Gitme Kal Diyemedim

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Gitme Kal Diyemedim





GİTME KAL DİYEMEDİM


Sabah erken terminale indim Elimde tek gidişlik biletim Çantamı yere bırakıp öylece beklemeye başladım Bilinçsizce gözlerim etrafı tarıyordu, biliyorum beklemiyordun ama yinede gözlerim seni arıyordu eskiden kalma bir alışkanlıkla Yolların yıllara, yılların yollara karıştığı bir zaman düşlüyorum Sen uzun bir zaman önce gitmiştin bu şehirde biliyorum ama inatla gözlerim seni arıyordu yine de, arada geçen bunca zamana rağmen

Soğuktu, Ankaraya kar yağıyordu, üşüyordum Benim de düşlerim yağıyordu Ankaraya Ellerimi cebime soktum bir süre öylece bekledim Sanki biraz sonra bir köşeden çıkıp gelecektin, sadece birazcık geç kalmıştın; koşarak çıkıp merdivenleri gelip sarılacaktın hasretle

Biliyorum uzaklardasın şimdi Kimlerlesin kimbilir, yalnızsın belki de benim gibi şu an? Oralar da soğuktur belki, üşüyor musun? hala canını sıkıyor mu bir ömür tükettiğin bu hayat kavgası?

Beni sorma! Suyu tükenmiş limanların denizlerine yürüyüp duruyorum hala Hayatımın sesi kısılmış, yaşlanmış dudaklarımdaki kelimeler, kimse anmıyor, aramıyor artık beni Unutulmuşum anlayacağın


Beklerken gözlerin geldi gözlerimin önüne, dudakların, duruşun, gülüşün, sevgiyle bakışın Sonra aklım ayrılığın bir burgu gibi işlediği yüzüne bakmaya, elini tutmaya korktuğum günlere gitti Burgu ağır ağır işliyordu içime, ağır döndüğü içinde daha çok acıtıyordu Ah kahrolası gururum, kahrolası kalbim, gitme kal diyemedim sana, gitme kal demeye varmadı dilim

Bir ezginin müziği doluyor kulaklarıma, içim ürperiyor& Kalabalıkların arasında bir nehir gibi süzülüp gidiyor uzaklara kalbim Hoşça kal sesleri yankılanıyor kulaklarımda& Birazdan herkes ayrı ayrı trenlere binip ayrı ayrı yönlere, farklı amaçlara gidecek Tıpkı hayatın kendisi gibi

İnsanın bekleyeni varsa, gitmekte, dönmek kavuşmak kadar güzel

Sen gittiğinden beri hayatın bir anlamı kalmadı benim için

Yıllardır bu terminale her gelişimde aynı acıyı duyarım, aynı özlemi hissederim, aynı hüznü yaşarım Oysa aradan uzun yıllar geçmişti ama her şey daha dünmüş gibi gözlerimin önünde canlanıyordu

Ne zaman bu terminale insem içim burkulur, gözlerim durup durup dolar Her esen yelde, yağan yağmurda, çağlayan ırmakta, uğuldayan ormanda senin kokunu duyarım

Her esintide soluğunu hissedip, içime ferahlık dolar ve her yokluğunu yokladığımda ruhum sızlar

Çekip gitmiştin kalbinin bütün kapılarını kapatarak ardında Durmadan büyüdü içimde yokluğun Günler aylar, yıllar geçip gitti ardına bakmadan ama sen yoktun gelmiyordun Gelmiyeceğini biliyorum, beklemem nafile ama yine de köşe başlarına bakıyorum belki bir köşeden çıkar gelirsin diye

Ellerim cebimde ağır ağır yürüyorum caddelerde, belki yetişirsin diye arkamdan, gözlerimi kapatırsın yine iki elinle Ah kahrolası dilim, kahrolası hayat, gitme kal demeyi gururuma yediremedim İçim ürperiyor, titriyorum ama üşüdüğümden değil Sensizliğimden, bu kalabalıklar içindeki yapayalnızlığımdan

Özlem tek yönlü bir yol işte gidip de dönmeyen Uzaktasın oysa ki bir ömür kadar biliyorum Ve sen bir yel gibi esip gittin hayatımda ardına bakmadan, ben yelkenleri kırık tekneler gibi bakakalmıştım ardından yorgun denizler üzerinde

Seni ne zaman ansısam bir hüzün şarkısı kırılır kalbimde; hiç unutamadım ki seni zaten, yıllar oldu buraları terkedip gideli, yıllar oldu ayrıyız, dudaklarımız biribirinden uzak, bedenlerimiz, ellerimiz, gözlerimiz uzak Oysa aşk karşılıklı sevmektir, dokunmaktır, gerçek aşk paylaşmaktır hayatı Hala kulağım sesinde, gözlerim etrafta seni arıyorum, çok uzaklarda olduğunu ve gelmeyeceğini bile bile Kırık bir tebessümdür anımsadığım, bir sevda türküsüydü adın Herkese bir şeyler verilir belki ama ben sana kalbimi verdim Kalbimi de alıp gittin beraber uzaklara

Çekip gittin hayatımdan düşlerimi ve anılarımı sarsarak Kahrolası hayatımda artık mutluluk olmayacak, teselli olmayacak Hep bir boşluk, hep acılar, hep hüzünler olacak

Şimdi güz sonu, kışa giriyoruz ben dört mevsim baharı yaşadım seninle Dört mevsim çiçek açtın kalbimde, taze bir yaprak gibi yeşildin, sevgi çiçeğiydin, üzerine çiğ taneleri düşmüş kırmızı güldün, maviydin, beyazdın, bütün renklerde sevmiştim seni Bir masal çiçeğiydin sen

Seni severken hayatı da sevmiştim ben, dünyayı da, insanları da

Uçup gitti sevgi kuşları hayatımda Günlerin, gecelerin tadı kalmadı Leylası kaybolmuş bir mecnunum, hiçbir çöl kabul etmiyor beni artık, Soğuk karanlık gecelerde kayıp çocuk resimleridir hüznün bir başka adı gözlerimde Gittiğinden beri kayıp içimdeki çocuk Ey kahrolası ben kahrolası hayat Kahrolası kalbim, kahrol







Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.