Abbâs İbn Abdulmuttalib

Eski 07-12-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Abbâs İbn Abdulmuttalib



Hz Peygamber'in amcası Künyesi Ebu'l-Fazl Babası Abdulmuttalib, annesi Nuteyle'dir Abbas Rasûlullah'tan bir iki yaş büyüktü


Abbas, çocukluğunda kaybolmuştu Annesi onu bulunca Kâbe'nin örtülerini ipeklilerle yenilemişti Rasûlullah çocukken annesi ölünce dedesi Abdulmuttalib'in himayesine geçtikten sonra Abbas'la çocuklukları beraber geçti Gençliğinde Hz Abbas ticaretle uğraşıp, zengin oldu Araplar arasında Kâbe'ye hizmet büyük bir şeref sayılırdı Kâbe hizmetleri Kureyş'in ileri gelenleri arasında bölüşülmüştü Hz Abbas da sikâye* görevini yapıyordu Hac günlerinde Abbas ile kardeşleri Zemzem kuyusundan su çekerek hacılara dağıtırlardı HzAbbas su dağıtma görevini İslâm'dan sonra da sürdürdü Peygamberimiz Veda Haccı'nda Zemzem kuyusunun başına gelip Hz Abbas'tan su istemiştir


Hz Abbas, Peygamberimiz (sas) İslâm'ı yaymaya başladığında tarafsız bir tavır takınmıştı Ne iman etmiş, ne de karşı koymuştu Hatta kabul etmemesine rağmen İslâm davetinde Hz Peygamber'e yardımcı olmuşturMedineliler Akabe'de Hz Peygamber'e bey'at ettiklerinde Hz Abbas da orada bulunmuştu Bey'at sırasında Rasûlullah'ın elini tutmuş, Medinelilerle bey'atin gerçekleşmesinde önemli bir rol oynamıştır Hz Abbas, müslüman görünmese de, ticârî ve idârî nüfûzundan Hz Peygamber'i yararlandırmıştır Öte yandan hanımı Ümmü'l Fazl ise, ilk müslümanlardandır Müşrikler Bedir'e giderken zorla Hz Abbas'ı da götürdüler HzAbbas'ın kerhen müşriklerle Bedir savaşına katılması üzerine Rasûlullah şöyle dedi:


"Abbas'a her kim rastgelirse sakın öldürmesin O, müşriklerin zoru ile yurdundan gönülsüz çıkmıştır" Fakat Hz Abbas, Bedir'de esir düştü ve Rasûlullah'ın huzuruna çıkarıldı Rasûlullah ona kendisi, kardeşleri ve müttefiki olan Utbe b Amr için fidye vermesini söyledi O ise yalnız kendisi için yüz, Akil için seksen ukiyye -takriben yedi bin dirhem-altın vermekle yetindi Ötekiler kendi mallarından fidye verip kurtuldular Abbas, fidyeleri verdikten sonra Rasûlullah'a şöyle dedi: "Beni Kureyş'in fakiri dedirtecek hâle koydun Hayatım boyunca ötekine berikine avuç açacak hâle getirdin" Rasûlullah da cevaben: "Peki Ümmü'l-Fazl'e emanet ettiğin mallar ne oldu? Buraya gelirken, 'Şayet kazaya uğrarsam işte bunları oğullarım Fazl, Abdullah ve Kusem için sakla, seni kendimden sonra zengin bırakıyorum' diyerek gösterip gömdüğün altınlar ne oldu?" buyurdu Abbas şaşırdı ve "Vallahi senin Rasûlullah olduğuna şehadet ederim Bunu benden, bir de Ümmü'l- Fazl'dan başka hiçbir kimse bilmiyordu" dedi ve o anda hemen iman etti Daha sonra Hz Abbas Mekke'ye döndüMüslümanlığını gizledi ve Mekke'deki müslümanları korudu; Mekke ve müşriklerle ilgili Peygamberimize haberler yolluyordu Hz Abbas, Mekke'nin fethinden kısa bir süre önce Medine'ye hicret etti Hatta yolda Mekke'yi fethe gelmekte olan Hz Peygamber ile karşılaştığında Rasûlullah ona, "Ben peygamberlerin sonuncusu, sen de muhacirlerin sonuncususun" demiştir Abbas Mekke'nin fethinden sonra Peygamber'in yanında yer aldı; Huneyn'de İslâm ordusu dağılıp çok az kişi kalmışken Abbas, Peygamberimizin atının dizginlerini tutmuş ve çağrısıyla müslümanları çözülmekten kurtararak tekrar toplanmalarını sağlamış ve savaşın kazanılmasına sebep olmuştur Böylelikle onun gür sesi sayesinde büyük bir bozgun önlenmiş oldu


Hz Peygamber, Vedâ Hutbesi'nde, "fâizin her türlüsünün ayağı altında olduğunu ve ilk kaldırdığı fâizin amcası Abbas'a ait olan fâiz borçları olduğunu" söylemiştir Hz Abbas çok zengindi ve faizle borç para veriyor, yani tefecilik yapıyordu; ancak fâizin kaldırılmasından sonra bir daha fâiz alış-verişiyle uğraşmamıştır Bizans seferlerinde müslüman orduların silah ve teçhizatının malı kaynağını da Hz Abbas karşılamıştır


Hz Abbas'ı, Rasûlullah'ın vefatı sırasında hilâfet meselesiyle uğraşırken bulmanın anlamı, onun, halifeliğin Hâşimoğullarında kalmasını istediği şeklinde yorumlanabilir Hz Peygamber rahatsızlanınca Hz Abbas, HzAli'ye, "Görmüyor musun? Rasûlullah vefât etmek üzeredir Ben Abdulmuttalib oğullarının ölecekleri sırada yüzlerinin ne hâle geldiğini bilirim Haydi Allah Rasûlü'nün yanına gidelim de halifeliği kime bırakacağını soralım Bize bırakırsa bunu bilelim Bizden başkasına bırakıyorsa kendisiyle konuşalım, bize gerekli tavsiyelerde bulunsun" dedi Hz Ali bu teklifi reddederek, "Allah'ın elçisinden bunu sorar da, o başkanlığın bize ait olmadığını söylerse millet bizi hiçbir zaman başkan yapmaz, onun için ben bunu soramam" dedi


Hz Âişe'den rivâyete göre, Rasûlullah hastalandığında burnuna burun otu damlatıldı Hz Peygamber ayıldıktan sonra şöyle dedi: "Abbas'tan başka her birinizin burnuna bu ilaç damlatılacaktır" Çünkü Abbas ilaç damlatılırken hazır değildi" Başka bir rivâyete göre, Hz Abbas, Rasûlullah'ın burnuna ilaç damlatmış, Peygamberimiz ayıldığında "İlacı kim damlattı?" demiş; Abbas'ın damlattığı söylendiğinde Rasûlullah (sas) Habeşistan'ı işaret ederek, "Bu ilacı kadınlar işte şu memleket tarafından getirdiler Niçin bu ilacı damlattınız?" diye sormuştur Abbas da "Biz senin zatülcenb hastalığına tutulmandan korktuk" demiş Rasûlullah da şu cevabı vermiş: "Allah beni bu hastalıkla cezalandırmaz Amcam hariç olmak üzere evde bulunanların hepsinin burnuna bu ilaç damlatılacaktır"


Hz Abbas üç halife zamanında da yaşadı Hicretin otuziki'nci yılında Medine'de seksen sekiz yaşında vefat ettiCenâze namazını Hz Osman kıldırdı 653 yılında öldüğünde arkasında on erkek çocuk ile bir çok kız çocuğu bırakmıştır Hudeybiye barışı sırasında Hz Abbas'la görüşen Hz Peygamber onun baldızı Meymûne ile evlenmişti Hz Abbas'ın soyundan gelenler sonradan Abbâsîler devletini kurdular


Rasûlullah, amcası Hz Abbas'a saygı gösterir, onu övücü sözler söylerdi "Abbas bendendir, ben de ondanım" Bir gün sarhoşun biri yakalanmış götürülürken Abbas'ın evine kaçmıştı Tekrar yakalandıktan sonra olay Rasûlullah'a anlatılınca o gülümsemiş ve bir şey söylememişti Rasûlullah, "Abdulmuttalib oğlu Abbas, bu Kureyş'in en cömerdi ve akrabalık bağlarına en saygılısı" demişti Hz Abbas köle azâd etmeyi çok severdiDevlet işlerinde halifeler onun fikrini alırlardı Hz Ömer onu yağmur dualarına alır götürürdü Dürüst, geniş düşünceli, cömert, yardımsever bir sahabeydi Nesli alabildiğine çoğalmıştır Buhârî ve Müslim'de ondan otuzbeş hadis rivayet edilmektedir Hz Abbas Medine'de el-Bakî'* kabristanında medfundur

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.