyla örtüşüp örtüşmediğidir Kurumun fiziksel yapısı, kurumda çalışan personelin yeterlilik düzeyleri önemlidir Öğretmenin mezun olduğu okul, mesleğiyle ilgili yeterliliği, çocuklara yaklaşımları dikkatle irdelenmelidir Yanlış atılacak her adım çocukların kişiliklerini zedeleyecektir Telafisi mümkün olmayan hatalara yol açmamak için velilere düşen görevlerden birisi de doğru taleplerde bulunmaktır Okul öncesi kurumlarında öğretime yönelik yapılan çalışmalar (bilgisayar, İngilizce vs) ebeveynlerin hoşuna gitse de bunlar eğitim açısından kriter olamazlar Bu kadar erken yaşta çocukların teknolojiyle yoğun ilişki kurması duygusal zekâlarının gelişimi açısından sakıncalıdır Kendi dillerini öğretmeden çoğunlukla yanlış metotlar kullanarak yabancı bir dili öğretmeye çalışmak ayrı bir handikaptır Çocuklardan düzeylerine uygun olmayan şeyleri davranışa dönüştürmelerini beklemek büyük bir haksızlıktır Çocukluğu yok eden eğitime hayır! demek ebeveynlerin görevlerinden biri olmalıdır Okul öncesi eğitim kurumlarından beklenen şey, çocukların fiziksel, ruhsal, duygusal ve bilişsel gelişimlerine katkıda bulunmak ve çocukların gelişim düzeylerini dikkate alarak rehberlik yapmaktır İlkokula başlayan bir çocuk için öncelikle dikkat edilmesi gereken, öğretmenin yeterliliğidir Bu, çok kolay belirlenebilecek bir husus değildir Buna karşın daha önce aynı öğretmenden eğitim alan diğer öğrencilerin velilerinin izlenimlerini almak, öğretmenle bizzat tanışmak ve çocuklarla olan iletişimini sınamak yararlı olabilir Öğretmenin öğrenci ile kurduğu iletişim biçiminin, çocuğun yaşına uygun bir yaklaşım içinde olup olmadığı, verdiği eğitimin yeterliliği kadar çocukların bireysel özelliklerine uygun bir yaklaşım geliştirme becerisine sahip olup olmadığı da oldukça önemli kriterlerdir Yani ilköğretim çağındaki bir çocuk için okul değil, mümkünse öğretmen seçmek yerinde olacaktır Temel eğitim aşamasındaki bazı okullarda çok sık öğretmen değişmektedir Bu sebeple öğretmenin kaç yıldır o okulda olduğu ve çocuğun eğitimini tamamlama ihtimalinin ne kadar olduğu da dikkate alınmalıdır Çünkü ilk üç-beş yıl içinde çocuğun çok sık öğretmen değiştirmesi bazı uyum problemlerini beraberinde getirebilmektedir Sınıftaki öğrenci sayısının çok fazla olması kadar çok az olması da eğitimin kalitesini olumsuz yönde etkileyecektir Kalabalık sınıflarda öğrenciye gerekli özenin gösterilmesi, onun bireysel yeteneklerinin fark edilip buna uygun bir eğitimin oluşturulmasi mümkün olmayacaktır 15–20 kişilik sınıflar eğitim için uygun sınıflardır Çünkü bu sayı, grup dinamiği oluşturmak için bireysel takibin mümkün olabileceği yeterli bir sayıdır Grup dinamiğinin oluşması öğrencilerin derse katılımında dönüşümün sağlanabildiği, öğretmeni motive edecek bir hareketliliğin olduğu, öğrencilerin farklılıklarının eğitimde yeni teknikleri gerekli kıldığı aktif bir yöntemi gündeme getirmektedir Aynı sınıfta her iki cinsin bir arada dengeli bir şekilde bulunduğu sınıflar çocuğun cinsiyet gelişimine olumlu katkı sağlayacaktır Böylece çocuk iki cinsin farklı ve benzer yanlarını görecek, hemcinsiyle ve karşı cinsle ilişki kurmak için gerekli olan asgarî ilişki biçiminden haberdar olacaktır Yönetici kadronun tutumu da seçim yaparken dikkat edilecek hususlardandır Veliyle kurulacak dengeli ilişkiler olumlu değerlendirilir Disiplin kurallarının uygulanmadığı bir ortam ilk bakışta hoş görünse de bunun da sakıncaları olduğu unutulmamalıdır Görüşme için okula gidildiği zaman karşılaşılan tablo bir kıstas olabilir Özellikle eğitimin devam ettiği dönemlerde gerçekleştirilen ziyaretlerde bu durumun değerlendirilmesi daha kolay olacaktır Okulda görüşme talebinin kim tarafından karşılandığı, okuldaki personelin yönlendirme konusunda rahat olup olmadığı, aileye karşı ne derece ilgili olunduğu dikkate alınması gereken hususlardır Kurum içinde çocukların başıboş hareket ettikleri bazı durumlar gözlemlenebilir Tabiî ki bu arada okulun katı bir disiplin içinde olması tercih sebebi olmamalıdır Okulun öğrenciye ve veliye karşı çok mesafeli olduğu, belirlenen çerçeve dışında ilişki kurmadığı bir yapı, aileyi ve çocuğu uzun vadede sıkıntıya sokabilir Bu söylenen başlıkların bir kısmı ancak özel okul seçimi söz konusu olduğunda gündeme gelecek konulardır Okulun kaç yıllık geçmişi olduğu, köklerinin ne kadar sağlam olduğu ve yerleşik bir sistemin oluşması için gerekli zamana sahip olup olmadığı değerlendirilmelidir Okulun eğitim sistemi içinde başarı grafiğinin hangi düzeyde olduğuna da bakılmalıdır Bu amaçla lise giriş sınavı ve üniversite sınavı gibi genel sınavlarda öğrencilerin başarı düzeyinin ne olduğu hakkında bilgi alınabilir Özel okulların devlet okullarından iyi durumda olduğuna ilişkin yerleşik kanaat her zaman doğru değildir Sanıldığının aksine özel okullarda da eğitim kalitesi birbirinden farklılık arz etmektedir Yani özel okulların iyisi olduğu kadar kötüsü de olabilir Fiziksel şartlarla ilgili dikkat edilecek hususlar ise şunlardır: Bilhassa ilköğretim çağındaki çocukların fiziksel gelişimleri ve hareket ihtiyaçlarının karşılanması için okulun bir bahçeye sahip olması gerekir Kütüphane, konferans salonu gibi yan unsurların olması ve bunların kullanılış biçimi çocuğun araştırma ve kültürel faaliyetlere olan ilgisini etkileyecektir Ulaşım, yemek, güvenlik ve temizlik gibi hususlar değerlendirmeyi etkileyecek diğer konulardır Eğitimin veli ile iş birliği içinde yürütülüp yürütülmediği, okulda ailelere yönelik yapılan çalışmalar ise okulun aileye bakışı hakkında bir fikir edinilmesini kolaylaştıracaktır Ekonomik şartların zorlayıcılığı sebebiyle insanlar eğitime ucuz yollarla ulaşabilme fırsatları aramaktadır Özel okulların belirlediği fiyatlar kalite için bir kriter olmamakla birlikte ucuz olması da her zaman bir avantaj olarak görülmemelidir Çünkü alınan miktar çocuğun eğitimine doğrudan ya da dolaylı yollarla yansıtılmaktadır Okulun teknoloji ile barışık olup olmadığı değerlendirilmelidir Bilgisayar, internet, projeksiyon, video, tepegöz, kamera, teyp gibi aletlerin nasıl ve ne sıklıkla kullanıldığı öğrenilmelidir Bilgisayar eğitimine ne zaman başlandığı ve hangi programların öğretildiği dikkate alınmalıdır Okulun rehberlik servisinin yürüttüğü faaliyetler okulun öğrenciye verilecek hizmetlere ilişkin bakış açısının bir göstergesi olarak değerlendirilebilir Okulda kaç rehberlik uzmanının olduğu, bu uzmanların görev dağılımlarının hangi esaslara dayalı olarak yapıldığı, çocukla ilgili değerlendirmelerin nasıl yapılacağı ve bu değerlendirmelerin aileye iletilme biçimi rehberlik servisinin tutumunun görülmesi açısından anlamlıdır Çocuğu ilköğretimi bitiren ailelerin okulla ilgili tercihlerinde kendilerine sormaları gereken en önemli soru çocuğun ve kendilerinin üniversite eğitimiyle ilgili belirledikleri hedefin ne olduğudur Üniversite eğitimi almak isteyen bir öğrenci meslek lisesini tercih ederken dikkatli olmalıdır Çünkü seçtiği meslek okulu ile alakalı tercihler yapmak zorundadır Farklı bir branştan seçim yaptığı takdirde 9–24 puan arasında değişen bir puan kaybına uğrayabilmektedir Bu da ortalama 100000 kişinin gerisinde kalma anlamına gelmektedir Bu sebeple üniversite eğitimi almak isteyen öğrenciler okul tercihlerini bu bilgiyi göz önüne alarak yapmalıdırlar Üniversite eğitimi sırasında ve ilerleyen yıllarda daha rahat hareket edebilmek için okulun yabancı dil konusundaki tavrı dikkate alınmalıdır Yani çocuk okulu bitirdiği zaman rahatlıkla bir dili anlama, konuşma, yazma becerisine sahip olmalıdır Bu konuda kurumdan yabancı dil politikası ve bu eğitim için ayırdığı haftalık ders saati öğrenilebilirOkulun sosyal faaliyetler konusundaki bakış açışı, okul içinde sportif faaliyetler için ayrılan zaman, okul dışında gerçekleştirilen geziler, yerinde öğrenme imkanları seçimde etkili olan ikincil unsurlar olabilir Yukarıda ifade edilen başlıkların çok daha fazla çeşitlendirilmesi mümkündür Fakat aile açısından bu bilgilere ulaşmak pratik değildir ve takibi güçtür Bu arada hatırdan çıkarılmaması gereken bir konuya da değinelim: Okulla ilişki kurulup bilgi almaya çalışırken üslûp olarak sorgulayıcı değil, anlamaya çalışan bir tavır içinde olunması iki tarafın ilişkisini olumlu bir zemine oturtacaktır Ailelerin işini kolaylaştırması ve bakış açışı kazandırması açısından birkaç okulun gezilmesi yararlı olacaktır Bu, aranan soruların cevaplarının daha kolay bulunmasını sağlayacaktırPınar Koç Yıldırım Psikolojik Danışman Kaynak: Anneyiz |
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|