Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
damlaları, idris, nur

Nur Damlaları (İdris A.S)

Eski 07-12-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nur Damlaları (İdris A.S)



Âdem (as) 940 sene yaşadıktan sonra vefat ettiğinde Adem oğullarının sayısı binlerle ifade buluyordu Âdem (as) ölünce Adem oğulları Onu unutmadılar, tâzim için sık, sık mezarını ziyaret etmeye başladılar

Zamanla bu ziyaretler cesedin etrafında dönmeye, gerçek anlamından uzaklaşıp, bir nevi tapınmaya dönüştü

Kendilerine başlangıçta Âdem’e (as) ya da sevdikleri, saydıkları kişilere benzeyen taştan, ağaçtan putlar yonttular

Bu putlar önceleri çok sevdikleri bu kişileri hatırlayıp anma, tâzim etme amacınlaydı

Sonra o kişilerde unutuldu Ve insanlar bir zaman sonra Âdem (as) ile Şit’in (as) öğretisini, bir Allah’ın (cc) varlığını tamamen unuttular, kendi yaptıkları, yonttukları putlara tapmaya başladılar

Şit’ten (as) beş nesil sonra Allah (cc) Hz İdris’i (as) peygamber olarak gönderdi ve kendisine otuz sayfalık bir suhuf vahiy etti

Kendisi; Cebrail’in (as) vahiy getirdiği ilk peygamber olduğu gibi, ilk defa ata binen ve müfsitlere karşı cihada kalkandır

İdris’e (as) Yüce Allah’ın (cc) kitabından, İslam dininin sünnetinden, kitaplardan, Âdem (as) ve Şit’in (as) sahifelerinden çok ders yaptığı, çokça ibret aldığı için İdris adı verilmiştir

İdris (as); beyaz tenli, uzun boylu, büyük karınlı, geniş göğüslü, kaba sakallı, iri kemikli, güzel yüzlüydü Vücudu az kıllı, uzun ve çok saçlıydı Sesi ince ve yumuşaktı Yürürken devamlı önüne bakardı

İdris (as) kalemle yazı yazardı Tıp, astronomi gibi fen bilimlerine vakıftı; bütün ilimler kendisinde toplanmıştı

İdris (as) aynı zamanda terziydi İlk defa iğne ile dikiş diken, elbise yapıp giyen İdris’ti (as) Hayatını terzilik yaparak kazanıyordu

İnsanlar içinde ilk elbise diken, ilk kalem tutan Odur

O zamana kadar insanlar işlenmemiş postlarla örtünürlerdi O terzilerin piridir

İdris (as) çok namaz kılan; ibadeti, zikri çok seven Allah (cc) katında makbul bir kul ve peygamberdi

Kendisinin bir günde yaptığı âmel, Adem oğullarının bir ayda yaptıkları âmelden daha üstündü (Meryem56-57)

Onun doğruluğu, sabrı ve kavuştuğu rahmet ve iyilik Cenab-ı Hak (cc) katında övülmekteydi (Enbiya 85-86)

O zamana kadar Şit oğulları oturdukları mukaddes dağdan inerler, Kabil oğullarının yanına giderler, kadınlarıyla düşüp kalkarlardı

= = =

Bu kötü davranışı gören İdris’in (as) babası Yerd, oğluna:

-Ey oğulcuğum! Ben kavmini çok kötü bir yol ve iş üzere görmekteyim Muhakkak ki Şanı Yüce Allah’ta (cc) bundan razı olmaz Sen onları bundan men et dedi

İdris’te (as) kavmini toplayarak:

-Ey kavmim! Siz şu lânetlenmiş Kabil oğulları kadınlarının yanına gitmekte, onlarla düşüp kalkmakta, büyük günâh işlemektesiniz

Sizler onların yanlarına gitmeyiniz

Aksi halde Allah’ın (cc) gazabı üzerinize olacaktır dedi Şit oğullarını Kabil oğullarının yanına inmelerini yasakladı

İdris (as) bazı kişilerin bu yasağı kulak asmadıklarını, günâh işlemeye devam ettiklerini görünce:

-İçinizden bazı aklı kıt kişiler Rabbinizin üzerinize gönderdiği peygamberinin sözlerini kulak ardı ederek emrini uymamakta; şu mukaddes dağımızdan inerek Kabil oğullarının yanına gitmekte, o büyük günâhı işlemeye devam etmektedirler

Şunu iyi bilsinler ki biz onların tekrar dağımıza gelmelerine, dönmelerine izin vermeyeceğiz dedi

Şit oğulları İdris’in (as) bu sözlerine rağmen Onu dinlemediler; inecekleri yere indiler, yapacaklarını yaptılar Onların bu tutum ve davranışları İdris’i (as) çok üzdü

Onları tekrar toplayarak:

-Ey kavmim! Ben sizlerden bazılarını peygamberlerini dinlemeyen, ikâzlarını uymayan, kötü yola sapmış kişiler olarak görüyorum Sizler bunu yapmayınız

Allah’ın (cc) size gösterdiği doğru yoldan yürüyünüz Üzerinize gönderdiği peygamberine itaat ediniz dedi

Fakat kavmi Onu yalanladılar Pek az kişi inandı ve iman etti Çoğu Onu dinlemedi İnananlar bin kişi kadardılar

Bir müddet sonra Yüce Allah (cc) inananlara; Kâbil oğullarının yanına gitmelerini, onlarla ilişkiye girmelerini kesin bir dille yasakladı, onlarla savaşmalarını emretti

Bu emir gereği İdris’te (as) ateşe tapan Kabil oğulları ile savaştı, onlardan esirler aldı, kimini öldürdü, kimini de azat etti

İdris (as) göğe yükseltilmeden önce yerine oğlu Mettu Şelah’ı vasi tayin etti

Şitoğullarına:

-Ben size ancak bana emredileni emrederim Sizler ateşe tapan Kabil oğullarıyla düşüp kalkmayınız Allah’a (cc) ihlâs ile ibadet ediniz Amelleriniz doğruluk ve yakîn üzerine olsun dedi

Alıntı Yaparak Cevapla

Nur Damlaları (İdris A.S)

Eski 07-12-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Nur Damlaları (İdris A.S)



Nur Damlaları (İdris as)-2

Kendisini Allah (cc) katında olduğu kadar melekler katında da çok sevilirdi Onu sevenlerin başında da ölüm meleği olan Azrail (as) vardı

Bir gün Azrail (as) Rabbine:

-Ya Rabbi! İdris çokça namaz kılan, İsm-i Celileni dilinden düşürmeyen bir kulundur Ben Onu çok sevmekteyim Eğer izin verirsen Ben Onunla arkadaş, dost olmak isterim dedi

Cenab-ı Hak (cc) bu izni verince Azrail (as) ihtiyâr bir adam kılığında İdris’in (as) yanına geldi ve Onunla arkadaş, dost oldu

İdris (as) arkadaşının ölüm meleği olduğunu öğrenince:

-Ey kardeşim Azrail! Ben ölümü çok merak etmekteyim Gücün yeterse Sen Beni geçici olarak ölümü tattır dedi

Azrail (as) ise:

-Ey İdris! Şu istediğin elimden gelen, gücümün yettiği bir iş değildir Bu isteğin Rabbimin siz ölümlüler için olan takdirinin dışındadır Sen onu Rabbinden iste Şüphesiz ki Onun her şeye gücü yeter Eğer Rabbin izin verirse Ben bunu yaparım dedi

İdris (as) Allah’a (cc) dua etti

Yüce Allah (cc) Azrail’e (as) şöyle vahiy etti

“-Ey Azrail! Sen İdris kulumun isteğini yerine getir Ona geçici bir zaman için ölümü tattır, sonra da aldığını geri ver

Azrail (as) Allah’ın (cc) verdiği bu izin üzerine İdris’in (as) canını bir saatliğine aldı, Ona ölümü tattırdı Bir saat sonra canını geri verince İdris’e (as) şöyle sordu

-Ey İdris! Merak ettiğin ölümü nasıl buldun?

İdris (as) bu soruya:

-Çok zor ve acı diye yanıtladı

Bundan sonra İdris (as) Azrail’e (as):

-Ey kardeşim Azrail! Gücün yeterse Sen Bana dünya gözüyle cenneti ve cehennemi de göster Ben oraları çok merak etmekteyim dedi

Azrail (as) bu isteğe karşı şöyle cevap verdi

-Ey kardeşim İdris! Şu isteğin benim gücümün ve yetkimin dışındadır Sen onu Rabbinden iste Şüphesiz ki O her şeye gücü yetendir Rabbin izin verirse isteğini yaparım

İdris (as) Allah’a (cc) şöyle dua etti

-Ya Rabbi! Ben ilâhî tecelligâhlarını çok merak etmekteyim Sen onları Bana dünya gözüyle göster

Allah (cc) izin verince Azrail (as) İdris’i (as) önce cehenneme götürdü İdris (as) cehennemi görünce çok korktu, neredeyse bayılıyordu Orada kalmak istemedi

Azrail (as) cehennemden sonra İdris’i (as) cennete götürdü İdris (as) cennete hayran kaldı, oradan ayrılmak istemedi

Gitme zamanı gelince Azrail (as):

-Ey İdris! Artık cennetten çıkma, tekrar dünyaya dönme zamanı gelmiştir dedi

Fakat İdris (as):

-Hayır! Vallâhi Ben burayı çok sevdim Allah (cc) Beni buradan çıkarmadıkça çıkmam dedi Cennetten çıkmak istemedi

Bunun üzerine Azrail (as):

-Ey İdris! Orası hak edenlerin yurdudur Oraya ulaşmak için pek çok imtihanlardan geçmek, pek çok engelleri aşmak gerekmektedir Bu Rabbimin takdiridir Sen bu imtihanlardan geçtin, engelleri aştın mı ki orada kalmak istersin? Diye sordu

İdris (as):

-Evet dedi Rabbimiz Kitab-ı Mübin’in de, her nefis ölümü tadıcıdır buyuruyor ki Ben ölümü tatmışımdır Yine Rabbim, sizlerden cehenneme uğramayacak yoktur buyuruyor Ben cehenneme de uğramışımdır Ve yine Rabbim Kitab-ı Mübin’in de cennet ehli için; onlar orada bir yorgunluk hissetmezler Oradan çıkarılacaklar da değillerdir buyuruyor Onun için Allah (cc) Beni buradan çıkarmadıkça ben buradan çıkıcı değilimdir dedi

Bunun üzerine Allah (cc) Azrail’e (as):

“-Ey Azrail! Kulumuz İdris oraya Benim iznimle girmiştir Sen Onu orada bırak Oraya girenin bir daha çıkmayacağını vaat etmişizdir” diye buyurdu

İdris (as) Cenab-ı Hakkın (cc) emriyle çok yüksek mekanlara kaldırıldı (Meryem 57)

Hz Muhammed (as) miraç gecesi göğün dördüncü katında İdris (as) ile görüşmüştür

İdris (as) dünya bedeniyle bütün arşı dolduran Cennet-i Alâ’dadır Onun yeri çok yücelerdedir İdris (as) göğe kaldırıldığında yüz altmış beş yaşlarındaydı

♦ ♦ ♦

İdris’e vâsi olan oğlu Mettu Şelah yüce Allah’a (cc) ibâdet ve tâata devam etti Kendisi her yönüyle babasını örnek almıştı Onun gibi ibâdet eder, Onun gibi ata biner, cihat ederdi

İdris’in (as) alnında parlayan peygamberimizin nuru oğlu Mettu Şelah’a geçmişti

Mettu Şelah ölmeden önce yerine oğlu Lemek’i bıraktı İdris’in (as) kendisine emrettikleriyle emretti Ondan Allah’a (cc) taâtta bulunmasını, çokça ibâdet etmesini ve Allah (cc) yolunda savaşmasını istedi

İdris’in (as) torunu Lemek babasının ve dedesinin yolundan gitti Kavmini öğütledi Kâbil oğullarıyla düşüp kalkmaktan onları nehiy etti Fakat kavmi onu dinlemediler Kabil oğulları kızlarıyla düşüp kalkmakta devam ettiler Bunun sonucunda cebbâriye diye anılan zorbalar doğdu ve çoğaldı

Lemek ölüm döşeğine oğlu Nuh’u (as) ve Nuh’un (as) oğulları Sam, Ham ve Yafes’i ve onların hanımlarını yanına çağırdı Koca dağda sekiz kişiydiler Diğerleri Kabil oğullarının yanına gitmişlerdi

Çağırttıkları gelince Lemek onlar için hayır duası yaptı ve ağladı Onlara bakıp:

-Demek bizden olarak şu sekiz kişiden başkası kalmamıştır Allah’tan (cc) dilerim ki sizleri şu kötü kadın hastalığından korusun Çocuklarınızı yeryüzünü dolduracak kadar çoğaltsın Size atamız Âdem’in (as) bereketini versin Oğullarınıza hükümdârlıklar nasip etsin

Ey Nuh! Bildiğin ve gördüğün gibi, şuracıkta bizden başka kimse kalmamıştır Şu azlık seni ürkütmesin Sakın günahkâr kavminin ardına düşme

Ölünce beni Âdem’in (as) yanına göm Allah (cc) ge-miye binmeni emrettiğinde yanına Âdem’in (as) tabutunu al, gemiye yükle, inerken de yanında indir Tabutun yeri geminin üst taraflarında olsun

Sen ve oğulların geminin şark tarafında bulununuz Kadınlarınız çocuklarıyla geminin garp tarafında bulunsunlar

Âdem’in (as) tabutu ikisinin ortasında bulunsun

Gemide bulunduğunuz müddetçe siz kadınlarınıza, kadınlarınızda size yaklaşmasın Onlarla birlikte yemeyin, içmeyin ve birbirinize yaklaşmayın

Tufan bitip, sular çekilince gemiden in, tabutu da indir, yanında namaz kıl Sonra büyük oğlun Sam’a şunu vasiyet et

Sam ve oğulları Âdem’in (as) tabutunu yeryüzünün ortasına götürüp koysunlar Oğullarından biri de yanında bulunsun; hizmet etsin, bakım yapsın, onu korusun

O oğlun hayatını Allah’a (cc) vakfetsin; ne evlensin, ne de kan döksün Yürüyenlere, uçanlara, bir zarar vermesin
Rabbim onlara yol ve yön gösterecek, yollarını aydınlatacaktır dedi

Lemek vefat edince namazını Nuh (as) ve oğulları kıldılar Lemek vefat ettiğinde yedi yüz yetmiş yedi yaşında idi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.