Başkaları 2

Başkaları 2 Hikayesi - Başka Hikayeleri - Aynur Engindeniz - Aynur Engindeniz Yazıları

Hava gergin ve hüzünlü Ne konuşuyor ne konuşturuyor Ömer Öylece bakıyor dalgalara Başım ağrımaya başladı bu sessizlikten Gülmek ne de güzel yakışacak bu tablodaki asık suratlara, ama ilaç için neşe yok



Zaten saat bir buçuk oldu Yani çalışmak zamanı Kafadaki ölü hücreleri, bir meşguliyetle temizleme zamanı O benden önce davranıp söze giriyor:

_Hadi bakalım ayrılma vakti Ama sana söylemek istediğim bir şey var

_Nedir?

_Yanımda ol Birinin beni anlamasına ihtiyacım var Sensin bu biri

_Söz sana, vakit buldukça gelirim yanına Ama sen de bana söz ver, hayatını pantolon cebi gibi dışarı çıkartıp, didik didik edecek, mutluluk arayacaksınİnan ki, bulacaksın O kadar da berbat değildir be hayatın Hatta bu akşamdan başla, eline bir gül al, evine öyle git Şu kaşlarını da çatmaktan vazgeç, gevşe gülümse biraz Kapıyı açar açmaz, eşine, � Benim sevgilim nasıl bugün� deyiver Çiçeğini uzat Hiçbir kadın tanımadım ki, bu durum karşısında erimesin Dizi mi seyretmek istiyor Otur, bu gece de onun istediğini yap Hatta en iyisi, güzel bir aşk filmi al Oturup birlikte, el ele izleyin Gerisi inan gelecektir Bunları bir dene, sonra evliliğin hakkında karar ver


Gözlerinde hafif bir boş vermişlik dalgası belirdi� Bunları yapsam ne olur, yapmasam ne� der gibi bakıyordu


_Hiç öyle bakma bana Dene bakalım, ne zararını görürsün? Şunu unutma; kadınların gündüzleri gecelerinden kopuk değildir Ne demek istediğimi anladın mı?


Hayır, anlamında başını salladı gülerek


_Of Ömer, anladın sen! Gün içinde yaşanan her olay, zihnimizde bir koltuk olur, sonra o koltuğa bilinç altı duygularımız yerleşir, oturur da kalır Hani bir anlamda, gündüz ektiğini, gün sonunda biçersin Kadınlar böyle işte, zincirlemedir duygularımız, ardı sıra dizilen, siyah beyaz boncuklar gibi�Bir olay, bir duygu�Peş peşe dizilir hepsi Gün boyu arayıp sormazsan, akşama gider gitmez ceketini bir kenara fırlatır, yemek, diye beklersen, onun da sana vereceği sadece yemek olur Güler yüzü, konuşmayı, dertleşmeyi, birlikte eğlenmeyi hele hele hiçbir şey yokmuş gibi yatağa girmeyi rüyanda görürsün


Gülümsemesi daha da belirginleşti Hatta gamzeleri bile göründü diyebilirim


_Van kedisi, bu dediklerini yapacağım, hele bir değişiklik olmasın, sen görürsün o zaman

_Bunlar bir görev değil Ömer, mutlu olma adımları Bu davranışları kadın tavlama politikası olarak görürsen de, hayal kırıklığına uğrarsın

_İyi de güzellik, sevmediğim bir kadına, sevdiğimi nasıl söyleyeceğim Elini nasıl tutacağım, bunlar eskiden olan beklentilerimdi Şimdi bu saydıklarını gönlümün sevdiğiyle yapmak istiyorum O treni çoktan kaçırdı Soğudum, hatta nefret ettim Onunla yaşamak istemiyorum, ama ondan ayrılamam da Hali ne olur? Ya benim halim ne olacak? Boynumda bir pranga var, saraya davete gitsem de boynumda asılı kalacak

Daha önce hiç böyle diyaloglara girmemiştim Ne diyeceğimi gerçekten bilemedim Onca kelime içinde cümlesiz kaldım Bu adama hayır karınla yaşa desem, her halinden belli ki, kafasında bitmiş bu evlilik, asla yüzü gülmeyecek Haklısın, boşa gitsin, senin de aşık olmaya sevmeye hakkın var desem, karısı ne olacak? Çareyi susmakta buldum O ise bir cevap bekler gibi gözlerini yüzümden çekmeden bakmaya devam etti


Sonuç da ne ermişim, ne de erecek�Başıma gelmeyen şeyler hakkında ahkam kesemem ki Acıyı çeken bilir, nasıl o benim ölen bebeğimin ruhumdaki tahribatını anlayamayacaksa, ben de onun kalbindeki kırığı tam anlamıyla anlayamayacağım Sonra söylediğim her sözün hesabı sorulacak bana Bir ailenin kaderini belirleyecek bilgelikte de değildim ki Kim olabilir ki, bu bilgelikte? Yuvayı kurma nasibini veren Rabbim, bozmayı kullarına bırakır mı?


Sonun da bir defalığına da olsa deneyeceğine söz verdi İkimizde işe çok geç kalmıştık Aceleyle kalktık Yolda yürürken yüzüne baktım Bulutlar bir nebze olsun dağılmış gibiydi Ama hala ürkek gözlerle bakıyordu


Ofise geldiğimde, iki kadını beni beklerken buldum Bu duruma canım sıkılmadı, desem yalan olur Nerdeyse bir saattir sigara içmemiştim Ömer, kesinlikle yanında sigara içmemi yasaklamıştı çünkü Hayatımdaki bir, dördüncü Murat da o�


Her zamanki gibi, kadınlar anlattı, ben dinledim Birinde felçli koca, diğerinde yetim çocuklar Yüzleri gözyaşı damlası şeklinde iki genç kadın�Yine başkalarının hayat hikayeleri, yine başkalarının derdi içindeyim Bu öyle bir boyut ki, içinde eşim, çocuklarım yokBen ve başkaları var sadece


Arabaya binip evlerine gidiyorum, koca site içinde, sadece onların evleri var Komşu evler karanlıkta kalıyor zihnimin aynasındaİlgilendiğim, kimse, neyse, sadece ona odaklı gözlerim Ne sokağındaki bakkalı görüyorum, ne yan balkondaki çamaşırları Hani tiyatro sahnesinde, oyunun bir bölümünde sadece konuşan, yuvarlak bir ışık dairesi içine alınır ya, öyle işte Ben hareket ettikçe o ışık dairesi de benimle birlikte yer değiştiriyor


Hayatımı özledim Annemi düşünmeyi, bugün ne pişirsem diye telaşlanmayı, kendim için ağlamayı özledim


Ne zaman yalnız kalacak olsam, tanımadığım insanlar konuşuyor beynimde Bugün onlara Ömer de eklendiŞimdi o da konuşup duracak, çaresiz gözleri hayalimden silinmeyecek


Ben de herkes gibi, bulaşık yıkarken, Marimar�ı düşünmek istiyorumLeonardo, ne diyecek ona, barışacaklar mı? Yoksa yine bölüm boyunca ağlayacak mı?


Gün sonunda eve dönerken, yanımdaki kadının sessiz sessiz ağladığını gördüm Omuzum omuzlarına değdiği, bir nefes kadar yakın olduğumuz halde, neden ağlıyorsun, diyemedim Belki sormamı bekledi, anlatacakları vardı şüphesiz Ama yeter artık dedim ruhuma, sana ne, kim ağlarsa ağlasın artık Sen evine gidiyorsun, mesain doldu Çocuklarına ketçaplı cips alacaksın birazdan Sonra oturup onlarla çizgi film izleyeceksin Eşine gülümseyeceksin Hal hatır soracaksın, onlarında anlatacakları vardır sana, beyninde boş yer bırak!


Ama yok, yok işte�Bendekiler, benden önce eve gidiyorlar Biri kaloriferin başında oturacak, ben de üşüdüm diyecek Biri en güzel eşyalarıma sarılacak, benim de ihtiyacım var diyecek Beynimdekiler kocamı ve çocuklarımı da sahiplenirler mi diye korkuyorum Hayatımı aldınız, onlara dokunmayın, diyebilecek miyim?


Galiba çok yorgunum, o yüzden bu yersiz evhamlarım Bu gece erkenden uyumalıyım Ömer de Allah�a emanet artık Umarım tavsiyelerimi uygulayınca yüzüm kara çıkmaz Kalbi bir kat daha kırılmaz


Saat 21,45


Eşimle balkonda oturuyoruz Birazdan işe gidecek Yüzüne bakıyorum derin derin Bu kadar acılı hayat varken kafamda, mutlu olmak hakkım mı diye düşünüyorum Bakışlarımı fark edince gazetesini bırakıp bana dönüyor

_Neden öyle bakıyorsun?

_Hiç, seni kaybedersem ne yaparım diye düşünüyordum

_O da nerden çıktı şimdi Gece gece düşündüğün şeye bak

_Gündüz düşünsem normal mi yani?

_Ne var kafan da senin?

_Söylesene Serhat, mutlu musun?

_Mutluluktan ne kast ettiğini anlayamadım yavrum Açık konuş, edebiyatım senin kadar iyi değil, lisedeyken iki almıştım

_Ben espri yapmamıştım Ciddi olarak soruyorum, benimle mutlu musun?


Masadaki çay bardağını dudaklarına götürürken derin bir iç geçiriyor Bir müddet bardakla oynayıp, yeniden bana dönüyor

_Bazen seni yanımda hissedemiyorum Çok uzaklarda gibisin Varlığın burada ama, ruhun yok oluyor O zaman yalnız hissediyorum kendimi Kafanda hep yarın ki işlerin var İşini düşünüyorsun, çocukları düşünüyorsun, ama beni düşündüğünü hissedemiyorum

_Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?

-��

_O zaman neden bunları bana hiç anlatmadın?

Bardakla oynamaya devam ediyor Gözlerini bardaktan ayırmadan:

_ Sen hep ne dersin, �dert dinlemekten kalbim yoruldu� Bir de ben mi dert olayım sana


Yanı başımdaki adam bile dertli çıktı Hem de nefesimiz bile bu kadar yakınken, bunun farkına varamadım Oysa hep övünmüşümdür, iyi bir eş, iyi bir anneyim diye Bu da mı hayal çıktı şimdi Gözlerim doluyor, ama ağlamak istemiyorum Hani benim bir adım da �gözyaşı şişesi� ya�


Kemirgen bir evham anında zihnimin baş köşesine yerleşiyor Acaba kocam da Ömer gibi, derdini başkalarına anlatıyor mudur? Ya benim, Ömer�in derdini dinlediğim saatler de, o da bir kadına derdini anlatıyorsa Ya o da, karım beni unuttu, yalnızım, mutsuzum dediyse Ne kötü bir evham bu Onun benden başka dostu olamaz ki Hem aile hayatımızı birine anlatmasına asla tahammül edemem Hele de kadın ona, karına şöyle yaklaş, böyle davran dediyse�Bir başka kadının yönlendirmesiyle, kocamın bana yaklaşması ne gurur kırıcı bir şey Rabbim Demek ki Ömer�in karısı bugün konuştuklarımızı bilse, şu anki düşüncelerime benzer şeyler hissedecek O zaman ben yanlış yaptım İyiye sevk etme adına da olsa, aile işlerini yönlendirmek bir kenara dursun, dinlememeliydim bile Hatta, Rabia�nın kocasıyla hiç buluşmamalıydım


Tam da Serhat�a Ömer�in durumunu anlatacak, bir erkek olarak düşüncelerine başvuracaktım Ne büyük hatadan dönmüşüm Yalnız kaldığını, hep başkalarının sorunlarıyla ilgilenip, kendisini unuttuğumu düşünen bir adama, Ömer�le buluştum, şöyle şöyle dertleri var, nasıl yardımcı olabilirim, deseydim, neler hissederdi acaba? Hem ben bunu kaç kere yaptım da�Garibim, ne kadar üzüldü kim bilir, ama bana belli etmedi Ama o, benim akıl ağacım Ona danışmadan hiçbir karar veremem Benim gizli bilgem O


Gözyaşlarımın sıcaklığını hissediyorum yanaklarımda Kendimi çaresiz, küçücük bir serçe gibi hissediyorum Her şeyi dört dörtlük idare edebildiğim için kendimle gurur duyuyordum Ne büyük gafletteymişim Herkesin derdine koşsam, hepsine çare bulsam ne yazar Cennet kapımı mahzun bırakmışım farkında olmadan


İşimi de yapıyorum, evimi de ihmal etmiyorum diye düşünürken, başkalarının yuvalarını kurtarma mücadelesi verirken, benim yuvamın temeline, inceden su dolmaya başlamış da haberim yok


Aynur Engindeniz