Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Psikoloji / Sosyoloji / Felsefe

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
akımına, aristoteles, aristotelesçi, düşücesinde, evren, felsefe, felsefecilere, geleneği, hilkat, islâm, izleyen, kuram, meşşaiyun, platon, tanrı, verilen, yaratılış, yunan

Meşşaiyun, Meşşaiyun,İslam Düşücesinde Aristotelesçi Geleneği Izleyen Felsefecilere ve Felsefe Akımına Verilen Ad.

Eski 11-27-2012   #1
Şengül Şirin
Varsayılan

Meşşaiyun, Meşşaiyun,İslam Düşücesinde Aristotelesçi Geleneği Izleyen Felsefecilere ve Felsefe Akımına Verilen Ad.



MEŞŞAİYUN

Meşşaiyun,İslam düşücesinde Aristotelesçi geleneği izleyen felsefecilere ve felsefe akımına verilen adArapça Meşşaiyun adı,Atina'da Aristoteles'in kurduğu gezimci okulun karşılığı olarak meşy (yürüme) kökünden türetilmiştirAma Eski Yunan felsefecisi İslam dünyasına Yeni-Platoncular aracılığıyla aktarıldığı için,Meşşai felsefecilerinin düşünsel birikiminde Aristoteles ve Platon'un Yeni Platoncu yorumu da belirleyici olmuşturKindi (ö872)Farabi (ö950),İbn Sina (ö1037) ve İbn Rüşd (ö1198) gibi büyük Meşşai filozoflar ayrıca Hermetika geleneğinden de önemli ölçüde etkilenmişlerdirBu açıdan Meşşaiyun akımı,malzeme ve içerik açısından Helinstik bir nitelik taşırAma Meşşailer her alanda İslam metafiziğinin bu felsefe sistemine karşılık düşen boyutlarını dikkate alarak iki geleneği bağdaştırmaya çalışmışlardırİbn Sinanın yapıtında en yetkin düzeyine ulaşan Meşşai akım,bazı noktalarda İslam'ın temel inançlarına ters düştüğü için bir süre sonra etkisini yitirmiştir

İslamın temel inançları arasında "yaratılış" (hilkat) ilkesinin yer almasına karşılık Aristolesçi felsefe evrenin başlangıçsız ( yaratılmamış) olduğunu öne sürüyorduMeşşailer evrenin Tanrı'nın eseri olduğunu kabul etmekle birlikte başlangıçsızlık düşüncesinden de vazgeçemedilerBu düşünceyi,Tanrı ile madde arasında ikilik öngören Aristotelesçi kuramı yadsıyarak evrenin tek bir kaynaktan çıktığını öne süren Yeni-Platoncu türüm (sudur) kuramıyla temellendirdilerBuna göre maddenin varlığı Tanrı'dan ayrı ve bağımsız değildibir türüm süreci sonunda Tanrı'dan çıkıyorduBuna karşılık Meşşailer Tanrı ile evreni birbirinden ayırt ederek zorunlu ( vacib,zaruri)ve olumsal (mümkün) iki varlık kategorisi kabul eden düşüncesiyle türüm kuramının katı yönlerini de yumuşatmaya çalıştılar

Meşşai filozoflar,Yeni-Platoncu düşünür Plotinus'un "ereksel neden" kavramını temel alarak yeni bir tevhid anlayışı geliştirdilerBuna göre Tanrı zatı ve sıfatları olmayan "Salt Varlık"tıonun tek sıfatı varlığının zorunlu olmasıydıTanrı'nın sıfatları ya olumsuzlanmalıydı ya da bunların,varlığını etkilemeyen ve zorunlu varlığına indirgenebilen görünüşsel (zahiri) ilişkilerden oluştuğu kabul edilmeliydiİkinci yolu izleyen Meşşailer örneğin Tanrı'nın bilgisini,bilinen şeylerin onda var olması,iradesini,onun varlığında mecburiyetin olanaksızlığı ,yaratıcılığını ise nesnelerin ondan türümü biçiminde tanımladılar

Aristoteles ve Plotinus'a göre Tanrı'nın tikelleri (cüz) bilmesi olanaksızdıO yalnız tümelleri (kül) bilebilirdiAma Tanrı ile birey arasında doğrudan bir ilişki öngören İslam böyle bir kuramı,benimseyemezdiBu nedenle İbn Sina,Tanrı'nın bütün tikelleri bildiğini ,çünkü her şeyin ereksel nedeni olan Tanrı'nın bütün nedensellik sürecini de zorunlu olarak bileceği kuramını geliştirdi

Kaynak;AnaBritannica cilt 22 frmsinsinet için derlenmiştir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Meşşaiyun, Meşşaiyun,İslam Düşücesinde Aristotelesçi Geleneği Izleyen Felsefecilere ve Felsefe Akımına Verilen Ad.

Eski 11-27-2012   #2
Şengül Şirin
Varsayılan

Cevap : Meşşaiyun, Meşşaiyun,İslam Düşücesinde Aristotelesçi Geleneği Izleyen Felsefecilere ve Felsefe Akımına Verilen Ad.



Meşşailer Yunan bilgi ve metafizik kuramlarından yola çıkarak beden ile ruh arasında köklü bir ikiliğin bulunduğu sonucuna vardılarBu ,İslam filozoflarının ahiretle ilgili görüşlerini de temelden etkilediFarabiye göre ölümsüzlük olan yalnızca bireyin ruhuyduBu da yalnızca düşünürlerin ruhları için geçerliydiGelişmemiş ruhlar hayvanlar gibi bedenleriyle birlikte yok olup gidecektiİbn Sina,bedenlerin yeniden dirilmeyeceğini,buna karşılık bütün ruhların ölümden sonra da yaşadığını ileri sürdüİbn Rüşd ise bedenin olduğu gibi dirilmesini olanaksız görmekle birlikte nicelik bakımından farklı ama nitelikçe özdeş bir bedenin yeniden yaratılabileceğini söyleyerek İslamın diriliş inancına bir ölçüde bağlı kaldı

Meşşailere göre biri din,öbürü felsefe yoluyla kavranan iki ayrı gerçeklik olamazdıDinsel gerçeklik ,ussal gerçekliğin simgesel bir dille anlatımından başka bir şey değildiBu nedenle gerçekliğin kitlelerce kavranmasını din sağlıyordudin yığınlar için bir felsefeydiDoğal olarak dinin temel görevide ahlaki eğitim ve ruhsal arınmaydıMeşşailer bu görüşü desteklemek için yeni bir vahiy kuramı da geliştirdilerBuna göre gerçekliği sezgi yoluyla kavrayan us,bunu içten gelen itici bir güçle simgelere dökerek kitlelerin anlamasını sağlayacak biçimde dile getiriyordudolayısıyla vahiy zihinsel bir süreçtiBu nedenle dinsel ifade biçimleri ussal biçimde yorumlanarak anlaşılmalıydı

Meşşai düşüncesinin dinsel gelenekle uyuşmazlığı özellikle dinin niteliğine ilişkin yargılarından ve İslamın vahiy,peygamberlik,ahiret gibi temel inançlarıyla ilgili görüşlerinden kaynaklanıyorduEvrenin başlangıçzlığı ,Tanrı'nın ve yeniden yaratılışın niteliği vb konulardaki öğretileri tek tek yadsınabilirya da düzeltilebilirdiAma genel olarak dinle ilgili yorumlarının İslam toplumunca kabul edilmesi olanaksızdıGazali 'nin Meşşai öğretilerine yönelttiği ağır eleştirileri bu nedenle akımın kısa sürede sona ermesini sağlayacak ölçüde etkili olabildiİbnşd'den sonra İslamda felsefi düşünce,varlığını iki ayrı doğrultuda sürdürdüTasavvuf felsefesi biçiminde nitelendirilebilecek birinci doğrultu,kelama dayalı klasik İslam düşüncesinin eleştirilerine karşın geliştiŞihabeddin Sühreverdi(ö1199) ve öbür İşrakiye düşünürleri ile Muhyiddin Arabi (ö1240) ve izleyicileri bu çizginin temsilcileriydiİkinci doğrultuda ise kelamın ,bilgi kuramı ve metafiziği de içine alan felsefi bir düşünce sistemi biçiminde gelişmesiyle ortaya çıktıBu doğrultudaki felsefi düşüncenin ilk temsilcisi de kelamcı filozof Fahreddin Razi1209) oldu


Kaynak;AnaBritannica cilt 22 frmsinsinet için derlenmiştir

__________________
Arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz En doğru, en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »
Konu Araçları Bu Konuda Ara
Bu Konuda Ara:

Gelişmiş Arama
Görünüm Modları


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.