“Zelda Fitzgerald'ın Romanı” |
10-31-2014 | #1 |
Şengül Şirin
|
“Zelda Fitzgerald'ın Romanı”“Zelda Fitzgerald'ın Romanı” Zelda Sayre Bilinen adıyla, Zelda Fitzgerald Var oluşunu F Scott Fitzgerald’ın eşi olarak sürdürmüş, Fitzgerald’tan bağımsız ‘kendini’ arama çabası içinde, özgürlüğüne düşkün, yaratıcı bir kadın Zelda Fitzgerald’ın Romanı, sıra dışı bir kadın Zelda Sayre’ın hikâyesini ve Scott Fitzgerald ile yaşadığı sıra dışı aşkı anlatıyor Cem Tunçer'in yazısı 'Zelda Fitzgerald’ın Romanı' Zelda Sayre ve Scott Fitzgerald 1918 yılı Birinci Dünya Savaşı devam etmekte Montgomery Golf Kulübü'nün yüksek tavanlı balo salonunda düzinelerce üniformalı subay Hepsi yakında havacı ya da karacı olarak savaşa katılacak Zelda gül rengi elbisesinin içinde Henüz on sekizinde bile değil Bir gazete haberinden fazlasını yazan kimseyle karşılaşmamış Teğmen Scott Fizgerald Yakında savaşa gönderilecek olmasına rağmen aklı bir karış havada, hayat dolu genç bir adam Henüz hiçbir kitabı basılmamış Scott, adını Zelda’nın Kısmeti romanından alan Zelda ile bu balo salonunda tanışmayı başarır ve Scott ile Zelda’nın hikâyesi böyle başlar: “Ben de yazarım, biliyor musunuz?” Zelda’nın babası başhakimdir Scott’ı üniversiteyi bitirmemiş, içkiyi fazla seven, gelecek için ümit vermeyen biri olarak görmektedir Haksız mıdır? Pek değil Kızına aklını başına alması gerektiğini söylese de, Zelda bu konuda babasını dinlemez Scott ile evlenmesiyle sonuçlanacak o yola girmeye karar verir; o artık Zelda Fitzgerald’tır SCOTT FITZGERALD’IN YEŞIL IŞIĞI Scott, sonraları yazacağı büyük romanı Muhteşem Gatsby’de yarattığı karakter Jay gibi kendisine ait rüyaya, Daisy’sine, her gece uzaklardan baktığı o yeşil ışığa ulaşmak istemektedir; büyük bir yazar olmak, cemiyette bir masa, renkli galalar, büyük evler… Cemiyetteki masaya belki Jay gibi milyonlarla değil ama yazdıklarıyla, prestijle ulaşmak çabasındadır Bu çaba için her şeyden feragat edebilir; buna eşi Zelda da dahildir Başka şansı yoktur Fitzgerald’ın, o “yazar olmak için doğmuştur” Zelda’ya hediye ettiği, Compton Mackenzie’nin Plashers Mead adlı romanında yazan ve Zelda’nın roman boyunca sık sık tekrarladığı gibi, “öyle sıra dışı keskin bir zekası var[dır] ki, şayet sonunda hiçbir şey yapamazsa gerçek bir felaket olur” Scott, bu yüzden hayatının merkezine kendisine ve yazarlık kariyerini koyar Onun için önemli olan tek şey, yazdığı ve yazacağı kitaplardır ve öyküler ve senaryolar Zelda onun için bir yükten başka bir şey değildir; ona destek olduğu sürece hiçbir sorun yoktur, fakat Zelda bir sinema yıldızı olamaz, bir yazar olamaz Bir balerin? Hayır Hatta çocuğuna kendi seçtiği adı bile veremez Çocuk için çok daha iyi bir ad vardır ve Zelda bunu anlayacak düşünce yapısına sahip değildir çünkü bir yazar değildir; geriye bir ad bırakmanın ne demek olduğunu bilemez: Çocuğun adı tabii ki babasına ithafen Frances Scottie Fitzgerald olmalıdır Zelda kitap boyunca Scott’ın gölgesi altındaki kadın olarak resmedilir: Gerek yaptığı her şeyin Scott tarafından küçümsenmesiyle, gerek kendini her daim geri plana atıp Scott’ın yazın kariyeri için Amerika’dan Avrupa’ya hatta Afrika’ya, Paris’ten Güney Fransa’ya sürüklenmesiyle Scott’a göre kadının kurtuluşu “evini derli toplu tutmak, kocası işten geldiğinde ona hoş görünmek, onu sevmek ve ona yardım edip yüreklendirmektedir” Scott Fitzgerald’ın, Zelda’yı yazınsal ve duygusal anlamda sömürdüğü hep söylenegelmiştir Kurgularına evliliklerinden parçalar eklemesi, Zelda’nın öykülerinin zaman zaman Scott Fitzgerald adıyla basılması, hatta Scott’ın Zelda’nın günlüklerinden bölümleri karakterlerinde kullanması… Bu yüzden Zelda Fitzgerald’ın Romanı, bir yanıyla Zelda’yı Scott’ın gölgesinden kurtarma, ona Fitzgerald’tan bağımsız bir var oluş kazandırma çabası aynı zamanda Zelda ve F Scott Fitzgerald, her şeye rağmen şüphesiz caz çağının en göz alıcı çiftlerinden Zelda’nın güzelliği ve zekâsı, Scott’ın döneminin iyi yazarlarından olması… Göz alıcı olmasalar tuhaf olurdu Yaptıkları seyahatlerde, oturdukları masalarda, New York’ta ve Paris’te Onlar Fitzgerald’lardır Scott Fitzgerald tanınan bir yazardır artık, cemiyette bir yere sahiptir ve renkli galalara ve büyük evlere Zelda’nın hikâyesini okuyunca, birçok olaya ve kişiye de tanıklık ediyoruz kitap boyunca Caz çağı Resimden, müzikten, kitaptan konuşan tutkulu insanlar Kitap, içinden D W Griffith, Ezra Pound, Jean Cocteau, Pablo Picasso, Gertrude Stein, ve tabii ki Ernest Hemingway gibi dönemin önemli isimlerinin geçtiği bir dönem romanı da aynı zamanda TABİİ Kİ HEMINGWAY Hemingway’in Zelda’dan pek hoşlandığı söylenemez Hemingway’in Scott ile arası ne kadar iyiyse Zelda ile o kadar kötüdür Zelda’nın sık sık Hemingway’i “olmadığı biriymiş gibi davranmakla” ve “maço olmakla” suçladığı söylenir İyi bir ailede yetişmiş Güneyli bir kadının, bu maço erkekten hoşlanması için pek sebep de yoktur Kitapta, Zelda ile Hemingway’in arasındaki gerginliğin, aralarında ilk başta gerçekleşen cinsel çekimden kaynaklandığı, Zelda’nın Hemingway’in erkekliğine hakaret ettikten sonra aralarının bozulduğu kurgulanmış Yazar Therese Anne Fowler, konuyu araştırdığını ve böyle bir senaryoyu uygun gördüğünü söylüyor Hemingway ile Fitzgerald arasındaki ilişki ise homoerotik bir ilişki Hatta Scott’ın Ernest’e aşk duyduğu ve bunun karşılıksız olmadığı da söylenebilir Hemingway yüzünden Scott’ın Zelda ile sık sık arası açılır; Scott Hemingway’e tapmaktadır Beat Kuşağı’ndaki Jack Kerouac ve Neal Cassady arasındaki duygusal ilişkinin, Kayıp Kuşak’ta Hemingway ve Fitzgerald arasında cereyan ettiği söylenebilir DÜŞÜŞ Zelda, Fransa’da Edouard Jozan adlı Fransız bir pilotla tanışır ve ona bir süre sonra aşık olur Scott –her zamanki gibi- romanını yazmakla uğraşmaktadır ve Zelda’ya ayıracak vakti yoktur Zelda, Scott’a boşanmak istediğini, başkasına âşık olduğunu söyler Bu noktada, Fitzgerald’ın Zelda’yı eve kapattığı ve boşanmaktan vazgeçene kadar hapsettiği söylense de yazar Fowler kurgusunu, Zelda’yı ikna eden âşık Fitzgerald üzerine kurmuş Fitzgerald o dönemde Muhteşem Gatsby üzerine çalışmaktaydı Hem finansal sorunlar hem de kitabı ile boğuşmakta olan Fitzgerald’ı bu ilişkinin çok etkilediği söylenir Zelda ve Scott, sonunda bunun da üstesinden gelirler Bilinen ve bilinmesi imkansız her şeye rağmen, söylenecek tek şey belki de birbirlerini sevdikleridir; Muhteşem Gatsby basıldığında, ithaf kısmında yazan bu yüzden sürpriz değildir: “Bir kez daha, Zelda’ya” Zelda ve psikolojik sorunları, Scott ve alkol sorunu Kimilerine göre Zelda bir şizofrendi, kimilerine göre bipolar, ya da borderline Scott ve alkol sorunu ise daha bariz bir sorundu Zelda, kimilerine göre Scott ile simgeleşmiş erkekegemen toplum yüzünden psikolojik rahatsızlıklar yaşamıştı, kimilerine göre halihazırda rahatsızdı, kimilerine göre her ikisi Dönemin bilmemize imkan olmayan kimi olaylarını bir kenara bırakırsak, elimizde tek bir gerçek kalıyor; Scott ve Zelda’nın her şeye rağmen birbirlerinden kopamadıkları, birbirlerini sevdikleri F Scott Fitzgerald 21 Aralık 1940’ta, Zelda Sayre 10 Mart 1948’de ölür Mezar taşlarında ise tabii ki Muhteşem Gatsby vardır: "O ümitledir ki şimdi sefer etmekteyiz, biz o akıntıya karşı giden tekneler, durmadan geriye, geçmişe çarpılıp atılsak da ne gam" Zelda Fitzgerald'ın Romanı/ Therese Anne Fowler/ Çeviren: Omca Korugan/ Doğan Kitap/ 448 s Cumhuriyet Kitap Eki
__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
|
Konu Araçları | Bu Konuda Ara |
Görünüm Modları |
|