Aşkın İhaneti

Eski 07-10-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Aşkın İhaneti





Yirmi yıldır hiç vazgeçmediği alışkanlığıyla Üsküdar’ın kıyısındaki çay bahçesine ağır adımlarla yürüyüp, her zaman ki masasına oturdu Oturur oturmaz da bastonunu yanındaki sandalyenin tepesine asıp elma çayı siparişini verdi Genç garson sürekli müşterisi bu ton ton yaşlı kadına gülümseyerek başıyla siparişi onayladığını ifade etti


Yaşlı kadın, bakışlarını denize doğru çevirecekti ki, hemen az ötesindeki masa da oturan iki aşık genci fark etti Muhtemelen, masada duran kitaplarına bakılırsa Tıp Fakültesinde okuyan iki öğrenci olmalıydılar Kız minyon, düz uzun siyah saçlı oldukça sevimli bir yüze sahipti Çocuksa uzun boylu kumral bir gençti


Ne de güzel şeydi şu AŞK!


Peki ya o? Yarım asrı devirip, tamamlamaya doğru hızla ilerleği yaşamında hiç aşık olmuş muydu?


Sahi şu AŞK duygusu neye benziyordu? Altmış yıldır aynı yastığa baş koyduğu eşine hissettiklerine mi?


Genç delikanlının sevgilisine sarılıp rüzgardan uçuşan saçlarını eliyle, incitmekten koktuğu mis kokulu gül yapraklarına dokunur gibi düzlemesini izledi bir süre


Eşinin saçlarını hiç böyle dokunmadığını anımsadı Gerçi onların zamanı başkaydı On beş yaşında istemeye geldiklerinde görmüştü evleneceği adamı Öyle çok kalbi çarpmıştı ki oracıkta bayılıverecek gibi olmuştu Bu hissettiği duygu aşk mıydı?


Aşkın anlamını oracıkta çözüverecekmiş gibi, yaşanmışlıkların yorgun düşürdüğü gözleriyle gençlere yeniden baktı


Bu kez, kız sevgilisinin sımsıkı kavradığı eliyle oyunlar oynayarak hararetle bir şeyler anlatıyordu Gözleri öyle ışıl ışıl bakıyordu ki! Bu bakış yaşlı kadının içinin huzurla dolmasına neden oldu?


O da eşine bakardı hep Gözlerinin ışıldadığı olmuş muydu acaba?


Keşke her şeyi yeniden yaşasam diye iç geçirip, beklemekten soğumuş elma çayından bir yudum aldı


Sevgi güzel şeydi Sevgiyle aşk aynı şey miydi ki, sevgi demişti Aslında altmış yıldır aynı yastığa baş koyduğu eşi onu hiç üzmemiş hep sevmişti Saçlarını okşamamış, özel günlerinde çiçekler almamıştı belki ama sevmişti Hastalandığında çorbalar pişirmiş, çocuklara bakmaktan yorgun düştüğünde evin işlerine yardım etmiş, annesine gezmeye gitmek istediğinde hiç söylenmeden götürüvermişti


Genç kızın ışıl ışıl yanan gözlerine bir daha bakmak için başını çevirdiğinde, utandı… Derin çizgilerin kırıştırdığı yüzü pembeleşti ve hemencecik başını denize doğru çevirdi Delikanlının kızı dudaklarından öpmesini zihninde yeniden yeniden canlandırıp izledi


Güzel şeydi sevilmek Adı aşk ya da değil ne fark ederdi ki! Önemli olan o duygu değil miydi? Biliyormuş gibi o duyguyu nasılda konuşuyordu Utanmasa, romatizma ağrılarına inat gençlerin masasına kadar yürüyüp hissettikleri duyguyu soruverecekti


Tekrar başını çevirdiğinde gençlerin masası boştu Nasılda çabuk gidivermişlerdi


Sonra ki günlerde yirmi yıldır alışkanlıktan geldiği çay bahçesine bu kez aşık gençleri görmek için geldiğini fark etti


Peki nedendi onları bu kadar çok görmek isteyişi?


Kendini sorgulamak için yorgun bedenini her zamankinden daha yavaş ve ağır olarak tahta sandalyeye bıraktı O gün diğer günlerden farklıydı Bunu hissedebiliyordu Her zamanki alışkanlığına inat elma çayı siparişini de vermedi


Uzun uzun deniz dalgalarının kıyıya vuruşunu izledi Ara ara denizin rüzgarla söylediği şarkıya eşlik etmek için çok eskilerden bildiği türküyü mırıldandı Sonra aşık gençleri görme umuduyla yavaşça başını yan masaya doğru çevirdi


Yüzünde kocaman bir gülümseme belirdi Günler sonrasında aşık gençlerin gelip aynı masa da oturduğunu görmenin rahatlığıyla elma çayını söylemek için yaşlı, yorgun ellerini garsonun görmesi için havaya kaldırdı Yan masadaki genç ona bir şey söylemek için el kaldırdığını sanıp;


“Bir şey mi söyledin teyze?” dedi


Yaşlı kadın eli havada, seslenen aşık gence uzun uzun baktı Genç aynıydı ama yanında sarılıp saçlarını okşadığı, ara ara dudaklarına buseler kondurduğu kız aynı kız değildi


Bu manzara karşısında kendisi ihanete uğramış gibi gözleri doldu


Aşkın ihanetiydi bu!


Aşık gence bir şey diyecek oldu, sustu… İçinde o güne kadar hiç duymadığı bir acı hissetti


Dünyaya veda ederken, aşka inanarak gitmek istemişti oysa! Olmadı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.