Son Ders

Eski 04-16-2009   #1
gülrüba
Varsayılan

Son Ders



Günün son dersinin sonuna gelinmişti Öğrenciler çıkmak için sabırsızlanıyordu Defter ve kitaplarını çantalarına koydular Zil çalar çalmaz, dışarı çıkmak için hazırdılar Yalnız, Ali hazırlanmamıştı Gecikmek için de elinden geleni yapıyordu Nihayet zil çaldı Öğrenciler bir anda kapıya yöneldi Ali, yerinden kalkmadı Ağır ağır eşyasını topladı Bir yandan göz ucuyla öğretmenine bakıyor, bir yandan da arkadaşlarının gitmesini bekliyordu
Öğretmeni, onun bu halini fark etti:
- Hayrola Ali, dedi Eve gitmeyecek misin?
Ali, son arkadaşının da çıktığını görünce cevap verdi:
- Sizinle konuşmak istiyordum öğretmenim
- Peki, dedi öğretmeni Ne söyleyeceksin bakalım?
- Ahmet arkadaşımız var ya…
- Evet, ne olmuş Ahmet'e?
- Durumları pek iyi değil galiba Annesi, beslenme çantasına pekiyi şeyler koymuyor
- Eee?
- Ona yardım etmek istiyorum Ama benim yardim ettiğimi bilirse üzülür Günde bir simit parası biriktirip her hafta size versem, siz de ona verseniz?
Cebinden bir avuç bozuk para çıkarıp öğretmenin masasının üzerine koydu Nurhan Öğretmen, paraya dokunmadı Sandalyesine oturup düşündü Ali hakkındaki bilgilerini yokladı Bildiği kadarıyla ailesinin durumu pekiyi değildi Bu çalışkan ve sevimli öğrencisi, ne kadar da iyi niyetli ve düşünceliydi Zengin bir ailenin çocuğu değildi Buna rağmen yardim etmek istiyordu Üstelik yardım ettiğinin bilinmesini istemiyordu
Nurhan Öğretmen:
- Dur bakalım Ali, dedi Bildiğim kadarıyla sizin de maddî durumunuz pekiyi değil Yanlış mı biliyorum?
- Doğru biliyorsunuz öğretmenim Babam gündelikçi Çoğu zaman iş bulamıyor Ama ben de çalışıyor, para kazanıyorum
- Nerede çalışıyorsun?
- Simit satıyorum
Nurhan Öğretmen yine durup düşündü İyiliğin bu kadarına ne demeliydi şimdi? Bunun gerçekleşmesi zordu Onu, bundan vazgeçirmek için bir çare bulmalıydı Bunu yaparken, sevimli öğrencisini de kırmamalıydı Onunla biraz daha konuşursa, belki bir yolunu bulurdu
Nurhan Öğretmen, Ali'ye dondu:
- Büyüyünce ne olmak istiyorsun, diye sordu
- Çok zengin bir işadamı…
- Niçin?
- İnsanlara daha çok yardım etmek için…
- Güzel, dedi Nurhan Öğretmen Bak şimdi Ali, Ahmet'in ailesinin durumu pek iyi değil, bu doğru Ama sizinki de bundan pek farklı değil İstersen acele etme Çok zengin olduğun zaman insanlara yardım edersin Olmaz mı?
- Olmaz, dedi Ali Şimdi yapmalıyım
— Neden olmaz?
— Üç sebepten dolayı olmaz
Birincisi: Bu para zaten benim değil İyilik ettiğim için Allah, beni insanlara sevimli gösteriyor İnsanlar da bundan etkileniyor, daha çok simit alıyorlar Bu sayede gün boyu çalışanlardan bile fazla simit satıyorum Hele mahallede Hasan Amca var, her gün iki simit alıp güvercinlere veriyor
İkincisi: 'Ağaç yaş iken eğilir' deniliyor Şimdiden iyilik yapmayı öğrenmezsem büyüdüğümde hiç yapamam Şimdiden iyilik yapmayıp bunu zenginlik günlerime ertelersem, zengin olduğum günlerde de daha zengin olduğum günlere erteler kendimi kandırmış olurum
Üçüncüsü ise daha önemli: Büyüdüğüm zaman çok zengin bir işadamı olmak istiyorum Zamanında yatırım yapmayanlar büyük işadamı olamazlar
Nurhan Öğretmen, karsısında büyük biri varmış gibi dinliyordu:
- Bu sonuncusunu pekiyi anlayamadım, dedi
- Açıklayayım öğretmenim, dedi Ali Şimdi, çok zengin olmadığım için, ancak günde bir simit parası kadar yardım edebiliyorum Bundan fazlasını veremem Allah, Cennet'i gücü kadar iyilik edene veriyor Şimdi gücüm bu olduğuna göre, Cennet'in fiyatı birkaç simit parası kadardır Eğer zengin olmadan ölürsem birkaç simit parasıyla Cennet'e girebilirim Bundan daha karlı bir yatırım olur mu ?
Nurhan Öğretmen'in gözleri dolmuştu Başını 'Evet' anlamında sallarken Ali'yi evine yolladı
Sınıfa geri dönerken okulun boşaldığını fark etti Eşyalarını toplamak için masasına döndüğünde Ali'nin bıraktığı paraların masa üstünde kaldığını fark etti Sandalyesine gayri ihtiyari oturdu ve paraları eline aldı
Hiçbir para ona bu kadar kıymetli gelmemişti Sanki elinde dünyanın en kıymetli incilerini, yakutlarını, elmaslarını tutuyordu Hatta bu paralar onlardan bile kıymetliydi Bu paralar, bu bozuk simit paraları, Cennet'i satın alabilecek paralardı Sanki hiç bırakmak istemeyen bir duygu ile sımsıkı kavradı bu bozuk simit paralarını
Oturduğu yerden kalkamadı Nurhan Öğretmen İçinin dolduğunu, tarif edilemeyen duygulara boğulduğunu hissetti Birden boşalan sağanak yağmurlar gibi ağlamaya başladı Ağladı… Ağladı… Ağladı
Kendine geldiğinde aksam olmuştu Yavaş adımlarla sınıftan çıkıp okuldan ayrılırken bekçi Sadık 'Bozuk Simit paraları ile cenneti satın almak Bozuk Simit paraları ile cenneti satın almak' diye Nurhan öğretmenin sayıkladığını duydu Bekçinin hayretler içinde, 'Ne dediniz hocam?' demesini bile duymayan Nurhan öğretmen, bekçinin şaşkın bakışları altında akşamın alaca karanlığına karışıvermişti

__________________
İnsanları sev ve kimseyi kendinden alçak görme
Tevazu sahibi ol zira en halis ziynet alçak gönüllülüktür
Mütevazi olan kimse en güzel ziyneti takınmıştır
Mü,min Mü,min Kardeşinin Örtüsüdür
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.