Kederli Kız

Eski 07-11-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kederli Kız






Ariane, kıyılarında dalgaların kudurduğu, Naksos
adasında yaşıyordu Aşktan nasibini alamamış kederli
kız Ariane, sevgilisi Theseus tarafından terkedilmişti

Bu acıyla ağlayıp sızlıyor, Theseus'a beddualar ediyordu
Bazen kıyıda kumlar üzerine uzanıyor, kumları gözyaşları
ile ıslatıyordu Bazen de denize hakim yüksek bir kayaya
çıkıyor ve Theseus'u götüren mavi geminin uzaklarda
kayboluşunu tahayyül ederek, ayrılık gününü içi
yanarak anıyor ve bağırıyordu:

-"Theseus! Duygusuz, taş gibi bir yüreğin var! Seni
hangi dişi aslan dünyaya getirdi? Senin yanında ne kadar
mesuttum Her şeye boyun eğen bir köle gibi sana hizmet
etmedim mi? Senin yorgun ayaklarını yıkayan ben değil
miydim? Yatağının üzerine erguvan renkli örtüyü kim
yayıyordu? Beni bu ıssız adada bırakıp gideceğine, babamın
evine götürseydin Bundan sonra ben ne yapabilirim? Benim
kederimi kim dağıtacak, bana kim ümit ve teselli getirecek?
Kıyılarında azgın dalgaların gürültüler çıkararak parçalandığı
bu adada ben nasıl yaşayabilirim? Derin ve korkunç deniz
beni babamdan ve tanıdıklarımdan ayırıyor Hayatımın
ilk baharında, bu kayalık, ıssız adada terkedilmiş
bir halde ölecek miyim?"

Bir gün, gönlünde sayısız kederlerin dolup taştığı güzel
saçlı bakire, bitkin bir halde kıyıya uzanmış ve kendinden
geçmişti İşte tam bu sırada rüzgarda uçuşan sarı saçları
ile esrarengiz bir delikanlı, Naksos adasına çıktı

Karaya ayağını basar basmaz, bu ıssız adanın güzel kızı
genç Ariane'i uykunun kolları arasında gördü

Esrarengiz delikanlı, sonsuzluğun ve yalnızlığın kralı idi
Uzay'ın uzanıp giden boş sesizliğine hükmediyordu
Bütün bunlara rağmen yaşamdan mesut olmasını
biliyordu Genç kralın gönüllerden kederi kovan,
muztariplere neşe ve teselli getiren bir tabiatı vardı

Güzel Ariane'e baktığında kalbi heyecanla çarptı, iri gözleri
ile onun uyuyuşunu, bu güzel manzarayı doya doya seyretti

Zavallı Ariane bir kayanın oyuğuna uzanmıştı Uzun
saçlı başını sol kolunun üstüne koymuş, sağ kolu da
ilahi çehresinin parlak ve tatlı güzelliğini çerçeveliyordu

Uyandığında genç kral ona yaklaştı:
-"Güzel peri kızı", dedi "Sen şanlı bir kralın sevgilisi
olmayı hak etmeden evvel Theseus'un ümitsiz aşığı idin
İlkbaharın neşesiyle canlanmadan önce kış soğuğu
ile uzun zaman uyumuştun" Böyle söylerken Kral,
elindeki tacı, hoşuna giden bu güzel kızın dalgalanan
saçları üzerine koydu Fakat bu parlak taç, Ariane'in
alnına dokunur dokunmaz; uzadı, göklere kadar yükseldi
Üzerinde bulunan kıymetli taşların, cevherlerin her biri,
gökyüzünde birer yıldız oldu Kralın Kraliçesini bulmasının
ve birleşmelerinin hatırasını ebedi olarak saklamak için bu
yıldızlar tacı, gökyüzünde çakılı kaldı Artık Genç Kral'ın
sonsuzluğu ve uzayın karanlığı yıldızlarla cümbüşlenmişti

Ariane'in iffeti, yalnızlığı ve kalbinin hüznü ona
günün birinde sonsuz mutluluğu getirmişti Bunun için
binlerce yıldır yıldızlar onlara bakmasını bilen
mutlu insanlara göz kırparlar





Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.